Türk, mizah adamı ve minyatürcüsüdür. Ayrıca matematik ve tarih konularında kitaplar da yazmış çok yönlü bir bilgindir. Doğum tarihi ve yeri bilinmiyor. Kâtip Çelebi ölüm tarihi olarak 1533′ü vermekteyse de, bunun doğru olmadığı bugün kesinleşmiştir. Çeşitli kaynaklarda onun 1547′den, 1551′den, 1553′ten sonra ölmüş olabileceği ileri sürülmektedir. Yaşamı üstüne bilgi de yok denecek kadar azdır. Saraybosna yakınlarında doğduğuna, dedesinin devşirme olduğuna ilişkin kesinleşmemiş ipuçları vardır.
Sultan II. Beyazid döneminin (1481-1512) sonlarına doğru Enderun’da eğitim gördüğü ve sonra matematik eğitimcisi olarak öğrenci yetiştirdiği bilinmektedir.Devrin ünlü şairi Saî'den dersler almıştır. Ünlü bir hattat olan Nasuh, divânî ve nesih yazı stillerinde değişiklikler yapmıştır. Divânî yazı stilinde, daha kapalı ve daha küçük yazılan harfleri daha büyük ve daha açık kaleme alarak kolayca yazılmasını ve okunmasını sağladı. Nesih yazı stilinde de harfleri daha irileştirdi ve harflerin şekilleri üzerinde değişikliklere gitti. Bu güncellemeler, Acem üslubunu Rumî üsluba dönüştürerek Osmanlı tarzını oluşturmak anlamına geliyordu.Divânî yazı stilinde önde gelen isimlerden birisi olmuştur.
Sopalarla oynanan ve bir tür savaş oyunu olan matrak adlı sporda ustalığından dolayı matrakçı lakabıyla anılmıştır. Değişik silahları kullanmaktaki ustalığı da bilinmekte olup bu konuda Tuhfetü'l-Guzât adlı bir kitap da yazmıştır.
Matrakçı Nasuh'un minyatür-harita karışımı kendine has bir üslubu vardır. Eserlerinde yeryüzünün kuşbakışı görünümünü resmeder. Buna karşın şekilleri tepeden değil, sanki karşıdan görüyormuş gibi çizer. Bu resimlerde kuş ve tavşan gibi hayvanlar olsa da insanlar asla belirmez. Şehirlerdeki binalar tek tek seçilebilir.Matematiğe ilişkin iki kitabı Cemâlü’l-Küttâb ve Kemalü’l- Hisâb ile Umdetü’l-Hisâb’ı I. Selim (Yavuz) döneminde yazmış ve padişaha adamıştır. Bu yapıtlardan sonuncusu uzun yıllar matematikçilerin elkitabı olarak kullanılmıştır. Geometri ve matematik alanındaki çalışmaları neticesinde uzunluk ölçülerini gösteren cetveller hazırlamıştır. I. Selim zamanında ona adadığı Cemâlü'l-Küttâb ve Kemalü'l- Hisâb kitapları, Napier'den elli sene oncesinde adiyla anilan çarpma metotlarını ve modern matematik ögretiminde öncü bir kitap kabul edilen bır referans olarak Enderun'da okutulmus, Napier gibi matematikçilere ılham kaynağı olmuştur.
Tarih alanında da çalışan Matrakçı Nasuh, Taberî Tarihi 'ni Mecmaü't-Tevârih adıyla Türkçeye çevirmiştir. 3 nüsha olarak yayınlanan Süleymannâme kitabında 1520-1537, 1543-1551 ve 1542-1543 yıllarını anlatmıştır. 1537-1538 yıllarında yazdığı Fetihname-i Karabuğdan, Kanuni Sultan Süleyman'ın Boğdan seferini anlatır. Bu kitaplarda, yol boyunca ordunun geçtiği şehirlerin minyatür şeklinde haritalarını çizmiştir. Çizimleri bugün hem estetik, hem de geçmişe ait çok ayrıntılı bilgiler içermesi hasebiyle şaheser olarak tanımlanmaktadır. Nasuh, Kanuni'nin Fransa kralı I. François'ya destek amacıyla Barbaros Hayreddin Paşa komutasında gönderdiği donanmaya katıldı. Yine yol boyunca donanmanın uğradığı limanları resmetti.
Matrakçı ya da Matrakî adıyla anılması, lobotu andıran sopalarla oynandığı ve eskrime benzeyen bir tür savaş oyunu olduğu bilinen “matrak” oyununda çok usta olmasından ve belki de bu oyunun mucidi bulunmasından ileri gelmektedir. Nasuh ayrıca çok usta bir silahşördü. Bu nedenle Silahî adıyla da anılırdı. Türlü silah ve mızrak oyunlarındaki ustalığı nedeniyle Osmanlı ülkesinde “üstad” ve “reis” olarak tanınması için 1530′da I. Süleyman (Kanuni) tarafından verilmiş bir beratı da vardır. Yaygın kanaate göre 28 Nisan 1564'te vefat etmiştir. Matrakçı Nasuh'un ölümünün 450. yılı dolayısıyla, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) 05-20 Kasım 2013 tarihleri arasında Paris’te yaptığı 37. UNESCO Genel Konferansı’nda Matrakçı'yı anma programına almıştır
Eserleri:
- Cemâlü'l-Küttâb ve Kemâli'l-Hüssâb
- Umdetü'l-Hisâb
- Mecmuatü't-Tevârih
- Süleymannâme
- Fetihname-i Karabuğdan
- Beyan-ı Menazil-i Sefer-ul Irakeyn
- Tuhfet-ul Guzat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...