310- Mesbuk, bir rekat
kılındıktan sonra imama uyan kimsedir ki, son oturuşta dahi imama uymuş olsa
yine mesbuk sayılır. Mesbuk hakkında aşağıdaki meseleler ortaya çıkar:
311- Mesbuk kaza edeceği rekatlarda, tek başına namaz kılan gibidir. Örnek: Bir kimse sabah namazıın ikinci rekatında imama uyacak olsa, mesbuk olmuş olur. Aldığı tekbirden sonra sükut eder. İmamla beraber son oturuşta yalnız "Tahiyyat"ı okur. İmam selam verince, kendisi ayağa kalkar ve imam ile kılmamış olduğu ilk rekatı kılmaya başlar. "Sübhaneke ve Eüzü Besmele'den" sonra Fatiha suresi ile bir mikdar daha Kur'an-ı Kerîm okur. Bilindiği şekilde rükû ve secdelere gider. Ondan sonra oturup "Tahiyyatı, salavatları ve Rabbenâ âtinâ'yı" okuyarak selam verir. Akşam namazının ikinci rekatında imama uyan kimse de birinci rekat hakkında bu şekilde hareket eder.
312- Mesbuk, akşam namazının son rekatinde imama uysa, "Sübhaneke'yi" okur ve imamla beraber o rekatı kılarak teşehhüde oturur. İmam selam verdikten sonra kalkar, Sübhaneke, Eüzü Besmele, Fatiha ve bir mikdar daha Kur'an-ı Kerîm okur. Rükû ve secdelerden sonra oturur ve yalnız "Tahiyyat'ı" okur. Sonra "Allahü Ekber" diyerek ayağa kalkar, yalnız Besmele ile Fatiha ve bir miktar daha Kur'an-ı Kerîm okuyarak rükû ve secdeleri yapar. Sonra son oturuş yaparak selam ile namazdan çıkar. Bu halde üç defa Teşehhüde oturmuş olur. Bununla beraber mesbuk, ikinci rekatın sonunda yanılarak teşehhüde oturmayacak olsa, sehiv secdesi yapması gerekmez. Çünkü bu rekat, bir yönden birinci rekat yerindedir.
313- Mesbuk, dört rekatlı namazlardan birinin dördüncü rekatinde imama uysa, imam ile teşehhüde oturduktan sonra kalkar, Sübhaneke, Eûzü Besmele, Fatiha ve bir mikdar Kur'an okur. Rükû ve secdelerden sonra oturur. Yalnız "Tahiyyat'ı" okur. Ondan sonra kalkar. Besmele ile Fatiha'yi ve bir mikdar daha Kur'an ayetlerini okur. Sonra rükû ve secdelere varır, oturmaksızın kalkar. Yalnız Besmele ve Fatiha ile bir rekat daha kılarak son oturuşu yapar. Tahiyyat'ı, Salavatları ve Rabbenâ âtinâ'yı okuyup selam vererek namazını tamamlar.
314- Mesbuk, dört rekatlı namazların üçüncü rekatinden başlayarak imama uysa, imamla beraber son oturuşta yalnız "Tahiyyat'ı" okur. İmam selam verdikten sonra kalkar, Sübhaneke, Eûzü Besmele, Fatiha ve bir mikdar daha Kur'an okur. Rükû ve secdelere varır, sonra kalkar yalnız Besmele ile Fatiha'yı okur. Biraz daha Kur'an-ı Kerîm okur. Yine rükû ve secdelere gider. Teşehhüde oturur. Tahiyyat'ı, Salavatları ve Rabbena atina'yı okuyarak selamla namazını tamamlar.
315- Mesbuk, dört rekatlı namazların ikinci rekatinde imama uyacak olsa, üç rekatı imamla kılmış olur. Teşehhüdden sonra imam selam verince ayağa kalkar. Sübhaneke'yi, Eûzü Besmele'yi, Fatiha'yı ve ekleyeceği ayetleri okur. Rükû ve secdelere varıp son oturuşu yapar. Selam verip namazını tamamlar.
316- İmam rükûda iken,
imama uyan kimse, o rükûa ait olan rekata yetişmiş olur. Fakat imamı secde
halinde bulan kimse, hemen secdeye varırsa da o secdenin rekatına yetişmiş
olmaz. Bunun için o rekatı yukarda anlatıldığı şekilde kaza etmesi
gerekir.
317- Mesbuk, imam selam verdikten sonra "Allahü Ekber" diyerek
ayağa kalkar ve noksan kalmış olan rekatları tamamlar. İmam selam vermeden
mesbukun kalkıp noksan kalan rekatları kılmaya başması uygun değildir Ancak
namaz vaktinin çıkmak üzere olması ve insanların önünden geçme durumu olması
gibi özürler sebebiyle selamından önce kalkar.
Bununla beraber imam,
henüz selam ile namazdan çıkmamış olunca, mesbukun Teşehhüd mikdarı oturması
lazımdır. Bundan önce kalkması caiz değildir.
318- İmam teşehhüdü
tamamlamadan mesbukun kalkıp Kur'an okuması muteber değildir. Onun için mesbuk,
birinci veya ikinci rekatı kaza için ayağa kalkar da, imamın teşehhüdü
bitirişinden sonra namaz caiz olacak kadar Kur'an okursa, namazı caiz olur.
Fakat namaz caiz olmayacak kadar az okumuş olursa namazı sahih olmaz.
319- Mesbukun kaza edeceği rekatlarda başkasına uyması ve başkasının da bu halde
mesbuka uyması caiz değildir. Mesbuk burada yalnız başına sayılmaz. Fakat bir
mesbuk ne kadar rekat kaza edeceğini unutup da kendisi ile beraber mesbuk
bulunan kimsenin ne kadar rekat kaza edeceğini yalnız göz önünde bulundursa,
bununla namazı bozulmaz.
320- Mesbuk, namazını yeniden kılmak niyeti ile
tekbir alacak olsa önceki tekbiri ile başlamış olduğu namazı bozulmuş olur. Tek
başına namaz kılan kimse böyle değildir; başka bir namaz kılmaya niyet
etmedikçe, aynı namaza yeniden başlamak niyeti ile alacağı tekbir bu namazı
bozmaz. Çünkü her iki namaz, tek başına namaz kılan için birbirinin aynıdır.
Mesbuk ise, bir yönden tek başına namaz kılan gibidir, bir yönden de imama
uyduğundan onun için aynı namaz değildir.
321- Mesbuk, İmam Azam'a göre
Kurban Bayramı'nda Teşrîk tekbirlerini imamla beraber alır, sonra ayağa kalkıp
geri kalan rekatleri tamamlar. Halbuki İmam Azam'a göre, tek başına namaz kılan
kimse bu tekbirleri getirmek zorunda değildir. Bunun için mesbuk, burada tek
başına namaz kılan gibi değil, muktedi (imama uyan) yerindedir.
322-
Mesbuk, ayağa kalkması sahih olacak bir zamanda ayağa kalkıp da, imam henüz
selam vermeden mesbuk namazını bitirerek selamda imama uysa, namazı bozulmuş
olur.
323- İmam daha selam vermeden, mesbuk Tahiyyat'ı okuyup bitirmiş
olsa, bir görüşe göre Şehadet sözünü tekrarlar, bir görüşe göre de susar. Burada
sahih olan mesbukun Tahiyyat'ı yavaş yavaş okumasıdır. Birinci oturuşta
imamdan önce Teşehhüd'ü bitirmiş olan bir muktedi de susar, Teşehhüd'de
bulunmaz.
324- Mesbuk, cehren (aşikare) okunan namazlarda imama uyunca,
"Sübhaneke"yi okumaz. Geri kalan rekatları kazaya kalkınca okur. Sahih olan
budur.
325- İmam yanılarak beşinci rekata
kalkınca, mesbuk da ona uyarak kalksa, bakılır: Eğer imam dördüncü rekatta
oturmuş ise, mesbukun namazı bu kalkış ile bozulmuş olur. Fakat imam dördüncü
rekatta oturmamış ise, beşinci rekatta secdeye varmadıkça, mesbukun namazı
bozulmaz.
326- Bir mesbuk lâhık da olabilir. Şöyle ki: İmama sonradan
uyan kimse, uyku veya abdesti bozan bir sebeble rükünlerden veya rekatlardan bir
kaçını imam ile kılamayıp kaçırsa, hem mesbuk olur, hem de lâhık olmuş olur. Bu
durumda önce kaçırdıklarını kıraatsız olarak kaza eder sonra mümkün ise, geri
kalan namazda imama uyar. Daha sonra da imama uymadan önceki rekatları kıraatla
(Kur'an okuyarak) kaza eder. Önce bunları kaza edip ondan sonra, namaz arasında
kaçırmış olduğu rükünleri veya rekatleri kaza etmesi de caizdir. Fakat bunu
yapmakla meşru sırayı gözetmemiş olacağından günahkar olur.
Kaynak: Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Sad. Ali Fikri Yavuz,Ravza Yayınları
Kaynak: Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Sad. Ali Fikri Yavuz,Ravza Yayınları