Ehli Küfre Benzemek

Etiketler :
Dünyanın şu acayip ortamında, artık herşey herşeye karışmış durumda iken iman sahibi biz müslümanların, imanlarını muhafaza etmenin ne kadar zor olduğunun idarki içindeyiz. Şeytan ve şeytanlaşmış insanlar; iman kalelerini yıkmak için her yönden saldırı içinde iken, dünyanın bu sefil hatalarını düzeltmeye kendini adamış kutlu insanların nurlu çabalarını hatırlamak bize bugünleri daha iyi kavramaya yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Hindistan coğrafyasında, uydurma din ve anlayışlara karşı büyük bir mücadele veren İmam Rabbani(k.s)'nin mektubat eserinden bir kesiti sunmak belki bugünlerimizi daha iyi anlamaya vesile olacaktır inşallah.

İmam-ı Rabbani Müceddid-i Elf-i Sani Hazretleri, 1.cilt 266.mektubunda; "Bilinmesi gerekir ki: Küfür ve küffar Hakkında adavetin zatî olduğu tahakkuk ettiği için; rahmet ve re'fetin âhirette küffara şümulü mümteni olmuştur; zira, bu cemal sıfatlarındandır. Aynı şekilde, rahmet sıfatı, zatî adaveti de kaldıramaz.. Zira, zatin taalluk ettiği şeyler, sıfatın taalluk ettiği şeylerden daha kavi ve daha yüksektir. Bunun için: Zatın muktazasını, sıfatın muktazası tebdil ve tağyir edemez. Nitekim, bu mana: — «Rahmetim, gazabımı geçti..» Hadis-i kudsisinde anlatıldı. Burada anlatılan gazaptan murad: Müminlerin asilerine inhisar eden, sıfata bağlı gazap olsa gerek.. Müşriklere mahsus olan gazap değildir. Şöyle bir şey sorulabilir: — Yukarıda tahkikini yaptığınız gibi; küffarın dahi, dünyada rahmetten nasibi vardır. Bu durumda, nasıl olur da, rahmet sıfatı dünyada, zatî adaveti kaldırır?. Bunun için şu cevabı veririm: — Kâfirlere, dünyada iken rahmetin husulü, ancak zahir ve suret itibarı iledir. Amma, hakikatte bu onlar Hakkında istidraçtır ve keyddir. Nitekim, şu mealdeki âyet-i kerimeler, bu mananın şahididir: — «Öyle mi sanıyorlar ki, kendilerine malla ve evladla yardım ediyoruz. Hayırlarda onlar için koştuğumuzu sanıyorlar.» (23/55) Bir başka âyet-i kerimede ise, Allah-ü Taâlâ şöyle buyurdu: — «Bilemeyecekleri cihetten, onları derece derece helake götürürüz. Onlara mühlet veriyorum; gerçekten keydim metindir.» (68/44) Çok faydalı bir mesele.. "
"Cehennemin ebedî azabı, küfrün cezasıdır. Bu manada, sorulabilir: — İmanı olmasına rağmen; bir şahıs küfür merasimini icra eder, küfür ehlinin merasimine de tazim eder, ulema dahi onun için: Fiilleri dolayısı ile küfür hükmünü verir; mürtedlerden sayar.. Nitekim, Hanud Müslümanları bu beliyyeye müptelâ olmuşlardır. Durum böyle olunca, o şahsın ebedî olarak cehennem azabında kalması gerekir ki ulemanın fetvasının muktazası dahi budur." İmam Rabbani Mektubat-266
"Durum böyle iken, sahih rivayetlerde şöyle gelmiştir: — «Kalbinde zerre kadar imanı olan, ebedî azap görmez; ateşten çıkarılır.» Bu meselede senin tahkikin nedir?. Şöyle derim: — Eğer o kimse, sırf kâfir ise., onun için daimî azabı, isabetli görürüz. Allah-ü Taâlâ, bizi ondan saklasın. Bu küfür merasimlerini yapmasına rağmen, kalbinde zerre mikdarı iman var ise., ateşte azap görür. Lâkin umulan odur ki: Bu zerre kadar imanı bereketi ile, cehennemde ebedî kalmaktan kurtulur. Cehennem azabında istikrar bulmaktan necata erer." 
"Bir keresinde, bir hasta şahsın ziyaretine gittim. Ölüme yaklaşmıştı. Haline teveccüh ettiğim zaman gördüm ki: Kalbi, şiddetli zulmetler içinde.. Her nekadar bu zulmetin kalkması için, teveccüh ettiysem, hiç kalkmadı. Çokça teveccühten sonra bilindi ki: Bu zulmetler, kendisinde saklı duran küfürden naşidir. Bu sıkıntıların menşei dahi, küfür ehli ile dost geçinip durmasıdır. Bundan sonra bana belli oldu ki: Bu zulmetlerin defi için teveccüh yerinde bir iş değil.. Zira, onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem azabına kalmıştır. Ki: Küfrün cezası odur. Bu arada şu dahi bilinmiş oldu ki: İmandan bir zerre, onu ebedi cehennem azabında kalmaktan kurtaracaktır. Bu dahi o mikdar imanın bereketi ile olacaktır. Bu durumu, onda müşahede ettikten sonra, hatırıma şöyle geldi: — Bunun namazını kılmak caiz mi?. Yok caiz değil mi?. Diye.. Bu da teveccühten sonra zahir oldu ki: Onun namazını kılmak yerinde olur. O Müslümanlar ki, imanın varlığı ile beraber, ehl-i küfrün âdetlerini icra ederler ve onların günlerine tazim ederler., onların namazını kılmak yerinde olur. Onları, küffar arasına katmak doğru olmaz.. Nitekim, bu iş bugün yapılmaktadır. Şu da yerinde olur ki: İşin sonunda, ebedi azaptan onların necatlar, umula.." İmam Rabbani Mektubat-266
"Buraya kadar anlattıklarımızdan da anlaşılmış oldu ki: Ehl-i küfre af yoktur. Onlar için bağışlanmak da yoktur. Şu âyet-i kerime bu manada açıktır: — «Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz.» (4/48) Şayet katıksız kâfir ise., onun küfrünün, cezası, ebedi azaptır. Eğer ondaki fücura rağmen, zerre kadar îmanı var ise., onun cezası da muvakkat azaptır. Sair büyük günahlarını, Allah dilerse bağışlar; dilerse azab eder." İmam Rabbani Mektubat-266 
İbn-i Ömer (r.a.) teşebbüh (benzemek) hakkında şöyle buyururlar:Bir kimse müşriklerin arzına ev bina edip, onların bayramlarına katılmak suretiyle onlara benzerse, o kimse kıyamet günü onlarla beraber haşrolunur.” (Feyzü’l-Kadir, 104)
İmam-ı Rabbani Müceddid-i Elf-i Sani Hazretleri, 3.cilt 41.mektubunda “Bundan başka, şirk âdetlerine, küfür mevsimlerine tazim etmek şirkte sağlam bir basamaktır. İki dini tasdik eden dahi, şirk ehlinden sayılır. İslâm hükümlerinin mecmuu ile küfrü bir araya getirmeye teşebbüs eden dahi müşterektir. Halbuki küfürden teberri etmek, şirk şaibelerinden sakınmak tevhiddir. Marazların, hastalıkların defi için, asnamdan ve tağuttan (kâhin ve putlardan) yardım talep etmek aynen şirktir. Böyle şeyler, ehl-i İslâm'ın cahilleri arasında şayi olmaktadır. Yontulmuş taşlardan hacet talep etmek dahi küfrün kendisi olup yüce Vacibü'l-Vücud zatı inkârdır. 
Allahu Teala, bazı dalâlet ehlinin halinden şikâyet ederek, şöyle buyurdu: "Şu kimseleri görmez misin ki, onlar sana indirilen ve senden önce indirilene iman ettiklerini sanırlar; kâhini de hakem tutmak isterler. Halbuki, ona küfretmek için emir almışlardır. Şeytan dahi, onları, derin bir sapıklıkla saptırmak ister."(4/60) Kadınların pek çoğu, memnu olan bu yardım talebini yapmaya müptelâdırlar. Bu tür kadınların kendilerinde bulunan tam cehalet sebebi ise, müsemmadan hali olan bu isimlerden beliyyenin defini talep ederler... Şirk ehlinin ve şirkin merasimini edaya meftundurlar. Bilhassa, Hindistan kadınları sırasında: -Setile... diye bilinen cederi (çiçek veya benzeri kabarcıklı bir hastalık) marazının arız olduğu vakitlerde. Anlatılan fiil (hstalıktan şifa bulmak için dalalet ehlinden yardım talep etmek), o kadınların hayırlısında ve şerlisinde; bu zamanda müşahede edilip görülmektedir. O derecede ki, bu şirkin inceliklerinden geri kalan, onun âdetlerinden bir âdete gitmeyen tek kadın bulunamamaktadır. Meğer ki Allahu Teala'nın koruduğu biri ola... 
Hinduların büyük bildikleri günlere tazim, Yahudilerce bilinen gün âdetlerine uymak küfrü icab ettirip şirki gerektirir. Nitekim ehi-i islâm'ın cahilleri, küffarın belli günlerinde küfür merasimini icra etmektedirler. Bunları kendileri için de bayram kabul edip kızlarının ve kardeşlerinin evlerine onlara benzeyen hediyeler yollamaktadırlar. Zarflarını dahi küffar gibi o mevsimde boyarlar. Ayrıca onları kırmızı pirinçle doldurduktan sonra yollarlar. O mevsime de tam manası ile itina ederler. Bütün bu anlatılanlar şirktir ve Allah'ın dinine karşı küfürdür. Bu manada, Allahu Teala, şöyle buyurdu: "Onların pek çoğu, Allah'a iman etmez; meğer ki müşrik halleri ile inanalar..."(12/106)
Kendilerine adak yapılmış olarak, meşayihin kabirlerinde, meşayih için adak olarak kesilen kurbanları dahi, fıkhi rivayetlerde fukaha şirke dahil edip üzerinde sıkı durdular. Sonra bunu, şer'an men edilen cinne tapanların kestikleri cinse dahil eylediler. Kendisinde şirk şaibesi olduğundan, bu amelden dahi sakınmak gerek. Zira, adak yolları bunun dışında çoktur. Neden dolayı, öyle bir şekilde hayvan boğazlanıp da, cinne tapanların cin için kestiklerine benzetilip onlara katılmak olsun? İmam Rabbani Mektubat-453 (3.Cilt-41)

0 yorum:

Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."

İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!

  • Cahit Arf'a 13.10.2010 - 1 YorumDünyanın en büyük arama motorlarından google büyük Türk matematikçisi Cahit Arf'ın doğum günün 100. yaş gününe özel bir jest yaparak geleneksel hale getirdiği "google" açılış sayfasında cahit arfdan esinlenerek arf halkaları ile büyük bir jest…
  • Dilsiz şahit hayvanların vebali01.02.2020 - 3 YorumÇeşitli mecralarda sıklıkla bahsedilen hayvan hakları konusu üzerinde çeşitli okumalar sonucu elde ettiğim verileri, özellikle son yıllarda Amerika ve Avrupa kıtalarında yayılmaya başlayan vegan yaşam tarzı ve et tüketimine alternatif arama…
  • Ahmed b. Abdiltah el-Mervezi (Habeş el Hasib)18.04.2013 - 0 Yorum Ahmed b. Abdiltâh el-Mervezî (ö. 250/864?) Astronomi ve matematik bilgini. Türkistan'ın Merv şehrinde doğdu. Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Ömrünün büyük kısmını Bağdat'ta geçirmiş, Abbasî halifeleri Me'mûn ve Mu'-tasım-Billâh dönemlerini…
  • Tony Crilly, Bilmeniz gereken 50 Matematik Fikri23.12.2014 - 0 Yorum Sıfırı kim keşfetti? Neden dakikada 60 saniye var? Sonsuz ne kadar büyük? Birbirine paralel çizgiler nerede kesişirler? Ve bir kelebeğin kanat çırpışı gerçekten de dünyanın diğer ucunda fırtınaya sebep olabilir mi? Artık okuldayken matematikte ne…
  • Matematik Öğretiminde Modelleme Nedir?07.07.2011 - 0 Yorum Matematik ve gerçek hayat problemlerinin arasındaki ilişkilerin oluşturulmasında matematiksel modelleme önemli rol oynar.Matematiksel modelleme; gerçek hayat problemlerinin matematiksel terimlerle çözümünü bulmayı temsil eden bir yöntemdir.…
  • Dairenin alanı integralle ispatı 09.05.2021 - 0 YorumBir düzgün çokgende kenar sayısı ne kadar fazla olursa, düzgün çokgen o kadar çembere benzer. Bu durumda bir düzgün çokgende kenar sayısını sonsuza yaklaştırdığımızda, (limit değeri) düzgün çokgen artık çembere dönüşmüş olur. Dolayısıyla n kenarlı…
  • Hüseyin Tevfik Paşa, Lineer Cebir (Algebra)29.11.2019 - 0 Yorum19. yy.da Osmanlılarda batılılaşma kapsamında görülen bilimsel faaliyetler, Avrupa’da yazılan kitaplardan çeviriler yapmaktan ileri gidemiyordu. Böyle bir ortam içerisinde Hüseyin Tevfik Paşa, matematiğin en yeni alanlarında önemli çalışmalar…
  • 2020 TYT Matematik Çözümleri (PDF)04.07.2020 - 0 Yorum2020 TYT Matematik sınavındaki sorular, tamamen lise müfredatı içerisinde olan konuların, yenilikçi problem tarzındaki sorulardan oluşmuştur. Ders kitabı bilgileri ve matematik müfredatı dikkate alınarak hazırlanan sınavda 30 soru Matematik, 10 adet…