Bırak, günler dilediğini yapsın
Kader bir hüküm verdiği zaman, gönlünü hoş tut
Gecelerin dertleri için sızlanma
Çünkü dünya dertlerinin kalıcılığı yoktur
Musibetlere karşı metin bir adam ol
İnsanlar seni vefa ve hoş görün ile tanısın
Yaratılmışlar içinde ayıpların çoğaldıysa
Ve onların örtülmesi seni sevindirirse
Cömertlik örtüsüne bürün,
Çünkü söylendiği gibi her kusuru eli açıklık örter
Düşmanlarına asla zayıflık gösterme
Çünkü düşmanların bunu kullanması beladır
Bir cimriden de hoş görü bekleme
Cehennemde susamışlar için su yoktur
Teenni, senin rızkını azaltmaz
Acele etmek de rızkını artırmaz
Ne hüzün devamlıdır ne de sevinç
Ne üzerindeki darlık ne de bolluk
Eğer kanaatkâr bir kalbe sahip olursan
Sen ve dünyalara sahip olan eşit olursunuz
Sahasına ölümler inen kimseye gelince
Onu artık ne yer koruyabilir ne de gök
Allah’ın arzı geniştir, fakat
Kader gelince feza bile dar gelir
Bırak, günler her an gaddar olsun
Nasılsa ölüme fayda verecek ilaç yoktur.
İmam Şafii (rh.a)
Muhammed b. İdris Eş-Şafii (rh.a)
(150-204 H.)
Şafiî mezhebinin öncüsü ve müctehid imamlardan biridir.
İmam Şafi, Hicrî 150/Miladî 767 yılında Filistin'in Gazze şehrinde doğmuştur. Babası İdris bir iş için Gazze'ye gitmiş, orada iken vefat etmiştir. Dedelerinden biri olan Şafiî İbn es-Sâib'e nisbeten ismi Şafiî olarak bilinmiştir. İmam Şafi'nin soyu Abd-i Menâf'ta Peygamber Efendimiz s.a.v'in soyuyla birleşir.
İmam Şafi, henüz küçük yaşta iken babasını kaybeder. Fakir bir şekilde yaşayan annesi, oğlunu alıp Mekke'ye gitmeğe karar verir. Mekke'de, daha küçük yaşta kendisini ilme veren İmam Şafiî, yedi yaşında Kur'ân-ı Kerim'i; on yaşında da İmam Mâlik'in el-Muvatta' adlı hadis kitabını ezberlemiş ve on beş yaşına geldiğinde, fetva verebilecek bir seviyeye ulaşmıştır.
İmam Şafi, Medine'de İmam Mâlik'ten fıkıh ve hadis ilmi almıştır. Süfyan b. Uyeyne'den, Fudayl b. İyâz ve amcası Muhammed b. Şâfi' ve diğerlerinden hadis rivayet etmiştir. İmam Şâfiî, H. 187'de Mekke'de ve 195'te Bağdat'ta İmam Ahmed b. Hanbel (Ö. 241/855) ile buluşmuş ve ondan Hanbelî fıkhını ve usulünü, Kur'an'ın nâsih ve mensuhunu öğrenmiştir. Bağdad'ta onun eski mezhebinin esaslarını ihtiva eden "el-Hucce" adlı eserini yazmıştır. Sonra H. 200'de görüşlerinin en çok yaygınlaşacağı Mısır'a gitmiş ve burada mezhebi yayılmıştır. 204/819'da Receb'in son cuma günü Mısır'da vefat etmiş ve burada defnedilmiştir. (el-Hudarî, Tarihu't-Teşrîi'l-İslâmî, Kahire 1358/1939, s. 254 vd.; Muhammed Ebû Zehra, Usulü'l-Fıkh, Kahire, t.y., s.12 vd.; ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, I, 35, 36)
İmam Şâfiî'nin "er-Risâle" adlı eseri fıkıh usulünde ilk kaleme alınan usul kitabı olması açıından önemlidir. İmam Şâfî, er-Risâle'yi yazarak kendisinden sonra gelen Şâfiî alimlerine mezhebin yolunu göstermiştir.Şâfiî mezhebinin usûlü kitap,
Sünnet, icma ve kıyasa dayanır. İmam Şâfii'nin "el-Ümm" adlı eseri, İmam Şafi'nin sonradan değişen görüşlerinin yer aldığı Mısır'da yaygınlık kazanan mezhep görüşlerini kapsayan bir fıkıh eseridir. İmam Şâfiî, mutlak müctehid bir alimdir. Hicazlılar'ın ve
Iraklıların fıkhını kendinde toplamıştır.
دَعِ الأَيّامَ تَفعَلُ ما تَشاءُ
وَطِب نَفساً إِذا حَكَمَ القَضاءُ
وَلا تَجزَع لِحادِثَةِ اللَيالي
فَما لِحَوادِثِ الدُنيا بَقاءُ
وَكُن رَجُلاً عَلى الأَهوالِ جَلداً
وَشيمَتُكَ السَماحَةُ وَالوَفاءُ
وَإِن كَثُرَت عُيوبُكَ في البَرايا
وَسَرَّكَ أَن يَكونَ لَها غِطاءُ
تَسَتَّر بِالسَخاءِ فَكُلُّ عَيبٍ
يُغَطّيهِ كَما قيلَ السَخاءُ
وَلا تُرِ لِلأَعادي قَطُّ ذُلّاً
فَإِنَّ شَماتَةَ الأَعدا بَلاءُ
وَلا تَرجُ السَماحَةَ مِن بَخيلٍ
فَما في النارِ لِلظَمآنِ ماءُ
وَرِزقُكَ لَيسَ يُنقِصُهُ التَأَنّي
وَلَيسَ يَزيدُ في الرِزقِ العَناءُ
وَلا حُزنٌ يَدومُ وَلا سُرورٌ
وَلا بُؤسٌ عَلَيكَ وَلا رَخاءُ
إِذا ما كُنتَ ذا قَلبٍ قَنوعٍ
فَأَنتَ وَمالِكُ الدُنيا سَواءُ
وَمَن نَزَلَت بِساحَتِهِ المَنايا
فَلا أَرضٌ تَقيهِ وَلا سَماءُ
وَأَرضُ اللَهِ واسِعَةٌ وَلَكِن
إِذا نَزَلَ القَضا ضاقَ الفَضاءُ
دَعِ الأَيّامَ تَغدِرُ كُلَّ حِينٍ
فَما يُغني عَنِ المَوتِ الدَواءُ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...