Vazgeçilmez Olma Düşüncesi

Bir gün bir doktora, gerginlik ve tedirginlikten şikayetçi olan bir hasta gelmiş.Yapması gereken çok işinin bulunduğunu; fakat kendisinin rahatsız, işlerin ise beklemeye tahammülü olmadığını söylemiş. 
 Doktor,  
-Bu işleri başka biri yapamaz mı? Ya da bir başkası size yardımcı olamaz mı? diye sormuş. 
Adam,
- Onları yalnız ben yapabilirim; bütün işler bana bakıyor! diye cevap vermiş.
Doktor,adamın durumunu iyice tetkik ettikten sonra anlamış ki adam kendini vazgeçilmez biri olarak görüyor. Kibir gibi kötü bir hasletin için yanıp kavrulmak üzere. Doktor adama dönmüş ve;
-Sana bir reçete vereceğim. Bu reçeteyi aynen tatbik etmen gerekiyor! diyerek, yazıp eline bir kağıt vermiş.
Adam reçeteyi eline alıp baktığında, hayretler içinde kalmış. Reçetede, her gün en az iki saat işi bırakıp yürüyüş  yapacaksın ve her haftanın yarım gününü bir mezarlıkta dolaşarak geçireceksin yazıyormuş. 
Hasta adam;
- Yürüyüşü anladık ama; neden mezarlık? diye sormuş.  
Doktor,
Oraya gidip mezar  taşlarına bakmanı istiyorum. Mezarlıklar, kendilerini vazgeçilmez  sanan insanlarla doludur. Sen de onlar gibi ölüp mezarlığa gömülünce, kendinden başkasının yapmasına imkan olmadığını zannettiğin işlerin, başkaları tarafından da yapılmaya devam ettiğini göreceksin, demiş.
 
| Devamı... 0 yorum

Hiç'lik Makamı

Nasreddin Hoca’ya sormuşlar: “Kimsin?”“Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim .Dudak büküp önemsemediklerini görünce,Nasreddin Hoca sormuş: “Sen kimsin?”
“Mutasarrıf” demiş adam, kabara kabara.
Adamın övündüğünün ve kibirlendiğini görünce “Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasreddin Hoca.
“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam...
“Daha sonra?..” diye üstelemiş Hoca.
“Vezir” demiş adam.
“Daha daha sonra ne olacaksın?”
“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”
“Peki ondan sonra?”
Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp son makamını söylemiş:
“Hiç.”
“Daha niye kabarıyorsun be adam, ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: "Hiçlik makamında"
Hz Mevlana derki ;
Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken,sen hiç ol...Menzilin yokluk olsun.İnsanın çömlekten farkı olmamalı,nasıl ki çömleği ayakta tutan dışındaki biçim değil,içindeki boşluk ise,insanı ayakta tutanda benlik zannı değil hiç'lik bilincidir.
| Devamı... 0 yorum

Bir Kral ve Köylü Hikayesi

Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu. Bakalım neler olacaktı?.. Ülkenin en zenginleri, en güçlü kervanları, saray görevlileri birer birer geldiler... Sabahtan öğlene kadar... Hepsi, kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu da; ''Halkından bu kadar vergi aldığı halde saraya yollarını temiz tutamıyor''diye yüksek sesle kralı eleştirdi. 
Sonunda bir köylü çıkageldi saraya; meyve ve sebze getiriyordu. Yoldaki engeli görünce sırtındaki küfeyi yere indirdi ve olanca gücüyle itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kalmış ama büyük engeli de yolun kenarına çekmiş oldu. Tam küfesini sırtına almak üzereydi ki kayanın eski yerinde bir kesenin olduğunu gördü... Açtı, kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde; 
 -''Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir.'' diyordu kral... 
Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı. 
''Her engel, hayat şartlarımızı daha da iyileştirecek bir fırsattır" 


Bu hikaye, bana güzel bir hadis-i şerifi hatırlattı. 

"İman, yetmiş küsür derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır. 
(Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58.)

"Kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. İyi göremeyen bir kimseye yardımcı olman senin için sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır." 
(Tirmizî, “Birr”,36)
| Devamı... 0 yorum

İlitam 2.Sınıf 2.Dönem Arasınav Soruları 2014

ANKARA ÜNİVERSİTESİ 2013-2014 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI ARA SINAVI
İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA UZAKTAN EĞİTİM PROGRAMI (YARIYILLIK)
12-13 NİSAN 2014
CUMARTESİ ÖĞLEDEN SONRA - PAZAR ÖĞLEDEN SONRA OTURUMLARI

DERSLER: TEFSİR METİNLERİ2, HADİS METİNLERİ2, DİNLER TARİHİ,TASAVVUF TARİHİ, DİN FELSEFESİ

SORULARI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ: (RAR DOSYASI)
Devamı... 0 yorum

Sedat Akleylek, Şifrelerin Matematiği Kriptografi

Tarih boyunca gizlilik her zaman insanoğlunun ilgisini çekmiştir. Yazının icadından itibaren insanlar yazıyla haberleşmeye başlamış, ancak insanoğlunun karşı koyamadığı merakı yüzünden gönderilen mesajların gizlenmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Mesajı kafa derisine kazıma, harfleri değiştirip anlamsız metinlere dönüştürme gibi türlü yöntemler denenmiş ve sonucunda şifreleme icad edilmiştir.
Elinizdeki bu kitap, eski şifreleme tekniklerinden günümüz sistemlerine kadar, şifrelerin tarihinde kısa ve eğlenceli bir yolculuğa çıkacak, şifrelerin geçirdiği evrime tanık olacaksınız. Ayrıca günümüz teknolojisinde güvenli bilgi iletimi için hemen herkesin az çok bilmesi gereken ve şifrelerin matematiksel sistemlerle ifade edildiği kriptografi bilimiyle tanışacaksınız.
 
Sedat Akleylek, Şifrelerin Matematiği Kriptografi -Canan Çimen - Ersan AkyıldızSayfa Sayısı: 137 Baskı Yılı: 2007 Yayınevi: Odtü Yayıncılık
| Devamı... 0 yorum

Tefsir Metinleri 2 Dersi Arapça Metin Kırık Manası

Burada yer alan tefsir metinleri İlahiyat lisans Tamamlama 2. Sınıf Ders Özetleri  Ankara UZEM yayınları ilitam kitaplarından yararlanarak özetleme yapılmıştır. Öğrencilerimize faydalı olması amacıyla burada yayınlanmıştır. Kırık meal dediğimiz usül ile kitaptaki tefsir örneklerinin, kelime kelime manası el yazısı ile arapça kelimelerin üzerine yazılarak incelenmiştir.Tüm kitabın hem özetini hem de Kırık Manasını İndirmek için tıklayınız. 


Bu şekilde hazırlanmış kırık manaları kendiniz toplu manaya dönüştürerek tefsir metinlerinin tam anlamını da oluşturabilirsiniz. Bunun için sitemizde yer alan Mefatihul Gayb tefsiri örneğini inceleyebilirsiniz.
Fahruddin Tefsiri örneğini:(Bkz. Fahruddin Razi Tefsiri Örnek Metin İncelemesi) okuyabilirsiniz.
| | | Devamı... 0 yorum

YGS Ders Ünite-Konu Başlıkları

YGS'de çıkan sorular analiz edildiğinde aşağıdaki gibi ünite başlıklarından soruların çıktığı görülür. Bu konu başlıkları bir plan dahilinde düzenli olarak çalışılıp sürekli test çözümleri ile desteklendiğinde istenilen başarıya ulaşmak mümkün hale gelecektir.
Aşağıda verilen ünite/konu başlıkları (2016) müfredatları dikkate alınarak hazırlanmış içerikleridir. En güncel hali için ÖSYM'nin yaptığı açıklamaları dikkate alınız. 2017 yılında YGS'de değişen müfredata göre soruların sorulması beklendiğinden 9.ve 10.sınıf ortak konularından YGS yapılabileceği beklentisi ortaya çıkmıştır. Bu nedenle bütün derslerde  9. ve 10. sınıf konularının iyi bilinmesi sınava hazırlanma açısından gerekli olacaktır.



2016 YGS 'e göre ortaya çıkan ünite konu başlıkları aşağıdaki gibidir.  Burada yer alan konular genel anlamda temel konulardır. Lise müfredatında 9. ve 10. sınıf konularının en temel halidir. 

TÜRKÇE KONULARI
1             Cümlede Anlam
2             Paragraf
3             Sözcük Türleri (İsim, Fiil, Zarf, Zamir, Edat, Bağlaç, Ünlem
4             Sözcüğün Yapısı
5             Cümlenin Öğeleri
6             Fiil Çatısı
7             Cümle Çeşitleri
8             Anlatım Bozuklukları
9             Ses Bilgisi
10           Yazım Kuralları
11           Noktalama İşaretleri
12           İletişim
13           Dil Kültür
14           Dillerin Sınıflandırılması
15           Sözcükte Anlam

 MATEMATİK KONULARI
1             Sayılar
2             Basamak Kavramı
3             Taban Aritmetiği
4             Bölme-Bölünebilme
5             OBEB-OKEK
6             Rasyonel Sayılar
7             Sıralama-Basit Eşitsizlikler
8             Mutlak Değer
9             Üslü İfadeler
10           Köklü İfadeler
11           Oran-Orantı
12           Denklem Çözme
13           Problemler
14           Mantık
15           Kümeler
16           Bağıntı-Fonksiyon
17           İşlem-Modüler Aritmetik
18           Permütasyon-Kombinasyon-Olasılık

 GEOMETRİ KONULARI
1             Temel Kavramlar-Doğruda Açı
2             Üçgende Açı
3             Özel Üçgenler(Dik Üçgen-Eşkenar Üçgen-İkizkenar Üçgen
4             Üçgende Alan
5             Üçgende Benzerlik
6             Açıortay-Kenarortay
7             Üçgende Açı-Kenar Bağıntıları
8             Çokgenler
9             Çember-Daire
10           Katı Cisimler
11           Doğrunun Analiyiği
12           Noktanın Analitiği
13           Simetri-Döndürme

TARİH KONULARI
1             Tarih Bilimi ve Uygarlığın Doğuşu
2             İlk Uygarlıklar
3             İlk Türk Devletleri
4             İslam Tarihi ve Uygarlığı
5             Türk İslam Devletleri
6             Türkiye (Anadolu) Tarihi
7             Beylikten Devlete (1300 – 1453)
8             Dünya Gücü: Osmanlı Devleti (1453 – 1600)
9             Arayış Yılları (XVII. yüzyıl)
10           Diplomasi ve Değişim (XVIII. yüzyıl)
11           En Uzun Yüzyıl (1800 – 1922)
12           Mondros Ateşkes Antlaşması ve Sonrasındaki Gelişmeler
13           Mustafa Kemal’in Çalışmaları ve Amasya Genelgesi
14           Erzurum ve Sivas Kongreleri
15           Amasya Görüşmesi, Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin Toplanması
16           Misak – ı Milli ve İstanbul’un İşgali
17           I. Dönem TBMM, TBMM’ye Karşı Ayaklanmalar, Sevr Antlaşması
18           Kurtuluş Savaşı Muharebeleri
19           Lozan Antlaşması
20           Cumhuriyetin İlanı, Halifeliğin Kaldırılması
21           Çok Partili Siyasal Sisteme Geçiş Denemeleri
22           Atatürk Devrimleri
23           Atatürkçü Düşünce Sistemi ve İlkeler
24           Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası

COĞRAFYA KONULARI
1             Dünyanın Şekli ve Coğrafi Konum
2             Dünyanın Hareketleri
3             Harita Bilgisi
4             İklim Bilgisi
5             İç ve Dış Kuvvetler
6             Beşeri Coğrafya
7             Ekonomik Faaliyet Türleri

 FELSEFE KONULARI
1             Felsefeye Giriş
2             Bilgi Felsefesi
3             Bilim Felsefesi
4             Varlık Felsefesi
5             Ahlak Felsefesi
6             Siyaset Felsefesi
7             Estetik
8             Din Felsefesi

 FİZİK KONULARI
1             Fiziğin Doğası
2             Vektör-Kuvvet-Denge
3             Basit Makineler
4             Ağırlık Merkezi
5             Doğrusal Hareket
6             İş-enerji
7             Maddenin Özellikleri(Kütle-Hacim-Özkütle)
8             Basınç
9             Sıvıların Kaldırma Kuvveti
10           Katı ve Sıvılarda Genleşme
11           Isı-Sıcaklık
12           Elektrostatik
13           Elektrik Akımı
14           Manyetizma
15           Işık Bilgisi
16           Mercekler-Aynalar
17           Ses-Uzay

 KİMYA KONULARI
1             Kimyanın Gelişimi
2             Bileşikler
3             Kimyasal Değişimler
4             Karışımlar
5             Hayatımızdaki Kimya
6             Madde ve Özellikleri
7             Atomun Yapısı
8             Periyodik Cetvel
9             Kimyanın Temel Kanunları

 BİYOLOJİ KONULARI
1             Biyoloji Bilimi-Bilimsel Çalışma
2             Canlıların Ortak Özellikleri
3             Canlıların Temel Bileşenleri
4             Hücrenin Yapısı
5             Hücre Zarında Madde Alışverişleri
6             Nükleik Asitler
7             Protein Sentezi
8             Enzimler
9             Canlıların Sınıflandırılması
10           Ekoloji
11           Solunum-Fotosentez
12           Mitoz-Mayoz Hücre Bölünmeleri
13           Kalıtım-Evrim
14           Bitkiler
15           Vücudumuzdaki Sistemler
16           Duyu Organları

Alfred Posamentier, Pi'nin Biyografisi

İnsanlık tarihi boyunca bütün düşünürleri etkileyen, bilim adamlarını büyüleyen bu gizemli akıl almaz Pi sayısı nedir? Gerçek değeri nasıl ifade ediliyor? Matematikçiler Pinin değerine nasıl karar veriyorlar? Piyi ne tür işlemlerde kullanıyoruz? Eski çağlarda Pinin değeri nasıl hesaplanıyordu, bugün nasıl hesaplanıyor?
"pi" sayısı her öğrencinin yaşamının bir yerlerinde durur. Hem de sırıtarak durur; çünkü çoğumuz bu sayı yüzünden yanlış sonuçlar çıkarıp matematikten kaldık.Halen bu sayı hakkında her şeyi bildiğinizi sanıyorsanız bu kararınızı gözden geçirmenizi öneririm. Hatta isterseniz size bu kitabı okuyacak kadar zaman verebilirim. Bu sayı esrarengiz bir atmosfere sahip, bilinmezlerden gelmiş gibi. Bu sayının kutsal kitaplarla ilişkisi hakkında bir şeyler biliyor musunuz? Sanırım bu sorunun cevabı "Hayır." dır. Bu kitapta söz konusu ilişkiyi bulabilirsiniz." [ihtiyar balıkçı- 2005]
 
Alfred Posamentier, Pi'nin Biyografisi, Çevirmen Handan Eğlence, Baskı Yılı: 2005 Dili: Türkçe Yayınevi: Güncel Yayıncılık Sayfa 303
| | Devamı... 0 yorum

Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim
Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkis'in
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikârsın sen bellisin.
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim
Yıllar geçti sapan ölümsüz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgelendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca'da Emirgân'da
Kandilli'nin kurşunî şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim
Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da öte bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Sezai KARAKOÇ
| | | Devamı... 0 yorum

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!