İmam Şafii Kasidesi - Bırak, günler dilediğini yapsın

 
 Bırak, günler dilediğini yapsın 
Kader bir hüküm verdiği zaman, gönlünü hoş tut

Gecelerin dertleri için sızlanma 
Çünkü dünya dertlerinin kalıcılığı yoktur 

Musibetlere karşı metin bir adam ol 
İnsanlar seni vefa ve hoş görün ile tanısın 

Yaratılmışlar içinde ayıpların çoğaldıysa 
Ve onların örtülmesi seni sevindirirse

Cömertlik örtüsüne bürün, 
Çünkü söylendiği gibi her kusuru eli açıklık örter 

Düşmanlarına asla zayıflık gösterme 
Çünkü düşmanların bunu kullanması beladır 

Bir cimriden de hoş görü bekleme 
Cehennemde susamışlar için su yoktur 

Teenni, senin rızkını azaltmaz 
Acele etmek de rızkını artırmaz

Ne hüzün devamlıdır ne de sevinç 
Ne üzerindeki darlık ne de bolluk 

Eğer kanaatkâr bir kalbe sahip olursan 
Sen ve dünyalara sahip olan eşit olursunuz 

Sahasına ölümler inen kimseye gelince 
Onu artık ne yer koruyabilir ne de gök 

Allah’ın arzı geniştir, fakat 
Kader gelince feza bile dar gelir 

Bırak, günler her an gaddar olsun 
Nasılsa ölüme fayda verecek ilaç yoktur. 

İmam Şafii (rh.a)

2022 TYT- AYT Matematik Soru Dağılımı

2022 TYT Matematik sınavındaki sorular; tamamen lise müfredatı içerisindeki konulardan seçilmiş,daha çok okuduğunu anlamaya yönelik sorulardan hazırlanmıştır. Problem çözme ağırlıklı bir sınav olmuştur. Soruların zorluk seviyesi; önceki yıllara nazaran daha rahat çözülebilecek seviyededir. TYT Matematik 2022 sınavının konulara göre soru dağılımı, aşağıdaki tablodaki gibidir. 

Sınav Sorularına ÖSYM sitesinden ulaşabilirsiniz.

Es-Subhu Beda

Es-subhu bedâ min tal'atihî
Ve'l-leylü decâ miv-vefratihî
Feegar-Rusulâ fazlev-ve ulâ
Ehdes-subülâ li-delâletihî

Kenzül-kerami mevlen-niami
Hâdil-ümemi li-şeriatihî
Ezken-nesebi a'lel-hasebi
Küllü'l-arabi fi-hizmetihî

Sâatiş-şeceru natakal haceru
Şakka'l kameru bi-işâretihâ
Cibril-ü etâ leylete-esrâ
Ve'r-Rabbü deâhü li-hazratihî

Nâleş-şerefâ vallâhü afâ
Ammâ selafâ min ümmetihî
Fe Muhammedünâ hüve Seyyidünâ
Fe'l-izzü lenâ bi-icabetihî

Abdullah İbn-i Revâha (r.a)

"İstemem"- Fatih Sultan Mehmed

Sen kokmayan gülü neyleyim,
Neyleyim sensiz baharı?
Sen doğmayan günü neyleyim,
Neyleyim sensiz ben dünyayı?
Senin tenine değmeden gelen yağmuru istemem, meltemi istemem.

Seni parlayacaksa parlasın yıldızlar,
Sana yanmayan yıldızı semalarda istemem.
Bülbüller söyleyecekse seni söylesin,
Senden okumayan bülbül olsa dinlemem.
Özlemim sen olacaksan yansın yüreğim,
Sılası sen olmayan gurbeti istemem, vatanı istemem.

Bir ateş yakacaksa beni kalbimden,
Senin aşkının ateşi yaksın,
Senden gayrı başka bir aşkla kül olursa kalbim,
Bu kalbi istemem, ateşi istemem, koru istemem.

Seni göremediğim vahalar bedevilerin olsun,
Ben senin çölünü isterim, suyu istemem.

Sana çıkacaksa durmaz yürürüm,
Sonu sen çıkmayan yönü istemem, yolu istemem.

Ben gönüllü bir köleyim, kulağımda küpem.
Kalbini fethedecekse geçerim bin sina'yı birden.
Yoksa neyime?
Bu fethi istemem, Mısır'ı istemem, cihanı istemem.

Ben Sultan Fatihim, önündeyim İstanbul'un.
Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için.
Yoksa gül yüzünü güldürmeyen sultanlığı istemem, İstanbul'u istemem.

Ben bir garip yunusum, yazdığım sensin, yandığım sen.

Senden gayrı bir aşka ben kalemi istemem, kağıdı istemem.

Ben senin ümmetinim, sensin benim efendim.
Senden gayrı, senden başka efendi istemem, sevgili istemem, istemem…

Fatih Sultan Mehmed (Avni)



İmparatorluğa Mersiye Şiiri - Osman Yüksel Serdengeçti

Bin yıl oldu toprağına basalı
Hayli oldu kılıçları asalı,
Bülbüllerin onun için tasalı,
Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?

Yol görünür, hakan emir verirdi,
Dalga dalga ordularım yürürdü,
Hamlemizden dağlar taşlar erirdi,
Dolu dizgin aştık nice belleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?
Yıldız doğar, talihimiz belirir,
Sabah olur, ulufeler verilir,
Bir seferde dört krallık serilir,
Al al ettik, kara kara tülleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?

Ferman çıkar, dal kılıçlar takınır,
Meydanlarda Rabbe dua okunur,
Gölgemizden bütün cihan sakınır,
Andırırdık coşkun akan selleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?

Kosovalar, Plevneler bizsizdir,
Yosun tutmuş camilerim ıssızdır,
Boynu bükük minareler öksüzdür,
Açmaz olmuş kızanlığın gülleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?

Hali görür, geleceği sezerdik,
Bir zamanlar ta Vistül’de gezerdik.
Haritayı biz kendimiz çizerdik,
Fetheyledik deryaları, çölleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?

Rodopların ak başları yaslıdır,
Serdengeçti gönül, artık usludur,
Rüzgarları bile matem seslidir,
Zafer,zafer der, eserdi yelleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?

Osman Yüksel Serdengeçti