![]() |
Net Fikir » zamanın değerlendirilmesi
Zamanın izafiyetine matematiksel bakış
Yaz Dönemi Matematik Çalışma Planı
Matematik dersi nasıl çalışılır?
Yapılmış tanımlara göre matematik bir ilim, bir sanat, bir estetik ve daha pek çok şeydir. “Matematik, bir uygulama alanı ve insan zekâsının belli ilişkileri anlamada merakından ortaya çıkan bir işlemler bütünü, düşünme biçimidir.”[Göker Lütfi, Matematik Tarihi ve Türk İslam Matematikçileri,1981] İnsan, bilmediklerini fıtratı gereği hep öğrenmek ister. Dolayısıyla yaşadığı doğada karşısına çıkan her şeyi öğrenme ve zihnine göre tasarlayıp bir kalıba oturtmaya çalışmaktadır. İşte bu nedenden ötürü her ilim gibi bunlara temel teşkil eden matematik ilmi de meraktan ortaya çıkmıştır diyebiliriz. İnsanoğlunun merakı gereği ortaya çıkmış olan mekanik, fizik, tıp, astronomi, biyoloji, genetik, kimya gibi pozitif bilimlerde ve sosyal bilimler, tıp, jeoloji, psikoloji, müzik, sosyoloji, resim, sportif faaliyetler, arkeoloji, muhasebe, işletme, borsa, iktisat…vs. gibi pek çok alanda matematiğe ihtiyaç duyulur ve yaygın bir şekilde kullanılır. Bu denli önemli olan bir ilim dalını öğrenmek için istekli ve gayretli olmak gerekir. Bu ilim dalından bir şeyler öğrenebilmek için yapılması gerekenleri acizane tecrübelerimle ifade etmeden önce kısa bir girizgah yapmak istiyorum. Matematikte başarıya ulaşmak için öncelikle matematikten pes etmeden çalışmaya karar vermeniz gerekmektedir. İsteksiz hiçbir şey olmaz. Matematik dersini başarabileceğinize inanmanız gerekmektedir. Kendinize güvenmeniz ve bu dersi başarabileceğinize olan inancınızla birlikte ilk adımı atmış olacaksınız. Unutmayın ki zor yollar tek bir adımla başlayarak aşılır. Çalışmaya karar verdikten sonra neler yapacağız. Aşama aşama bu ders çalışma tekniklerini ifade etmeye çalışayım. Burada anlatılanlar özelde matematik dersi için olmuş olsa da hemen hemen tüm bilişsel derslere de değiştirilerek uygulanabilir.
Özetle 4 aşamalı bir çalışma planımız vardır. (Talep+Plan+Ders+Müzakere)
(Öncelikle istediğin bir hedef belirleyip çalışmaya karar ver. ) (Çalışmanı planla ve kavramlara göz gezdir.) (Öğretmen veya bir anlatıcı eşliğinde dersini çalış notlarını al.) (Dersin tekrarını mümkünse tek başına da olsa anlatarak yap.)
Matematikten Korkmayın
Başarılı olmak için örnek ders çalışma programı
Ders Çalışmanın püf noktaları
Test Çözerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Hata yapmak doğaldır ama aynı hatayı tekrar tekrar yapmamalıdır.
Plân Yaparken Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?
ÖRNEK ÇALIŞMA PLANI: Matematik Dersi YGS Konuları ve Matematik Konularına haftalık olarak çalışma planına ulaşmak için tıklayınız. (Özellikle yaz tatili çalışma planı için uygundur)
Plân Nedir?
Yapılacak işlerin belli bir süre ve düzen içine sokulmasına plan denir. Sınavlara hazırlık ciddi bir iştir. Bu işte başarıya ulaşmak, planlı bir çalışmayla mümkündür.Planlanmış bir çalışma, hedefe yönelik yapılacak işlerin etkili bir şekilde yürütülmesini sağlar. Plan; “nasıl”, “ne zaman” ve “nerede” , “hangi derse çalışılacağına” karar verme demektir.
Plânsızlık Ne Tür Sorunlara Yol Açar?
Plansızlık; öğrencide dikkatsizliğe, yorgunluğa, bitkinliğe, isteksizliğe ve dalgınlığa neden olur. Bu durum, öğrencide ruhsal baskı, kararsızlık, çalışmaya motive olamama ve verimsiz çalışma gibi olumsuz sonuçlara yol açar. Bu sorunların aşılması için planlı çalışmanın nasıl yapılacağı çok iyi bilinmeli ve çalışmalar planlı bir şekilde yürütülmelidir. Planlı çalışmada yapılacak ilk iş, çalışma sürelerini belirlemektir. Yani hangi dersin hangi konusuna ne zaman çalışılacağını saptamaktır.Planlar ; günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak değişik şekillerde yapılabilir. Bir öğrenci en az bir adet günlük, bir adet de haftalık plan yapmalıdır.
Plân yapılırken;· Günlük çalışma süreleri derslere uygun bir şekilde ayrılmalıdır.
· Hangi dersin hangi saatte çalışılacağı kararlaştırılmalıdır.
· Öğrenilmesi zor olan dersler, zihnin algılama gücünün en yüksek olduğu saatlere yerleştirilmelidir.
· Öğrenilmesi kolay dersler, zihnin yorulduğu ve algılama gücünün zayıfladığı saatlere yerleştirilmelidir.
· Her öğrencinin algılama gücünün en yüksek olduğu saatler farklılık gösterebileceği gibi genelde zihnin dinlenmiş durumda bulunduğu sabah saatleri etkili öğrenmenin en verimli biçimde olabileceği saatler olarak kabul edilmektedir.
· Planlama yapılırken, plana yerleştirilen derslerin okul derslerindeki plana uygun olması öğrenmeyi artırır. Örneğin Pazartesi günü okulda matematik dersi görülüyorsa evde uygulanan planda da pazartesinin matematiğe ayrılması tercih edilen bir yöntem olmalıdır.
· Çalışma günleri planlanırken her günün aynı saatlerine denk getirilmesi öğrencinin o saatlerde çalışmaya motive olmasını sağlayacaktır. Bu aynı zamanda dikkatin toplanmasına ve zamanla öğrencinin o saatlerde çalışma isteğinin uyanmasını sağlayacaktır.
· Planda yemeklerden sonraya ders çalışma konmamalıdır. En az yarım saat ara verecek şekilde planlama yapılmalıdır; çünkü yemekten hemen sonra yapılacak bir çalışma verimli olmayacaktır.
· Plan hazırlanırken ders çalışma süreleri 45 – 50 dakika tutulmalı ve 10’ar dakikalık aralar verilmelidir. Uzmanlar, en etkili çalışma yönteminin ara verilerek yapılan çalışmalar olduğunu belirtmektedir. Ancak, dinlenme süresinin 10 dakikadan fazla olması, dikkatin dağılmasına ve çalışmaya karşı isteksizliğin artmasına neden olacağından bu süre aşılmamalıdır.
· Planlama yapılırken öğrenmede birbirine yakın dersleri peş peşe koymamak gerekir. Örneğin; matematik ve fen dersleri peş peşe gelmesi yerine, matematikle Türkçeyi peş peşe getirecek bir plan tercih edilmelidir. Kısacası bir sayısal dersle bir sözel dersin peş peşe geldiği bir plan daha uygundur.
· Plan yazılı hale getirilmeli ve sürekli görülüp motive olunan bir yere asılmalıdır ki planlı çalışmayla ulaşılacak hedef her an akılda olsun.
ÖRNEK ÇALIŞMA PLANI: Matematik Dersi YGS Konuları ve Matematik Konularına haftalık olarak çalışma planına ulaşmak için tıklayınız. (Özellikle yaz tatili çalışma planı için uygundur)
Zamanı Verimli Kullanmak
Kur’an ve sünnete göre ibadetlerde zaman algısı Güneşin ve ayın hareketleri merkeze alınarak yapılmıştır. İslam'da ibadetler bir zaman çizelgesine göre düzenlenmiş ve insanlığa bildirilmiştir. Namaz vakitleri, oruç ve hac ibadetleri bir zaman çizelgesi eşliğinde yapılır. Örneğin farz olan sabah namazı, günün en güzel ve bereketli zamanı olarak nitelenen imsak anı ile başlar ve güneşin doğumuna kadar devam eder. Güneşin doğuşu ile gündelik hayat başlar ve beş vakit namaz saatlerine göre de hayat tanzim edilmiş olur.
Zamanı verimli kullanmak da ancak zamanı bir disiplin altına almakla mümkün olur. Allah'ın tayin ettiği vakitler esasında zaman yönetiminde bizlere ipuçları vermektedir. İbadet, çalışma, tefekkür, dinlenme vakitleri, peygamberimizin (s.a.v) uygulamalarıyla biz insanlığa gösterilmiştir. Bizler bu işaretleri görebilmeli ve bunları hayatımıza tatbik edebilmeliyiz. Zamanı disiplin altına almak için güzel bir plan ve sıkı bir çalışma gerekmektedir. Zamanı verimli kullanabilmenin en önemli yolu planlamadır. Öyle kağıt üzerine yazılmış bir plan gibi düşünmeyelim. Bu planlamayı, her anıyla günün programlanması gibi bir nizam düşünelim. İrademizi kuvvetlendirir ve planlamalarımızı sağlam bir şekilde yapabilir ve bu planları kararlılıkla hayatımıza uygulayabilirsek, amaçlarımıza ulaşabilir ve işlerimizde başarılı olabiliriz. Biz boş durduğumuz zaman, zaman durmuyor. Biz ne yaparsak yapalım, zaman kendi ekseninde akıp gidiyor. Sayılı olan nefeslerimiz, ömrümüz elimizden kayıp bizden uzaklaşıyor. Her canlıyı bekleyen sona doğru, hızla yol alıyoruz. Son, gelip bizi kuşatmadan mevcut anın kıymetini bilmeli ve buna göre hazırlık yapmalıyız. Kesinlikle, tembellik göstermemeli ve bu yüzden planlarımızı yapacaklarımızı ileri tarihlere ertelememeliyiz. İşlerimizi ve çalışmalarımızı geleceğe bırakmamalıyız. Geleceğin, bizim için gelmesi kesin değildir. "Yarın yaparım" diyerek ertelenen pek çok iş ve çalışma yarım kalmıştır.
İslam dini, dünya ve ahiret arasında bir denge kurmuştur. İslam ne Hristiyanların ruhbanlık anlayışı gibi tamamen dünyayı terk etmeyi, ne de Yahudilerin tapacak derecede hırsla dünyaya saldırmalarını asla kabul etmez. İslam, insanlara hem dünya için, hem de ahiret için çalışmalarını tavsiye etmektedir. “İnsanlardan öyle kimseler vardır ki, “Rabbimiz! Bize (nasibimizi) dünyada ver.” derler; böyle kimseler için ahirette bir nasip yoktur. Onlardan öyle kimseler de vardır ki, 'Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik, Ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından muhafaza eyle.' derler.” (Bakara, 2/200-202) ve “Allah’ın sana verdiği servet ile ahiret yurdunu ara; dünyadan da nasibini unutma; Allah sana nasıl iyilik ettiyse sen de öyle iyilik et.” (Kasas, 28/77) ayetleri dünya çalışmalarının ahiret ile birlikte denge halinde devam etmesini emreder. Peygamber efendimizin şu güzel sözünü hiç hatırdan çıkarmamalıyız. “Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi çalış, yarın ölecek biri gibi de tedbirli ol.” (Câmiu’s-Sagîr, II/12, Hadis No:1201) veya yine benzer ifadelerle “Kendini hiç ölmeyecek zanneden kişinin çalışması gibi (dünya için) çalış, yarın öleceğini zanneden kişinin korkması gibi (günahlardan) kork." (Münavi. Feyzü’l-Kadir, II/12; Kenzü’l-Ummal, III/40, hn: 5379) şeklindeki hitaplarla zamanı etkili kullanarak hem dünyayı hem de ahiretinizi mamur kılmalıyız. Hazin bir gerçektir ki çoğu insan zamanı verimli kullanma konusunda pişmanlık duymakta ve hayatının en kıymetli anları olan gençliğini, sağlığını, kuvvetliliğini boş işlerle geçirip, Allah'ın emaneti olan zaman nimetini heba etmektedir. Zaman ve mekânla sınırlı bir varlık olan insanın en büyük sermayesi vaktin kıymetini anlaması ve buna dikkat ederek yaşamasında gizlenmiştir. Çalışmaların yanında, zamanı değerlendirmek için dinlenmek de gerekir. Beden veya zihin yorulduğu zaman hemen çalışmalara ara verilmeli, vücuda Allah'ın verdiği kuvveti yeniden kazanabilmesi için kendini yenileme fırsatı sunulmalıdır. Durmak bilmeden çalışan insanlar, eninde sonunda bedenen ya da zihnen düşkün vaziyete gelirler ki hayatlarının ilerleyen zamanlarını heybelerinde bir şey kalmadan hastalıklara düşmüş vaziyette geçirmek durumunda kalabilirler. Her şeyin bir ölçüsü vardır. Ölçülü olmak, davranışlarda itidalli davranmak gerekir. Psikolog E.L.Rossi’nin “20 dakika Ara” adlı kitabında “Her insanın zihinsel ve fiziksel olarak verimli çalışabildiği belli bir periyodu vardır ve genellikle 1,5 saat civarındadır. İnsan bu periyodu aştığı zaman, vücut yorulma sinyalleri verir. Bu sinyaller esneme, konsantrasyon zorluğu, algıda zayıflama, dalgınlık gibi şekillerde kendini gösterir. Bu sinyaller hissedildiği anda çalışmaya kısa bir ara verilmeli ve dinlenilmelidir. Bu dinlenme, faaliyet değiştirerek veya 15 – 20 dakika gözlerini kapatıp sessizce bekleyerek yapılabilir. Gözleri kapatmaktan amaçlanan beyne bilgi girişini azaltmaktır. Çünkü beyne ulaşan bilginin büyük çoğunluğu görme yoluyla elde edilir. Elleri veya yüzü yıkama, hafif fiziksel hareketler yapma da ideal dinlenmeye katkıda bulunur.” demektedir. İslam dini, tamamen boş geçirilecek bir vakit, bir tatil anlayışı tanımlamaz. Günümüz dünyasının yeni bir keşif gibi sunduğu pek çok kavramı, Kur'an-ı Kerim; bu konuda da olduğu gibi "yapmakta olduğumuz meşguliyeti değiştirilmekle dinlenebileceğimizi" asırlar öncesinden bizlere işaret eder.
Zamanın verimli değerlendirilmesi konusunda yapılması gerekenleri başlıklar altında belirterek yazıyı nihayete erdirelim.
- Zaman şuuru elde etmeli ve zamanın kıymeti bilinmelidir.
- Allah'ın tayin ettiği vakitlere dikkat etmeli, ibadet, çalışma ve dinlenme buna uygun düzenlenmelidir.
- Bir hedef ve amaç belirleyerek işe başlanılmalıdır.
- İşleri kolaylaştırmanın yolu aranmalı, zorlaştırma yoluna gidilmemelidir.
- Bir işi tam yapmalı, eksik ya da yarım yapmamalıdır.
- Uyku düzenlenmeli, uyku miktarı aşırıya kaçmamalıdır.
- Gecenin belli bir bölümünün ibadetle değerlendirilmesi ayrı bir mesele olarak ele alınmalıdır.
- Çalışmaya hemen karar vermeli ve beklemeden uygulamaya başlanmalıdır.
- Gerçekçi planlamalar yapılmalıdır.
- Planlama ve zaman yönetiminde esnek olunmalıdır.
- Yapılacak işler, öncelik ve önem sırasına koyulmalıdır.
- Çalışmalara uygun bir ortam seçip, düzene dikkat edilmelidir.
- Dinlenme ve mola zamanları belirleyip, canlılığın muhafazası sağlanmalıdır.
- Mükemmellik ve hatasız olmak gibi bir anlayışa düşülmemelidir.
- Yapılan iş ne ise ona tam olarak odaklanılmalıdır.
- Yüksek kaygı düzeyinden uzak durulmalıdır.
- Her iş, herkes tarafından yapılabilir anlayışından vazgeçilmelidir. Gerektiği durumlarda başkalarından yardım istenilmeli veya iş daha iyi yapanlara devredilmelidir.
- İş bitirme hedefleri konulmalı ve bu hedeflere ulaşılmalıdır.
- Zorunlu olmayan işlerden ve boş/malayani uğraşlardan uzak durulmalıdır.
- Beden ve zihnin zindelik durumuna göre karmaşıktan basit işlere doğru sıralama yapılmalıdır.
- İşe başlanıldığında sadece bir işle meşgul olmalı başka işlerle zihin dağıtılmamalıdır.
- Yetenekler ve kişisel özellikler dikkate alınarak zaman yönetimi belirlenmelidir.
- Yıllık, aylık, haftalık, günlük planlar yapmalı, ve bu planlara mümkün olduğunca uymalıyız.
- Her işe gerektiği kadar, ne fazla ne de eksik zaman ayrılmalı her şey kararında olmalıdır.
- Televizyon, telefon, internet gibi zaman hırsızlarına çok dikkat edilmelidir.
- Teknolojik aletlere bağımlılığa bir son verilmelidir.
- İyi arkadaşlar seçilmelidir.
- Vakitleri zayi edecek imkan ve ortamlardan uzak durulmalıdır.
- Ekip ve işbirliği halinde çalışma şartları, her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.
- Planlamalara sadık kalabilmek için gerektiğinde arkadaşlara "hayır" diyebilmelidir.
- Ajanda ve not tutma alışkanlığı kazanılmalıdır.
- Ara sıra muhasebe ve değerlendirme yapılarak zaman yönetimindeki olumsuzluklar tespit edilmelidir.

















