İlimden istifâde edebilmek

Sözlükte “bilmek” anlamına gelen ilim (ilm) genellikle, “bilgi” ve “bilim” karşılığında kullanılır.“Bilgisizliğin (cehl) karşıtı” olarak da tanımlanır. Aynı kökten türeyen âlim, alîm, allâm ve allâme, ma‘lûm, ma‘lûmât, muallim, müteallim, muallem kelimeleri bilgi anlamıyla bağlantılı olarak kullanılmaktadır.Kur’ân-ı Kerîm’de ilim kavramı daha ziyade “ilâhî bilgi” yahut “vahiy” anlamında kullanılmaktadır. Kur'an-ı Kerim'e göre ilim sahipleri yahut kendilerine ilim verilenler ilâhî bilgiye muhatap olan ve bu bilginin doğruluğuna inananlardır. (el-Bakara 2/145; Âl-i İmrân 3/19; el-İsrâ 17/107). 
Allah’ın mutlak ilmine göre olup biten bütün hadiselerde âlimler için deliller, ibretler vardır. Allah’ın kendi hakikatlerini kavratmak için verdiği örnekleri ancak âlimler hakkıyla anlayabilirler. Allah'a hakkıyla saygı duyanlar ve itaat edenler yine âlimlerdir. (el-Ankebût 29/35; er-Rûm 30/22; Fâtır 35/28). Peygamber Efendimiz, her zaman ilmi yüceltmiş ve ilim öğrenmeye teşvik etmiştir. İlmin nâfile ibadetten daha üstün olduğunu hadislerinde söylemiştir. (Tirmizî, “ʿİlim”, 19; İbn Mâce, “Muḳaddime”, 17). İlmiyle amil olanlar ancak ilmin hakikatini kavrayabilirler. İhlaslı bir şekilde ilim öğrenip öğrendikleri ile de amel edenler, ve bu amellerini de bir samimiyet ölçüsünde devam ettirenler ancak kurtulaşa erebilirler. Âlimler, bildiklerini hem kendileri hem de insanlar için İslâmî ölçüler içinde yararlı kıldıkları zaman, ilim onlar için bir fazilet olur. Nitekim ilim zeval bulmaz bir mevcudiyettir, ancak ulemâ zeval bulur. (Müslim, “ʿİlim”, 14). 

Peygamber efendimiz, ilmin inceliklerini soran bir bedeviye buyurdu ki: "- İlmin başını öğrendin mi? - İlmin başı nedir ki? diye soran bedeviye cevaben Rasulullah; - "İlmin başı, Allahı hakkıyla tanımaktır." buyurmuştur. 

İlmin faydalısı öğrenilmelidir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:(Allahtan faydalı ilim isteyin ve fayda vermiyen ilimden Allaha sığının!) [İ.Mâce] İlim Allah rızası için öğrenilir ve bu vesile ile ilimle amel edilir. 

Başkalarına zarar vermek, bilgililik, ukelalık taslamak amacıyla ilim öğrenilmez. Allah'ı bilmeden tanımadan öğrenilen ilmin kişiye bir faydası olmaz. Kişiye fayda veren ilimden zarar gelmez. İlmin veya başarının başı sabırlı olmaktır. Bu nedenle ölünceye kadar ilim öğrenmeye çalışmalıdır. 

İlimle ilgili diğer bazı rivayetler şöyledir. (İbâdetin başı sabırdır.) [Hâkim](İlimden bir şey öğrenmek, dünya ve içindeki herşeyden daha iyidir.) [Taberânî](Öğretmek için ilimden bir mes'ele öğrenen yetmiş sıddîk sevâbı alır.) [Deylemî](İlim, islâmın hayatı, îmânın direğidir.) [Ebûşşeyh](İlim, peygamberlerin mîrâsıdır.) [Deylemî](Hiç kimse câhillikle azîz, ilimle de hor olmaz.) [Askerî] 

“Basiret nuruyla bakanlar, muhabbet ve ünsiyetin, Mahbubu devamlı olarak hatırlamakla kökleşeceğini, marifetin ise O’nun zâtını, sıfat ve fiillerini daima düşünmekle mümkün olabileceğini bilmişlerdir.” “Marifet, fikrin devamı ile hâsıl olur.” (İmam Gazali, İhya-yı Ulûmiddin)

İlimden tam manasıyla istifade edebilmek için bazı hareketlere dikkat edilmesi lazım gelir. 

1- Önce kişi niyetini düzeltmeli, câhillikten kurtulmayı düşünmelidir! Allahü Teâlâ, "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?"(Zümer Suresi-9) buyurmuştur. 

2- İlim öğrenmeyi arzulayan kişi, insanlara fâydalı olmayı düşünmelidir! Hadîs-i şerîfte, (İnsanların hayırlısı, insanlara fâydalı olandır.) buyurulmaktadır. 

3- Öğrendikleri ile amel etmeye çalışmalıdır. Çünkü, (Amelsiz ilim vebâl, ilimsiz amel sapıklıktır.) buyurulmuştur. 

4- İlim öğrenmekten maksat, Cenâb-ı Hakkın rızâsını talep olmalıdır. Allahü Teâlâ; ilim öğrenmeyi, ilimle amel etmeyi, ihlâslı olmayı ve sâlih amel işlemeyi kurtuluşun kaynağı olarak beyan etmiştir. 

5- Üstüne lâzım olmayan şeylere karışmamalıdır. Hz.Lokman'a, (Bu dereceye ne ile kavuştun?) diye suâl ettiler. (Doğruluk, emânete riâyet ve bana lâzım olmıyanı bırakmakla) diye cevap vermiştir. 

6- Biri ile münâkaşa edilirse, ona karşı insâflı olmalı, yumuşak davranılmalıdır ki kişinin kendisi ile câhil arasındaki fark belli olsun. Hadîs-i şerîfte, (Allah, refiktir ve yumuşaklığı sever. Sertlik edenlere vermediği şeyleri ve başka hiç bir şeye vermediğini, yumuşak davranana ihsân eder.) buyurulmuştur. 

7- İlimde sabırlı olmalıdır. İbni Abbâs hazretlerine, (Bu ilmi ne ile elde ettin?) diye suâl ettiler. Cevabında, (Darlıkta, genişlikte sabretmekle, suâl sormakla ve yorulmıyan bir azîmle) buyurdu. Yine büyük bir zât aynı suâle, (Erken kalkmakla, son derece alçak gönüllü olmakla, kuvvetli azîm ve sabırla) diye cevap vermiştir.

8- İlim talebesi, herkesle iyi geçinmelidir! (İnsanların hayırlısı onlarla iyi geçinen, insanların şerlisi de onlarla çekişendir.) buyurulmuştur. 

9- İlim öğrenirken kibirden uzak olmalı, samimiyet içinde ve edebli olmalıdır. İlim öğrendiği kitaplara ve hocalarına karşı hareketlerinde ölçülü ve hürmetli olmalıdır. Büyük bir âlime, ilmi ne ile elde ettiği soruldu. Cevabında, (Hocamın her sözünü dinlemekle) buyurmuştur. 

10- İlim talebesi, şer'i ilimlerde ilerleme kaydetmeden akli ilimlerde ilerlemeye çalışmamalıdır. Önce yaratılış gayesini ve kendini yaratanı tanımalı, daha sonra dünyevi işlerini kolaylaştıracak ilimleri elde etmelidir. Şer'i ve akli ilimler bir arada olacak şekilde, iki kanatlı bir kuş misali dengede öğrenilmeli ve hayat nizamı haline getirilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."

İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...