Net Fikir » zıhar kefareti » Kefaret Çeşitleri
Kefaret Çeşitleri
Etiketler :
ibadet
ilmihal
katil kefareti
Kuran-ı Kerim
zıhar kefareti
Keffaretin Mahiyeti ve Nevileri
167-
Keffaret, lûgat deyiminde gidermek ve örtmek manasındadır. Allah, bazı kusurları
ve günahları birtakım vesilelerle bağışlayıp örttüğünden bu vesilelerden her
birine "Keffaret" denilmiştir. Bunun çoğulu "Keffarât"dır. Günahları affetmeğe
de 'Tekfir-i Zünûb" denilir.
168- Keffaretler, "Keffaret-i Savm = Oruç
Keffareti". "Keffaret-i zihar= zevceyi haram kılma keffareti" Keffaret-i halk =
ihramda tıraş olmanın keffareti". "Keffaret-i katil = hataen adam öldürme
keffareti" ve "Yemin keffareti" diye başlıca beş kısımdır. Bu keffaretler, yasak
olan şeylerden insanları alıkor ve engeller. Yapılan bir günaha, verilen bir
ceza yerinde bulunur. Aynı zamanda bir ibadet manasında bulunduğundan günahların
bağışlanmasına bir vesile olur. Bunları sırasıyla açıklıyoruz:
Oruç
Keffareti
169- Oruç keffareti, Ramazanda bir özür bulunmaksızın belli
şartlar içinde orucunu bozan bir mükellefin, müslüman veya gayr-i müslim bir
köle veya cariye azad etmesidir. Buna gücü yetmiyorsa, arka arkaya kesinti
yapmaksızın iki ay oruç tutar. Buna da gücü yetmezse altmış fakire (sabah akşam)
yemek yedirir.
Oruç keffareti böyle yemek yedirmekle olabileceği gibi,
yiyeceği aynen verip temlik etmekle de olur. (Oruç keffaretinde böyle
sırayı gözetmek hem Hanefîlerce, hem de Şafiîlerce gereklidir. Malikîlerde sıra
gözetmek yoktur, insan dilerse köle azad ederek, dilerse oruç tutarak ve dilerse
yemek yedirerek bunu yapar.)
170- Yemek, aç olan büluğa ermiş veya
yaklaşmış altmış fakiri sabah akşam doyuracak kadar yedirmektir. Bu yedirilecek
yemek yalnız buğday ekmeği de olabilir, buğday ekmeği yanında katık mecburiyeti
yoktur. Fakat katıksız arpa ekmeği yeterli değildir.
171- Eğer yüz yirmi
fakire yalnız bir vakit yemek yedirilse, bu ancak altmış fakire yedirilmiş
sayılır. Bunlardan altmış fakire tekrar sabah veya akşam yemek yedirmek gerekir.
Böyle altmış fakire bir defa yemek yedirildikten sonra dağılıp gitseler, ya
gelip hazır olmalarını beklemeli, ya da tekrar altmış fakiri sabah-akşam
doyurmalıdır.
172- Oruç keffaretinin eşya verilip temlik yolu ile
yapılmasına gelince, altmış fakirden her birine beş yüz yirmi dirhem (yarım sa')
buğday veya bin kırk dirhem (bir sa') arpa veya hurma veya kuru üzüm verilir.
Bu, tam bir fitre sadakası mikdarıdır. Bunların kıymetini vermek de
caizdir.
173- Oruç keffaretinde bir fakire altmış gün sabah-akşam yahut
yüz yirmi sabah veya yüz yirmi akşam yemek yedirmek de yeterlidir. Yine,
bir fakire iki ayda her gün ya aynen veya kıymet olarak birerden altmış fitre
sadakası verilmesi de yeterlidir. Fakat bir fakire bir günde topluca verilecek
altmış fitre mikdarı, yalnız bir günlük fitre yerine geçer. Onun için her gün
bir fakire bir fitre mikdarı verilir. Bu keffaretlerde uygulanır.
174-
Oruç keffaretinin iyi hal sahibi olan fakirlere verilmesi daha faziletlidir.
İmam Ebû Yusuf'a göre, bu keffaret bedeli gayr-i müslim fakirlere verilemez.
Fetva da buna göredir.
175- Oruç keffareti, oruç tutmak suretiyle olunca,
bunda kesintisiz arka arkaya tutmak şarttır. Onun için oruca başlayan kimse, ara
vermeden iki ay oruç tutar. Eğer daha iki ay dolmadan herhangi bir sebeble
orucunu bozarsa, yeniden iki ay oruç tutmaya başlar. Bundan kadınların lohusa
halleri değil de, adet halleri müstesnadır. Geçirecekleri adet günleri kesinti
sayılmaz. Çünkü bu halden kurtulmak kadınlar için mümkün olmayacak derecede
zordur. Ramazan orucunun veya muayyen bayram günlerinin araya girmesi de,
keffaretin arka arkaya olmasına engeldir.
176- Keffaret hususunda,
keffaret ödeyecek kimsenin ödeme zamanındaki haline bakılır. Buna göre, bir
keffaret ödeyicisi, keffaretin gerektiği zamanda zengin iken, bunu ödeyeceği
zaman fakir düşmüşse, keffaretini oruç tutmakla yerine getirir. Fakat daha
orucunu bitirmeden tekrar zenginleşip köle azad etmeye güç kazansa, köle azad
etmek suretiyle keffareti yerine getirmesi gerekir.
177- Keffaret
orucuna, kamerî aylardan birinin başlangıcında başlanırsa. ayın ilk günü esas
alınır. Böylece tam iki ayın geçmesiyle oruç keffareti tamamlanmış olur. Fakat
ayın başında oruca başlanmazsa, birinci ay üçüncü aydan tamamlanarak otuz gün
hesab edilir, ikinci ay ise, ayın başı alınarak oruca devam edilir. Bu, iki
İmama göredir. İmamı Azam'a göre, bu takdirde tam altmış gün oruç tutmak
gerekir, ay başına bakılmaz.
178- Bir kimse bir ramazan içinde veya
birkaç ramazanda özürsüz olarak birkaç defa kasden orucunu bozmuş olsa,
bunlardan dolayı yalnız bir keffaret öder. Sahih olan görüş budur. Çünkü ceza
yönü, keffarete üstün gelmektedir. Sebebleri bir olan cezalarda bir ceza
yeterlidir. Bu bir ceza hepsine yeter. Fakat keffaret yapıldıktan sonra tekrar
orucunu aynı şekilde kasden bozacak olursa, bundan dolayı ayrıca bir keffaret
gerekir. Birinci keffaret ile tam bir ders alınamadığı anlaşılmış olur.
Zihar Keffareti
179- Bir kimse karısının tamamını veya
onun yarısı gibi bir payını veya tümüne delâlet edecek bir uzvunu, kendisine
ebedî olarak haram bulunan anne ve kız kardeş gibi bir kadının tamamına veya
bakması haram olan bir uzvuna benzetirse, bu zihar olur. Karısına şöyle demesi
gibi: "Sen bana anam gibisin, sen bana anamın arkası gibisin, senin boynun
annemin arkası gibidir." Bu şekilde söz söyleyen mükellef bir müslüman üzerine
keffaret gerekir ki, bu keffareti yerine getirmeden karısı ile ilişki kurması
helâl olmaz. Böyle söylemekle yalan konuşmuş ve helâl olan bir şeyi haram
göstermiş olur.
Zihar keffareti aynen oruç keffareti gibidir. Bu konuda
"Hukuki İslâmiye ve Istılâhat-ı Fıkhiye" adlı eserde ayrıntılı açıklama
vardır. (Hukuki İslâmiye ve Istılâhat-ı Fıkhiye-Ömer Nasuhi Bilmen)
Traş Olma Keffareti
180- Traş keffareti,
hac için ihrama girip de, bir özürden dolayı saçlarını vaktinden önce traş
ettirenin tutacağı üç gün oruçtan ibarettir. Bu orucun arka arkaya tutulması
şart değildir, ayrı ayrı günlerde de tutulabilir. Hac bölümüne bakılsın.
Adam Öldürme (Katil) Keffareti
181-
Adam öldürme keffareti, bir müslümanı veya İslâm idaresi altında yaşamakta olan
bir gayr-i müslimi (zimmîyi) kasıdlı olarak değil de, bir hata sonucu öldüren
bir müslümana gereken keffarettir. Gücü varsa bir mü'min köle veya cariye azad
eder. Buna gücü yoksa iki ay arka arkaya oruç tutar. Ava atılan bir kurşun ile
bir şahsın öldürülmesi, hata yolu ile adam öldürme kısmındandır.
182- Yemin keffareti, yaptığı bir yemine
bağlı kalmayıp onu bozan bir müslümana gereken bir keffarettir. Eğer gücü
yetiyorsa, müslim veya gayr-i müslim bir köle veya cariye azad etmekten veya on
fakiri akşam-sabah doyurmaktan ibarettir. Yahut on fakire birer parça orta halli
birer elbise giydirmektir. Bu üç şeye gücü yetmeyen üç gün arka arkaya oruç
tutar. Bu oruç arasına, hayız sebebiyle dahi olsa, bir kesinti girerse yeniden
tutulması gerekir.
(Şafiîlere göre, bu oruçta tevali (arka arkaya oruç
tutmak) şart değildir.)
183- Yemin keffareti için on fakire fitre mikdarı
bir şey verilmesi de yeterli olur. Bir fakire on gün birer fitre verilmesi veya
on gün sabah-akşam yemek yedirilmesi de yetişir. Çünkü bir fakir değişik
günlerde başka başka fakir yerindedir. Bir vakit yemek verip bir vakit yemeğin
bedelini vermek de caizdir.
184- Yemin keffareti için bir fakire on gün
birer elbise verilmesi de caizdir. Fakat on elbise bir fakire bir günde verilse,
yalnız bir elbise verilmiş gibi olur. Yine bu keffaret için on fitre mikdarı bir
fakire bir günde verilse, bir fitre verilmiş sayılır. Keffaret için her
fakire verilecek elbise, hiç olmazsa onun bedeninin tamamını veya çok kısmını
örtecek bir halde bulunmalıdır. Boylu bir entari gibi. Onun için yalnız kısa bir
gömlek veya yalnız bir don verilse yeterli olmaz. Çünkü bunlardan yalnız birini
giyinen kimse örf bakımından çıplak sayılır. Doğru olan görüş budur. Bu
elbisenin iki-üç parçadan ibaret olması ise, daha iyidir. Bununla beraber bir
elbise kısa da olsa, yemek yerine bir bedel olarak da verilebilir.
185-
Bir kimse yeminini bozmadan keffarette bulunamaz. Çünkü keffaret bir tevbe
demektir. Tevbe ise, günahdan sonra yapılır. Bir de keffaret, yeminde sadık olma
yerine geçer. Asıl üzerinde durmak mümkün oldukça onun yerini tutacak olana
gidilmez.
186- Mal ile yapılan keffaretler, ölülerin kefenlerine,
borçlarına veya mescidlerin inşasına harcanamaz. Çünkü keffaret bedellerinin
fakirlere yedirilmesi veya onlara temlik edilmesi (mülkiyetlerine geçirilmesi)
şarttır. Bu harcamalarda ise yemek yedirme ve mülkiyete geçirme bulunmaz.
Kaynak: Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Sad. Ali Fikri Yavuz,Ravza Yayınları
Takip et: @kpancar |
|
''Kefaret Çeşitleri'' Bu Blog yazısı;
Haziran 01, 2010 tarihinde ibadet, ilmihal, katil kefareti, Kuran-ı Kerim, zıhar kefareti kategori başlıklarında eklenmiş olup Muallim tarafından yayınlanmıştır. Ayrıca henüz yorum yapılmamış bir yazıdır. Yazımızda hatalı bir içerik olduğunu düşünüyorsanız lütfen 'kpancar@yahoo.com' mail adresimize bildiriniz. Dualarınızı bekleriz.
Matematik Konularından Seçmeler
matematik
(209)
geometri
(124)
üçgen
(49)
ÖSYM Sınavları
(46)
trigonometri
(38)
çember
(30)
fonksiyon
(28)
sayılar
(26)
alan formülleri
(25)
türev
(22)
analitik geometri
(19)
denklem
(18)
dörtgenler
(17)
limit
(16)
belirli integral
(13)
katı cisimler
(11)
koordinat sistemi
(11)
fraktal geometri
(7)
materyal geliştirme
(7)
asal sayılar
(4)
elips
(3)
tümevarım
(3)
binom açılımı
(2)
hiperbol
(2)
En Çok Okunan Yazılar
-
x, bir gerçek (reel) sayı olmak üzere, x'ten büyük olmayan en büyük tamsayıya x'in tam değeri denir. Bunu ifade eden fonksiyona tam ...
-
ÖSYM'nin 15/06/2019 Tarihinde gerçekleştirdiği TYT matematik sınavı, farklı tarzda ayırt edici sorular içermekle birlikte, 2018 yılı TY...
-
Bu yazıda Esma-ül Hüsna hakkında kısaca bilgi verildikten sonra Ebced hesabı ile arasındaki ilişkiyi açıklayıp bütün 99 ismin ebced değerle...
-
Koordinat düzleminde çizilen birim çember için çember üzerinde alınan rastgele bir L noktasından x ve y eksenlerini kesecek biçimde bir doğ...
-
Ehl-i Sünnet itikâdını, nazım (şiir) olarak anlatan ünlü ve önemli eserlerden biri; kuşkusuz Emâlî kasidesidir. "Bed'ül Emali&quo...
-
Matematiğin en temel ve en önemli işlerinden biri, teoremleri ispatlamaktır. Varlık bildiren teoremler hariç, bir teoremin doğru olduğunu g...
-
Bir fonksiyonun grafiği çizildiğinde bu grafikte sonsuza giden bir kolu varsa, bu kol üzerindeki rastgele bir nokta alındığında bu nokta so...
0 yorum:
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...