Sınav kaygısını Yenebilmek

Etiketler :
Sınav kaygısı, öğrencinin sınav anında potansiyeli tam olarak kullanamamasıdır. Öğrenciler sınav anında olumsuz iç konuşmalarla kendilerini etkiler ve düşünülen bu olumsuz konuların doğruluğuna inanırlar. Bunun sonucu öğrenci çalışmasının karşılığını alamamaktadır.Kaygı, insan davranışını yönlendiren motive eden bir özelliğe sahiptir. Ancak aşırı düzeyde yaşanması bizi engellemektedir. Kaygı ile baş etme derken, sınav durumlarında aşırı bir rahatlık ve gevşeme kesinlikle kast edilmemektedir. Sınavlar sonrasında bir konu ile bilgilerimizin değerlendirilmesi söz konusudur. Sınavlar öğrencinin kişiliğini yada genel anlamda başarılı yada başarısız olduğunu değerlendirmez. Sınavda göstereceğiniz performansa göre kendiniz için saptamış olduğunuz amaçlara ya hemen ulaşmanız yada bir başka sefere ertelemeniz söz konusudur. Bu açıdan bakıldığında performansınızı elinizden geldiğince az hata ile tamamlamak istemekte bunun içinde belli bir düzeyde kaygı yaşamak son derece doğaldır. Önemli olan kaygı düzeyinin sizin performansınızı olumsuz yönde etkileyecek yerlere gelmemesidir.

Herhangi bir duygunun oluşmasında, üç ana boyut vardır; Bunlardan ilki, dış çevremizde oluşan olaylardır.Örneğin, birinden hediye aldığımızda mutlu oluruz, Yakınlarımızı kaybettiğimizde üzülürüz, karanlıkta biri karşımıza çıkarsa korkarız, sınavlar sırasında heyecanlanırız.İkinci boyut, fizyolojik tepkilerimizdir. Örneğin, kalp atışlarında artış, midemizin sıkışması gibi.Son boyut ise dış olaylarla ilgili geliştirmiş olduğumuz inançlarımız olaylara yüklediğimiz anlamlar, özetle kafamızın içinde yaptığımız monologlar yada iç konuşmalardır.Sınav heyecanında kendiliğinden ortaya çıkan bizim elimizde olamayan bir şey değildir. Kendimizi heyecanlı hissetmemize yol açan bizim kendi düşüncelerimizdir. Düşüncelerimizin kaynağı da bizdedir.


Düşünceyi biz başlatır biz bitiririz. Bizim dışımızda hiç bir olay bizi şu veya bu şekilde düşünmeye yönlendirme gücüne sahip değildir. Sınav öncesinde kendimize bu sınavı başaracağım dersek başarmamız daha kolay olur. Ama yapmayacağım, başaramayacağım gibi olumsuz düşünceleri aklımızdan geçirirsek, bu bizim sınavda başarısız olmamıza yol açar.Sınava başlamadan kısa bir süre önce hissedilen duygu hali genellikle heyecandır. Beyin bir süre sonra karşılaşacağı soruları yanıtlayabilmek ve gerekli olan beyin fonksiyonlarını yerine getirebilmek için hazırlık aşamasındadır. Önemli olan bu doğal sürecin kaygıya ve paniğe dönüştürülmemesi, algılama, anlama, yorumlama, hatırlama gibi bilinçsel etkinliklerin olumsuz yönde etkilenmemesidir. Öğrenciler kimi zaman bu doğal süreçten "Eyvah kaygılanıyorum, bildiklerimi unutacağım, şimdi heyecandan elim ayağıma dolaşacak" gibi iç konuşmalarla olumsuz yönde etkilenebilmektedirler. Hatta kaygılanmamak için yeni kaygılar üretebilmektedirler. Bu koşullar altında birey etkili ve verimli düşünemediği algılama, hatırlama becerilerinin de istediği düzeyde kullanamamaktadır.

Tekrar hatırlatılması gerekirse aslında sizi sınav esnasında heyecanlandıran bu tür düşünceler veren iç konuşmalardır. Sınava başlamadan kısa bir süre önce heyecanlanmaya başladığınızı fark ettiğinizde, bunu diğer tüm öğrenciler gibi sizinde yaşadığınızı, bunun doğal olduğunu ve hatta sınavda başarılı olabilmek için bu heyecanın gerekli olduğunu kendinize söyleyin. Örneğin, sınavdan önce kendi kendinize sınavda başarılı olacağım, sınav esnasında rahat olacağım, soruları dikkatli okuyacağım, sınavdan sonra sınav kötü bile geçse bir dahaki sefere daha iyi çalışırım gibi şeyler söyleyebilirsiniz.

Aşağıda yer alan makale de aynı konu üzerinde yapılan araştırma sonuçlarından derlenerek hazırlanmıştır. Bilgi vermesi açısından okunabilir. 

Columbia Üniversitesi Teachers College a (Eğitim Fakültesi) göre herhalde Amerikalı öğrenciler dünyanın en fazla test alan öğrencileridir. Bu öğrenciler her yıl 100 milyondan fazla standart test almaktalar. Bu testlerin sonuçları eğitimciler, veliler, okul yöneticileri ve kamu oyu tarafından çok ciddiye alınmakta çünkü test sonuçları okul ve öğretmen başarısını göstermekte ve bir çocuğun gelecekte girebileceği okulları belirleyebilmekte. Teksas'lı yuva ve birinci sınıf öğretmeni Charlotte Sassman a göre test sonuçları en ince detaylara kadar inceleniyor ve gazetelerde yayınlanıyor. Böylece örnek okullar öne çıkarılıyor. Velilere düşen ise evlerini satıp en iyi test sonuçları bulunan okul ve mahallelere yakın yerlerde ev almak. Tabii bütün bunların stresi öğrencilerin üzerinde hissedilmekte. Testlere hazır en iyi öğrenciler bile stresi yaşıyor. Test olacağı haberi geldiğinde terlemeye başlıyor..mide kramplarıyla savaşmak zorunda kalıyorlar.

New Jersey de bir okulun hemşiresi test endişesinin öğrencinin sınavdaki performansının ciddi şekilde etkileyecek boyutlarda olabildiğini belirtiyor. Peki bu standart testleri bu kadar stresli yapan nedir? Öncelikle testlerin veriliş biçimi. Test süresi çok kesin olarak belirleniyor, sınav yönergeleri genellikle çok karışık ve kurallar esnek değil. Çoğu öğretmen ve öğrenci için bu durum normal olarak sınıflarındaki gerçekten çok farklı. Hatta sınıftaki oturma düzeni bile bu sınavlar için değiştiriliyor.
Bu sınavlarda öğretmenler doğal olarak yaptıkları gibi öğrencilerine yardım edemiyorlar ya da eğer gerekiyorsa sınav süresini uzatamıyorlar. 


Aşağıda bu stresli ortamı öğretmenlerin bazı davranışlarıyla nasıl yumuşatabileceklerini göreceğiz: Pozitif bir atmosfer oluşturun. Tamam kendinizi kaybetmeyin..bu sadece bir test ile ciddi olarak yapabileceğinizin en iyisini yapın arasında bir orta nokta tutturmaya çalışın. 
Öğrencilerle sınav öncesinde konuşarak onların endişelerini seslendirmelerine yardımcı olun.
Testi korkarak beklemelerine engel olun. Yeni kalemler verin, küçük ödüller düşünün..
İyi öğrenciler için test bir kendini gösterme aracı olabilir. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken standart testlerin öğrenci ile ilgili her şeyi ölçmemesi.
Zaman yönetimi uygulayın. Yıl içersinde zamanı sınırlı tuttuğunuz testlerle öğrencilerin pratik yapmasını sağlayın.
Velileri işin içine sokun. Testten önce eve bir mektup gönderin ve hangi testin hangi amaçla ne zaman verileceğini söyleyin. Veliler genellikle çocuklarının test performansları ile ilgili olarak endişe duyarlar ve bu endişeleri çocuklarına yansır. Velilere sadece sınav başarısı için değil bütün yıl boyunca çocuklarına destek olmalarını önerin. ABD de yapılan bir araştırma sekizinci sınıf standart matematik sınav sonuçlarındaki farkın % 90 ının üç faktöre bağlı olduğunu göstermiştir. Bunlar; velilerin etkisiyle okula devam, evde okunan kitaplar ve kontrollu televizyon izleme. Aslında bunların kontrolu bütün yılın başarısını etkilemekte.
Son olarak kendinize yönelik olarak neler yapabilirsiniz? Öğrencilerin sınav endişesi bulaşıcı olabilir. Ayrıca öğretmenlerin kendileri de bir yerde test sonuçları kendi başarılarını da yansıtacağı için endişe duyuyor olabilirler. Ama öğretmenler rahat olursa öğrencileri de rahatlatabilirler.
(Kaynak: Donna L. Clovis, Instructor Dergisi)

Öğrencilerden ipuçları.
Önce bildiğim soruları cevaplarım ve hemen cevaplayamadıklarımı sonraya bırakırım
Sınava başlarken öğretmenimi dikkatle dinlerim ve bütün yönergeleri dikkatlice okurum. Bu sayede aptalca hatalar yapmam
Doğru cevabı hemen bildiğimi düşünsem de diğer cevap seçeneklerini de okurum
Eğer erken bitirirsem cevap anahtarını dikkatlice gözden geçiririm, sorulara iki doğru cevap işaretlemediğimden emin olurum.


0 yorum:

Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."

İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!

En Çok Okunan Yazılar