Net Fikir » eski kıyafetler » Bazı Eski Kıyafetler (Kumaş ve Giysiler)
Bazı Eski Kıyafetler (Kumaş ve Giysiler)
Etiketler :
abbasiler
eski kıyafetler
Eski dönemlerde kullanılan bu kelimeler; bugün orta Asya'da, Hicaz Yarımadasında, Afrika Kıtasında özellikle İslam Coğrafyasının yoğun olarak yaşadığı ülkelerde aynı veya benzer isimleriyle halen kullanılmaktadır.
Kunduciyye: Özellikle kaliteli dokumadan yapılan ve ipek yolu üzerinden Çin ve Hindistan bölgesinden tüccarlar yardımıyla getirilen kaliteli kumaşın halkın üst tabakasının kullanımında olduğu kaynaklarda geçmektedir.İbn Hurdazbeh, Tahiroğulları Beyliğinden Abdullah b. Tahir’in Abbasi Halifesine ödemek üzere verdiği vergilerin arasında da geçen Kun
duciyye bir tür kumaş adıdır.
Kullanılan kıyafetlerden-kumaşlardan bazıları günümüzde de İslam coğrafyasının çeşitli yerlerinde hala aynı şekilde isimlendirilip kullanılmaktadır. Sadece yapı malzemelerinde zamana göre değişiklik oluşmuştur. Buna rağmen aslını olduğu gibi koruyan kumaş ve giysi türleri de özellikle Hicaz yarımadasında ve Afrika Kıtasında mevcuttur.
Buna benzer Kıyafet Çeşitleri şöyle sıralanabilir.
Kalansuva: Uzun püsküllü sayılabilecek derecede omuzlardan sarkmış başlık. Abbasi hilafetinde uzun kalansuva çok popüler bir aksesuardı. Halife Mansûr’un bu başlığı İranlılar’dan aldığı ve resmî kıyafetin bir parçası olarak giyilmesini istediği söylenir.
imâme: Bugünde halen kullanılan sarık tarzı bir baş örtüsüdür. Herkesin makam ve mevkisine göre bir imamesi vardır. İmamede kişiler kefenlerini başlarında taşıyarak ölümü hiç unutmak istemezler.İmâme uzun bir kumaştı ve başın etrafına sarılırdı. Dışarı çıktıklarında imâmeyi giymek bugün bile bazı toplumlarda halen vazgeçilmezdir.
Taylasan: Başı ve omuzları örten bir çeşit başlıklı pelerine benzeyen bir kıyafet.Eskiden Kadı'lar için kadılar için giyilmesi zorunlu bir kıyafetti.
İzâr, bele bağlanan, belin alt tarafını örten peştamaldı. bugünkü anlamıyla hamamlarda sıklıkla kullanılan peştemal örtüsünün daha gösterişli ve daha kullanışlı olanıdır. Bu kıyafet Araplar, Hintliler ve Afrika kıtası gibi sıcak memleketlerde kullanılan karakteristik bir kıyafettir.Bacağın ortasına kadar veya daha da uzun olabilirdi.
Mizâr da izârın daha küçük boyutta olan şekliydi. Dizlere kadar uzanıyordu. Mizâr halkın önemli bir giysisi idi. Bugünkü anlamıyla diz kapağına kadar örten bir iç don mesabesindedir.
Ridâ ise omuzlara atılan pelerindi dış gömleğin üzerine giyilen uzun ve ceket tarzı bir giysidir. Ridâ kıyafeti kadın ve erkek için ortak bir kıyafettir. Farklı şekil ve desenlerde bugün dahi kullanılmaktadır.
Kamis ise bir çeşit gömlektir. Yuvarlak yakalı ve önü kapalı bir giysidir. Kefenleme işleminde de kullanılan kamis uzun bir gömlek tarzıdır. yakası yoktur. bütün bedeni örtecek tarzda olanları da vardır. bunun yanısıra kısa gömlek tarzı olan da vardır.
Dürraa kollu, önü açık, bol dökümlü bir dış giysisidir. Eskiden Yöneticiler ve Eşraftan ileri gelenler dışarıya çıktıklarında genellikle bunu giyerlerdi. Değişik renk ve modelleri ile bugün dahi kullanılmaktadır.
Cübbe, uzun, önü açık, geniş kollu bir dış kıyafettir. Cübbe, kamis, izâr ve ridâ ile birlikte kullanılır. Bugün imamların, avukat hakim ve öğretim elemanlarının kullandığı farklı tarzdaki uzun kıyafetler cübbe şekillerindendir. Rahat bir giysi olup en dış giysilerinden biridir.
Aba da kadın ve erkekler tarafından giyilen yaygın bir kıyafettir. Kısa, önü açık, kolsuz ancak kolların
geçebileceği iki deliğe sahipti. Bağdatlılar bir yaz kıyafeti olarak ince kumaştan yapılmış aba giyerlerdi. Dış giysilerindendir. anadolu coğrafyasında da halen kullanılan bu kıyafet farklı kumaşlardan yapılarak dış giysisi olarak tercih edilmektedir. Çok ince ve çok kalın türleri olabilmektedir.
Sirval olan geniş ve bol pantolon veya bir nevi şalvar kıyafetidir. Çok bol dökümlü kadın ve erkek için ortak bir dış kıyafetidir. Ancak kadınların sirvali erkeklere göre daha boldur. Bugün halen kullanılmaktadır. türkiye'de Ege ve akdeniz kıyılarında Güneydoğuda yöresel şalvar modellerine rastlanılmaktadır. Çok sıklıkla tercih edilen rahat bir dış elbisesidir.
Kaba ise diğer elbiselerin üzerine giyilen bir dış kıyafetidir. bütün giysilerin üstüne alınan bir nevi mont kaban veya pardesü biçimli soğuktan ve sıcaktan koruyacak kumaşlardan yapılmış bir kıyafet tarzıdır.
Bürde: Omuzları da örten bir nevi cübbe tarzı geniş dökümlü üstü tam olarak saran özel merasimlerde genellikle giyilen bir dış kıyafetidir.
Huff, deriden yapılmış bir çeşit uzun bottur. Bugünkü ayakkabı ve botun adıdır. Arapça kökenli bir kelimedir. topuklara kadar ayağı tamamen örten sağlam malzemeden yapılmış darbelere karşı koruyucu özellikli bir ayakkabı tarzıdır. Huff bazen çok büyük bot tarzında olup bunların bazı ufak cepli modelleri de vardır.Bu kısımlar cep gibi kullanılır.Bu tip Hufflar oldukça uzundur.
Nalın genellikle deriden yapılan sandalet tipi bir ayakkabıdır. huffa göre çok daha hafif olan ayakkabı bugün dahi sıcak iklimlerde aynı şekilde kullanılmaktadır. İsmi de aynı şekilde devam etmektedir.Çok yaygın bir kullanım alanına sahiptir.
Madas hafif sandalet tipi ev içi veya ev dışında kullanılabilecek özellikte terlik tipi bir ayak giyeceğidir.Bugün halen farklı malzemelerden yapılarak kullanılmaktadır.
Eski dönemlerde kullanılan bu kelimeler; bugün orta Asya'da, Hicaz Yarımadasında, Afrika Kıtasında özellikle İslam Coğrafyasının yoğun olarak yaşadığı ülkelerde aynı veya benzer isimleriyle halen kullanılmaktadır.
Kunduciyye: Özellikle kaliteli dokumadan yapılan ve ipek yolu üzerinden Çin ve Hindistan bölgesinden tüccarlar yardımıyla getirilen kaliteli kumaşın halkın üst tabakasının kullanımında olduğu kaynaklarda geçmektedir.İbn Hurdazbeh, Tahiroğulları Beyliğinden Abdullah b. Tahir’in Abbasi Halifesine ödemek üzere verdiği vergilerin arasında da geçen Kun
duciyye bir tür kumaş adıdır.
Kullanılan kıyafetlerden-kumaşlardan bazıları günümüzde de İslam coğrafyasının çeşitli yerlerinde hala aynı şekilde isimlendirilip kullanılmaktadır. Sadece yapı malzemelerinde zamana göre değişiklik oluşmuştur. Buna rağmen aslını olduğu gibi koruyan kumaş ve giysi türleri de özellikle Hicaz yarımadasında ve Afrika Kıtasında mevcuttur.
Buna benzer Kıyafet Çeşitleri şöyle sıralanabilir.
Kalansuva: Uzun püsküllü sayılabilecek derecede omuzlardan sarkmış başlık. Abbasi hilafetinde uzun kalansuva çok popüler bir aksesuardı. Halife Mansûr’un bu başlığı İranlılar’dan aldığı ve resmî kıyafetin bir parçası olarak giyilmesini istediği söylenir.
imâme: Bugünde halen kullanılan sarık tarzı bir baş örtüsüdür. Herkesin makam ve mevkisine göre bir imamesi vardır. İmamede kişiler kefenlerini başlarında taşıyarak ölümü hiç unutmak istemezler.İmâme uzun bir kumaştı ve başın etrafına sarılırdı. Dışarı çıktıklarında imâmeyi giymek bugün bile bazı toplumlarda halen vazgeçilmezdir.
Taylasan: Başı ve omuzları örten bir çeşit başlıklı pelerine benzeyen bir kıyafet.Eskiden Kadı'lar için kadılar için giyilmesi zorunlu bir kıyafetti.
İzâr, bele bağlanan, belin alt tarafını örten peştamaldı. bugünkü anlamıyla hamamlarda sıklıkla kullanılan peştemal örtüsünün daha gösterişli ve daha kullanışlı olanıdır. Bu kıyafet Araplar, Hintliler ve Afrika kıtası gibi sıcak memleketlerde kullanılan karakteristik bir kıyafettir.Bacağın ortasına kadar veya daha da uzun olabilirdi.
Mizâr da izârın daha küçük boyutta olan şekliydi. Dizlere kadar uzanıyordu. Mizâr halkın önemli bir giysisi idi. Bugünkü anlamıyla diz kapağına kadar örten bir iç don mesabesindedir.
Ridâ ise omuzlara atılan pelerindi dış gömleğin üzerine giyilen uzun ve ceket tarzı bir giysidir. Ridâ kıyafeti kadın ve erkek için ortak bir kıyafettir. Farklı şekil ve desenlerde bugün dahi kullanılmaktadır.
Kamis ise bir çeşit gömlektir. Yuvarlak yakalı ve önü kapalı bir giysidir. Kefenleme işleminde de kullanılan kamis uzun bir gömlek tarzıdır. yakası yoktur. bütün bedeni örtecek tarzda olanları da vardır. bunun yanısıra kısa gömlek tarzı olan da vardır.
Dürraa kollu, önü açık, bol dökümlü bir dış giysisidir. Eskiden Yöneticiler ve Eşraftan ileri gelenler dışarıya çıktıklarında genellikle bunu giyerlerdi. Değişik renk ve modelleri ile bugün dahi kullanılmaktadır.
Cübbe, uzun, önü açık, geniş kollu bir dış kıyafettir. Cübbe, kamis, izâr ve ridâ ile birlikte kullanılır. Bugün imamların, avukat hakim ve öğretim elemanlarının kullandığı farklı tarzdaki uzun kıyafetler cübbe şekillerindendir. Rahat bir giysi olup en dış giysilerinden biridir.
Aba da kadın ve erkekler tarafından giyilen yaygın bir kıyafettir. Kısa, önü açık, kolsuz ancak kolların
geçebileceği iki deliğe sahipti. Bağdatlılar bir yaz kıyafeti olarak ince kumaştan yapılmış aba giyerlerdi. Dış giysilerindendir. anadolu coğrafyasında da halen kullanılan bu kıyafet farklı kumaşlardan yapılarak dış giysisi olarak tercih edilmektedir. Çok ince ve çok kalın türleri olabilmektedir.
Sirval olan geniş ve bol pantolon veya bir nevi şalvar kıyafetidir. Çok bol dökümlü kadın ve erkek için ortak bir dış kıyafetidir. Ancak kadınların sirvali erkeklere göre daha boldur. Bugün halen kullanılmaktadır. türkiye'de Ege ve akdeniz kıyılarında Güneydoğuda yöresel şalvar modellerine rastlanılmaktadır. Çok sıklıkla tercih edilen rahat bir dış elbisesidir.
Kaba ise diğer elbiselerin üzerine giyilen bir dış kıyafetidir. bütün giysilerin üstüne alınan bir nevi mont kaban veya pardesü biçimli soğuktan ve sıcaktan koruyacak kumaşlardan yapılmış bir kıyafet tarzıdır.
Bürde: Omuzları da örten bir nevi cübbe tarzı geniş dökümlü üstü tam olarak saran özel merasimlerde genellikle giyilen bir dış kıyafetidir.
Huff, deriden yapılmış bir çeşit uzun bottur. Bugünkü ayakkabı ve botun adıdır. Arapça kökenli bir kelimedir. topuklara kadar ayağı tamamen örten sağlam malzemeden yapılmış darbelere karşı koruyucu özellikli bir ayakkabı tarzıdır. Huff bazen çok büyük bot tarzında olup bunların bazı ufak cepli modelleri de vardır.Bu kısımlar cep gibi kullanılır.Bu tip Hufflar oldukça uzundur.
Nalın genellikle deriden yapılan sandalet tipi bir ayakkabıdır. huffa göre çok daha hafif olan ayakkabı bugün dahi sıcak iklimlerde aynı şekilde kullanılmaktadır. İsmi de aynı şekilde devam etmektedir.Çok yaygın bir kullanım alanına sahiptir.
Madas hafif sandalet tipi ev içi veya ev dışında kullanılabilecek özellikte terlik tipi bir ayak giyeceğidir.Bugün halen farklı malzemelerden yapılarak kullanılmaktadır.

Bu yazıyı aşağıdaki bağlantılar yardımıyla sosyal ağlarda paylaşabilirsiniz. E-Posta ile arkadaşlarınıza yollayabilirsiniz...
Takip et: @kpancar |
|
![]() |

İlginizi Çekecek Diğer Yazılarımız
Matematik Konularından Seçmeler
matematik
(216)
geometri
(124)
ÖSYM Sınavları
(49)
üçgen
(49)
trigonometri
(38)
çember
(30)
fonksiyon
(28)
sayılar
(27)
alan formülleri
(25)
türev
(23)
analitik geometri
(19)
denklem
(18)
dörtgenler
(17)
limit
(16)
belirli integral
(13)
katı cisimler
(11)
koordinat sistemi
(11)
fraktal geometri
(7)
materyal geliştirme
(7)
asal sayılar
(4)
elips
(3)
tümevarım
(3)
binom açılımı
(2)
hiperbol
(2)
En Çok Okunan Yazılar
-
Öklid Teoremi: Bir dik üçgende hipotenüse ait yüksekliğin karesi, hipotenüs üzerinde ayırdığı parçaların çarpımına eşittir. Bir dik üçgende...
-
Bu yazıda Esma-ül Hüsna hakkında kısaca bilgi verildikten sonra Ebced hesabı ile arasındaki ilişkiyi açıklayıp bütün 99 ismin ebced değerle...
-
ÖSYM'nin 15/06/2019 Tarihinde gerçekleştirdiği TYT matematik sınavı, farklı tarzda ayırt edici sorular içermekle birlikte, 2018 yılı TY...
-
Çocukluğumuzda mutlaka uçurtma yapmayı denemiş veya satın alınan bir uçurtmayı uçurmak için yoğun çaba sarf etmişizdir. Hazır olarak alınanl...
-
Geçmişten günümüze kadar matematikte emek sarfetmiş bilim insanlarından bazılarını, bir tarih şeridi halinde görmek istersek, aşağıdaki gibi...
-
Çemberde kuvvet alınırken çemberin dışında ve içinde olan noktaya göre kuvvet alma işlemi, noktanın çemberin üzerindeki noktalara uzaklığın...
-
Herhangi bir dörtgenin alanı köşegen uzunlukları ile köşegenlerin arasında yer alan açının sinüsünün çarpımının yarısı ile hesaplanır. Bura...
Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!
01.10.2011 - 0 Yorum Masatoşi Gündüz İkeda (Ikeda Masatoshi Gyunduzu), d. 25 Şubat 1926, Tokyo. ö. 9 Şubat 2003, Ankara), cebirsel sayılara katkılarıyla tanınan Japon asıllı Türk matematik bilgini. 1948'de Osaka Üniversitesi Matematik Bölümü'nü bitirdi. 1953'te doktor, 1955'te de doçent unvanlarını aldı. 1957-59…
14.01.2014 - 0 Yorumİlahiyat lisans Tamamlama 1. Sınıf Ders Özetleri ilitam kitaplarından yararlanarak özetleme yapılmıştır. Özetleme işleminde Ankara İlitam'ın uzaktan eğitim yayınları esas alınmıştır. öğrencilerimize faydalı olması amacıyla burada yayınlanmıştır. indirmek için tıklayınız...
04.01.2010 - 0 Yorum Cahit Arf; (D. 11 Ekim 1910, Kayalar / Selanik – Ö. 26 Aralık 1997, İstanbul) dünya çapında ünlü bir matematikçi ve fizikçidir. Henüz iki yaşında iken, Selanik’in Balkan Savaşı sırasında Yunan ordusunun denetimine girmesi üzerine, ailesi İstanbul’a yerleşti. İstanbul'da dört yaşındayken okula…
25.12.2008 - 0 YorumYeni doğmuş bebeklere güzel isim koymak lazımdır. Konu ile ilgili İmam Rabbani bir mektubunda, şu dikkat çekici sözleri bizlere aktarır. “Ne kadar şaşılacak şeydir ki, kıymetli teveccühünüze kavuşmakla şereflenen şairlerden birinin, bir kafir ismini soyadı aldığını işittim. Hem de, kendisi…
06.06.2010 - 0 Yorum Yemine Dair Çeşitli Meseleler 198- Yemin birkaç tane olunca, keffaretler de ona göre olur. Yeminlerin yapıldığı yer değişmese de yine hüküm böyledir. Buna göre, bir kimse şöyle yapacağına veya yapmayacağına "Vallahi" diye yemin ettikten sonra başka başka yerlerde benzeri…
05.03.2013 - 0 Yorum FONKSİYONLARDA İŞLEM (Sıralı ikili işlem) KONUSU ÖZET VE ÖRNEK SORULAR İkili işlemin tanımı, kısa özeti ve işlemin uygulamalarına yönelik örnek sorulardan oluşur. https://docs.google.com/file/d/0B8nN_Gk3gf-WZGQxay1xODZENXc/edit?usp=sharing bağlantıyı tıklayarak özet ve örnek…
24.12.2008 - 0 YorumÇok sayıda öğrenci ders çalışma ile ilgili sorunlardan yakınır. Bir kısmı çalışamadığından- bir kısmı da ders çalışmaya başlayamadığından yakınır.Öğrencilerin ders çalışma sorunlarının başlıca nedenleri:· Öğrencilerin, küçük yaştan itibaren çalışma alışkanlığını kazanamamış olması.· Yanlış çalışma…
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...