Gayret
sarfetmek, çabalamak, çalışmak, mânâsındaki Arapça
"cehd" fiili kökünden türeyen "mücahede" "gayret
etti, çabaladı" fiilinin mufāˁalaͭ vezninde masdarı olup, mücāhada مجاهدة
" cihat etme, gayret ve çaba gösterme”, “zorluklara göğüs germe”, “düşmanla
savaşma” gibi anlamlara gelir. İslamî
terim olarak mü'minin Allah yolunda öncelikle dinine harb edenlerle savaşması
onlarla her yoldan mücadele etmesi anlamına geldiği gibi kişinin kendi nefsinin
isteklerine boyun eğmemesi için verdiği uğraş ve nefs terbiyesi anlamlarını
ihtiva etmektedir. Mücahede kelimesini izah etmeden önce “nefs” kelimesinin
anlamını ve mefis terbiyesi yolları hakkında kısaca malumat verelim.
Nefs kelimesi, yirmiyi aşkın
anlamda kullanılmaktadır. Ruh, can, kan, benlik, iç, kalb, büyüklük, yücelik,
irade gibi anlamlara gelen nefs kelimesi genel olarak iki manada kullanılır. Birinci
olarak Kur'an-ı kerimde, “Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize
döndürüleceksiniz.” (Ankebut, 57) ayetinde de belirtildiği gibi maddi
beden, ceset ve maddi istek ve arzuların kaynağı manalarında kullanılmıştır. İkinci
manası olarak da “…Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü
emreder.” (Yusuf, 53) anlamında dine uymayan Allah’ın yasakladığı her
türlü isteklerin kaynağı olarak kullanılır. Nefis; insanın kendisi, özü,
cismaniyeti, bedeni ve mahiyeti demektir. İnsan ruh ve beden kavramlarından
oluşan şerefli bir varlıktır. Nefis, insanın bedenini simgeleyen hayvanî
tarafının adıdır. Nefis; insanın yemek, içmek, çoğalmak, uyumak gibi hayvani
istek ve arzularını yerine getirilmesi için yaratılmıştır. Yani nefis bu
yönüyle insanın fıtrî vazifelerinin yerine getirilmesine vesile olur. Nefis, aynı
zamanda her türlü şerrin kaynağı, kötülüğün temelinin de adıdır. Nefis,
duyguların ve kabiliyetlerin yerleştiği bir zemindir. Bedenin manevî âlemdeki
geniş bir bölümünü nefis oluşturmaktadır. Duygular, hisler nefse takılmıştır.
Nefis; akıl, öfke, görme duyusu gibi kuvvelerin zemini olmuştur.
Nefis, ruhun bedende tutunma
sebebidir. Nefis insanın yaşaması, hayatını sürdürebilmesi, yemesi, içmesi,
çoğalıp üremesi ve nihayetinde Yaratanını bilmesi için yaratılmıştır. Ruhun bu
vazifeleri yerine getirebilmesi için bir zemin gereklidir. Nefis, bu kanuna
insan bedeninde manevî bir mekân teşkil etmektedir. Nefis olmadan ruh bedende
tutunamaz. Yani nefis ruhun bedende devamlılığını sağlayarak bütün bu
faaliyetlerin yapılmasına vesile olur.