Dönemin Safevî hükümdarı I. Şah Abbas tarafından büyük saygı görmüş, şeyhülislâm unvanı ile onurlandırılmıştır. Buna rağmen zâhidâne ve mütevazı bir hayat sürmüş, daha sonraki yıllarında İsfahan’a yerleşmiş, burada hem eser telif etmeye devam etmiş hem de ders vermiştir. 13 Şevval 1031’de (21 Ağustos 1622- Bazı kaynaklarda vefatı 1030 (1621) veya 1035 (1626) olarak da geçmektedir) vefat etmiş, cenazesi Meşhed’e nakledilerek İmam Rıza Türbesi yakınında defnedilmiştir. Bahâüddîn Âmilî, ilim, sanat ve maneviyatı birleştiren şahsiyetiyle tanınmış, servet ve makamdan uzak durmuş, insanları bilgi ve ahlâklarıyla değerlendirmiştir. Bu yönüyle halk arasında efsanevi bir ün kazanmıştır. Bazı kaynaklar onun Sünnî olabileceğini ileri sürmüşse de, genel kabul onun samimi bir Şiî âlim olduğudur. Tasavvufa ilgi duymuş, ancak şeriata aykırı görüşleri reddeden ölçülü bir tasavvuf anlayışını benimsemiştir. İran İslam Devrimi lideri İmam Humeyni, eserlerinde Şeyh-i Bahâî’den sıkça alıntılar yapmıştır.
Net Fikir » matematikçiler » Bahaüddin Abdissamed el-Amili
Bahaüddin Abdissamed el-Amili
Etiketler :
islam matematikçileri
matematikçiler
Bahâüddîn Muhammed b. Hüseyn b. Abdissamed el-Âmilî (953/1546-47 – 1031/1622), Şeyh-i Bahâî adıyla tanınan çok yönlü bir İslam âlimi, mutasavvıf, matematikçi, astronom, mimar, şair ve müderristir. Lübnan’ın güneyinde, Şiî nüfusun yoğun olduğu Cebel-i Âmil bölgesindeki Baalbek’te doğmuş, âlim yetiştiren bir aileden geldiği için küçük yaşlardan itibaren ilme ilgi göstermiştir. İlk eğitimini babasından almış, Arapça, hadis, tefsir ve fıkıh dersleri görmüştür. Babasının Safevî Devleti’nde Herat’a müftü olarak atanması üzerine İran’a göç etmiş ve bir süre Kazvin’de eğitimine devam etmiştir. Astronomi alanında “Anatomi des Himmels” adlı eserinde Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönme olasılığını da tartışmıştır. İslam dünyasında Kopernik’ten önce dünyanın hareket ettiğini öne süren ilk astronomlardan biri kabul edilir. Aynı zamanda İslam felsefesinde “İsfahan Okulu” olarak bilinen geleneğin kurucularındandır ve Molla Sadrâ’nın hocasıdır. Arapça ve Farsça dillerinde yüzün üzerinde eser kaleme almış, İsfahan’daki Nakş-ı Cihan Meydanı ve Çarbek Caddesi’nin tasarımı ona atfedilmiştir.
On yıl boyunca dönemin tanınmış hocalarından kelâm, felsefe, matematik ve tıp eğitimi almış, daha sonra Kudüs’e giderek Muhammed el-Makdisî’den Sahîh-i Buhârî okumuştur. Hayatının büyük bir kısmını ilim, telif ve uzun seyahatlerle geçirmiş; otuz yılı bulan seyahatleri sırasında Mısır, Irak, Hicaz, Suriye ve Anadolu’yu dolaşmış, farklı âlim ve sûfîlerle görüşmüş ve bazı eserlerini yazmıştır.
Dönemin Safevî hükümdarı I. Şah Abbas tarafından büyük saygı görmüş, şeyhülislâm unvanı ile onurlandırılmıştır. Buna rağmen zâhidâne ve mütevazı bir hayat sürmüş, daha sonraki yıllarında İsfahan’a yerleşmiş, burada hem eser telif etmeye devam etmiş hem de ders vermiştir. 13 Şevval 1031’de (21 Ağustos 1622- Bazı kaynaklarda vefatı 1030 (1621) veya 1035 (1626) olarak da geçmektedir) vefat etmiş, cenazesi Meşhed’e nakledilerek İmam Rıza Türbesi yakınında defnedilmiştir. Bahâüddîn Âmilî, ilim, sanat ve maneviyatı birleştiren şahsiyetiyle tanınmış, servet ve makamdan uzak durmuş, insanları bilgi ve ahlâklarıyla değerlendirmiştir. Bu yönüyle halk arasında efsanevi bir ün kazanmıştır. Bazı kaynaklar onun Sünnî olabileceğini ileri sürmüşse de, genel kabul onun samimi bir Şiî âlim olduğudur. Tasavvufa ilgi duymuş, ancak şeriata aykırı görüşleri reddeden ölçülü bir tasavvuf anlayışını benimsemiştir. İran İslam Devrimi lideri İmam Humeyni, eserlerinde Şeyh-i Bahâî’den sıkça alıntılar yapmıştır.
Dönemin Safevî hükümdarı I. Şah Abbas tarafından büyük saygı görmüş, şeyhülislâm unvanı ile onurlandırılmıştır. Buna rağmen zâhidâne ve mütevazı bir hayat sürmüş, daha sonraki yıllarında İsfahan’a yerleşmiş, burada hem eser telif etmeye devam etmiş hem de ders vermiştir. 13 Şevval 1031’de (21 Ağustos 1622- Bazı kaynaklarda vefatı 1030 (1621) veya 1035 (1626) olarak da geçmektedir) vefat etmiş, cenazesi Meşhed’e nakledilerek İmam Rıza Türbesi yakınında defnedilmiştir. Bahâüddîn Âmilî, ilim, sanat ve maneviyatı birleştiren şahsiyetiyle tanınmış, servet ve makamdan uzak durmuş, insanları bilgi ve ahlâklarıyla değerlendirmiştir. Bu yönüyle halk arasında efsanevi bir ün kazanmıştır. Bazı kaynaklar onun Sünnî olabileceğini ileri sürmüşse de, genel kabul onun samimi bir Şiî âlim olduğudur. Tasavvufa ilgi duymuş, ancak şeriata aykırı görüşleri reddeden ölçülü bir tasavvuf anlayışını benimsemiştir. İran İslam Devrimi lideri İmam Humeyni, eserlerinde Şeyh-i Bahâî’den sıkça alıntılar yapmıştır.
Yetiştirdiği öğrenciler arasında otuzdan fazla âlim bulunmuş, yaşadığı dönemde dinî ilimlerin yanı sıra matematik, astronomi, felsefe, edebiyat ve dil alanlarında da önemli eserler vermiştir. Doksana yakın kitap ve risalesi bulunmakta olup en tanınmış eserleri arasında “Ḫulâṣatü’l-ḥisâb” (matematik), “Teşrîḥu’l-eflâk” (astronomi), “el-Keşkûl” (felsefî, edebî ve dinî antoloji), “Câmiʿ-i ʿAbbâsî” (Şiî fıkhı) ve “Kitâbü’z-Zübde” (usûl-i fıkh) yer almaktadır. Ayrıca Arap dili ve edebiyatı, tefsir, hadis, fıkıh, matematik ve astronomi alanlarında da pek çok eser vermiştir. Arapça ve Farsça dillerinde kaleme aldığı manzum ve mensur eserleri, hem Safevî İran’ında hem Osmanlı coğrafyasında uzun yıllar okutulmuş ve etkili olmuştur. Arapça olarak yazdığı Hulâsâtü'l-Hisâb
(Aritmetiğin Esasları) adlı eseri, muhtelif zamanlarda Farsça ve Almancaya defalarca
çevrilmiş, 20. yüzyılın başlarına kadar ders kitabı
olarak okutulmuştur.
Farsça şiirlerinde “Bahâî” mahlasını kullanmış, Mevlânâ’yı örnek alarak didaktik ve ahlâkî mesneviler kaleme almıştır. "Nân ü Halvâ, Şîr ü Şeker, Nân ü Penîr ve Mûş u Gürbe" gibi eserleri bu kapsamda değerlendirilebilir. Şeyh-i Bahâî hem İslam dünyasında bilimin ve felsefenin yeniden canlanmasında etkili olmuş bir düşünür hem de Şiî ilim geleneğinin önde gelen temsilcilerinden biridir. Yaşadığı dönemde aklî ve naklî ilimleri birleştiren nadir şahsiyetlerden biri olmuş, bilim, sanat, felsefe ve tasavvufu bütünleştiren mirasıyla sonraki yüzyıllara kaynak olmuştur.
|
|
Takip et: @kpancar |
Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!
Matematik Konularından Seçmeler
matematik
(301)
geometri
(133)
ÖSYM Sınavları
(61)
trigonometri
(56)
üçgen
(49)
çember
(36)
sayılar
(32)
fonksiyon
(30)
türev
(26)
alan formülleri
(25)
analitik geometri
(23)
dörtgenler
(19)
denklem
(18)
limit
(18)
belirli integral
(14)
katı cisimler
(12)
istatistik
(11)
koordinat sistemi
(11)
fraktal geometri
(7)
materyal geliştirme
(7)
asal sayılar
(6)
elips
(3)
tümevarım
(3)
binom açılımı
(2)
hiperbol
(2)






0 yorum:
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz samimiyetle insanlara yararlı olmaktır, akıbetimiz bu vesileyle güzel olsun. Dua eder, dualarınızı beklerim...
"Allah'ım; bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
“Allahım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana güvendim. Yüzümü, gönlümü sana çevirdim. İşlediğim tüm günahlarımı affeyle! Ey kalbleri çeviren Allahım! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl. Beni Müslüman olarak vefât ettir ve beni sâlihler arasına kat!”
“Rabbim! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme! Bize tarafından bir rahmet bağışla.Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin. Muhakkak ki lütfu en bol olan Sen’sin. Senden başka ilâh yoktur."
Lâ ilâhe illallah Muḥammedürrasulüllâh
KADİR PANCAR