Dik Üçgen ve temel özellikleri

Bir açısının ölçüsü 90° olan üçgene "dik üçgen" denir. Dik üçgende 90° nin karşısındaki kenara "hipotenüs", diğer kenarlara da "dik kenar" adı verilir. Hipotenüs, dik üçgendeki en uzun kenardır. Hipotenüs kelimesi, Yunancada ‘karşılıklı gerilen’ kelimesinden gelmektedir. Medeniyetlerin etkileşim içinde olduğu Mısırlıların, piramitlerin inşa sürecinde kullandıkları dik üçgenler için ip germe tekniklerinden yararlanmış olmalarından hareketle, 'hipotenüs' isminin de bunlara ithafen verilmiş olabileceği ihtimal dahilindedir. 

Öklid Teoremleri ve ispatı

Öklid Teoremi: Bir dik üçgende hipotenüse ait yüksekliğin karesi, hipotenüs üzerinde ayırdığı parçaların çarpımına eşittir. Bir dik üçgende bir dik kenar uzunluğunun karesi, hipotenüs üzerindeki izdüşümü ile hipotenüs uzunluğunun çarpımına eşittir. (Bkz. Euclidin Hayatı ve Çalışmaları)


Pisagor Teoremi ve sonuçları

Dik üçgende dik kenarların uzunluklarının kareleri toplamı, hipotenüs uzunluğunun karesine eşittir. İşte bu kural pisagor teoremi olarak isimlendirilmiştir. 

Açılarına göre özel dik üçgenler

30°–60°–90° üçgeninde; Hipotenüsün uzunluğu, 30° lik açının karşısındaki kenarın 2 katıdır. 60° lik açının karşısındaki kenarın uzunluğu, 30° lik açının karşısındaki kenarın uzunluğunun √3 katıdır. 

Kenarlarına göre özel dik üçgenler

Dik üçgenlerde en çok kullanılan ve kenar uzunlukları tam sayı olan belirli üçgenler bilinmektedir. Eğer bu üçgenleri bilirseniz pisagor bağıntısını uygulamadan daha pratik olarak pekçok soruyu çözebilirsiniz. 

3–4–5 üçgeni: Kenar uzunlukları (3,4,5) sayıları veya bunun katları olan üçgenlerdir. 

8–15–17 üçgeni: Kenar uzunlukları (8,15,17) sayıları veya bunun katları olan üçgenlerdir. 

5–12–13 üçgeni: Kenar uzunlukları (5,12,13) sayıları veya bunun katları olan üçgenlerdir. 

7–24–25 üçgeni: Kenar uzunlukları (7,24,25) sayıları veya bunun katları olan üçgenlerdir. 

9-40–41 üçgeni: Kenar uzunlukları (9,40,41) sayıları veya bunun katları olan üçgenlerdir. 

(20-21-29) üçgeni, (12-35-37) üçgeni,..... şeklinde devam ettirilebilir.

Sinüs teoremi ve ispatı

Sinüs teoremi, bir üçgende (kirişler üçgeni) bir kenar ve bu kenar karşısındaki açının sinüsleri oranı sabittir. Bir açının sinüsü trigonometri bilgisinden hatırlanacağı üzere, dik açılı üçgenlerde dik olmayan bir açının karşısında kalan dik kenar ile hipotenüsün (dik açının karşısında kalan kenarın) birbirine oranıdır. Kısaca açının sinüsü, karşı dik kenar uzunluğunun hipotenüse oranıdır. Sinüs teoremi, bir açı ve iki kenar verildiğinde; bilinmeyen bir açıyı bulmak veya iki açı ve bir kenar verildiğinde de bilinmeyen bir kenar uzunluğunu bulmak için oldukça yararlı bir teoremdir.

YKS 2020 Matematik Netleri Sayısal Bilgiler

Temel Matematik testi

Ortaöğretim kurumlarının son sınıfında okuyan öğrencilerin TYT Matematik Net ortalaması: 6,082 nettir. Bu ortalamaya liseden mezun olmuş olan adaylar da dahil edildiğinde, tüm adayların TYT Matematik Net ortalaması: 5,556 net olmuştur.

AYT Matematik testi

Ortaöğretim kurumlarının son sınıfında okuyan öğrencilerin AYT Matematik Net ortalaması: 8,015 nettir. Bu ortalamaya liseden mezun olmuş adaylar da dahil edildiğinde tüm adayların AYT Matematik Net ortalaması 7,584 net olmuştur.

YKS 2020 sınavına ait TYT ve AYT testlerinin matematik ortalamaları aşağıdaki grafikte verilmiştir.

2020 AYT Matematik Çözümleri (PDF)

2020 AYT Matematik sınavındaki sorular, lise müfredatı içerisinde olan konulardan oluşmuştur. Bu sınavda 12.sınıf 2. dönem müfredatında yer alan konulardan soru sorulmamıştır. 

Sınav Sorularına ÖSYM sitesinden ulaşabilirsiniz. 

https://www.osym.gov.tr/TR,19369/2020-yks-tyt-ayt-ve-ydt-temel-soru-kitapciklari-ve-cevap-anahtarlari.html (Erişim Tarihi (09/04/2023)

2020 AYT Matematik sınavındaki sorular, fazla zorlayıcı olmayacak şekilde klasik diyebileceğimiz sorulardan oluşmuştur. COVİD-19 Salgını nedeniyle 2.dönem okullar tatil edilip uzaktan eğitime geçildiğinden dolayı, müfredatta bazı kısımlardan sınavda soru sorulamamıştır. Özellikle 12.sınıfın ikinci dönem müfredatında yer alan, türev ve integral gibi ağır konulardan sınavda soru çıkmamıştır. Konu dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir.


2020 AYT MATEMATİK

Adet

Temel Kavramlar-Akıl Yürütme

3

Asal Sayılar, Asal Çarpanlar

1

Üslü sayılar

1

Bölme ve Bölünebilme

1

Basit Eşitsizlikler ve sıralama

1

Mutlak Değer

1

Kümeler

2

Fonksiyonlar

2

Binom

1

Permütasyon-Kombinasyon

1

Olasılık

1

Polinomlar

2

2.Dereceden Denklemler

1

2.Dereceden Eşitsizlikler

0

Parabol

1

Mantık ve İspat Yöntemleri

0

Trigonometri

4

Karmaşık Sayılar

2

Logaritma

3

Diziler

2

Limit ve Süreklilik

0

Türev ve Uygulamaları

0

İntegral

0

Üçgenler

2

Dörtgenler-Çokgenler

2

Çember ve Daire

2

Doğrunun Analitik İncelemesi

2

Dönüşümler Geometrisi

1

Katı Cisimler

1

Toplam

40



2020 TYT-AYT Matematik Soru Dağılımı

2020 TYT Matematik sınavındaki sorular, tamamen lise müfredatı içerisinde olan konuların, yenilikçi problem tarzındaki sorulardan oluşmuştur. Ders kitabı bilgileri ve matematik müfredatı dikkate alınarak hazırlanan sınavda 30 soru Matematik, 10 adet de Geometri sorusu sorulmuştur.

2020 TYT Matematik Çözümleri (PDF)

2020 TYT Matematik sınavındaki sorular, tamamen lise müfredatı içerisinde olan konuların, yenilikçi problem tarzındaki sorulardan oluşmuştur. Ders kitabı bilgileri ve matematik müfredatı dikkate alınarak hazırlanan sınavda 30 soru Matematik, 10 adet de Geometri sorusu sorulmuştur..Sınav Sorularına ÖSYM sitesinden ulaşabilirsiniz.

Estağfirullah... Estağfirullah... Estağfirullah...

Rabbimize zatının, sıfatının, esmasının ve efalinin hudutsuzluğunca hamdolsun. Elhamdülillahi Rabbil alemin. Bizi bir Ramazan-ı Şerif bayramına daha ulaştırdı. Allah-ü Teala tuttuğumuz oruçları, okuduğumuz Kuran-ı Kerim tilavetlerini, kıldığımız namazlarımızı eksiğiyle kusurlarıyla dergah-ı izzetinde kabul etsin inşallah. Bayram, sevinç ve mutluluktur. Bayramın huzurlu, sağlıklı ve bereketli olarak geçmesi, tüm İslam aleminde hayırlara vesile olması, akan gözyaşı ve kanların dinmesi, mazlumların esenlik ve selamati, Cenab-ı Mevla'dan niyazımızdır. Allahü Ekber Allahü Ekber La ilahe illallahü vallahü ekber. Allahü Ekber ve lillahil hamd. Tekbirlerimiz sevincimizi, neşemizi, coşkumuzu arttırsın inşallah. Sağlık ve sıhhat içerisinde daha nice güzel bayramlara ulaşmak temennisiyle Bayramımız mübarek olsun.

Eşkenar üçgen ve özellikleri

Üç kenar uzunluğu ve bütün iç açıları ölçüleri, birbirine eşit olan üçgene; eşkenar üçgen adı verilir. Eşkenar üçgende, tüm iç açıları ölçüleri: 60 derecedir. Tüm dış açıların ölçüleri ise 120 derecedir.

ikizkenar üçgen ve özellikleri

İki kenarı ve bunlara ait iki iç açıları eşit olan üçgene ikizkenar üçgen denir.

Üçgende açıortay soruları ve çözümleri

İç ve dış açıortay doğrusu ile ilgili daha önce özellikleri yazmıştık. (Bkz.Açıortay Özellikleri) Burada bunlarla ilgili bazı örnek soruları ve çözümleri yayınlayacağız. 

Üçgende açı soruları ve çözümleri

Üçgende açı ölçüsü ile ilgili özellikler ve bunların ispatlarını içeren yazımızı daha önce paylaşmıştık. (Bkz. Üçgende Açı Özellikleri) Bu yazıda, üçgende açı ile ilgili örnek sorular ve çözümleri paylaşılacaktır.

Katlama soruları genel özellikleri

Katlama sorularının çözümü yapılırken simetri ve açıortay kavramlarının iyi bilinmesi gerekmektedir. Katlama yapılan yöne bağlı olarak farklı durumlar ortaya çıkar. Bir üçgende bir köşeden başka bir köşeye doğru kaplama yapıldığında ortaya çıkan katlama izi bir kenarın orta dikmesi üzerinde olacaktır. 

Üçgende Açılar

Üçgen: aynı düzlem üzerinde bulunan ve doğrusal olmayan üç farklı noktayı, ardışık olarak birleştiren doğru parçalarının oluşturduğu kapalı, geometrik şekle üçgen (müselles) adı verilir.

Doğruda Açılar ve özellikleri

Açı; Başlangıç noktaları ortak olan iki ışının birleşimini ifade eden geometrik yere açı denir.

Geometride temel kavramlar

Nokta, geometride boyutsuz olarak ifade edilen; eni, boyu ve derinliği olmayan bir terimdir. Bir noktadan sonsuz sayıda doğru geçer. Bu, doğru demeti olarak adlandırılır. İki noktadan yalnızca bir doğru geçer.

Euclid geometrisinde nokta tanımsız kavramlardan birisidir. Euclid noktayı; "a point is that which has no part" (T. L. Heath Euclid's Elements) tercumesinde nokta; eni, boyu, uzunluğu olmayan en küçük şey olarak tercüme edilebilir. Nokta; matematikte büyük harflerle gösterilir.

Kenarortay ve Özellikleri

Kenarortay, bir üçgende herhangi bir kenarın orta noktasını, o kenara ait karşı köşeye birleştiren doğru parçasıdır.

Açıortay ve Özellikleri

Herhangi bir açının ölçüsünü iki eş açıya bölen ışınlara açıortay denir. Eğer üçgenin iç açısını iki eşit ölçülü açıya bölen bir ışın varsa buna "iç açıortay" denir. Aynı durum üçgenin dış açısı için geçerli ise o zaman bu ışına "dış açıortay" adı verilir.

Yaşlılarımız ve fosilleşmiş gençlik

Yaşlı kelimesi, TDK sözlüğüne göre; "yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar, uzun yılları geride bırakmış" olarak tanımlanmıştır. Arapça karşılığı olan ihtiyar ise, yine aynı sözlükte; "Yaşlı, kocamış olan, pir kimse, cansız, sönük, eski" anlamlarına gelir. Burada etimoloji ile uğraşmak için bunları zikretmedim. Son günlerde gündeme gelen, "yaşlıların sokağa çıkma yasağı ve gençlerin kendi çapında, yaşlılar üzerinde oluşturduğu olumsuz algılar ve eğlence biçimleri" nedeniyle böyle bir yazıyı kaleme aldım.
Malum ola ki tüm dünyayı sarsan virüs vakaları nedeniyle, devletler bazı tedbirleri uygulamaya koydu. Yaşlı vatandaşlara uygulanan sokağa çıkma yasağı da böyle bir ortamda gündeme geldi. Bağışıklık sistemi, daha zayıf ve kronik rahatsızlıkları gençlere göre nispeten daha fazla olan yaşlı kimseleri, bu salgından korumak (!) için bu şekilde bir önleme başvuruldu. Bu yasak uygulaması, bazı ülkelerde genç ve yaşlı ayrımı yapılmadan tüm vatandaşlara doğrudan uygulandı. Hangisinin daha doğru olduğu tartışmalı bir konu olduğu için buraya değinmek istemiyorum. Benim üzerinde durmak istediğim mevzu; gençlerin bu süreçte yaşlılara olan tutumu ve toplumda onlara karşı oluşturulan olumsuz algılar üzerine olacaktır.
Virüs salgını nedeniyle yaşlı vatandaşlar için sokağa çıkma yasağı ilan edilmesini fırsat bilen, kendi genç ama ruhu çürümüş fosil mertebesindeki bazı kişiler, yaşlılara hiç olmayacak saygısızlıklar yaptılar. Dışarıda yaşlı vatandaşları gören bazı kendini bilmezler, kültürümüzün köklü çınarları olan ihtiyarlarımıza, maalesef zorla maske takmaya çalıştılar. Kimi densizler, ihtiyarların başlarından kolonya döktüler. Kimileri, sokakta gördükleri yaşlıları alaya alıp evlerine hapsetmeye, sokakta yürümelerini engellemeye kalkıştılar. Markette, pazarda alışveriş yapan yaşlılara "sende virüs var" , "sen hastalıklısın" diye hakaretler ettiler. Maalesef bütün bunların hepsi, müslümanların çoğunlukta olduğunu her defa dile getirdiğimiz, Türkiye'de gerçekleşti. Oysa İslam dini, tüm inanan insanlara, büyüklere ve yaşlılara hürmet edilmesi gerektiğini hem sözlü hem de fiili olarak peygamber efendimizin tatbiki ile göstermiştir. Esasında böyle bir olayın dini bir yönünün de olmaması gerekir. Bu tutum ve davranışlar aslında çok büyük kabahat ve nezaketsizlik, insan benliğine saygısızlık, özgür yaşam biçimine müdahale ve kişi hürriyetini yok sayma kaidelerine göre suç sayılabilecek hareketlerdir. Zaten bu yüzden bu davranışı gösterenler, yakalanıp çeşitli cezalara çarptırılmıştır. İşin ceza boyutunda değilim. Bu tip davranışlar, yaratılmış bir insan ve özelde bir müslüman ülkede yaşayan bir müslüman olan kişi bazında düşünüldüğünde, bu kişilerin hareketlerinde, bu iğrenç ve kabul edilemez mizah anlayışı, niçin ve nasıl yer alabilir? Bu davranışları insanlar neden sergileme isteği duyar? Bu sorular etrafında düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Çaresizlikten Yeni Bir Dünya Düzeni Kurulurken

Evde kapalı kalmış olma durumundan yararlanarak, hem mevcut hali tarihe tanıklık etmek pahasına yazmak, hem de içimdeki şüphe duygusunu üzerinde kendimce biraz karalamada bulunmak istedim. Önce olayı kısaca anlatayım. Sonra konuyla ilgili düşüncelerimi ve yapılması gerekenleri izah etmeye çalışayım.

Şifa ayet ve duaları

Allah’ın izniyle şifa bulmak veya kötülüklerden korunmak amacıyla her türlü tedbiri aldıktan sonra dua etmek gerekir. Hastalıklardan şifa bulmak amacıyla aşağıdaki ayet ve dualar samimi bir niyetle ihlas ile okunmalı ve ardından dua edilmelidir. 
 
  أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ  بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم 
Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahîm.
Anlamı:Kovulmuş Şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
 
 استغفر الله العظيم وأتوب إليه
Estağfirullah el-azîm ve etûbu ileyh
Anlamı: Allâh'tan mağfiret dilerim ve O'na tevbe ederim
 
“اللهمّ صلِّ على سيّدنا محمّد وعلى آل سيّدنا محمّد”   
Allahümme salli âlâ seyyidina muhammedin ve âlâ ali seyyidina muhammed 
Anlamı: Allahım Peygamberimiz Hz.Muhammed'e ve aline (evladu iyaline) salatu selam ve esenlikler eyle)

 [Fâtiha suresi: 1-7]

{ بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِیمِ (1) ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَـٰلَمِینَ (2) ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِیمِ (3) مَـٰلِكِ یَوۡمِ ٱلدِّینِ (4) إِیَّاكَ نَعۡبُدُ وَإِیَّاكَ نَسۡتَعِینُ (5) ٱهۡدِنَا ٱلصِّرَ ٰ⁠طَ ٱلۡمُسۡتَقِیمَ (6) صِرَ ٰ⁠طَ ٱلَّذِینَ أَنۡعَمۡتَ عَلَیۡهِمۡ غَیۡرِ ٱلۡمَغۡضُوبِ عَلَیۡهِمۡ وَلَا ٱلضَّاۤلِّینَ (7) }

Elhamdulillâhi rabbil'alemin, Errahmânir'rahim, Mâliki yevmiddin, İyyâke na'budu Ve iyyâke neste'în, İhdinessirâtal mustakîm, Sirâtallezine en'amte aleyhim Ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn.(Amin)

 Anlamı: 1- Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle. 2,3,4- Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur. 5- (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. 6,7- Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. 

[İhlâs suresi: 1-4]

{ قُلۡ هُوَ ٱللَّهُ أَحَدٌ (1) ٱللَّهُ ٱلصَّمَدُ (2) لَمۡ یَلِدۡ وَلَمۡ یُولَدۡ (3) وَلَمۡ یَكُن لَّهُۥ كُفُوًا أَحَدُۢ (4) }

Kul hüvellâhü ehad, Allâhüssamed, Lem yelid ve lem yûled, Ve lem yekün lehû küfüven ehad.

 Anlamı: 1-De ki: O Allah birdir. 2- Allah samed (her şey O’na muhtaç, O kimseye muhtaç değil)’dir. 3- O doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. 4- Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir.

[Felak suresi: 1-5]

{ قُلۡ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلۡفَلَقِ (1) مِن شَرِّ مَا خَلَقَ (2) وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ (3) وَمِن شَرِّ ٱلنَّفَّـٰثَـٰتِ فِی ٱلۡعُقَدِ (4) وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ (5) }

1-Kul e'ûzü birabbil felak 2- Min şerri mâ halak 3- Ve min şerri ğasikın izâ vekab4- Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad 5- Ve min şerri hâsidin izâ hased 

Anlamı: 1-De ki: ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe sığınırım, 2- Yarattığı şeylerin şerrinden, 3- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, 4- Düğümlere üfleyenlerin şerrinden, 5- Ve hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden. (Allah’a sığınırım).


[Nâs suresi: 1-6]

{ قُلۡ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلنَّاسِ (1) مَلِكِ ٱلنَّاسِ (2) إِلَـٰهِ ٱلنَّاسِ (3) مِن شَرِّ ٱلۡوَسۡوَاسِ ٱلۡخَنَّاسِ (4) ٱلَّذِی یُوَسۡوِسُ فِی صُدُورِ ٱلنَّاسِ (5) مِنَ ٱلۡجِنَّةِ وَٱلنَّاسِ (6) }

1- Kul e'ûzü birabbinnâs 2- Melikinnâs 3- İlâhinnâs 4- Min şerril vesvâsil hannâs 5- Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi 6- Minelcinneti vennâs 

Anlamı: De ki: Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanlarn Rabbine, insanlarn Melikine, insanların İlahına sığınırım.

 

İslam Hilali (Cami alemleri/Baal Boynuzu)

İslam sanatının önemli bir parçası olan cami mimarisi ve işçiliği; özellikle tezhib, hat, kubbe, minare şerefeleri ve alemleri ile kendini belli eder. Klasik cami mimarisi içinde dıştan dikkat çeken en önemli yapı; kubbe ve minaredir. Kubbelerin ve mineralerin üzerine bir işaret olarak "alem" adı verilen bakır ve kurşundan yapılma işlemeler konulur. Kubbe yapısı, diğer inanışlara ait yapılarda da sıklıkla göze çarpar. Bu nedenle özellikle Osmanlı devleti ile birlikte kubbe ve minare üzerine alem konulması yaygın hale gelmiştir. Cami alemi, üzerinde bulunduğu yapının bir İslam mabedi olduğuna bu vesile ile işaret eder. İslam dini, geleneksel manada simgesel biçimiyle hilal ile gösterilmiştir. Birçok müslüman devlet, ülke bayraklarında hilal sembolünü kullanmıştır. 

İslam dini açısından kapitalizm düşüncesi

Kapitalizm, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve bunların kâr amacıyla işletilmesine dayanan ekonomik bir sistemdir. Kapitalizm, serbest piyasa ekonomisinin bir yansıması olarak, rekabetçiliğe dayalı, tüketim odaklı bir anlayış çerçevesinde literatürde 16. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Malların fiyatları ve dağıtımı ağırlıklı olarak piyasadaki satıcıların arasındaki rekabet ve anlaşmalarla belirlenen ve tümüyle insanların tüketimi üzerine yoğunlaşmış bir sistem olan kapitalizmde, kişiler mecburi olarak aşırı miktarda tüketmeye alıştırılmış durumdadır. Bu nedenle iktisadi açıdan insanlar arasında tam manasıyla bir mutluluk oluşmamaktadır. Hal böyle olunca kapitalizm sisteminde, tüketebilmek için para kazanmak ve daha fazla çalışmak, meşru veya meşru olmayan faiz ve banka gibi zeminlerde para ve servet sahibi olmak gerekmektedir. Para kazanmanın mal ve mülk elde etmenin, İslam dini açısından meşru bir zemini vardır. İslam dinine göre, mal ve servet biriktirmek için her yol mubah değildir.
İslam dini, kapitalizmin aksine sürekli üretim ve tüketim ilişkisini değil, paylaşımcılığı ve yardımlaşmayı öngörmektedir. İslam, malları haksız yere harcamayı red ettiği gibi servet yığmayı kabul etmez. “Ey iman edenler! Bilin ki Yahudi din bilginlerinin ve Hristiyan din adamlarının birçoğu halkın mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan alıkoyarlar. Altın gümüş biriktirip Allah yolunda harcamayanları elem veren bir azapla müjdele! O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınları, böğürleri ve sırtları dağlanacak: İşte yalnız kendiniz için toplayıp sakladıklarınız; tadın şimdi biriktirip sakladıklarınızı! (Tevbe Suresi/34-35) denilecektirEğer insan gereğinden az mal tüketirse, davranışlarında cimrilik olursa, istediği menfaat seviyesine ulaşamaz. Eğer insan gereğinden fazla tüketirse, malını mülkünü israf ederse, bu sefer de istediği yararı elde edemez ve savurganlığının cezası ile baş başa kalır. İnsan için hayırlısı, cimrilik ve israf arasında orta bir  yolu tutturmasıdır.“(O kullar), harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar” (Furkan Suresi-67) 
Kapitalizm düşüncesi ise bu düşüncelerden uzak bir anlayışa sahiptir. Zaman zaman ekonomik buhranlarla adaletsizlikleri çoğaltan ve insanlar arasında huzursuzluğa sebep olarak ve ayaklanma ve şiddet olaylarının temel sebebi olarak gündeme gelen kapitalizm, Batı medeniyetinde düşünürler tarafından tartışılmış ve çeşitli alternatifleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Max Weber “kapitalizmin rasyonelleşmiş eğilimlerinin, kültürel değerler ve kurumlar için potansiyel bir tehdit oluşturduğunu ve insan özgürlüğünü bir "demir kafes" içine sıkıştırabileceğini söyler. [1] 20. yüzyılda Avusturya Okulu'nun öncülerinden Joseph Schumpeter (1883-1950) eninde sonunda kapitalizm fikrinde de değişmeler olacağını, teknolojik gelişmelere göre farklılıklar doğacağını ve yeni sistemlere evirileceğini dile getirmiştir. [2]

Dilsiz şahit hayvanların vebali

Çeşitli mecralarda sıklıkla bahsedilen hayvan hakları konusu üzerinde çeşitli okumalar sonucu elde ettiğim verileri, özellikle son yıllarda Amerika ve Avrupa kıtalarında yayılmaya başlayan vegan yaşam tarzı ve et tüketimine alternatif arama çalışmaları eşliğinde değerlendirmek istiyorum. Basın bültenlerinde sıklıkla karşılaşılan hayvanlara eziyet ve işkence haberleri, sentetik et üretimi, vegan yaşam özendirme reklamları birlikte izlendiğinde görünenden farklı bir bakış açısına sahip olunacaktır diye düşünüyorum. Konuyu derinlemesine incelemeye çalıştığım bu yazıda gayret bizden tevfik Allah'tandır.  
Hayvanlar, bizim gibi can taşıyan, kendi dünyalarında insana mahkum olmadan yaşayan, insanların çeşitli işlerine yardımcı olan, sessiz/sakin, zikir ve secde ehli olan canlılardır. Hayvanlar bizim idrak edemeyeceğimiz kendilerine has halleriyle, Allah’a secde ve tesbih ederek yönelmişlerdir.[1] Kâinatta çeşit çeşit görevleri olan, her biri ayrı renk ve şekillerle hem güzelliğin hem de vahşiliğin numunesi konumunda olan hayvanlar, esasında insanlığa her haliyle birer ibret vesikasıdır. Kur’an-ı Kerim, bu yaratılış çeşitliliğini şöyle ifade etmiştir: “Allah’ın gökten su indirdiğini görmez misin? Sonra onunla renk ve çeşitleri farklı ürünler çıkardık. Dağların da farklı renklerde; beyaz, kırmızı, simsiyah yolları, kısımları vardır. Aynı şekilde, insanlardan, binek hayvanlarından ve eti yenen hayvanlardan da farklı tür ve renklerde olanlar vardır. Kulları içinden ancak bilenler, Allah’ın büyüklüğü karşısında heyecan duyarlar. Şüphesiz Allah üstündür, çokça bağışlayıcıdır.” (Fâtır Suresi/27-28) 

Matematik dersi nasıl çalışılır?

Yapılmış tanımlara göre matematik bir ilim, bir sanat, bir estetik ve daha pek çok şeydir. “Matematik, bir uygulama alanı ve insan zekâsının belli ilişkileri anlamada merakından ortaya çıkan bir işlemler bütünü, düşünme biçimidir.”[Göker Lütfi, Matematik Tarihi ve Türk İslam Matematikçileri,1981]  İnsan, bilmediklerini fıtratı gereği hep öğrenmek ister. Dolayısıyla yaşadığı doğada karşısına çıkan her şeyi öğrenme ve zihnine göre tasarlayıp bir kalıba oturtmaya çalışmaktadır. İşte bu nedenden ötürü her ilim gibi bunlara temel teşkil eden matematik ilmi de meraktan ortaya çıkmıştır diyebiliriz. İnsanoğlunun merakı gereği ortaya çıkmış olan mekanik, fizik, tıp, astronomi, biyoloji, genetik, kimya gibi pozitif bilimlerde ve sosyal bilimler, tıp, jeoloji, psikoloji, müzik, sosyoloji, resim, sportif faaliyetler, arkeoloji, muhasebe, işletme, borsa, iktisat…vs. gibi pek çok alanda  matematiğe ihtiyaç duyulur ve yaygın bir şekilde kullanılır. Bu denli önemli olan bir ilim dalını öğrenmek için istekli ve gayretli olmak gerekir. Bu ilim dalından bir şeyler öğrenebilmek için yapılması gerekenleri acizane tecrübelerimle ifade etmeden önce kısa bir girizgah yapmak istiyorum. Matematikte başarıya ulaşmak için öncelikle matematikten pes etmeden çalışmaya karar vermeniz gerekmektedir. İsteksiz hiçbir şey olmaz. Matematik dersini başarabileceğinize inanmanız gerekmektedir. Kendinize güvenmeniz ve bu dersi başarabileceğinize olan inancınızla birlikte ilk adımı atmış olacaksınız. Unutmayın ki zor yollar tek bir adımla başlayarak aşılır. Çalışmaya karar verdikten sonra neler yapacağız. Aşama aşama bu ders çalışma tekniklerini ifade etmeye çalışayım. Burada anlatılanlar özelde matematik dersi için olmuş olsa da hemen hemen tüm bilişsel derslere de değiştirilerek uygulanabilir.

Öncelikle matematik çalışmaya karar vermeniz gerekmektedir. İsteksiz hiçbirşey olmaz. Matematik dersini başarabileceğinize inanmanız gerekmektedir. Kendinize güvenmeniz ve bu dersi başarabileceğinize olan inancınızla birlikte ilk adımı atmış olacaksınız. Unutmayın ki zor yollar tek bir adımla başlayarak aşılır. Çalışmaya karar verdikten sonra neler yapacağız. Aşama aşama bu ders çalışma tekniklerini ifade etmeye çalışayım. Burada anlatılanlar özelde matematik dersi için olmuş olsa da hemen hemen tüm bilişsel derslere de değiştirilerek uygulanabilir.

1) Matematik sayısal düşünme yeteneğine sahip olmayı gerektiren bir ders olduğu için öncelikle temel sayısal yeterliliğimizi geliştirmemiz gerekir. Bunun için en temel dört işlem becerisini iyi derecede öğrenmiş olmalıyız. Eğer burada eksikliğimiz varsa öncelikli olarak temel işlem becerilirimizi geliştiren alıştırmalar yapmalıyız. Toplama, çıkarma, çarpma, bölme, kuvvet alma, yüzde hesaplama, birim dönüştürme.vb gibi işlem becerilerine sahip olmamız en temel şarttır.

2) Hangi konuya çalışıyorsak, bu konunun gerektirdiği ön yeterliliklere sahip olmamız elzemdir. Çünkü alt konu öğrenilmeden üst kavramlar tam olarak anlaşılamaz. Örneğin; "problemler" konusu için öncelikli olarak "denklem kurma" ve "denklemi çözme" kavramlarının bilinmesi gerekir.

3) Sayısal dersler genel olarak tek başına öğrenilmesi güç olan derslerdir. Bu nedenle bir anlatıcıdan dinlemek anlayışımızı daha kolay hale getirecektir. Bu nedenle derslerde öğretmeni iyi dinlemek, kesintisiz olarak derse odaklanıp, merak ettiğimiz ve anlamadığımız yerleri hemen sorup öğrenmek ve ders işlenirken kısa kısa kendi cümlelerimizle notlar almak önemlidir.

4) Derse başlamadan önce konuyla ilgili merakımızı sağlayacak araştırmalar yapmak, internette ve yazılı medyada konu ile ilgi çekici dökümanları not etmek motivasyonumuzu arttıracaktır. Motivasyon ve güdülenmeyi sağlayacak hedefler oluşturmak odaklanmamızı sağlayacak şekilde merak duygumuzu derse yoğunlaştırmak dersin amaç ve hedeflerinden haberdar olmak, ders kavramlarının nerede nasıl kullanılacağını bilmek bize hazırlık aşamasında olumlu yönde katkı sağlayacaktır.

5) Bütün ön hazırlıkları tamamladıktan sonra, ders çalışma ortamında yer alan, istenmeyen tüm uyarıcıları çıkarmak özellikle telefon ve tv gibi dikkati çabuk dağıtan aletleri ders ortamından uzaklaştırmak gerekir. 

6) Masa başında ve dik bir oturuşla dikkati dağıtmayacak objeler eşliğinde, sade bir çevrede derse başlamak en iyisi olacaktır. Sessizliğin sağlanması da odaklanmamızı kolaylaştıracaktır. Işık ve ses düzeyinin ders çalışma şartlarına uyumlu olması gerekir. Ders çalışma esnasında atıştırmalıklar bulundurmak, sakız çiğnemek, müzik dinlemek, ..vs gibi etmenler dikkatimizin hızlıca dağılmasına sebep olacaktır.

7) Ders çalışmaya başladıktan sonra 35-45 dk aralıksız çalışmalı, daha sonra kesinlikle mola verilmelidir. Mola süresi bizi dersten ve ortamdan soğutacak kadar da uzun olmamalıdır. Matematikte konular birbirleriyle zincirin halkaları gibi bağlantılı olduğu için kısa zamanda çalışılıp bırakılmamalıdır. Sabredilerek çalışmaya devam edildiğinde konuların daha kolay öğrenildiği görülecektir.

8) Dersimizin ana kavramları çıkarılmalı, öğreneceğimiz kazanımlar belirlenmelidir. Örneğin; parabol konusu için, ikinci dereceden fonksiyonlar, grafik çizimi kavramları öğrenilecek şekilde bir kavram haritası oluşturulmalıdır. Formüller ezberlenebilir ki bu zaman zaman matematik dersinde gerekecektir lakin konu çalışmasında tamamen ezbere dayalı mantıktan uzaklaşılmış bir öğrenme kabul edilemez.

9) Önce konunun tüm detayları öğrenilmeli, özellikleri ve ispat gerektiren konu anlatımları tek tek incelenmeli kuru kuruya geçilmemelidir. Kavramlar, teoremler ve özellikler öğrenildikten sonra konu anlatım kaynağı kapatılıp kendi cümlelerimizle konunun özeti ve can alıcı noktaları çıkarılmalıdır. Matematik kavramları, teoremleri ve özellikleri mutlaka yazılarak not edilmelidir. Konu anlatımı çalışılırken kapsamlı bir kaynak kullanılmalı ve seviye düşük tutulmamamlıdır. Çok basit temel seviye kaynaklar sizi motive edecektir ama zamanla konunun özünden sapmanıza yol açacaktır. Seviyenizi dikkate alarak kaynaklarınızı düzgün seçmek, ve gittikçe daha derinlemesine kaynaklarla devam etmek önemlidir.

10) Özellikler ve konu anlatımı öğrenildikten sonra pekiştirme aşaması olarak örnek sorular ve alıştırmalar çözülerek konu pekiştirilmelidir. Bunun için önce çözümlü örnekler incelenmeli daha sonra aynı örneklerin çözümüne bakmadan kendimiz çözmeliyiz. Kavrama ve pekiştirme işleminden sonra konuyu değerlendiren soruların çözümüne geçilmelidir. Burada da zamana karşı çözüm yapılmalı ve soru sayısı ile hata sayısını %10 a indirene kadar pekiştirme çalışmasına devam edilmelidir. Örneğin; 20 soruluk bir test için süre olarak 20-30 dk arası seçilip yanlış sayısı olarak da azami 2 yanlış yapabilecek yeterliliğe gelinmesi o konunun tam olarak anlaşılmış olacağına işaret edecektir. Konu tam olarak iyice öğrenilmeden asla soru çözümüne geçilmemelidir. Konunun temel mantığı anlaşıldıktan sonra soru çözümüne geçilmelidir. Soru çözüm aşamasında sorular dikkatle incelenmeli ve asla sorular ezberlenmemelidir. Klasik problem tiplerinden ziyade muhakeme gücünü ortaya koyan soru tipleri ve problem tiplerinin çözümüne yoğunlaşılmalıdır. Seviyeye uygun kolaydan zora doğru olan sorularla soru çözmeye başlanmalıdır.

11) Konular öğrenildikten sonra haftalık tekrar çalışmaları yapılmalıdır. Birkaç konu birleştirilerek konu tarama testleri yapılarak tekrar çalışmaları genişletilmelidir. Unutmayın, matematik tekrar edilmezse çabuk unutulur.  Örneğin iki haftada bir çalışılan konulardan 40-50 soru hazırlanıp tekrar testi uygulaması çok faydalı olacaktır. Haftalık tekrarların ardından aylık olarak da tarama veya deneme testi hazırlanıp bunların çözümleri sağlanmalıdır. Yanlış yapılan konular gözden geçirilmeli, hatalar mutlaka bir bilene sorulup doğru olarak öğrenilmelidir.

12) Konu öğrenildikten sonra çeşitli video anlatımları dinlenerek farklı tekniklerin öğrenilmesi sağlanılmalıdır. Matematik problemlerinin çözümünde tek bir çözüm yolu yoktur. Ne kadar farklı ve mantıklı çözüm yollarına ulaşırsanız, düşünce ufkunuz artacak ve matematik dersinde başarılı olmanız bu şekilde daha kolay sağlanacaktır.

13) Son aşama olarak öğrendiğimiz konuyu mutlaka başkalarına anlatabilmek bize çok büyük fayda sağlayacaktır. Unutmayın; ilmin zekatı, onu başkalarına öğretmekten geçer.

Özetle 4 aşamalı bir çalışma planımız vardır. (Talep+Plan+Ders+Müzakere)
(Öncelikle istediğin bir hedef belirleyip çalışmaya karar ver. ) (Çalışmanı planla ve kavramlara göz gezdir.) (Öğretmen veya bir anlatıcı eşliğinde dersini çalış notlarını al.) (Dersin tekrarını mümkünse tek başına da olsa anlatarak yap.)

Burada anlattığımız düşünceler genel çalışma şartlarıdır. Her birey farklı yapıdadır. Bu nedenle herkesin kendi anlayışına göre bir çalışma ortamı geliştirmesi en önemli mevzudur. Son olarak her dersin herkes tarafından bir anda tam olarak anlaşılması beklenemez. Fıtri olarak bazı derslere daha yatkın ve bazılarına karşı da sonradan edindiğimiz çevresel şartlar nedeniyle daha az yatkın olabiliriz.  Balıktan uçmasını ve kuştan da yüzmesini beklemek akla zıttır. Yaratılış özelliklerimiz ve yetiştiğimiz çevresel koşullar eşliğinde elde ettiğimiz özelliklerimizi geliştirmek, ancak yoğun bir çaba ve tam bir istekle mümkün olacaktır. Yeterlilik seviyemiz ne olursa olsun her konuda bizi idare edecek kadar ortalama bir idrak seviyesine ulaşabilmek için en temel şart, merak edip araştırmaktan ve düzenli/istikrarlı çalışmaktan geçer. Çalışma ve çaba ne kadar çok olursa anlayışımız o derece artmış olacaktır. Allah, ilmi isteyen ve bu doğrultuda çalışan kullarına verir. Talebe kelimesinin anlamı da ilmi isteyen arzulayan demektir. İlim, Allah'ın bir sıfatıdır. Bu ilim sıfatından bir nebze faydalanmak için bizlere düşen görev; gayretli ve istekli olmaktır.
Allah muvaffak etsin. Kolay gelsin iyi çalışmalar..
05/01/2020
Kadir PANCAR
Matematik Öğretmeni