"İzmir Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr.
Elif Öztürk Yılmaztekin, müziğin çocuk gelişimi üzerinde
büyük olumlu etkiye sahip olduğunu, enstrüman çalan çocukların matematik
ve fen kavramlarını öğrenmeye daha hazır olduğunu söyledi.
İzmir Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Elif Öztürk Yılmaztekin, müziğin, çocuğun tüm zihinsel, sosyal,
duygusal, fiziksel ve psikolojik gelişim alanlarını destekleyen bir
sanat dalı olduğunu söyledi. Yapılan bazı çalışmaların, bu gelişimi
ortaya koyduğunu dile getiren Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Araştırmalar sonucu, piyano çalan çocukların matematik ve fen
kavramlarını öğrenmeye daha hazır oldukları ortaya çıkmıştır. Nedeni
ise, zihinsel imgelemeyi desteklemesi ve notaları kullanarak ortaya
müziğin çıkarılmasında ortak becerilerin kullanılmasıdır. Diğer bir
çalışmada ise, çocukların 9 haftalık piyano veya keman eğitiminden sonra
bu eğitimi almayan çocuklara oranla IQ puanlarında yaklaşık 3 puan
artış olduğu tespit edilmiştir.”
Küçük yaşlardaki çocuklar için şarkı esnasında ritim tutma ve olduğu
yerde sallanmaya başlama, zıplamanın, çocuğun odaklandığı ve dinlediği
müziği anlamaya başladığının göstergesi olduğunu ifade eden Yılmaztekin,
daha büyük yaşlardaki çocuklar için, müziği dinlemenin, dinlediği
müziği hatırlamanın, müzikte geçen konuyu anlama ve neden-sonuç ilişkisi
kurmanın çocuğun zihinsel gelişimine olumlu katkıda bulunduğunu
söyledi.
İÇ DÜNYASINI KEŞFEDEN ÇOCUK PAYLAŞIMCI OLUYOR
Müziğin çocukların dil kazanımı, dinleme becerileri, hafıza ve motor
becerilerini desteklediğini belirten Doç. Dr. Yılmaztekin, “Müzik
dinlemek çocuğun gelişimini dolaylı olarak desteklerken çocuğun bir
müzik enstrümanı çalması çocuğun yaşayarak deneyim sahibi olmasına
yardımcı olur” açıklamasında bulundu. Çocukları erken yaşlarda müzik
enstrümanı çalmaya/kullanmaya yönlendirmenin, onların gelecekteki
akademik başarılarına olumlu katkılar sağlayacağını vurgulayan
Yılmaztekin, “Müzik enstrümanının, çocuğun duygusal bir bağ kurduğu ve
enstrümanı çalma becerilerini geliştirirken başarma duygusunu hissederek
ileriki yaşamında daha başarılı olması için yeni kapılar açtığı
görülmektedir. Notaları öğrenen ve bunu bir müzik enstrümanı üzerinde
deneyen çocuk, sesleri keşfederek iç dünyasını çevresindekilerle
paylaşma eğilimindedir” dedi.
Kaynak:http://www.egehaber.com/erken-yasta-muzik-egitimi--matematik-ve-fen-derslerine-destek-oluyor-20728.html
Benzer bir haber; gazeteci yazar Ayşegül Parlayan tarafından 14.10.2007 tarihinde Vatan gazetesinde de yayınlanmış ve matematikle müzik arasında güçlü bir bağ olduğu gazetede röportaj eşliğinde yer almıştı.Haber metni ve röportajı aşağıdan okuyabilirsiniz.
Mus2okur, bir Türk Müziği Multimedia Ansiklopedisi... 1000 eserin yer aldığı bu bilgisayar programı bir müzisyenin değil,
bir matematik profesörü Kemal Karaosmanoğlu´nun eseri.Şimdi Yıldız Teknik Üniversitesi´nde müzik teknolojisi dersleri veren Karaosmanoğlu´na göre, bu program geleneksel meşk
usulü denilen "hoca-öğrenci" ikilisinin yerine "bilgisayar-öğrenci" ikilisini koyuyor.
Sizce müzik usta-çırak ilişkisi içinde gönülden mi öğrenilir, yoksa notayla matematiksel yöntemlerle mi? Yüksek matematik
profesörü 55 yaşındaki Kemal Karaosmanoğlu ikincisine inananlardan. Bunu ispatlamak için de "Mus2okur" adını verdiği özel
bir yazılım gerçekleştirmiş. Bu yazılım sayesinde çok karmaşık yapıya sahip olan Türk müziğine, müzikle ilgisi olmayanlar
bile bir yatkınlık kazanıyor...
- Eğitiminiz matematik üstüne, müziğe ilginiz nasıl başladı?
Matematik yüksek mühendisiyim, yüksek lisansımı da sistem analizi üstüne yaptım. Müzisyen değilim ama ilkokul çağlarımdan
beri Türk müziğine ilgi duydum. Genellikle hem yazılımcılar, hem de müzik teorisyencileri matematikçidir. Müzikle
matematiğin çok benzediğini düşünürüm. Şimdi Yıldız Teknik Üniversitesi´nde yarı zamanlı öğretim görevlisiyim. Müzik
aritmetiği, müzik fiziği, müzik teknolojisi konulu dersler veriyorum. Ud çalıyorum. "Türk müziği hesaba kitaba gelmez,
parmağın kendiliğinden oraya gider" diyen anlayışa karşı, "Hayır ben bir ustanın ney taksimini analiz edebilirim. Bu sesi
gönülden çıkarmış olabilir ama ben o sesi ölçebilirim. Sonradan onu sentezleyerek benzerini de bilgisayarda dijital
seslerle üretebilirim" diyorum.
- Peki, Mus2okur fikri nasıl ortaya çıktı?
Müzik matematik ilişkisi üstüne düşünürken, özellikle Türk müziği notalarını yazmaya elverişli program olmayışı dikkatimi
çekti. Yurtdışında Batı müziği notası yazmak isteyen biri en az 10 seçenek bulabilir. Batı müziği ile Türk müziği bambaşka
olduğundan bizdeki müzisyenler bunu kullanamıyor. 10 sene önce bu açığı fark edince önce programın tasarısını kafamda
yaptım. Daha sonra amatör bir şekilde yaptığımı internet sitemizden duyurunca talep oluştu. Data-Soft Limited, kültürel
hizmet olsun diye profesyonel bir ekiple yazılım yapma kararı verdi.
- Türk Müziği Multimedia Ansiklopedisi "Mus2okur" ne işe yarıyor?
1000 dolayında Türk müziği şarkısı, türkünün notalarını ve güftelerini görerek, dilediğiniz çalgıyla, dilediğiniz tempoda
ve akortta seslendirmenize olanak sağlıyor. Ayrıca müziklere sesinizle ya da çalgınızla eşlik de edebiliyorsunuz. Eserleri
seçtiğiniz makamda dinleme şansınız da var. Ansiklopedi bölümünden Türk müziği ile ilgili kavramlara da ulaşabiliyorsunuz.
Fakat nota yazılamıyor, bu yüzden ismini Mus2okur koyduk. Sadece olanı okuyabiliyor.
- Bu program müzikle sadece profesyonel olarak ilgilenenlere mi yönelik?
Hayır, biz hem profesyonelleri, hem de amatörleri hedefledik. Türk müziğinden zevk alan, evinde işyerinde mırıldanan,
müzikle uzak ilgili olan kişilere yönelik; Türk müziği konusunda ilk acemiliği atacak kadar bilgi bu programda mevcut.
Biraz daha ileri giderek, amatör biri "karaoke" gibi sesiyle parçaya eşlik de edebilir. Enstrümana meraklıysa, ekranda
notaları görerek ilk başta tempoyu yavaş tutarak, daha sonra ise asıl temposuna ayarlayarak çalabilir.
- Müzikle matematik benziyor mu diyorsunuz?
Evet, bu aslında yüzyıllar öncesine dayanan bir tartışma. Dünyayı sayıların yönettiğine inanan Pisagor, müziğin de
sayılardan oluştuğunu savunuyor. Aynı dönemde yaşayan ve sadece müzikle uğraşan Aristoksen müzikte sayıların yeri
olmadığını, kulağın daha büyük önem taşıdığını söylüyor. Bazı müzisyenlerimizde muğlak bir hava vardır. "İçinden öyle
gelir, öyle çalarsın", "Parmağın kendiliğinden oraya gider" gibi pek bilimsel kriterle açıklanmayacak yaklaşıma
sahiptirler. Oysaki doğadaki her şeyin matematikle bir ifadesi vardır. "Evet, senin parmağın orayı istiyor ama onun da
nereye bastığını ben ölçebilirim."
Elif Öztürk Yılmaztekin-Kemal Karaosmanoğlu
Kaynak sitesi: www.musiki.org
0 yorum:
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...