Deyin Nevruz’a ki bu yıl gelmesin

Son zamanlarda göç ve vatan hasretiyle alakalı olarak çeşitli ortamlarda sıkça paylaşılan Farsça bir şiirle karşılaştım. Fars edebiyatının önemli ve anlamlı örneklerinden bu şiir; duygulu biçimde okuyan yaşlı bir zat ile birlikte yoğunlukla sosyal medya platformlarında paylaşılmıştı. Şiirin özellikle İslami çevrelerde yoğun ilgi görmesi, hem şiir hem de şairi hakkında bende merak uyandırdı. Bu nedenle, şiirin havasını ve şairin edebî kimliğini anlamak amacıyla internet ortamında biraz araştırma yaptım. Çeşitli kaynaklardan elde ettiğim bilgiler doğrultusunda, şiiri ve şairini Türk okuyuculara tanıtarak, bu eser ve yazar hakkında daha fazla bilgi edinmelerini amaçlıyorum. Eser, Afgan şair ve siyasetçi Halilullah Halili’ye ait olan ve vatan hasreti temasıyla yazılmış ‘Deyin Nevruz’a ki bu yıl gelmesin’ adlı güzel bir şiirdir. Önce yazarın hayatını, ardından eserin Türkçe ve Farsça metnini sizlere sunmak istiyorum:
Halilullah Halili (1907, Kabil – 1987), Afganistan’ın en önemli çağdaş şairlerinden biridir. Vatan sevgisini, sürgünü ve toplumsal sorunları özellikle gazel ve kasideler aracılığıyla dile getirmiştir. Afganistan’ın siyasi çalkantıları içinde yaşamış ve şiirlerinde halkın acılarını, korkularını ve umutlarını işlemiştir. Sürgün yılları boyunca farklı ülkelerde yaşamış olsa da vatanına bağlılığını her zaman korumuştur. Peştun kökenli olan Halilullah Halili, Safi kabilesine mensuptur. Safiler, Afganistan’ın bilinen Peştun aşiretlerinden biridir ve ağırlıklı olarak ülkenin kuzeydoğusunda yaşarlar. Halilullah Halili, yalnızca şair değil; aynı zamanda yazar, tarihçi, akademisyen ve diplomat olarak da tanınan çok yönlü bir entelektüeldir. 20. yüzyıl Afgan edebiyatının öne çıkan isimlerinden biri kabul edilir. Klasik Farsça ve Peştuca şiir geleneğini sürdürmüş, aynı zamanda modern şiire de önemli katkılarda bulunmuştur. Göç ve diaspora deneyimi, eserlerinde sıklıkla işlediği temalardır; bu yönüyle Afgan toplumunun hem “edebî sesi” hem de “hafıza taşıyıcısı” olmuştur. 
Halilullah Halili, şiirin yanı sıra tarih, makale ve hikâye gibi farklı türlerde de eserler vermiştir. Göç, vatan hasreti, toplumsal meseleler ve kimlik arayışı gibi temalar, onun edebî kişiliğinin temelini oluşturur. Bu konuları ele alışındaki duyarlılık, Halili’yi hem Afganistan’da hem de diaspora toplulukları arasında önemli bir figür hâline getirmiştir. Eğitim, diplomasi ve devlet görevlerinde bulunmuş olması, onu edebiyatla devlet hizmetini birleştiren ender Afgan aydınlarından biri yapmıştır. Halilullah Halili'nin edebi duruşu, Afganistan’ın modernleşmesi, savaşlar ve uzun yıllara yayılan diaspora tecrübeleriyle biçimlenmiştir. Eserlerinde vatan, göç, yabancılaşma ve kimlik konularını işlerken, klasik gelenekle modern yaklaşımı bir araya getirmiş; yerel ile evrensel olan arasında, vatan ile diaspora arasında bir köprü kurmuştur. Böylece modern Afgan edebiyatının dönüşümünde önemli bir rol üstlenmiştir. 

Halilullah Halili’nin eserleri, Afganistan’ın kültürel, toplumsal ve tarihî hafızasının korunmasına katkı sağlamış; Afgan kimliğinin, dilinin ve edebiyat mirasının nesilden nesile aktarılmasına yardımcı olmuştur. Devlet görevlerinde yer almış olması, bazı eleştirmenler tarafından edebiyatla politikanın iç içe geçmesi şeklinde yorumlanmıştır. Çalışmalarının büyük bölümünün Farsça ve Peştuca olması, uluslararası okur kitlesine ulaşmasını bir ölçüde sınırlamıştır. Halilullah Halili, şiir, roman, tarih ve tasavvuf alanlarında 70’ten fazla eser kaleme almıştır. 13. yüzyıl mutasavvıf şairi Mevlânâ Celaleddin Rûmî üzerine yazdığı Belh’ten Konya’ya adlı eseri, yalnızca Farsça konuşan dünyada değil, Hindistan ve Pakistan’da da büyük saygı görmüştür. Özellikle dörtlükleriyle tanınmış, Sovyetler Birliği’nin 1979’da Afganistan’ı işgalinin ardından yayımlanan eserleri askerlere ilham vermiştir. Ayrıca İran’da önemli bir okur kitlesi edinmiş az sayıdaki Afgan şairlerden biri olmuştur. Anıları, büyük kızıyla yaptığı kaset kayıtları ve not defterlerine dayanan uzun sohbetlerden oluşur ve seksen yıllık Afgan tarihine tanıklık eden bir yaşamı aktarır. Halilullah Halili, bu anılarında hem edebî çalışmalarını hem de dört kral dönemindeki devlet görevlerini anlatır. Halilullah Halili, hapse atılıp Kandahar’a sürgün edildikten sonra yeniden göreve dönerek Suudi Arabistan ve Irak büyükelçiliği ile Kral Zahir Şah’ın sekreterliği görevlerini yürütmüştür. 1978 Sovyet darbesinden sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne sığınmıştır. 1986’da, bir gün ülkesine dönebilme umuduyla Pakistan’a taşınmıştır; ancak bu arzusu gerçekleşememiş ve 4 Mayıs 1987’de vefat etmiştir. Peşaver’de şair Rahman Baba’nın türbesinin yakınlarına defnedilmiştir. 2012’de naaşı Afganistan’a getirilmiş ve Kabil’de, bir dönem yöneticiliğini yaptığı üniversitenin yakınındaki onursal bir alana yeniden gömülmüştür. 
Aşağıda Halilullah Halili’nin vatan hasreti ile yazılmış "Deyin Nevruz’a ki bu yıl gelmesin" isimli güzel bir şiiri vardır:
 گویید به نوروز که امـسال نـیاید - خلیل اله خلیلی 
  
 
https://youtu.be/VfvWvNBEB58?si=nWKcTo3jN2gXtHlV
Şiirin Türkçe Çevirisi
Deyin Nevruz’a ki bu yıl gelmesin,
Kanlı ülkemde kefenlilerin yolunu açmasın.

Bülbül, çimende neşeli şarkılar söylemesin,
Yas tutanların yüzüne gülümseme yakışmaz.

Bugün vatan şehitlerinin toprağından kan fışkırıyor,
Ey vah vatan, vah!

Kanlara bulanmış yatanlara ne bahar, ne kış…
Yüreği kan olanlara ne çöl, ne gülistan…

Ateşe verilmiş bu ülkede, viran olmuş evlerde
Yetimlerin yüzünü öpecek kimse kalmamış.

Ölülerin bedenine kefen sarmaya da kimse yok,
Ey vah vatan, vah!

Bugün senin her taşının bağrından kan sızıyor,
Toprağından sarhoşluk ve delilik taşıyor bugün.

O lale ne gördü ki bugün başını eğmiş,
Ve o yeşillik niçin sararmış, ezilmiş bugün?

Servinin, sümbülün, çiçeğin başı–ayağı kanlara bulanmış,
Ey vah vatan, vah!
Halilullah Halili
 
گویید به نوروز که امـسال نـیاید - خلیل اله خلیلی
گــــویید بـــه نـــوروز کـه امــسال نــیایـــــد
در کشور خونیــــن کــفنـان ره نـگشـــــایــــد
“Deyin Nevruz’a ki bu yıl gelmesin, kanlı ülkemde kefenlilere yol açmasın.”

بـلـبـل بــه چمــن نـغــمــه شـــادی نـســرایـــد
مــــاتـم زدگان را لــــب پـــرخـنــده نــشایـــد
“Bülbül çimende neşeli şarkılar söylemesin, yas tutanların yüzüne gülümseme yakışmasın.”

خون می دمد از خاک شهیدان وطن‌ وای
ای وای وطن وای
“Bugün vatan şehitlerinin toprağından kan fışkırıyor, Ey vay vatan, vay!”

گلگون کفنان را چه بهـــار و چــــه زمستــــان
خونین جگران را چه بیابـــان چـــه گلستــــان
“Kanlı kefenler için ne bahar ne de kış vardır, kanlı yürekler için ne çöl ne de gülistan.”

در کشور آتـــــش‌زده در خـــــانــــه ویــــران
کس نیست زند بوسه به رخسار یتیمان
“Ateşe verilmiş bu ülkede, yıkılmış evlerde, yetimlerin yüzünü öpecek kimse yok.”

کس نیست که دوزد به تن مرده کفن‌ وای
ای وای وطن وای
“Ölüye kefen sarmaya kimse yok, vay! Ey vay vatan, vay!”
 
از سینه هر سنگ تو خون می دمد امروز
از خاک تو مستی و جنون می دمد‌ امروز
Bugün senin her taşının bağrından kan sızıyor, toprağından sarhoşluk ve delilik taşıyor bugün. 

آن لاله چی دیده که نگون می‌دمد‌ امروز
وآن سبزه چرا زرد و زبون می دمد امروز
O lale ne gördü ki bugün başını eğmiş ve o yeşillik niçin sararmış, ezilmiş bugün? 

سرخ است به خون پا و سر و سرو و‌ سمن‌ وای
ای وای وطن وای
Servinin, sümbülün, çiçeğin başı–ayağı kanlara bulanmış, Ey vah vatan, vah!
Halilullah Halili
 
Türkçe Transkripsiyon 
گویید به نوروز که امـسال نـیاید Goo-yeed be Norooz
Gooyid be Nowruz ke emsâl nayâyed
Dar keshvar-e khunîn kafanân rah nagoshâyed

Bolbol be chaman nagh-me-ye şâdî nesarâyed
Mâtem-zedegân râ lab-e por-khande neshâyed

Khun mî-demed ez khâk-e shahîdân-e vatan vây
Ey vây vatan vây

Golgûn-kafanân râ che bahâr o che zemestân
Khunîn-jegerân râ che biyâbân che golestân

Dar keshvar-e âtash-zade dar khâne-ye vîrân
Kes nîst zenad bose be roxsâr-e yetîmân

Kes nîst ke dozd be tan-e mordeh kafan vây
Ey vây vatan vây

Az sine-ye har sang-e to khun mî-demed emruz
Az khâk-e to mestî o jonûn mî-demed emruz

Ân lâle chî dîde ke negoon mî-demed emruz
Vân sabze cherâ zard o zeboon mî-demed emruz

Sorkh est be khun pâ o sar o sarv o saman vây
Ey vây vatan vây 

Kaynakça:
Söylemez, İ. (2022). Afganistan Göç Şiirinin Önemli Temsilcisi Halilullah Halili ve Eserleri. Uluslararası İslam ve Yorum VI - Teopolitik Boyutlarıyla Dünden Yarına Göç Sempozyumu (Vol. 1, s. 1). Malatya, Türkiye. (İnönü Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi , İsmail Söylemez)
Khalilullah_Khalili, https://en.wikipedia.org/wiki/Khalilullah_Khalili
Daughter Publishes Memoirs of Afghan Poet and Statesman Ustad Khalilullah Khalili, https://princewilliamliving.com/daughter-publishes-memoirs-afghan-poet-statesman-ustad-khalilullah-khalili/
Khalili, Halilullah. (t.y.). Göyid be Nowruz ke emsal nayâyad, (1 Hamal 1394 / 21 Mart 2015), https://pen.af/poems/507.

1 yorum:

  1. şu kanalda geniş bir şekilde Halilullah Halili 'nin şiirini okumuş https://youtu.be/Twi4zXjexqE?si=ZChhqoaXRF6lr_Ce

    YanıtlaSil

Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz samimiyetle insanlara yararlı olmaktır, akıbetimiz bu vesileyle güzel olsun. Dua eder, dualarınızı beklerim...

"Allah'ım; bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."

“Allahım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana güvendim. Yüzümü, gönlümü sana çevirdim. İşlediğim tüm günahlarımı affeyle! Ey kalbleri çeviren Allahım! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl. Beni Müslüman olarak vefât ettir ve beni sâlihler arasına kat!”

“Rabbim! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme! Bize tarafından bir rahmet bağışla.Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin. Muhakkak ki lütfu en bol olan Sen’sin. Senden başka ilâh yoktur."

Lâ ilâhe illallah Muḥammedürrasulüllâh


KADİR PANCAR