Kadın: “ALLAH kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur.” (Araf 7/86) dedi.
Bunun üzerine onun yolunu kaybettiğini anladım. Ona: “Nereye gitmek istiyorsun?” diye sordum.
Kadın: “Bir gece, kulunu Mescid-i Haram’dan çevresini mubarek kıldığımız Mescid-i Aksaya götüren ALLAH, noksan sıfatlardan münezzehtir.” (İsra 17/1) ayetini okudu.
Bu ayetle, onun haccının bitirdiğini Beytü-l Makdise gitmek istediğini anladım. Ona: “Ne zamandan beri bu yerdesin?” diye sordum.
Kadın: “Tam (üç gün) üç gece” (Meryem 19/10) ayetini okudu.
Ona: “Yanında yemek olduğunu görmüyorum. Bir şey yemiyor musun?” diye sordum.
Kadın: “Beni yediren ve içiren O’dur” (Şura 26/79) ayetini okudu.
Ona: “Bu ramazan ayı değildir” dedim.
Kadın: “Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa ALLAH kabul eder ve (yapılanı) hakkıyla bilir.” Bakara 2/184 ayetini okudu.
Ona: “Abdest suyu nerde?” diye sordum.
Kadın: “Eğer su bulamamışsanız, o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin” (Nisa 4/43) ayetini okudu.
Ona: “Neden seninle konuştuğum gibi benle konuşmuyorsun?” diye sordum.
Kadın: “İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın” (Kaf 50/18) ayetini okudu.
Ona : “Sen kimlerdensin?” diye sordum.
Kadın: “Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül bunların hepsi ondan sorumludur.” (İsra 17/36) ayetini okudu.
Ona: “Hata ettim, bana hakkını helal et!” dedim.
Kadın: “Bu gün sizi kınamak yok, ALLAH sizi affetsin” (Yusuf 12/92) ayetini okudu.
Kadın: “Her ne hayır işlerseniz ALLAH onu bilir.” (Bakara 2/97) ayetini okudu.
Bunun üzerine deveyi çöktürdüm.
Yaşlı kadın: “Mü’min erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini söyle.” (Nur 24/30) ayetini okudu.
Bende ona bakmamak için yüzümü çevirdim ve kendisine “Bin” dedim. Kadın deveye binmek isteyince deve ürktü ve kadının elbisesini biraz parçaladı. Bunun üzerine kadın : "Başınıza musibet olarak ne gelirse, bu bizzat işleyip, onu hak etmeniz sebebiyledir" (Şûrâ: 30) âyetini mırıldandı. Ona: "sabret deveyi bağlayayım." dedim .
Kadın: “ Bu hususta Süleyman'ı anlayışlı ve daha isabetli davranır kıldık" (Enbiyâ: 79) âyetini okuyarak, devemi yönlendirme konusunda benim daha başarılı olduğumu kasdetti. Ben deveyi bağladıktan sonra, ona : "şimdi deveye bin" dedim, kadın da deveye kolayca bindi.
Ben devenin yularını tutup hızla ve bağırarak yola koyuldum. Bunu üzerine kadın: "yürüyüşünde tabii ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” (Lokman 31/19) ayetini okudu.
Bunun üzerine yavaş yavaş ve içimden alçak sesle şiir mırıldarak yürümeye başladım.
Kadın: “Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.” (Bakara 2/269) ayetini okudu.
Kadın: “Ey iman edenler! Açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın.” (Maide 5/101) ayetini okuyarak cevap verdi. Ben de sustum ve kafileye yetişinceye kadar bir daha hiç konuşmadım. Derken kafilesine ulaştık ve "Kafile içinde kimsen var mı?" dedim.
Ona: “Onların hacdaki görevleri nedir?” diye sordum.
Kadın: “Onlar yıldızlarla yolarını bulup doğrulturlar.” (Nahl 16/16) Ayetin okuyunca, çocuklarının kafile rehberi olduğunu anladım. Hemen kafilenin ön tarafında kubbeli yüksek yapıların yanına gittim. "Ey İbrahim, ey Musa, ey İsa!" diye kafileye seslendim. Nur yüzlü üç genç "Buyur!" diye bazı gençlerin yanıma geldiklerini gördüm.
Çocuklara, "Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem!" dedim. Gençler: “"Annemiz" ağzından Cenab-ı Allah'ın gazabını çekecek yanlış bir söz çıkar korkusuyla kırk yıldır böyle sadece Kur'an'la konuşur.". "Hükümranlık elinde olan Allah yücedir ve O herşeye Kadir'dir” (Mülk67/1) dediler.
Bunun üzerine bende, “Bu, Allah’ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah’ın lütfu ve ilmi geniştir.” (Maide 5/54) ayetini okudum.
0 yorum:
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...