Zamanın izafiyetine matematiksel bakış

Zamanın ne kadar hızlı geçtiğinden şikayet ediyoruz. Acaba zaman gerçekten hızlı mı akıyor? Herkes için zaman kavramı aynı mı? Zamanın izafiyeti ve göreceliği ne demek? Zaman gittikçe kısalıyor mu? Bu soruların cevabına dair fikirlerimiz bilim ve din çevrelerinde değişkenlik gösteriyor. Zaman; insanın doğduğu ilk günden beri yakalayamadığı, sürekli peşinde koşarak aldandığı, nice vakitleri boş yere harcayıp tükettiği bir kavramdır. Zaman, ölçmeye çalıştıkça parçalanan ve her çağda başka suretlere bürünen bir muammadır. Çocukken ağır aksak ilerleyen, yetişkinlikte hızlanan, ihtiyarlıkta göz açıp kapayıncaya dek geçen bu zaman algısı, aslında insanın hayatla kurduğu bağın ve tecrübe yoğunluğunun aynasıdır. Allah Rasülü  “Zaman yakınlaşmadıkça kıyâmet kopmaz! Bu yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir hafta gibi, hafta da bir gün gibi, gün saat gibi, saat de saman alevi gibi veya kibritin tutuşup hemen sönmesi gibi (kısa) olur.” (Tirmizî, Zühd, 24/2332) sözü ile ahir zamanda zamanın değişeceğine ve bereketsiz hale geleceğine dikkat çekmiştir.
Zamanın değişken ve göreceli olduğu, gözlemcilerin hareketlerine bağlı olarak farklı hızlarda aktığı, günümüz dünyasında Albert Einstein'ın Görelilik Teorisine göre (Relativite Teorisi*¹) bilimsel olarak açıklanmıştır. Işık hızı, saniyede 300.000 km olduğundan hareketle sabit bir ışık hızında bir cisim (ışık hızına yakın) hareket ederse, bu cismin geçirdiği zaman, dışarıdan bakan herhangi bir gözlemciye göre daha yavaş akacağı teorik olarak belirtilmiştir. Bu olaya "zamanın genişlemesi" (time dilation*²) adı verilmiştir. Bu teoriye göre hareket halindeki bir nesne, zaman genişlemesi yaşar, yani bir nesne çok hızlı hareket ettiğinde zamanı durağan halinden daha yavaş yaşamış olur. Kütleye sahip herhangi nesnenin yakınında, “uzay-zaman bozulur. Bu da uzayın bükülmesine ve zamanın genişlemesine neden olur. 
Meşhur bir paradoksa göre ("ikizler paradoksu*³") ışık hızına yakın hızda seyahat eden bir astronot, Dünya'ya döndüğünde Dünya'da göreceli olarak daha fazla zaman geçmiş olacağından yaşıtlarına göre daha genç kalacaktır. Roketin içindeki uzun bir seyahatin ardından dünyaya dönen astronot, ikiziyle yaş ve vücut olarak farklılık görür. Dünyadaki zamanın daha hızlı aktığı düşüncesinden hareketle, dünyada kalan ikizi roket içinde seyahat eden astronota göre daha hızlı yaşlanmıştır. Bu teori yerçekimini de işin içine katar. Bütün kütleli cisimler, örneğin gezegenler veya kara delikler zamanı büker. Zaman, güçlü yerçekimi alanlarında daha yavaş akarken, zayıf yerçekimi alanlarında daha hızlı akar.
Güçlü yerçekimi alanları, çok büyük kütleli cisimlerin uzay-zamanı şiddetli şekilde bükerek oluşturduğu, zamanın ve uzayın davranışını hissedilir biçimde değiştirdiği bölgelerdir. Kara delikler gibi ışığın bile kaçamadığı çok güçlü yerçekim alanlarında, zaman aşırı derecede yavaş akar. Teoride bir kara deliğe yaklaşan bir cisim için dışarıdaki gözlemciler, zamanı "donmuş" gibi görebilir. 1976 yılında NASA tarafından yapılan ve Einstein'ın genel görelilik teorisini test eden Gravity Probe*⁴ deneyiyle, Dünya'nın yerçekimi nedeniyle bir saatin yüksek irtifada yerçekimi etkisinin zayıflığı nedeniyle daha hızlı çalıştığı gösterilmiştir. Buna göre deniz seviyesinde yaşayan biri, yüksek dağın zirvesindeki birinden biyolojik olarak daha yavaş yaşlanır. Bu etkiyi araştırmak için yapılan bir deneyde, yer zemininde ve yüksek irtifaya fırlatılan bir roketin içinde birer eş zamanlı atom saati bırakılmış ve sonuçta iki saatin de çok az da olsa farklı zamanları gösterdiği tespit edilmiştir. Bu nedenle belli bir yükseklikte bulunan uydu ve GPS sistemleri, bu zaman sapması etkisini hesaba katmak zorunda olduklarından, çeşitli hatalara sebep olmamak için sürekli olarak saat düzeltmeleri yaparlar. Zaman, Allah'ın yaratmış olduğu kavramlardan bir tanesi olup değişmeyen, mutlak bir şey değildir. Gözlemcinin hızına, kütlesine ve bulunduğu yerçekimi alanına göre değişkenlik gösterir. Sonuç olarak yükseklere çıkıldıkça, yerçekimi zayıfladığından uzay-zaman daha az büküleceği için zaman daha hızlı akar. Güçlü yerçekiminin olduğu mekanlarda uzay-zamanı daha çok eğip bükeceğinden bu durum zamanın akışını da yavaşlatır.

Oktay Sinanoğlu

Oktay Sinanoğlu, 25 Şubat 1935 tarihinde İtalya’nın Bari şehrinde doğmuş, Türk kimya mühendisi, moleküler biyofizikçi, akademisyen ve bilim insanıdır. Babası Nüzhet Haşim Sinanoğlu’nun başkonsolos olarak görev yaptığı bu dönemde doğan Sinanoğlu, II. Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından 1939 yılında ailesiyle birlikte Türkiye’ye dönmüştür. Eğitim hayatına Türkiye’de başlayan Sinanoğlu, 1953 yılında TED Ankara Yenişehir Lisesi’nden birincilikle mezun olmuştur. Aynı yıl Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de kimya mühendisliği eğitimini tamamlamış ve 1957’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde yüksek lisans derecesini almıştır. Yüksek lisans eğitimi sırasında "Sloan Ödülü"nü kazanmıştır. 1959-1960 yıllarında Berkeley’de teorik kimya alanında doktorasını tamamlayan Sinanoğlu’nun doktora danışmanı Kenneth Pitzer olmuştur. Berkeley'de 1959'da "Kuramsal Kimya" üzerine doktora yapan Sinanoğlu, iki yılda tamamladığı doktorası süresince ABD Atom Enerjisi Merkezi'nde araştırmalarda bulunmuştur.
 
1960 yılında Yale Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak akademik kariyerine başlayan Sinanoğlu, 1 Temmuz 1963 tarihinde kimya alanında 26 yaşında tam profesörlük unvanını alarak, Yale Üniversitesi tarihinin en genç tam profesörü olmuştur. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) mütevelli heyeti 1962'de, yalnızca Oktay Sinanoğlu'na mahsus olmak üzere "Danışman Profesör" ünvanını vermiştir. Sinanoğlu, 2 yıl sonra, 1963'te "dünyanın en genç profesörü" ünvanını kazandı ve New York Times gazetesinde "28 yaşında Yale'in en genç kimyacısı" haberiyle adından söz ettirmiştir. 1964 yılında Yale Üniversitesi’nde teorik kimya bölümünü kurmuş ve burada atom ve moleküllerin çok-elektron teorisi, çözgeniter teorisi, kimyasal tepkime mekanizmaları teorisi, mikrotermodinamik ve değerlik kabuğu etkileşim teorisi üzerine önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir. 

Algodoo Fizik simülasyon programı

Fizik öğrenmenin en eğlenceli yolu olarak Algodoo Fizik simülasyon programını deneyebilirsiniz. Programla fizik kurallarını test etme ve deneyerek öğrenme şansına sahipsiniz. Eğlenceli ve renkli bir arayüze sahip olan programla isterseniz kendi teorilerinizi simülasyonlarla test etme şansınız da var. Algodoo'nun çizim aracından yararlanarak her tür objeyi birleştirerek çizebilir bunları oynatarak çılgın icatlar ortaya çıkarmak mümkündür. İpler, silindirler, arabalar, su tankı ve ağırlıklardan yararlanarak tüm özelliklerini özelleştirerek simülasyonları başlatabilirsiniz. 

Algodoo, sanal bir ortamda deneyler yapabilmeniz için sınırsız seçenek sunuyor. Çizim araçlarından hazır objelere, renk paletlerinden tasarım araçlarına kadar her detay programda mevcut. Özellikle fizik kurallarını yeni öğrenen öğrenciler, öğrendikleri kuramları test ederek pekiştirebiliyor. Öğretmenlerin de kolaylıkla yararlanabileceği yazılım eğitime yeni bir bakış açısı getiriyor. Algodoo öğrenmeyi kolaylaştıran özellikleriyle kullanıcıların eğlenmesini sağlıyor. Dikkat ve konsantrasyon sorunu yaşayan öğrenciler için de iyi bir çözüm yolu sunuyor. Kuramları canlandıran öğretici hazır görsellerle program eğlenceli bir ders çalışma aracına dönüşüyor. Fizik simülasyonları, hızlı ve akılda kalıcı bir öğrenme şekli olarak karşımıza çıkıyor. Akıllı ve interaktif tahtalarla tam uyumlu çalışan yazılım çoklu kullanıcı desteği, çoklu dokunma desteği, tahta üzerinden düzenleme özellikleriyle eğitimciler tarafından gönül rahatlığıyla tercih edilebilir bir programdır. Programı indirmek için: www.algodoo.com/ adresinden download edebilirsiniz.
| | | Devamı... 0 yorum

Matematik Cepte Uygulaması

Öğrenci ve öğretmenleri Matematik Cepte uygulamasıyla buluşturacak olan Balıkesir/Karesi Belediyesi, “Karesi’de artık cevapsız soru kalmayacak” sloganıyla Türkiye’ye örnek olacak bir projeye imza atıyor. Karesi Belediyesi öğrenciler ve öğretmenleri Matematik Cepte uygulaması ile buluşturuyor. 
Balıkesir Üniversitesi ve Karesi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de ortaklarından olduğu Matematik Cepte uygulamasıyla öğrenciler cevaplayamadıkları soruları fotoğraflayarak öğretmenlere gönderiyor, öğretmenler de soruları cevaplayarak öğrencilere gönderiyor, böylece Karesi’de sorusu cevapsız kalan öğrenci kalmıyor. 
Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak, okullardaki teknolojiyi iyileştirmek amacıyla başlatmış olduğu FATİH Projesi’nin aktif kullanımını ve işlevini destekleme ve arttırma amaçlı hayata geçirilen Matematik Cepte projesi Karesi İlçesi’ndeki ortaokul ve lise öğrencilerini kapsayacak. Şimdilik sadece pilot okullara uygulamaya geçirilecek olan uygulama sonraki süreçte ilçe genelinde yaygınlaştırılacak. Öğrenciler, mobil uygulamayı kullanarak uzman öğreticiler ile çözemedikleri matematik sorularını paylaşacak. 
Artık cevapsız soru kalmayacak sloganı ile yola çıkan Karesi Belediyesi söz konusu uygulamayla öğrenciler arasında fırsat eşitliğini sağlamayı amaçlıyor. Öğrencilerin çözemedikleri soruları cihaz kamerası ve entegre yazılım sayesinde online olarak sistemdeki öğretmenlere sorabildikleri ve sistemdeki öğretmenlerin de bu soruları cevapladığı bir platform oluşturmayı hedefleyen Karesi Belediyesi, bu uygulamayla Balıkesir’in eğitimde fark yaratan bir şehir olmasına da katkı sağlayacak. Matematik Cepte uygulamasını öğrenciler Google Play Store üzerinden indirebilecekler.
Projenin başarılı bir şekilde yürütüldüğünü, diğer okullardan da talepler gelmeye başladığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Tuncay Sarıtaş, “Asıl hedefimiz öğrencilerin mutlu olması. Önemli ölçüde fırsat eşitliği yarattığımız proje ile matematik kaygısını pozitife çevirmeyi, mobil teknolojiyle matematik eğitiminin entegrasyonunu sağlamayı amaçlıyoruz. Sistem üzerinden okullara göre gelen soru çeşitlerinin de sınıflandırmasını yaparak hangi okulda en çok hangi konularda eksiklik var, onların analizlerini yapıyoruz. Şuan ki duruma göre (2015/12/09) en çok soru 1830 ile sayılar konusundan gelmiştir” açıklamasında bulundu.Uygulamada soru çözüm ve geri bildirim süresinin ortalama 42 dakika 46 saniye olduğunu hatırlatarak konuşmasına başlayan Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, “İstatistikler, hızlı çözüme gidildiğinin göstergesi. Bu işler özveri ile oluyor. Siz ne kadar projelendirseniz de bu işe gönül koyan insanlar olmazsa proje tutmuyor. Bize destek verdikleri için başta Sayın Rektörüme ve ekibine, sayın ilçe milli eğitim müdürüme ve öğretmenlerimize çok teşekkür ediyorum” dedi. 6 hafta önce uygulamaya konulan projenin kendilerini heyecanlandırdığını söyleyen Karesi İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Konakbay, “Karesi Belediyesi’nin birleştirici rolü üstlendiği bu proje Türkiye’ye örnek olacak bir proje” açıklamasında bulundu.
"Karesi Belediyesi; öğrenciler ile öğretmenleri "Matematik Cepte" uygulaması ile buluşturuyor. Artık cevapsız soru kalmayacak sloganı ile yola çıkan Karesi Belediyesi bu uygulama ile öğrenciler cevaplayamadıkları soruları fotoğraflayarak öğretmenlere gönderiyor, öğretmenler soruları cevaplayarak öğrenciye cevap gönderiyor. Böylece Karesi'de sorusu cevapsız kalan öğrenci kalmıyor.Şimdilik sadece pilot okullara açık olan uygulama ile yakında genel kullanım için açılacaktır.(2015/12/09)"
Kaynak: http://oncekorfez.com/2015/12/09/matematik-cepte/
http://oncekorfez.com/2015/10/09/kareside-matematik-cepte/
| | | Devamı... 0 yorum

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!