"Galileo diyor ki “Evreni anlamak istiyorsanız önce onun yazıldığı dili öğrenmelisiniz. Evren matematik dili ile yazılmıştır.”
Evet, matematik bir dildir. Matematik dilinde formüller şiire benzer: eşsiz bir doğrulukla gerçekleri dile getirir ve oldukça kısa ifadelerle ciltler dolusu bilgiyi aktarırlar. Şiirde de aynı özellik vardır. Bildiğiniz gibi şiir, bir şeyi en güzel, en etkileyici , en gerçek ve en kısa şekilde ifade etme sanatıdır. Temel aracı dil olan edebiyatın da gerçek amacı güzellik duygusunu yakalamak değil midir? Güzelliği yakalama duygusu matematikte de vardır. Bir matematikçi olan ve sonraları felsefe ve edebiyatla uğraşıp edebiyat dalında Nobel ödülü alan Bertrand Russell diyor ki “Matematik doğru açıdan bakıldığında, yalnızca gerçek değil, şahane bir güzellik de içerir... son derece sade... en yüksek sanatın gösterebileceği kesin kusursuzluğa muktedir, yüce bir güzellik.”
Görüldüğü gibi matematik, şiir ve edebiyatla çok yakından bağlantılıdır.
Unutmayınız ki edebiyatta, Nobel ödülü aldığı halde matematikte geri kalmış bir ülke olmadığı gibi, matematikte ileri düzeyde olduğu halde edebiyatta Nobel ödülü alamamış bir ülke de yoktur.
Bilindiği gibi edebiyatın kaynağı insan yaşamıdır. Edebiyatı iyi olmayan bir insan düşüncelerini açık ve seçik olarak ortaya koyamaz ve başkalarına da anlatamaz. Edebiyat ve sanat kültürüne sahip bilim adamlarının sosyal hayatta daha başarılı oldukları; fen bilimlerinden en az birini biraz bilen edebiyatçıların da daha mantıklı düşündükleri bilinmektedir. Son yıllarda sosyal bilimlerde matematik okutma çabaları bu yüzden olsa gerek.
Kafaları sadece pozitif bilimlerin katı ve kesin kuralları içinde hapsedilmiş insanların ne kadar duygusuz ve anlayışsız oldukları bilinmektedir. Onlar için duyguların hiç bir anlamı yoktur; şiir ve edebiyat boş sözlerden ibarettir. Diğer yandan evrenin bazı değişmez kurallara bağlı olduğunu bilmeyen edebiyatçı ise rüya aleminde gezen bir insan gibidir. O halde bir insanın mutlu olabilmesi için bu iki dünyayı yani maddi dünyayı ve duygular alemini öğrenmesi gerekir.
Napolyon bunu iki kelime ile özetliyor: “Şiir ve matematik.” Napolyon diyor ki “Her insan biraz matematik biraz da şiir bilmelidir.” Ve devam ediyor “kelimelerin girdiği yerde silah patlatmaya gerek yoktur.”Bakın bazı bilim adamları bu konuda ne diyor:Weiertrass: “Bir matematikçi şair ruhlu olmadıkça tam bir matematikçi olamaz.”Poincare: “Adına layık bir bilim adamı, özelliklede bir matematikçi, çalışmalarından bir sanatçı gibi etkilenmelidir.”Hardy: “Matematikçinin ürettiği teori, ressam ya da şairin eserleri gibi güzel ise değerlidir.”Kant: “ Matematik katıksız bir şiirdir.”
Hayatımızda ki anlamsızlık, çirkinlik hep şiirsizlikten ileri gelir. Gerçektende şiir bize duygular aleminin anahtarını verir. Evren, sırlarını yalnızca matematik formüllerle açmaz, şiir olarak da açar. Keşke bilimin eğitiminde şiirin yerini anlatabilseydik. Keşke öğrencilerimize matematiğin, fiziğin, kimyanın, biyolojinin, jeolojinin şiirini öğretebilseydik. Bunun hem bilime hem de şiire katkısı olurdu! Bilim daha geniş ufuklu, daha yoğun; şiir daha dolu, daha anlamlı olurdu diye düşünüyorum."
Prof.Dr.Cihan Orhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...