Etiketler :
ibadet
ilmihal
Kuran-ı Kerim
namaz
yağmur duası
İstiska (Yağmur Duası) Namazı: Yağmurlar kesildiği zaman, müslümanlar
yağmur duasına çıkarlar, ikramı bol olan yaratıcımızdan yağmur yağdırmasını
isterler. İmam Azam'a göre "İstiska"dan maksad yalnız duadır, mağfiret
dilemektir. Bunda cemaatle namaz sünnet değildir; fakat caizdir. İnsanlar
isterlerse ayrı ayrı namaz kılabilirler. İki İmama göre ise, İstiska için en
büyük idarecinin veya onun göstereceği kimsenin, cuma namazı gibi aşikâre
okuyuşla iki rekât namaz kıldırması mendubdur. Bu namazın arkasından,
bayramlarda olduğu gibi, hutbe okunur. Hatib minbere çıkmaz, yerde durur. Kılıç,
ok veya sopa gibi bir şeye dayanarak hutbelerini okur.
Üç gün arka arkaya
İstiska duasına çıkılması güzeldir. Yağmurun inmesi gecikirse, eski elbiseler
giyilerek ve başlar öne eğilerek tevazu içinde yaya olarak sahraya çıkılır.
Önceden tevbeler yapılır, sadakalar verilir. Haksız yere alınmış şeyler varsa,
sahiblerine geri verilir. Müslümanlar için mağfiret istenir.
İmam
Muhammed'e göre hatib, hutbe esnasında elbisesi dört köşeli ise bunun aşağısını
yukarıya, yukarısını da aşağıya çevirir. Değirmi ise sağını sol tarafa ve solunu
da sağ tarafa getirir. Giydiği kaba kaftan ise, içini dışarıya ve dışını da
içeriye getirir ve bu şekilde elbisesini giyer. Bu, sıkıntılı durumun değişmesi
için bir hayır nişanı olarak yapılır. Fakat cemaat elbiselerini böyle tersine
giymez.
Müslümanlar yağmur duasına çıkarlarken çocuklarını, evcil
hayvanlarla onların yavrularını beraberlerinde götürürler. Çocukları ve
yavruları bir müddet analarından uzaklaştırırlar. Böylece üzüntülü bir hal
içinde zayıflara ve ihtiyarlara dua ettirerek kendileri de amîn derler. İşte
üzüntü, tevazu, kalb yumuşaklığı ve büyük bir teslimiyet içinde Yüce Allah'ın
rahmet ve yardımı istenir. Daha sahraya çıkmadan yağmur yağmaya başlarsa, buna
bir şükür karşılığı olsun diye yine sahraya çıkarlar. Bunu yapmak
mendubdur.
Yağmurlar istenenden çok yağmaya başlayınca, bunun kesilmesi
veya başka taraflara dönmesi için dua edilmesinde bir sakınca yoktur. Yağmur yağarken: "Allahümme sayyiben nafi'an = Allah'ım! Bunu
yararlı yağmur yap" denir, istenilenden fazla yağınca da: "Allahümme
havaleyna ve lâ aleyna = Allah'ım! Bunu zarar vermeyecek yerlere
yağdır, bizim üzerimize yağdırma" diye dua edilir.
Dua eden isterse
ellerini yukarıya kaldırır, isterse iki işaret parmağı ile işaret eder. Her
zaman sonsuz rahmetine ve yardımına kavuşmakta bulunduğumuz ikram ve merhameti
bol olan Allah'ımızı hiç bir an unutmamak ve her vesile ile O'na muhtaç
olduğumuzu anlayarak Yüce varlığına yönelmek ve yalvarışta bulunmak, bizim için
bir kulluk borcudur.
Bir düşünelim: Zaman zaman bulutlardan
topraklarımıza yağan o yararlı yağmurlar kesilse, bunun sonu olarak da ırmaklar
ve dereler kurusa, su kanalları bomboş kalsa, acaba bu suları bize kim
getirebilecektir?
Kaynaklarından daima fışkırıp duran ve hayatımıza
hizmet eden o tatlı ve berrak suları Yüce Allah yerin dibine geçirse, acaba
bunları kim bize getirebilecektir?
İşte "De ki: Bana bildiriniz
bakalım. Eğer suyunuz bir sabah yerin dibine batıp çekilse, size böyle akıp
giden bu suyu (Allah'dan başka) kim getirebilecektir?"
(Mülk, 30) âyet-i kerîme de, dikkat ve düşüncemizi bu noktaya çekiyor. Artık
insanlık için habersiz kalmak ve Hak'dan yüz çevirip nankörlük etmek asla caiz
olmaz.
Peygamber Efendimizin bize nakledilen yağmur duası
şudur:"Allahümme, eskına
ğaysen muğîsen henîen merîen ğadekan mücellilen seyhan ammen tabakan. Allahümme,
eskine'l-ğayse ve lâ tec'alnaminelkanitîn. Allahümme, inne bilbilâdi ve'l-ibadi
vel-hakkı minel-levâi ve'd-danki ma lâ neş-kü illâ ileyke. Allahümme, enbit lena
Ezzer'a edirre lena eddar'a ve eskına min, berakâtissema'i ve enbit lena min
berekâtı'l-arzı. Allahümme, inna nestağfiruke inneke künte ğaffaren
feersilissemae aleyna midrara."
Anlamı:
"Bize yardım eden, içimize sinen, bol ve faydalı olup her tarafı kaplayan ve her
tarafı sulayan genel bir yağmur ihsan et. Allah'ım! Bizi yağmurla sula,
bizi ümitlerini kesmiş kimselerden etme. Allah'ım! İllerde, kullarda ve
yaratıklarda öyle bir güçlük ve darlık var ki, senden başkasına arzedemeyiz.
Allah'ım! Bizim için ekinler bitir, hayvan memelerini sütle doldur, bizi göğün
bereketlerinden sula ve yeryüzünün bereketlerinden bize ürün bitir. Allah'ım!
Biz senden mağfiret dileriz. Şübhe yokki sen, çok bağışlayansın. Artık bize
gökten bol bol yağmur yağdır."
Kaynak: Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Sad. Ali Fikri Yavuz,Ravza Yayınları
0 yorum:
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...