Bağdat Darü’l- Hikme’sinde göreve başlar başlamaz, başta Lemmata, Temas Eden Çemberler Üzerine, Üçgenler Üzerine, Apollonius Konikleri, Nikomachos’un Aritmetiğe Girişi olmak üzere Matematikle ilgili çok kıymetli eserleri Grekçeden Arapça’ya çevirdi. O olmasaydı, bugün orijinal dilleri de bulunmayan Arşimet’in çalışmalarından bilim âlemi haberdar olmayacaktı. Sabit’in diğer önemli bir yönü de bazı eserlere şerhler ve yorumlar yazmasıydı. O’nun şerhleri olmasaydı, Eucklides’in Elementer Geometrisi ve Batlamyus’un Almagest’si belki de anlaşılamayacaktı.
Matematik dünyasında çokça bilinen Pisagor teoreminin; Sabit b. Kurra tarafından yapılan ispatı aşağıda yapboz biçiminde gösterilmiştir. (Görseller: Yavuz Demirhan)
Öklid’in Elementler’indeki 36 ile uyuşan tam sayıların bulunması(bölenlerin toplamına eşit sayılar), kalanların hesabı, hatalı sayılar (bölenlerin toplamından büyük ve küçük olan sayılar) ve ilk olarak Sabit’in çözdüğü “dost sayılar problemi”nin (birinin bölenlerinin toplamı diğerine eşit olan sayı çiftleri) çözümü teoremlerini geliştirmiştir. Sayılar teoreisinde “Dost Sayılar” kuramını ele almıştır. Dost sayıların tanımını şu şekilde yapmıştır. Eğer, p=3.2n –1, q=3.2n-1 –1 ve r=9.22n-1-1 asal sayılar ise m=2n .pq ve N=2n.r dost sayılardır.
Öklid'in 5 postülatını teker teker incelemiş ve 5. postülatının her zaman doğru olamayacağını ifade ederek küresel geometriye giriş niteliğinde çalışmalar yapmıştır. Geometrideki menelaus teoreminin farklı bir ispatını karma oranlar kullanarak vermiştir. Geometri problemlerini oluşturma ölçme ve ispatlama teknikleri hakkında eser kaleme almıştır. Dairesel eğik silindirin düzlem kesitlerini inceyip bu silindirlerin iki kesen düzlem arasında kalan yanal alanlarını hesaplamıştır.Elips ve diğer konik özelliklerine değinerek, elips parçalarının alanlarının kendilerine karşılık gelen daire parçalarının alanlarına eşit olduğunu ispatlamıştır. Kesişen iki düzlem arasında kalan silindir parçasının yan yüzeyinin, silindirin küçük kesiti olan elipsin çevresi ile silindirin aksının iki düzlem arasında kalan parçasının uzunluğu ile çarpımına eşit olduğunu ispatlamıştır. Bu önerme, elipsin çevre uzunluğunu veren genel eliptik entegrali, daha basit şekilde ifade eden formüle tekabül eder. Kuadratik ve kübik denklemlerin çözüm kümelerini ifade eden genel çözümler bulmuştur. Anlık hız kavramını, maksimum hız kavramı hakkında çalışmalar yapmıştır.
Pisagor’un “ikiz kenar dik üçgenle ilgili teoreminin” ispatını incelemiş ve bu teoremin genel hali için üç yeni ispat vermştir: Birincisinde; hipotenüs üzerine kurulan kare, verilen üçgene eşit ve karenin iki komşu kenarı üzerine kurulan iki üçgen çıkartılmakta ve karenin diğer kenarlarına eklenmektedir. Böylece elde edilen şekil, dik üçgenin dik kenarları üzerinde kurulmuş karelerden oluşur. İkinci ispatta; dik üçgenin dik kenarları üzerine kurulan karelerin, hipotenüs üzerine kurulan kareden ayrılarak parçalara bölünmesi söz konusudur. Üçüncü teorem; Öklid’in Elementlerve Pisagor Teoremi’nin geliştirilmesini içeren benzer üçgenlerden yararlanarak yapılan ispattır.
Bir parabol parçasını ekseni etrafında döndürerek elde edilen düzgün, çıkıntılı ve ezilmiş tepeli parabolik kubbeler ve tabanı etrafında döndürerek elde edilen kubbe ve küreleri ortaya atmış ve hacimleri arasındaki ilişkiyi göstermiştir.
Uzay Geometrisinde cisimlerin hacimlerinin gerek yüzey, gerekse uzay şekillerinin alanlarının hesaplanması üzerine metotlar bulmuştur. Kesik piramit ve koni cisimlerinin hacimlerinin hesaplanmasıyla ilgili farklı bir kural belirlemiştir. Trigonometride sinüs ve cosinüs teoremlerini bulup bunların doğruluğunu ispatlayarak göstermiştir.
Güneş ve Ay’ın hareketlerindeki problemleri incelemiş ve Güneş saatleri üzerine bir kitap yazmıştır. Dağların oluşumu, güneş ve ay tutulması, kızamık ve çiçek hastalığı gibi konular hakkında da eserleri bulunmaktadır. Sabit’in çağında yaptığı keşif ve buluşlar üzerine, Halife Me’mun tarafından dünyanın yarıçapını ölçmekle görevlendirimiştir. Onun ve öteki bilginlerin ortaya koyduğu ölçümler sonraki yıllarda Endülüs yoluyla Avrupa’ya geçti. Kristof Kolomb gibi denizcilerin bunlardan yararlanarak yollarını buldukları söylenir. Sabit, dünyanın çapını ve iki meridyen arası uzaklığı doğru olarak hesaplayan ilk bilginlerdendir. Sabit, dünyanın çapını ve iki meridyen arası uzaklığı doğru olarak hesaplayan ilk bilginlerdendir.
Abbasi devletinde bir nevi ilim hareketinin merkezi konumunda olan Beytü’l-Hikme’nin en önemli dört çevirmeninden biri olan Sabit b. Kurra'nın yaptığı çevirilerin çok fazla olduğu görülür. Bu nedenle Kâtip Çelebi: “Sabit bin Kurra’nın çevirileri olmasaydı, kimsenin hikmete (felsefeye) dair kitaplardan yararlanamayacağı söylenebilirdi.” demiştir. Harran Sabiîlerinin İslâm düşünce tarihinde felsefe, matematik, tıp, astronomi ve doğal bilimler alanında çeviri ve telif faaliyetindeki çok önemli rolü, Sabit b. Kurra ile ortaya çıkmıştır. Matematik ve diğer alanlarda yazılı 79 eseri olduğu bilinmektedir. Bunlardan 21 eser tıp, 2 eser müzik ve 25 eser ise felsefe, matematik ve astronomi ile ilgilidir. Bu değerli matematikçi ve İslam bilgininin 900 yıllarında Bağdat’ta vefat etmiştir.
Deniz Suyunun Tuzlu Oluşunun Sebebine Dair, Calinus’un Gıdalar Üzerine Olan Kitabının Özeti, Ay Tutulmasının Belirtileri Üzerine, Güneş ve Ay Tutulmasının Nedeni Hakkında, Süryanice ve Arapça’nın Grameri Hakkında, Ölülerin Tekfini Hakkında, Sabiîler’in İtikadı Hakkında, Taharet ve Necaset Hakkında, İbadetlerin Vakitleri Hakkında.Kitap fî İbtâ el-Hareke fî Felek el-Haric el-Merkez,Kitab fî Âlât es-Sa’at Elletî Tüsemmâ Ruhâmât,
SABİİLİK: Kur ân-ı Kerim de, yahudi ve hristiyanlarla birlikte zikredilen bir topluluk. "Şüphesiz iman edenler, yahudiler, hristiyanlar ve sabiîler den Allah a, ahiret gününe iman edenler ve salih amel işleyenlerin Rableri katında mükafatları vardır..." (el-Bakara. 2/62; Ayrıca bk. el-Maide, 5/69; el-Hac, 22/17). Âyetlerde, sabiûn, şeklinde çoğul kalıbındadır. Müfredi, "sabiî"dir. Âyetlerde zikredilen sabiîlerin kimler olduğu hakkında müfessirler değişik görüşler ileri sürmüşlerdir: Sabiîler; hristiyanlar, yahudiler ve mecusîler arasında bir topluluk olup hiç bir dine sahip değillerdir; Ehl-i kitap olup Zebur u okumaktadırlar; Yahudiler ile mecusîler arasında bir topluluktur. Onların dini yoktur; Sabiîlik diğer dinler gibi bir din olup mensupları sadece "Lailahe illallah" derler ve hiç bir şekilde ibadet etmedikleri gibi bir kitapları ve tanıdıkları bir peygamberleri yoktur. Ceziretul-Mevsil bölgesinde yaşarlar; Meleklere tapınan bir topluluk olup, bir kıbleye yönelerek namaz kılarlar ve Zebur u okurlar; Irak taraflarında yaşayan bir topluluk olup, peygamberlerin tamamına iman ederler, her sene otuz gün oruç tutup, Yemen e doğru yönelerek günde beş defa namaz kılarlar (Taberî, Camiul-Beyan an Te vil-i Âyâtil Kur ân, Mısır 1969, I, 318-320; İbn Kesir, Tefsirul-Kur ânil-Azim, İstanbul 1984, I, 148-149). Fahruddin er-Razî diğer görüşleri zikrettikten sonra sabiîlerin, yıldızlara tapan bir topluluk olduğu görüşünü doğruya en yakın olarak kabul etmektedir (Tefsir-i Kebir, II, 105).
Şinasi Gündüz / Son Gnostikler Sâbiîler (1999) - Anadolu’da Paganizm Antik Dönemde Harran ve Urfa (s. 43-44, 2005),
Doç. Dr. Bayram Ali Çetinkaya (Somuncu Baba Dergisi, Ağustos 2006, s. 36-39),
İhsan Işık / Ünlü Bilim Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, c. 2, 2013) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).
Mehmet Çelik, Şükran Yaşar, Sabii Bilgin Sabit b. Kurra, Fırat Üni Sosyal Bilimler Fakültesi, Elazığ, 2008
Sayın,
YanıtlaSilSabit bin Kurra ile ilgili yazınızı kaynak göstererek yazmakta olduğum MEDENİYET VE PEDAGOJİ TARİHİ adlı kitabıma almlak istiyorum.
Bilginizi ve izninizi rica ederim. Saygılarımla.
Lütfen mail adresime bildiriniz.
Dr. Nusret Alperen
nusretalperen1944@gmail.com.