Fibonacci Dizisi ve Vahdeti Vücud Felsefesi

Matematik dersinde Fibonacci sayı dizisini incelerken, tasavvuf felsefesindeki Vahdet-i Vücûd anlayışıyla arasında benzerlik olabileceği fikri aklıma geldi. Bu konu üzerinde biraz araştırma yapınca bu benzerliğin makul olabileceğine ikna oldum. Şimdi bu konuyu matematik ve ilahiyat ekseninde değerlendirmek istiyorum. Önce her iki kavramın tanımlarını verip, ardından bu görüşleri ortaya koyan kişilerden Muhyiddin İbn Arabi ve matematikçi Leonardo Pisano Fibonacci"nin hayatlarına dair izlere bakacağız. Yazının sonunda da savundukları ve ortaya koydukları görüşlerin hangi yönlerden birbirine benzer olabileceğini göstermeye çalışacağım. En sonunda sonuç ve değerlendirme ile yazıyı bitireceğiz.
"Fibonacci sayı dizisi" ile "Vahdet-i Vücûd" anlayışı, ilk bakışta İslam tasavvufu ve matematik gibi  birbirinden oldukça farklı iki alana ait gibi görünse de aralarında güçlü bir benzerlik vardır. Biri matematik, diğeri tasavvuf felsefesine ait olmasına rağmen bu iki konu derinlemesine incelendiğinde, birbiriyle anlam, düzen ve bütünlük açısından önemli benzerlikler taşır. Bu benzerlikler özellikle sonsuzluk, ilk varlık, nizam ve düzen, bütün-parça arasındaki ilişkiler gibi temel bazı felsefi kavramlarda ortaya çıkar. Fibonacci dizisi, her sayının kendisinden önce gelen iki terimin toplamı olmasıyla oluşan, sonsuza kadar devam eden bir sayı dizisidir. 1 den başlayarak ardınca belli bir kural içinde düzenli sayılar gelir. 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, … Bu dizinin ardışık iki terimi birbiriyle oranlandığında bu sonucun matematikte "altın oran" adı verilen Fi sayısına (φ ≈ 1.618...) yaklaştığı görülür. Bu oran, yalnızca matematiksel bir yapı değil; doğada, insan vücudunda, yaprak diziliminden deniz kabuklarına, galaksi şekillerinden DNA spiral yapısına kadar birçok yerde gözlemlenen sabit bir oranı ve düzeni temsil eder. Altın oran hakkında daha farklı detaylı bilgiler için önceki yazımızı okuyabilirsiniz.

Vahdet-i Vücûd, İslam tasavvufunda derin bir düşünce sistemidir. Buna göre evrende hakiki anlamda var olan tek şey Allah’tır. Allah dışındaki tüm varlıklar—insanlar, doğa, yıldızlar, hayvanlar ve zaman—mutlak anlamda var değildir; yalnızca Allah’ın varlığından izler taşır, bütün mahlukat O’nun isim ve sıfatlarının yansımalarıdır. Çokluk gibi görünen her şeyin ardında, aslında bir ve tek olan "Varlık" vardır. Bu nedenle “varlıkların birliği” anlamına gelen vahdet-i vücud, görünen çokluğun ardında "gizli teklik" gerçeğini ifade eder. Burada anlatılan vahdet-i vücud, Batı felsefesindeki panteizmle karıştırılmamalıdır; çünkü vahdet-i vücudda mutlak varlık, hem her şeyin özünde hem de her şeyin ötesindedir. Panteizmde Tanrı, evrenle özdeşleşmiş olur ki bu da hatalı bir görüştür. Oysa vahdet-i vücud anlayışında, Hakikî varlık yalnızca Allah’tır, evren ve içindekiler ise O’nun varlığının bir tezahürüdür; mahlukatın kendiliklerinden bir varlıkları yoktur. Bu yaklaşıma göre, görünen âlem, Allah’ın isim ve sıfatlarının bir tecellisidir. Mevcudat, varlıklarını Allah’tan almış, birer tecelli simgesidir. Gerçek varlık sahibi yalnızca Allah olduğundan, mahlûkatın varlığı izafî ve gölgede kalan bir varlık mesafesindedir. Bu sebeple mutasavvıflar, "Lâ mevcûde illâ Hû" (O'ndan başka mevcut yoktur) ifadesini tasavvufta sıkça kullanırlar. Bu düşünceye göre Allah, evrende kendi varlığını farklı biçimlerde gösterir; buna “tecelli” veya “zuhur” denir. Doğadaki düzen, güzellik, denge ya da insanın içindeki sevgi, merhamet ve adalet gibi tüm düşünce ve duygular hep Allah’ın isim ve sıfatlarının yansımaları tecellileridir. Yani evrende neye bakarsak bakalım, aslında Allah’ın bir kudretine, bir ilmine tanıklık ederiz. Ancak bu, görünen şeylerin Allah’ın kendisi olduğu anlamına gelmez; onlar sadece O’ndan gelen tecelliler olduğundan aynadaki görüntünün yansıttığı nesneler gibidir. Diğer bütün varlıklar ise O’nun varlığının yansımaları, tecellileridir. Çokluk gibi görünen bu âlem aslında var olan birliğin farklı tezahürlerinden ibarettir. Her şey Allah'tan gelir ve sonunda O’na döner; varlıklar ancak O’nunla birlikte vardır. Nitekim Kuran-ı Kerimde: “...Biz şüphesiz Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz..." (Bakara Suresi, 2/156) buyrulmuştur. Düşüncenin temeli bu ayetle ilişkilidir. 

Deizm kıskacındaki gençlik

Son zamanların özellikle gençlerdeki moda konusu olan deizm hakkında çeşitli felsefi yorumları aktardıktan sonra deizme karşı İslam dininin bakış açısını göstererek konuyu irdeleyelim.

Deizm'in tanımı nedir? Herkesin üzerinde ittifak ettiği bir "Deizm" tanımı yapmak mümkün değildir. Bununla birlikte aşağıdaki deizm tanımın modern çağda ortaya çıkan deizmin temel unsurlarını ve maksadını ifade ettiğini söyleyebiliriz. "Deizm XVII ve XVllI. yüzyıllarda İngiltere ve Fransa'da dini ve özellikle Hıristiyanlığı doğrulamak girişimi ile akıl-vahiy arasındaki uyumu kurmakla başlayan, ancak bir müddet sonra geleneksel doğaüstücülüğe saldıran, dışsal vahiy ve gizem ima eden dogmalardan hareketle vahyin gereksiz olduğu sonucuna varan; aklın, dinin geçerliliğinin mihenk taşı, din ve ahlakın ise doğal olgular olduğu, ahlaki ve dini yaşam için gerekli rehberi doğada bulan insanın, geleneksel dine başvurmasına gerek kalmadığını öne süren dini ve felsefi bir anlayıştır." [1] Kısaca söylemek gerekirse geleneksel ilah inancını kabul etmeden yaratıcı fikrinin bunlardan bağımsız olacağını kabul eden bununla birlikte tüm diğer dini argümanları da reddeden deizm, inanç kaidelerine bir tepki hareketi olarak var olmuş bir yapıdır.

Deizm kelimesi, köken olarak Latince’ de "Tanrı" anlamına gelen "Deus" kelimesinden gelmektedir. Deizm tanımlamaları irdelendiğinde, iki temel anlayıştan yola çıkar: 1) Âleme müdahale etmeyen sade bir ulûhiyet anlayışı. 2) Akla ve bilime gösterilen büyük güven.

Felsefe tarihçileri birinci anlayışı Aristoteles'e kadar geriye götürmektedir. Felsefecilere göre Aristo'nun, deist bir Tanrıya inandığı, aleme müdahaleci olmayan bir mutlak yaratıcı fikrini devrin görüşleri etrafında birleştirerek sistematik bir hale dönüştürdüğünü söylerler. İkinci anlayış ise modernleşme ve teknolojik ilerlemeler neticesinde ortaya çıkan akıl ve bilime karşı sonsuz bir güven olgusuyla gelişme gösteren bir deizm inancıdır. [2] Deizm, Tanrıyı sadece bir ilk neden olarak ileri süren ona başkaca hiçbir nitelik ve güç tanımayan "sadece akla dayanan, akla güvenen, akılcı bir din" öğretisidir. Deizm, tüm dinleri reddeden/zorunlu olmadığına inanan, ancak Tanrının varlığına ve mutlak egemenliğine inanan bir inanç şeklidir. Dinler reddedildiği için; vahiy, peygamberlik, mucize, kutsal kitap, cennet ve cehennem, melek, şeytan gibi kavramların hiçbirisinin deizm inancında yeri yoktur. Deizm, kutsal din öğretilerinin özelde vahiy ve peygamber kavramları yerine evreni ve doğa kanunlarını koyan, bunun ardından evrene ve insanlığa hiçbir müdahalesi olmayan bir tanrı tasavvurudur. [3]

Din Felsefesi Konu Özeti

İlahiyat lisans Tamamlama 2. Sınıf Ders Özetleri  ilitam kitaplarından yararlanarak özetleme yapılmıştır. Özetleme işleminde Ankara İlitam'ın uzaktan eğitim yayınları esas alınmıştır. öğrencilerimize faydalı olması amacıyla burada yayınlanmıştır. Özet için Hulusi Kaya hocamıza teşekkür ederiz. 

 

Sitede bulunan tüm İlahiyat dersleri konu özetleri, üniversitenin kendi kitabından satır satır okunarak büyük bir emek sarfedilerek tarafımdan çıkarılmıştır. Kişisel kullanıma açık olarak dijital ortamda herkese sunulmuştur. Hal böyleyken kırtasiyecilerin veya diğer menfaatperestlerin hiçbir yazılı izin almadan, bilgi vermeden çıkarları uğruna bu özetleri ders notu/kitap vs. haline getirerek ticari olarak satması, kul hakkıdır. Vebaldir. Asla buna Rızam yoktur.

| | Devamı... 0 yorum

Din Felsefesinden Ateiste Cevaplar

Din felsefesi, din adına sadece kuru bir felsefe yapmaktan ibaret olmayıp, din alanında ciddi sorgulamalar yaparak en doğruya ulaşmak için yapılan sistemli düşünme biçimlerinin bütününü ifade eder. Felsefe özel anlamda akıl yürütme, doğru biçimde kullanıldığında iyi bir cevap bulma işlemidir. Kişinin hakikati bulmasında önemli olan kalp’ten gelen ses olduğundan, akli muhakemelerin hepsi, yetersiz kalarak bir yerde tıkanacaktır. Bu nedenle felsefe sayesinde yapılan bütün düşünmeler, hakikate ulaşmada bize fikirler verse de varılan hakikatin kalpte yeşermesi en doğru eylem biçimi olacaktır. Zira kalp, fiilin mekanıdır. Kalbe uğramadan yapılan iş ve işlemler, çok sığ kalacaktır. Bizim buradaki amacımız; akli muhakeme ve felsefe eşliğinde yapılan sorgulamaları, dini inançları ret eden kişiler kapsamında doyurucu bilgiye ulaştırmaktan ve onların da iman nurundan faydalanmalarını sağlamaktan başka bir şey ifade etmemektedir. Din felsefesi kullanarak ateizm ve ateistlere verdiğimiz cevaplarda, Batılı filozofların çalışmalarından yararlanarak, aslında ortaya çıkan Batı kaynaklı inançsızlık mekanizmalarına da bir nevi kendi içlerinden cevap vermiş olacağız. Kendi doğrularımızı ayet ve hadisler eşliğinde zikretmek, bir ateist için bir anlam ifade etmediğinden, onların kendi silahları ile konuşmak daha doğru olacaktır. İşte bu nedenle inançsızlık kavramına evrensel bir düşünme biçimi olan Din felsefesinden cevaplar sunmaya çalışacağız. [Bu yazıda, genel anlamda ateizm ve inançsızlık kavramı incelenmiş olup, özelde Deizm ve Agnostizm gibi benzeri inançsızlık türlerine fazla detaya inmeden değinilmiş ve Deizm/Agnostizm kavramları, geniş kapsamlı bir inceleme olmadan yüzeysel olarak incelenmiştir.] detaylı bir yazı için (Bknz. Deizm kıskacındaki gençlik)
İman; her şeyden önce bir kalp işidir. Kalbin bir nedene bağlı olarak veya olmadan herhangi bir fikre, düşünceye veya bir var oluşa inanması kelime olarak imanı temsil eder. Akıl ise bu "iman" eylemine sebepler bulmaya yardımcı bir vasıtadır. İman ile akıl birbirine zıt iki kavram da değildir. İman ve akıl ilişkisi, birbirini destekler mahiyette, yalnız herbiri kendi içerisinde sınırlar ihtiva eden iki kavramı bizlere sunar. İman, kalbi bir fiil olmakla beraber bazı halleri akılla izah edilebilir. Ama her imanın akılla izah edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle herhangi bir inancı ne kadar akılla anlamak için uğraşsak da çabamız yetersiz kalacaktır. Çünkü aklın sınırları vardır. İman ise gönül ve kalp işidir. 
| | | | Devamı... 1 yorum

Ankara ilitam 2.Sınıf 4.Dönem PDF Kitapları


Ankara ilitam 2.Sınıf 4.Dönem PDF Kitapları: Burada yer alan ders kitapları, 2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılı içindir. Burada yer alan bazı ders kitaplarının ünite ve konu başlıkları, iligili ders döneminden sonra değişmiş veya yeni bilgiler ilave edilerek  güncellenmiş olabilir veya yarıyıllık dönemlerde okutulan ders ve konularda üniversite kararıyla değişiklikler/eklemeler/eksiltmelere meydana getirilmiş olabilir. Bu nedenle güncel ders kitapları ve yayınları için lütfen üniversitenin resmi web adresini ziyaret ediniz.  https://ankuzef.ankara.edu.tr/

Ders kitaplarını indirmek veya görüntülemek için; ilgili dönemde yer alan ders adlarının üzerine tıklayarak Yandex Disk bağlantısından ders kitabını PDF olarak görüntüleyebilir veya cihazınıza indirebilirsiniz. Ayrıca en altta yer alan drive bağlantılarından da ders kitaplarını topluca RAR dosyası halinde bilgisayarınıza indirebilirsiniz. Google Drive üzerinden bütün kitapların tek tek PDF dosyası biçimindeki paylaşıma ulaşmak için tıklayınız. (PDF)


Ankara ilitam 2.Sınıf 4.Dönem Ders Kitapları

Dosyalar Google Drive, Yandex Disk ve Dropbox sunucularına ayrı ayrı yüklenmiştir. Google Drive,Yandex Disk ve Dropbox ücretsiz dosya depolamasıdır. (2013) Bu yükleme siteleri Bulut tabanlı olarak hizmet vermektedir. Aşağıda yer alan ilgili linklerden ders kitaplarını/dosyalarını ilgili bulut tabanından bilgisayarınıza indirebilirsiniz. Dosyalar sıkıştırılmış formatta olup "winrar" veya başka bir zip programı ile telefon veya bilgisayar ortamında açılabilir. 
Google Drive Bağlantısı için: 1. Yarıyıl Kitapları (RAR DOSYASI)
Google Drive Bağlantısı için: 2. Yarıyıl Kitapları (RAR DOSYASI)
Google Drive Bağlantısı için: 3. Yarıyıl Kitapları (RAR DOSYASI)
Google Drive Bağlantısı için: 4. Yarıyıl Kitapları (RAR DOSYASI)

Yandex Disk Bağlantısı için: 1. Yarıyıl Kitapları
Yandex Disk Bağlantısı için: 2. Yarıyıl Kitapları
Yandex Disk Bağlantısı için: 3. Yarıyıl Kitapları
Yandex Disk Bağlantısı için: 4. Yarıyıl Kitapları

Dropbox Bağlantısı için: 1. Yarıyıl Kitapları 
Dropbox Bağlantısı için: 2. Yarıyıl Kitapları 
Dropbox Bağlantısı için: 3. Yarıyıl Kitapları
Dropbox Bağlantısı için: 4. Yarıyıl Kitapları

Dosyalar zaman aşımı nedeniyle bazen sunucular tarafından silinebilmektedir. Dosyaya ulaşamadığınız durumlarda iletişim bölümünden mesaj ile bildirimde bulunabilirsiniz. En güncel ders kitabı baskıları için lütfen Ankara Üniversitesi Uzaktan Eğitim resmi sayfasını ziyaret ediniz. https://ankuzef.ankara.edu.tr/

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!