1. Kitāb al-Jāmeʿ fi’l-ḥesāb ("Kapsamlı hesap kitabı") altı kitap halindedir; İbn el-Nedīm tarafından Ebu Barza'ya atfedilir.
Ebû Kâmil’in bir kitabı ile Harîzmi’nin iki kitabının Arapça asılları ve çevirileriyle birlikte bugüne kadar ulaşmış olmalarına karşılık, Aydın Sayılı’nın yayımladığı kısa bir yazısı dışında, ne Abdülhamîd b. Vâsi’nin, ne de Ebû Berze’nin eserlerinin elde olmayışı, cebir konusunda ilk kitapları yazanın kim olduğunun tesbitini güçleştirmektedir. Salih Zeki’ye göre, Abdülhamîd b. Vâsi’nin, Harizmî’den önce yaşadığı kesin olarak bilinmektedir. Aydın Sayılı ise, konuyu genişçe inceledikten sonra, ikisinin aşağı yukarı çağdaş olduklarını ve belki Abdulhamîd b. Vâsî’nin biraz daha önce yaşamış olduğunu, Harizmî’nin bu bilim dalında öncü olduğu savında bulunmayışının da, Ebû Berze’ye hak verdirebileceğini, ancak bugün için yine de kesin bir şey söylenemeyeceğini ifade etmektedir. Özel tipler halinde gruplandırılmış ikinci derece denklemlerinin çözümlerini,Abdülhamid İbn Türk, Hârizmî'nin çözümlerinden daha ayrıntılı olarak vermiştir. Mesela x² + c = bx denkleminin, diğer denklem tiplerinden farklı olarak iki çözüm kümesi olduğunu Abdülhamid ibn Türk ayrı ayrı şekillerle göstermiş olduğu halde, Hârizmî bir tek şekil ile göstermekle yetinmiştir. Abdülhamid ibn Türk, bu ikinci derece denklemde bazı durumunda çözümün yapılamayacağını da yine şekil yardımıyla kanıtlamıştır. İbn Türk'ün söz konusu cebir kitabı, Hârizmî'nin ilk cebir kitabı yazarı olma özelliğini şüpheli bir hale getirmektedir. Kâtip Çelebi de, “Keşfü z-zünun”da, Abdülhamîd b. Vâsi'nin torunu Ebû Berze'nin dedesi hakkında verdiği, onun cebir biliminin kurucusu olduğuna ve bu konuda Muhammed b. Musa el-Harîzmi’den önce geldiğine dair bir bilgiyi aktarmakta, arkasından da, Abdülhamid ibn Türk’den biraz daha sonra yaşadığı sanılan Ebû Kâmil eş-Şüci el-Eslem’in, Abdülhamid ibn Türk'ü gerçekleri saptırıcı olmakla suçlayan ve cebir bilimini asıl kuranın Harizmî olduğunu öne süren bir takım sözlerini de kaydetmektedir.
“Kitabü’l-Cebr vel-mukabele”de aynı konuyu işleyen Harizmî’nin ise denklemleri, Abdülhamid b. Vâsi kadar sistemli biçimde ele almadığı ve ayrıntıya girmeden çok kısa bir açıklamayla çözüme vardığı görülmektedir. Aydın Sayılı, bu duruma Harizmî’nin konuyu bilinmeyen olarak saymamış, bu nedenle de ayrıntılara girmeye gerek görmemiş olabileceği biçiminde bir yorum getirmektedir. Onun ilk cebir kitabını, İslâm dünyasında da, Batı dünyasında da cebir biliminin kurucusu olarak kabul edilen Harizmi’den önce yazmış olabileceği olasılığını pek zayıf sayılamayacağı sonucuna varmaktadır. Bilinenler ışığında yaşadığı yıllar göz önüne alındığında, Harezmiden daha önceleri Abdülhamid ibn Türk'ün cebir konusunda çalışmalar yaptığını ve bu alanda ilk eserleri kaleme aldığını söyleyebiliriz.
İbn-i Haldun, Mukaddime’sinde, yalnız Harizmî ile Ebu Kâmil’den söz etmekte ve olasılıkla Ömer Hayyam’a da atıfta bulunmaktadır. İbn Haldun’un zikretmemesine karşın, İbn-ün Nedim ve İbn-ul Kıfti’nin ondan övgüyle söz etmeleri ve Ebu Kâmil’in de Ebu Berze’nin iddiasını şiddetle reddedip, onu Harizmî’ye rakip gördüğünü belli etmesi, Abdulhamid b. Vasi’nin o dönemin büyük bir matematikçisi olduğunu kesin olarak ortaya koymaktadır.
Sâlih Zeki / Âsâr-ı Bâkiye (II, s. 246, 1913),
Prof. Dr. Aydın Sayılı / Abdülhamid İbn Vâsî İbn Türk'ün Cebir Konusundaki Bir Yazısı (VI. Türk Tarih Kongresi Bildiriler, s. 95-100, 1967),
Ülkü Kumral / Müslüman Bilim Adamları (Akit, s.16-18), TDV İslam Ansiklopedisi (c. I, s. 297, 1988).
0 yorum:
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...