Dini Eğitim ve Muhabbet

Etiketler :
Dini Eğitim ve muhabbetle ilgili olarak İmam Rabbani Mektubat eserinde şu bilgileri aktarır. 
“Bu Dünya ahiretin tarlasıdır. Burada tohum ekmeyip, yaratılışta bulunan, toprak gibi yetiştirici kuvvetini işletmeyenlere, bundan faydalanmayanlara ve amel, ibadet tohumlarını elden kaçıranlara yazıklar olsun! Toprak gibi yetiştirici kuvveti işletmemek, oraya bir şey ekmemekle veya zararlı, zehirli tohum ekmekle olur. Bu ikincisinin zararı, bozukluğu, birincisinden kat kat daha çoktur.

Zehirli bozuk tohum ekmek, dini, din derslerini, dinden haberi olmayanlardan öğrenmek ve din düşmanlarının kitaplarından [mecmualarından] okumaktır. Çünkü, din cahilleri, nefsine uyar, keyfi peşinde koşar. Dini, işine geldiği gibi söyler. Karşısındakinin de nefsini azdırır ve kalbini karartır. Çünkü, din cahilleri, din dersi verirken [din kitabı yazarken], İslamiyet’e uygun olmayanı uygun olandan ayıramaz. Gençlere neleri ve nasıl anlatmak lazım geldiğini bilemez. Kendi gibi, talebesini de cahil yetiştirir. Birçok şeyler okuyup ezberlemekle, [başka ilim kollarında söz sahibi olmakla, fen ve sanat şubelerinde ihtisas kazanmakla] insan din adamı olamaz, [din kitabı yazamaz] ve din bilgisi veremez.

Bir din alimi, gençlere din öğreteceği zaman, bunlara önce, dinsizler, İslam düşmanları [ve cahil din adamları] tarafından şırınga edilen, yanlış propagandaları, iftiraları anlayıp, anlatıp, onların temiz ve körpe kafalarını bu zehirlerden temizler. Zehirlenen ruhlarını tedavi eder. Sonra, yaşlarına, anlayışlarına göre, İslamiyet’i ve meziyetlerini, faydalarını, emirlerindeki ve menlerindeki hikmetleri, incelikleri ve insanlığı saadete ulaştırdığını, onlara yerleştirir. Böylece gençlerin ruh bahçelerinde dertlere deva, ruhlara gıda olan nefis çiçekler yetişir.

Böyle bir din alimini ele geçirmek, en büyük kazançtır. Onun bakışları, ruhlara işler. Sözleri, kalplere tesir eder. Din-i İslam’ı, Hazır lokum gibi yutmak, susuz kalmış iken, soğuk şerbet içip ciğerlerine kadar serinleyebilmek, ancak böyle bir Allah adamının sunması ile mümkündür.” (Mektubat –Cilt 1, Mektup 23 )

“Kalp, yani gönül birden fazla şeyi sevmez. Bu bir şeye olan sevgisi kesilmedikçe başka şeyi sevemez. Kalbin mal, evlat, mevki’, medh olunmak gibi çeşitli arzuları ve bağlantıları ve sevdikleri görülür ise de bu sevgilileri hakikatte hep bir sevgilisi içindir. O biricik sevgilisi de, kendi nefsidir. Onların hepsini, kendi nefsi için sevmektedir. Bunları, hep kendi nefsi için istemektedir. Onların nefislerini düşünmemektedir. Nefsine olan sevgisi kalmazsa, nefsi için onlara olan sevgisi de kalmaz. Bunun içindir ki, kul ile Rabbi arasındaki perde, kulun kendi nefsidir. Çünkü hiçbir şeyi o şey için sevmemektedir. Onun için hiçbir şey perde olmaz. Kul, hep nefsini düşünmektedir. Bunun için perde, yalnız kendisidir. Başka hiçbir şey değildir. Kul, kendinin nefsini düşünmekten büsbütün kesilmedikçe Rabbini düşünemez. Allahü Teala’nın sevgisi onun kalbine yerleşemez. Bu büyük nimet, ancak tam fena hasıl olduktan sonra elde edilebilir.

Mutlak olan Fena da, Tecelli-i zatîye bağlıdır. Çünkü, ortalıktan karanlığın kalkması, ancak, parlak olan güneşin doğması ile olur. (Muhabbet-i zatiyye) denilen bu sevgi hasıl olunca, sevgilinin nimetleri ve elemleri, sevenin yanında eşit olur. Bu zaman, ihlas hasıl olur. Rabbine ancak Onun için ibadet eder. Kendi nefsi için değil. İbadeti, nimetlere kavuşmak için olmaz. Çünkü, ona göre nimetlerle azaplar arasında başkalık yoktur. İşte bu hal mukarreblerin derecesidir.” (Mektubat, İmam Rabbani –Cilt 1, Mektup 24 )

0 yorum:

Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."

İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!

  • Değişen Matematik Müfredatı (2017)27.09.2017 - 0 Yorum 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren değişen matematik müfredatıyla birlikte lise matematik konularında bir sadeleşmeye gidilmiş ve konular lise öğrencileri seviyesine göre yeniden sıralanarak düzenlenmiştir. Geçmiş senelerin müfredatına göre…
  • Ankara ilitam 2.Sınıf 4.Dönem PDF Kitapları29.05.2013 - 0 YorumAnkara ilitam 2.Sınıf 4.Dönem PDF Kitapları: Burada yer alan ders kitapları, 2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılı içindir. Burada yer alan bazı ders kitaplarının ünite ve konu başlıkları, iligili ders döneminden sonra değişmiş veya yeni bilgiler ilave…
  • Godfrey Hardy, Bir Matematikçinin Savunması06.03.2013 - 0 YorumG.H. Hardy TÜBİTAK YAYINLARI  Matematik yalnızca bir araç mıdır? "Gerçek Matematik" nedir? Yaratıcılık dönemini geride bıraktığını ve artık matematik "yapmak" yerine onun hakkında yazmaktan başka çaresi olmadığını…
  • Selamlaşmanın Önemi22.09.2008 - 0 Yorum Dinimizde selamlaşmanın önemi büyüktür. Müslümanların yanına girerken, çıkarken, karşılaşınca, ayrılırken mutlaka selam vermelidir! Müslümanlara yapılacak iyiliklerin en büyüklerinden birisi de selam vermektir. Konuşmadan önce selam vermeli, sonra…
  • Dairede çevre ve alan özellikleri10.05.2021 - 0 YorumO merkezli ve r yarıçaplı bir dairenin çevre uzunluğunun, dairenin çap uzunluğuna (2r) oranı π sabit sayısını verir. Buna göre; Çemberin çevresi, çemberi çapı ile pi sayısının çarpımı ile bulunur. (Bkz. Çemberin çevresi ve ispatı) Dairenin alanı;…
  • Determinant Hesabı12.01.2025 - 0 YorumBir kare matrisin satır ve sütunlardaki her bir eleman için tüm eş çarpanları (kofaktörleri) tek tek bulunduktan sonra verilen matrisin determinantı, herhangi bir satır ya da sütuna göre açılım yaparak hesaplanabilir. Bir matrisin kofaktör ve…
  • LYS-2016 Matematik Sınavı Çözümleri20.06.2016 - 0 YorumLYS Matematik sınavı; son yıllarla kıyaslandığında önceki yılların sorularına benzemekle birlikte biraz daha zorluk derecesi azaltılmış nitelikteydi. Sınav soruları, sistemli ve planlı çalışan öğrencilerin kolaylıkla yapabileceği sorulardan…
  • Polinom Fonksiyonların Türevi ve İspatı21.11.2016 - 0 Yorum Polinom fonksiyonların türevi alınırken bilinmeyenin kuvveti katsayı olarak bilinmeyenin başına geçer ve kuvvet bir sayı azalarak yeniden yazılır. Köklü ifadelerde polinom fonksiyonlara benzetilerek üslü biçime çevrildikten sonra aynı kural…