İmam Şafii Kasidesi - Bırak, günler dilediğini yapsın

Etiketler :
 
 Bırak, günler dilediğini yapsın 
Kader bir hüküm verdiği zaman, gönlünü hoş tut

Gecelerin dertleri için sızlanma 
Çünkü dünya dertlerinin kalıcılığı yoktur 

Musibetlere karşı metin bir adam ol 
İnsanlar seni vefa ve hoş görün ile tanısın 

Yaratılmışlar içinde ayıpların çoğaldıysa 
Ve onların örtülmesi seni sevindirirse

Cömertlik örtüsüne bürün, 
Çünkü söylendiği gibi her kusuru eli açıklık örter 

Düşmanlarına asla zayıflık gösterme 
Çünkü düşmanların bunu kullanması beladır 

Bir cimriden de hoş görü bekleme 
Cehennemde susamışlar için su yoktur 

Teenni, senin rızkını azaltmaz 
Acele etmek de rızkını artırmaz

Ne hüzün devamlıdır ne de sevinç 
Ne üzerindeki darlık ne de bolluk 

Eğer kanaatkâr bir kalbe sahip olursan 
Sen ve dünyalara sahip olan eşit olursunuz 

Sahasına ölümler inen kimseye gelince 
Onu artık ne yer koruyabilir ne de gök 

Allah’ın arzı geniştir, fakat 
Kader gelince feza bile dar gelir 

Bırak, günler her an gaddar olsun 
Nasılsa ölüme fayda verecek ilaç yoktur. 

İmam Şafii (rh.a)


Muhammed b. İdris Eş-Şafii (rh.a) (150-204 H.) Şafiî mezhebinin öncüsü ve müctehid imamlardan biridir. İmam Şafi, Hicrî 150/Miladî 767 yılında Filistin'in Gazze şehrinde doğmuştur. Babası İdris bir iş için Gazze'ye gitmiş, orada iken vefat etmiştir. Dedelerinden biri olan Şafiî İbn es-Sâib'e nisbeten ismi Şafiî olarak bilinmiştir. İmam Şafi'nin soyu Abd-i Menâf'ta Peygamber Efendimiz s.a.v'in soyuyla birleşir. İmam Şafi, henüz küçük yaşta iken babasını kaybeder. Fakir bir şekilde yaşayan annesi, oğlunu alıp Mekke'ye gitmeğe karar verir. Mekke'de, daha küçük yaşta kendisini ilme veren İmam Şafiî, yedi yaşında Kur'ân-ı Kerim'i; on yaşında da İmam Mâlik'in el-Muvatta' adlı hadis kitabını ezberlemiş ve on beş yaşına geldiğinde, fetva verebilecek bir seviyeye ulaşmıştır. 
İmam Şafi, Medine'de İmam Mâlik'ten fıkıh ve hadis ilmi almıştır. Süfyan b. Uyeyne'den, Fudayl b. İyâz ve amcası Muhammed b. Şâfi' ve diğerlerinden hadis rivayet etmiştir. İmam Şâfiî, H. 187'de Mekke'de ve 195'te Bağdat'ta İmam Ahmed b. Hanbel (Ö. 241/855) ile buluşmuş ve ondan Hanbelî fıkhını ve usulünü, Kur'an'ın nâsih ve mensuhunu öğrenmiştir. Bağdad'ta onun eski mezhebinin esaslarını ihtiva eden "el-Hucce" adlı eserini yazmıştır. Sonra H. 200'de görüşlerinin en çok yaygınlaşacağı Mısır'a gitmiş ve burada mezhebi yayılmıştır. 204/819'da Receb'in son cuma günü Mısır'da vefat etmiş ve burada defnedilmiştir. (el-Hudarî, Tarihu't-Teşrîi'l-İslâmî, Kahire 1358/1939, s. 254 vd.; Muhammed Ebû Zehra, Usulü'l-Fıkh, Kahire, t.y., s.12 vd.; ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, I, 35, 36) 
İmam Şâfiî'nin "er-Risâle" adlı eseri fıkıh usulünde ilk kaleme alınan usul kitabı olması açıından önemlidir. İmam Şâfî, er-Risâle'yi yazarak kendisinden sonra gelen Şâfiî alimlerine mezhebin yolunu göstermiştir.Şâfiî mezhebinin usûlü kitap, Sünnet, icma ve kıyasa dayanır. İmam Şâfii'nin "el-Ümm" adlı eseri, İmam Şafi'nin sonradan değişen görüşlerinin yer aldığı Mısır'da yaygınlık kazanan mezhep görüşlerini kapsayan bir fıkıh eseridir. İmam Şâfiî, mutlak müctehid bir alimdir. Hicazlılar'ın ve Iraklıların fıkhını kendinde toplamıştır.

دَعِ الأَيّامَ تَفعَلُ ما تَشاءُ
وَطِب نَفساً إِذا حَكَمَ القَضاءُ
وَلا تَجزَع لِحادِثَةِ اللَيالي
فَما لِحَوادِثِ الدُنيا بَقاءُ
وَكُن رَجُلاً عَلى الأَهوالِ جَلداً
وَشيمَتُكَ السَماحَةُ وَالوَفاءُ
وَإِن كَثُرَت عُيوبُكَ في البَرايا
وَسَرَّكَ أَن يَكونَ لَها غِطاءُ
تَسَتَّر بِالسَخاءِ فَكُلُّ عَيبٍ
يُغَطّيهِ كَما قيلَ السَخاءُ
وَلا تُرِ لِلأَعادي قَطُّ ذُلّاً
فَإِنَّ شَماتَةَ الأَعدا بَلاءُ
وَلا تَرجُ السَماحَةَ مِن بَخيلٍ
فَما في النارِ لِلظَمآنِ ماءُ
وَرِزقُكَ لَيسَ يُنقِصُهُ التَأَنّي
وَلَيسَ يَزيدُ في الرِزقِ العَناءُ
وَلا حُزنٌ يَدومُ وَلا سُرورٌ
وَلا بُؤسٌ عَلَيكَ وَلا رَخاءُ
إِذا ما كُنتَ ذا قَلبٍ قَنوعٍ
فَأَنتَ وَمالِكُ الدُنيا سَواءُ
وَمَن نَزَلَت بِساحَتِهِ المَنايا
فَلا أَرضٌ تَقيهِ وَلا سَماءُ
وَأَرضُ اللَهِ واسِعَةٌ وَلَكِن
إِذا نَزَلَ القَضا ضاقَ الفَضاءُ
دَعِ الأَيّامَ تَغدِرُ كُلَّ حِينٍ
فَما يُغني عَنِ المَوتِ الدَواءُ



0 yorum:

Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."

İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!

  • Vazgeçilmez Olma Düşüncesi17.04.2014 - 0 Yorum Bir gün bir doktora, gerginlik ve tedirginlikten şikayetçi olan bir hasta gelmiş.Yapması gereken çok işinin bulunduğunu; fakat kendisinin rahatsız, işlerin ise beklemeye tahammülü olmadığını söylemiş.   Doktor,   -Bu işleri başka…
  • Guido Grandi ıraksak serisi01.09.2024 - 0 Yorum1–1+1–1+1–1+… İşleminin Sonucu Kaçtır? Grandi Serisi ile tanışma vakti... Serinin toplamındaki görünen basitliğine rağmen Grandi serisi, matematikteki oldukça ilgi çekici serilerden bir tanesidir. 1-1+1-1+1-1+… şeklinde sonsuza kadar devam eden bu…
  • Toplam-Fark Türevi İspatı26.11.2016 - 0 YorumToplam veya fark durumunda bulunan fonksiyonların türevi alınırken fonksiyonların ayrı ayrı türevi alınıp, daha sonra bulunan türev değerleri toplanır veya çıkarılır. İSPAT: İspatı yaparken; türevin limit tanımından yararlanarak…
  • Sermaye ve iktidar üzerine düşünceler02.02.2022 - 0 YorumGüç, iktidar, servet ve zenginlik, insanın zaaflarından bazılarıdır. Bunlardan  yönetim ve sermaye, insanların hayatları boyunca hep önemli olmuştur. Sermaye ile iktidar ve hüküm sahipleri arasında anlamlı bir ilişki vardır. İktidarlar, halk…
  • Eğlenceye dönüşen Kur'an tilaveti17.04.2022 - 0 Yorum“Kur’ân-ı Kerim, Allah ﷻ tarafından Cebrâil vasıtasıyla vahiy yoluyla son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v)'e nazil olan, mushaflarda yazılan, tevâtürle nakledilen, okunmasıyla ibadet edilen, Fâtiha sûresiyle başlayıp Nâs sûresiyle biten, başkalarının…
  • Belirli integral03.07.2024 - 0 Yorumf(x) fonksiyonu bir [a,b] kapalı aralığında integrallenebilen bir fonksiyon olmak üzere F'(x)=f(x) olmak üzere f(x) grafiğinin a alt sınırı ile b üst sınırı arasında kalan alanını gösteren ifadeye "belirli integral" denir. Belirli integralde c…
  • Çağın Hastalığı Unutkanlık16.03.2016 - 0 Yorum "Kur’an-ı Kerim’de 240 yerde zikredilen “insan” kelimesi bünyesinde muhabbet ve insanlarla irtibatı temsil eden “üns” ve unutmak anlamındaki “nesy” olmak üzere iki kök mana barındırmaktadır. Bünyemize yerleştirilmiş olan unutma özelliği bağlamında…
  • Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine09.03.2014 - 0 Yorum Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin dışında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Uzatma dünya sürgünümü…