Üniversite tercihi yapacaklara tavsiyeler

Üniversite tercihi haftalarına girdiğimiz şu günlerde adaylarımızın kafası oldukça karışık. Her sene tercih zamanı, maalesef adaylardan daha çok çevreden sesler yükseliyor. Aday kendi isteklerini bir kenara bırakıp eş, dost ve akraba tercihleri ile bir geleceğe adım atıyor. Yaşanmış tecrübelere dayanarak konu ile ilgili birkaç tavsiyeyi aşağıda not olarak düşüyorum. Belki sizler de bunları dikkate alabilirsiniz.

#Üniversite tercihi, gelecekteki yaşam tarzınızı ve maddi sorumluluklarınızı da şekillendireceği için çok boyutlu düşünülmesi gereken bir süreçtir. Akademik başarı kadar, ekonomik imkânlar ve sosyal çevre de üniversite tercihinde önemli rol oynar. Bir üniversiteyi seçmek aynı zamanda yaşam koşullarına, barınmaya ve geleceğe dair hedeflerinize de karar vermektir. 
 
#Üniversite tercihi sadece akademik bir seçim değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir karardır. Bu nedenle, öncelikle ne okumak istediğinizi ve nerede okumaktan mutlu olacağınızı belirlemeniz büyük önem taşır. Hangi iş alanlarında ve deneyimlerde kendinizi daha huzurlu hissedeceğinizi düşünün. Sadece gelen puana ve başarı sırasına göre tercih yapmak, uzun yıllarınızı şekillendirecek bir meslek seçimi için sağlıklı bir yöntem değildir. 

#Sevdiğiniz ve ilgi duyduğunuz bir bölümü, uzun yıllar meslek olarak yapacağınızı bilerek tercihi yapınız. Çalışma şartlarını bilmediğiniz, kısa sürede sıkılıp bırakacağınız meslekleri tercih etmeyin. Geçip giden yıllar değerlidir. Kaybedilen zamanın telafisi, her zaman mümkün olmayabilir. Beceri ve yeteneklerinizi mutlaka tercihlerinizde göz önünde bulundurun. Popüler meslekler sizin yeteneklerinize uygun değilse asla tercih etmeyin. 
 
#Üniversite tercihlerini yaparken puandan ziyade başarı sırasına dikkat edin. Üniversite bölümlerinin puan ve başarı sıralamaları arasında da afaki farklar olmamasına özen göstermek gereklidir. Puanlar o sene yapılan sınavın zorluk derecesine göre değişiklik gösterir. Başarı sırası ise o alanda sizin diğer adaylar arasındaki tam olarak yerinizi ifade ettiği için tercih aşamasında daha tutarlı bir sonuç verir.
 
#ÖSYM kılavuzunda belirtildiği üzere bütün tercih haklarınızı doldurabileceğiniz gibi belli sayıda tercih de yapabilirsiniz. Kılavuzu tamamen  okumadan tercih yapmayın. Tercih yaparken sadece üniversitenin adından ya da popülerliğinden etkilenmeyin; bölümün sizin hedeflerinize ve yeteneklerinize uygun olup olmadığını değerlendirin. Tercihlerinizde, ilerideki kariyer hedeflerinize katkı sağlayacak ve gelişim imkânı sunan bölümleri ön planda tutun.

Meryem Mirzakhani

İranlı kadın matematikçi Meryem Mirzakhani'nin vefatı bu alanda çalışma yapanları derinden etkiledi. Daha yakın zamanlarda Fields madalyasını alan ilk kadın matematikçi diye haberi yapılan Meryem Mirzakhani, kısa hayatının ardından dünyaya veda etmiştir. (Bkz. Fields Madalyası ve Meryem Mirzakhani) Mirzakhani, yaşamında matematiğin anlamı hakikaten bir film senaryosuna konu olacak cinsten anlamlıydı. Matematik çalışmaları ile bu dünyada manadar bir yer edinmeye çalışan Mirzakhani, bilim dünyasında yeterince tanınmış mıydı bilemiyoruz. Kadın olması hasebiyle belki de medyada ilgi gören biriydi Mirzakhani. Belki de İranlı olması Doğudan bir bilim insanı çıkmış olması Batı insanlarını bu kadar heyecanlandırmıştır. Daha önce de Mirzakhani'nin hayatı ve aldığı ödül ile ilgili bir yazıyı blogda paylaşmıştık. İlginin sebebinin şimdilik bilmiyoruz. Biz Meryem Mirzakhani'nin matematiksel yönü üzerinde düşünüp konu ile ilgili yazılmış bir köşe yazısına bakalım. Biz öğretmenlerin de bu biyografi üzerinde düşünüp, matematik ilgisi zayıf öğrencilerimize küçük anlamlı bir dokunuşla nasıl büyük dehalar ortaya çıkarabileceğimizi ve bilim dünyasına nasıl katkılar sunabileceğimizi farketmemiz yerinde olacaktır. 

"Üniversitede 151 ve 152 kodları ile okutulan matematik dersinin kitabı ‘calculus’ benim için bir kâbustu ama matematikçilere duyduğum hayranlığın da en büyük kaynağıydı. Bu yüzden matematikçilerin yaşam öykülerini okumaya bayılırım. Bu konudaki filmleri tekrar tekrar izlerim. ‘Oyun Teorisi’ ile ekonomi alanında Nobel Ödülü alan ünlü matematikçi John Nash’in hayatını anlatan ‘Beautiful Mind’ filmi mesela. Bir insan beyninin taşıdığı dehaya oynadığı oyunlar ile o dehanın verdiği mücadeleyi muhteşem yansıtıyordu. 2. Dünya Savaşı sırasında İngiltere’de Bletchley Park’ta Alman haberleşme kodlarını çözen matematikçileri anlatan ‘Enigma’ filmi de favorimdir. Bir de ‘Imitation Game: Enigma’ filmi... Bletchley Park’taki matematikçilerden Alan Turing’in yaşamına odaklanıyor. Benim favorilerimden biri Hindistan’da yoksul bir çocukken keşfedilen ve dünyanın sayılı matematikçilerinden biri haline gelen Srinivasa Ramanujan’ı anlatan 2015 yapımı ‘The Man Knows Everything About Infinity’ filmi. Türkiye’de ‘Sonsuzluk Teorisi’ olarak gösterilmişti. Öyle görünüyor ki yakında bu matematikçi biyografisi filmlerine yeni biri eklenecek: Meryem Mirzakhani

"15 Temmuz gündemi içinde bazı gazetelerde bir sütuna 10 santim haber oldu Meryem Mirzahani. Ne yazık ki 40 yaşında göğüs kanserine yenik düşerek öldüğü haberiydi bu... En son ABD’deki ünlü Stanford Üniversitesi’nde matematik profesörü olarak görev yapıyordu. Yaşam öyküsünü Quanta Magazine adlı bilim dergisinde okudum. İran’da 1977’de doğmuş, ilkokulu, ortaokulu ve liseyi, hatta üniversiteyi İran’da okumuş. İlkokuldan sonra gittiği ‘üstün yetenekliler okulu’nun ilk yılında matematik öğretmeninin motivasyonunu kıran tepkileri nedeniyle matematikten uzaklaşmış. Okumaya ve yazmaya yönelmiş. Okulun ilk haftasında tanıştığı ve yaşamı boyunca arkadaş olduğu (halihazırda St. Luis’teki Washington Üniversitesi’nde matematik profesörü olan) Roya Beheshti ile bütün boş vakitlerini kitapçılarda geçirmiş. Bulduğu, satın alabildiği her kitabı okumuş. Bir sonraki yıl matematik öğretmeni değişmiş ve yeni öğretmeni Mirzahani’yi teşvik etmiş. 1’den 100’e kadar olan ardışık sayıların pratik bir şekilde toplanmasını sağlayan ünlü Gauss kuralı da Meryem’in matematiğe bakışını değiştirmiş. Geometri ile yatıp kalkmaya, değişik yüzeylerin alanlarını hesaplamaya, teorileri ispatlamaya çalışmış. 1994’te arkadaşı Roya ile birlikte okul müdürünün kapısına dayanmış, “Biz Uluslararası Matematik Olimpiyatları’na (UMO) katılmak istiyoruz” demiş. Meryem’in bir söyleşisinde “Çok sağlam duruşlu biriydi” diye anlattığı okul müdürü başta tereddüt etmiş ama sonunda “Neden olmasın” diyerek iki öğrenci için UMO’ya başvurmuş. Meryem, 1994’te katıldığı olimpiyatlarda 6 testten 5’inden tam puan almış ve 41 puanla altın madalyayı hak etmiş. O yıl arkadaşı Roya ise 35 puan toplayarak gümüş madalyayı almış. Meryem bu başarısından sonra matematikle daha çok haşır neşir olmuş ve 1995 UMO’da testlerin tamamını hatasız yaparak 42 puan toplamış ve yine altın madalyayı İran’a götürmüştü.

Üniversite sonrasında birçok dâhi gibi ABD’ye gitmiş Meryem. Harvard, Princeton ve Stanford’da çalışmış. Ancak hayatını değiştiren, tarihe geçmesini sağlayan olay 2014’te yaşanmış. O tarihte 37 yaşında olan Meryem, dört yılda bir toplanan Uluslararası Matematikçiler Birliği’nin ‘Fields Madalyası’ ile ödüllendirilmiş. 40 yaş altındaki matematikçilere verilen ödülü alan 54’üncü bilim insanı olan Meryem, daha önceki 53 kişinin aksine bu ödülü alan ilk kadın olmuş. Bu ödülü kazanmasına neden olan çalışmaları anlatmaya benim zekâm ve donanımım yetmez. Eminim ilgilenenler internet ortamında çok daha ayrıntılı makaleler bulabilir. Ancak şunu söyleyebilirim; doğru eğitim ve motivasyon sadece çocukların değil, toplumların geleceklerini şekillendirir. Bazen küçük bir dokunuş, kritik bir karar çok şeyi değiştirir. Tıpkı, okul müdürünün verdiği o kritik karar gibi.  
Deniz Zeyrek-17/07/2017
http://hurriyet.com.tr/yazarlar/deniz-zeyrek/cok-ders-cikarilacak-bir-deha-hikayesi-40522168

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!