Hafız Osman fırtınalı bir günde dolmuş kayıkla Beşiktaş'a
geçecektir. Bir kayığa biner. Yol bitmek üzereyken kayıkçı ücretleri
ister. Fakat Hafız Osman o gün aceleyle çıktığı için yanına para almayı
unutmuştur.
Kayıkçıya; 'efendi, yanımda param yok, ben sana bir 'vav'
yazayım, bunu sahaflara götür,karşılığını alırsın' der. Kayıkçı yüzünü
ekşitip söylenerek yazıyı alır. Canı fena halde sıkılmıştır ama artık yapacak birşeyi olmadığından zoraki kabul eder bu durumu.
Bir zaman geçtikten sonra kayıkçının yolu
sahaflara düşer. Bakar ki yazılar, levhalar iyi fiyatlarla
alınıp satılıyor. Cebindeki yazıyı hatırlar ve götürür satıcıya. Satıcı
yazıyı alır almaz 'Hafız Osman vav'ı' diyerek açık artırmayla iyi bir fiyata 'vav' satılır. Kayıkçı bu duruma çok sevinir çünkü bir haftalık
kazancından daha fazlasını bu 'vav' ile kazanmıştır.
Bir gün Hafız Osman
yine karşıya geçecektir ve yine aynı kayıkçıyla karşılaşmıştır. Yol
bitmek üzereyken yine ücretler toplanır. Hafız Osman da yol ücretini
uzatır kayıkçıya. Kayıkçı 'efendi para istemez, sen bir 'vav' yaz
yeter' der.
Hafız Osman gülümseyerek ; 'efendi o 'vav' her zaman
yazılmaz.Sen dua et para kesemi yine evde unutayım' der...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...