"Berat", (beraet) kelimesi "el-berâe" kelimesinin Türkçedeki kullanılış
şeklidir. Beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir.
"Berâet" iki şey arasında ilişki olmaması, kişinin bir yükümlülükten
kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması anlamına gelmektedir. Mü'minlerin bu gece günah yüklerinden kurtulup İlâhî bağışa ermeleri umulduğu için de Berat Gecesi denmiştir. Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'dan Mekke'deki Kabe istikametine çevrilmesinin Hicretin ikinci yılında, Berat Gecesinde gerçekleştiğini kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:'Apaçık kitaba yemin olsun ki, Biz Kur'an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir...'(Duhan, 44/1-4)
Ayette geçen, 'mübarek gece'den maksadın; Berat gecesi olduğu rivayet edilmiştir. Kur'ân-ı Kerim, bu gece, semadan dünya semasına indirilmiştir. Kadir gecesinde ise ilk kez Peygamber Efendimize indirilmeye başlanmıştır. Bu gecenin, dört adı vardır. "Mübarek gece", "Berae gecesi" "Sakk gecesi", "Rahmet gecesi". Ve denildi ki bununla Kadir Gecesi arasında kırk gün vardır. Berae ve Sakk gecesi denilmesi hakkında da denilmiştir ki, haraç tamamen alındığı zaman beraetlerini (temize çıkmalarını) dile getiren bir sened yazıldığı gibi, Allah Teâlâ da bu gece mümin kullarına bir kurutuluş (beraet) yazar.

Tefsirlerde bu gece ile ilgili olarak şu şekilde izahlar yer almaktadır: Vergi ödendiği zaman nasıl ki vergi borçlusuna borcundan kurtulduğunu gösteren bir belge veriliyorsa, Allah Azze ve Celle de Berat Gecesinde mü'min kullarına berat yazar.

Tefsirlerde bu gece ile ilgili olarak şu şekilde izahlar yer almaktadır: Vergi ödendiği zaman nasıl ki vergi borçlusuna borcundan kurtulduğunu gösteren bir belge veriliyorsa, Allah Azze ve Celle de Berat Gecesinde mü'min kullarına berat yazar.
Bu gecenin beş özelliği olduğu Elmalı Hamdi Yazır Duhan Suresi tefsirinde şöyle geçer:
"Allahü teâlâ da bu gece mümin kullarına beraet yazar. Ve denilmiştir ki bu gecede beş özellik vardır:
1- Tefrik-i külli emrin hakim (her hikmetli işin ayrılması) 2-
Bu gecedeki ibadetin fazileti: Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem)
buyurmuştur ki, "Her kim bu gece yüz rekat namaz kılarsa yüce Allah ona
yüz melek gönderir. Otuzu ona cenneti müjdeler, otuzu ona cehennem
azabından teminat verir. Otuzu da ondan dünya afetlerini savarlar, O'nu
da ondan şeytanın tuzaklarını hilelerini savarlar." 3-
Rahmet iner, Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurmuştur ki:
"Yüce Allah bu gece ümmetine öyle rahmet eder ki Kelb kabilesinin
koyunlarının kılları sayısınca." 4-
Mağfiret meydana gelir. Yine Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem)
buyurmuştur ki "Yüce Allah bu gece bütün müslümanlara mağfiret buyurur
ancak kâhin, sihirbaz, yahut müşahin (çok kin güden) veya içkiye düşkün
olan, yahut ana-babasını inciten, veya zinaya ısrarla devam eden
müstesna." 5-
Bu gecede Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem)a şefaatın tamamı
verilmiştir. Çünkü Resulullah Şaban'ın on üçüncü gecesi ümmeti hakkında
şefaat niyaz etti üçte biri verildi. On dördüncü gecesi niyaz etti üçte
ikisi verildi. On beşinci gecesi niyaz etti, hepsi verildi. Ancak
Allah'tan devenin kaçması gibi kaçanlar başka. Bir
de bu gece zemzem suyunun açık bir biçimde artması ilâhî âdetlerdendir.
Bununla birlikte çoğunluğun görüşü bu mübarek geceden maksadın kadir
gecesi olmasıdır. Çünkü, "Gerçekten biz onu kadir gecesinde indirdik."
(Kadr, 97/1) buyurulmuştur. Bir de, "Her hikmetli iş nezdimizden bir emr
ile o zaman ayrılır. (Duhan, 44/4) ifadesi, "Ondan melekler ve ruh
Rablerinin izniyle herbir iş için iner de iner. (Kadr, 97/4) ifadesine
uygundur. Bir de, "Ramazan ayıdır ki Kur'ân onda indirilmiştir." (Bakara
2/185) buyurulmuştur. Ve çoğunluğun görüşüne göre Kadir gecesi
Ramazan'dadır. Eğer dersen: Kur'ânın bu gecede indirilmesinin mânâsı
nedir? Derim ki; Şöyle dediler: Yedinci semadan dünya semasına bir cümle
olarak (toptan) Levh'te dünya semasına indirildi, ve Cebrail
(aleyhisselâm) sefereye (yazıcı meleklere) imlâ etti, sonra da
Peygamber'e yirmiüç senede kısım kısım indirilmiştir." (Elmalı Hamdi Yazır, Duhan Suresi)
Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edilir:
"Bu gece Şaban'ın onbeşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benü Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem'den kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz. " (Münziri, et-Tergîb ve't-Terhib, II, 118)."
"Bu gece Şaban'ın onbeşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benü Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem'den kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz. " (Münziri, et-Tergîb ve't-Terhib, II, 118)."
İnsanların bir sene içerisindeki rızıkları, zengin veya fakir olacakları ve ecelleri gibi mühim hususlar o gece içerisinde meleklere bildirilir. O geceyi ibâdet ve tâatla geçirmek ve nafile namaz kılmak sevaptır. Fakat o geceye mahsus belirli bir namaz şekli yoktur. Nitekim Peygamber Efendimiz bu geceyi ibadetle geçirmiş ve Allah'a şöyle dua etmiştir: "Azabından affına, gazabından rızana sığınır, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamdetmekten âcizim. Sen seni senâ ettiğin gibi yticesin." (Münziri, Tergib, II, 119, 120)."
Şaban ayının yarısı (Berâet gecesi) gelince: gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Cenâb-ı Allah o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu; onu affedeyim. Rızık isteyen yok mu; rızık vereyim. Şifaâ dileyen yok mu; ifâ vereyim. " "Allah Teâlâ Şaban'ın onbeşinci geresi (Berâet gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar." (İbn Mace, İkametü's-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38).
İmam-ı Gazali Hazretleri el-İhya isimli eserinde, Berat Gecesi'nde yüz rekât namaz kılınması hakkında bir rivayete yer vermiştir. İmam Nevevi gibi bazı hadis âlimleri böyle bir namazın sünnette yerinin olmadığını, bu namazın Hicret'ten 400 sene sonra Kudüs'te kılınmış olduğunu söylemişlerdir. Gecelerimizin ihyası için kaza namazları kılınabilir. Tevbe ve istiğfar edilip, salavat-ı şerifeler okunabilir. Teheccüd, evvabin gibi nafile namazlar kılınabilir.
Unutmayalım... Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimizin tebliğ ettiği İslam hükümleri sadece bir geceye has kılınmamıştır. Sadece böyle gecelerde ibadet etmek, mevlid okumak, ilâhîler
söylemek, bir gece boyunca ibadet edip sonrasında eski yaşantıya dönmek kandil gecelerini mübarek bilip camileri doldurmak sonrasında hiç uğramamak, kandil simidi dağıtmak gibi uygulamalarla yetinmek, bizim için asla yeterli değildir. Bu işler özünde biraz merasim ve tören havası barındırdığından bidaat öğeleri taşır. Allah rızasını kazanmak için her daim şuur içinde olup, ibadet ve taatla ömrümüzü geçirmek, haramlardan da uzaklaşmak gerekir.
Yüce Allah'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ulaşmanın yegâne
yolu, Peygamberimize tabi olup O'nun yolundan gitmekle mümkündür...