Net Fikir » cemaat
Cemaatler ve cemaatleşme Sorunu
Cemaat: TDV İslam ansiklopedisinde şu şekilde tanımlanır. “Toplamak, bir araya getirmek” anlamındaki cem‘ masdarından türeyen Arapça bir isim olup sözlükte “insan topluluğu” mânasına gelir. Fıkıh terimi olarak namazı imamla birlikte kılan topluluğu ifade etmek için kullanılır.
İslâm dininde cemaat halinde ibadet teşvik edilmiş, hatta bazı ibadetler için cemaat şart koşulmuştur. Her gün kılınan beş vakit namaz, haftada bir kılınan cuma namazı, bayram namazları cemaatle eda edilen belli başlı ibadetlerdir. Cemaatle namaz, müslümanlar arasında mevcut mânevî bağın en önemli tezahürlerinden biridir. Namazların cemaatle kılınmasının hikmeti, müslümanların birbirleriyle görüşüp hallerinden haberdar olmalarını, bilgi alışverişinde bulunmalarını, aralarında disiplin, sevgi ve düzenin yerleşmesini ve ibadetlerini severek yapmalarını sağlama amacına yönelik olmalıdır. "
Buradaki cemaat tanımı, namaz için gerekli olan şartların başında gelen tanımdır. Günümüz anlayışında ise cemaat denilince akla topluluklar, tarikatler ve bir fikir etrafında toplanmış olan oluşum ve teşkilatlar gelmektedir. Bir topluluğa intisab etmiş, aynı gayeye doğru yola çıkmış, kader birliği yapmış insanların herşeyden önce, İslam'ın koyduğu temel esaslara bağlı olarak hareket etmesi elzemdir.İntisab, bağ manasına gelir. İntisab edilen, bağlanılan yoldaki tüm gözlemler ve uygulamalar İslam'ın akaid ve inanç esaslarına tamamen uymalı ve Kuran-ı Kerim/Sünnet çizgisinden bir milim dahi sapma göstermemelidir. Şeyhin, mürşidin hal ve hareketlerinde, en küçük İslam'a aykırı bir davranış varsa, gidilen yolun sıhhati gözden geçirilmelidir. Hareketler ve davranışlar tevil edilmemeli, aklını kiraya vererek yorumlamaya çalışılmamalıdır. Tasavvuf kaideleri İslam şeriatine aykırı yorum içeremez. Eğer böyle bir durum söz konusu olursa o tarikat ve yol İslam dışı addedilir ve oradan hemen uzaklaşmak gerekir. İnsan, akıl sahibidir ve bilgi sahibi olmak zorundadır. Rüyalara, menkıbelere körü körüne inanmak ile kişi ahiretteki sorumluluğundan kurtulamaz. Tasavvuf ve tarikat konusu, İslam'da en çok farklı görüşün çıktığı ve bundan sonra da çok fazla yorumların oluşabileceği, yumuşak zemine dayalı bir mevzudur. Bu konuda ünlü tasavvuf alimlerinin yazdığı risalelerden ve özellikle İmam Rabbani'nin konu ile ilgili bakış açılarından örnekler vermek elzemdir.
Sandalyede Namaz
Takvim yapraklarında göz gezdirirken karşılaştığım "namazda kıyam" yazısı ile bugünlerde (2015) gündelik hayatta çok sık gördüğüm "saldalyede namaz olayı" arasındaki fark dikkatimi çekti. Üniversiteyi okuduğum yıllarda, Ankara'da camilerde defaatle sandalyede namaz kılanlarla karşılaşmıştım. O zamanlar (2006) tek tük olan bu hadisenin şimdilerde sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde sayıları azımsanamayacak bir boyuta gelmiş bulunan 'sandalyede namaz kılma olayı' hakkında düzenli bir şeyler yazmak için düşünürken, böyle bir namazın fıkhen caiz olup olmadığını da her yönüyle araştırma fırsatı buldum. Detaylarına inmeden yüzeysel olarak ortada bir acayiplik olduğunu söyleyerek, bu konuda bazı fikirleri acizane beyan etmek istiyorum.
Camilere yürüyerek gelen onlarca abimiz, amcamız, dedemiz camide bir takım rahatsızlıklarını öne sürerek sandalyede, taburede veya camilerde onlar için özenle yapılmış sıralı oturak biçimindeki kısımlarda namazlarını ikame ediyorlar. Bu konuda bir örnek olarak Yozgat'ta bir öğle namazında camide karşılaştığım manzara gerçekten içler acısı vaziyetteydi. Büyük bir caminin ilk iki safında ayakta namaz kılanlar, daha sonra arkada üç saf halinde özel otobüs koltuğu mahiyetinde sıra sıra dizilmiş birbirine bağlı biçimde özel hazırlanmış oturaklarda namaz kılanlar vardı. (Aşağıda konu ile ilgili fotoğrafı ekledim, yıl: 2015) Arka sıra cemaatin üç safı bu şekilde oturak olarak düzenlenmiş ve bu kısımlarda namz kılanların sayısı ile normal saf düzeninde namaz kılanların sayıları gittiğim vakit namazında neredeyse aynı sayıda idi. Namaz çıkışında: "çoğunluğu genç ve dinamik görünümlü bu
kişilerin acaba ne rahatsızlığı var da böyle namaz kılıyorlar?" demekten
kendimi alamamıştım.
Cemaatler ve Namaz
Namaz; İslam dininin olmazsa olmaz şartlarından biridir. İslamın beş şartını sayarken Kelime-i şehadet ile iman ettikten sonra sayılan ikinci ve en temel şart namazdır. Namaz ibadeti; peygamber efendimizin (s.a.v) hadis-i şeriflerinde dinin direği, göz nuru, kalp aydınlığı, dünya ve ahiret güzelliği, bela ve musibetlere karşı bir korunma, kulun Rabbine en yakın olduğu an gibi ifadelerle tanımlanmıştır. Namaz; kulun miracıdır. Peygamber Efendimize (s.a.v) büyük bir mucize olarak sunulan miraç hadisesinde emredilen beş vakit namaz ile, aslında her kul kendi miracını gerçekleştirerek, Rabbine daha da yakın olmanın iç huzurunu yaşar. Namazda kul kendini yaratan Allah'a en yakın olduğu anın hazzını yaşar.
Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!
Matematik Konularından Seçmeler
matematik
(301)
geometri
(133)
ÖSYM Sınavları
(61)
trigonometri
(56)
üçgen
(49)
çember
(36)
sayılar
(32)
fonksiyon
(30)
türev
(26)
alan formülleri
(25)
analitik geometri
(23)
dörtgenler
(19)
denklem
(18)
limit
(18)
belirli integral
(14)
katı cisimler
(12)
istatistik
(11)
koordinat sistemi
(11)
fraktal geometri
(7)
materyal geliştirme
(7)
asal sayılar
(6)
elips
(3)
tümevarım
(3)
binom açılımı
(2)
hiperbol
(2)




