İslam'da Selâ

Etiketler :
"Diyanet, geçen hafta yaşadığımız darbe girişimi sırasında bütün camilerde sabaha kadar selâ verdirdiği için bir kesim rahatsız oluyor...Bu yüzden birkaç yerde küçük hadiseler çıktı ama tepkilerin utanmazı İzmir’de yaşandı: Selâdan hoşlanmayan ikisi kadın biri erkek üç genç Narlıdere ilçesindeki Kutlu Yalmaç Camii’ni basıp belki babalarından da yaşlı olan müezzini tartakladılar ve sonra da gözaltına alındılar...Sosyal medyada yapılan yorumlarda bazı kişilerin tepelerinde uçan F-16’ların sesinden değil de selâdan rahatsız olduklarını herhalde farketmişsinizdir...


Üstelik “Diyanet selâ okunması talimatını hangi akla hizmet için verdi?” diyenler sadece bunlardan ibaret değildi, bazı gazetelerin internet sitelerinde de “Nereden çıktı bu selâ?” tarzında haberler vardı...Bir gazeteci olarak ifade etmem zor ve belki de ayıp olacak ama söylemeden edemeyeceğim: Basınımızın günümüzdeki en önemli özelliklerinin başında, Türkiye’nin Müslüman bir memleket olduğunun bir türlü farkına varamamış olması gelir!Camilerin cuma namazı cemaatine dar gelmesi yüzünden namazın asırlardır sokaklara taşması basınımızı sanki yeni bir hadise imişcesine şaşırtır, ezanın hoparlörle okunması bazı hassas kulakları rahatsız eder, hele Kurban Bayramı geldi mi bir “kan” ve “katliam” tartışmasıdır başlar...

ÇOK ÖRNEĞİ VAR!
Hem basının, hem de halkın dar bir kesiminin hissettiği rahatsızlıkların sebebi işte budur, yani Türkiye’nin dininin ne olduğunun pek hatıra gelmemesidir.Aynı tuhaflık ve rahatsızlık camilerde selâ verilmesi sırasında da yaşandı ve arkasından da mâlûm tepkiler geldi...Dolayısı ile bazı çevrelerin pek anlamadıkları “selâ”nın ne olduğunu ve minarelerden devamlı şekilde selâ verilmesinin geçmişteki birkaç örneğinden sözedeyim:

Arapça aslı “salâ” olan “selâ”nın ilk mânâsı “namaz”dır, dua anlamına da gelir, zamanla Hazreti Muhammed’in övülüp şefaatinin istendiği dinî bir musiki hâlini almıştır. Selâ bayram sabahlarında, cuma gecelerinde, cuma namazlarının öncesinde, kandillerde ve cenazeler kaldırılmadan verilmiştir ve verilmektedir.
Selânın bir diğer özelliği halkı önemli olaylardan, özellikle de büyük hadiselerden haberdar etme vasıtası, yani bir gelenek olmasıdır. Ânî hadiseler, felâketler yahut büyük zaferler halka sadece bizde değil, bütün İslâm dünyasında asırlar boyunca selâ ile duyurulmuş, millet birşeyler olduğunu minarelerden verilen selâlar sayesinde öğrenmiş ve selâ “şevki canlı tutma” vazifesi de görmüştür.
İşte, daha eski devirlere uzanmadan, son iki-üç asırda günler boyunca verilen ve tarih kitaplarında ayrıntıları ile anlatılan birkaç selâ: 1703’te patlayan ve İkinci Mustafa’nın tahttan indirilmesi ile neticelenen “Edirne Vak’ası” sırasında Edirne ile İstanbul camilerinin minarelerinden günlerce selâ verilmiş, aynı selâlar 1730’da yaşanan Patrona İhtilâli’nin başlamasından itibaren işitilmişti...

GÜNLERCE DEVAM ETMİŞTİ...
Bundan 25-30 sene öncesine kadar hayatta bulunan nesil gayet iyi hatırlardı: 1914’te ve 1919’da günlerce aralıksız selâlar verilmişti: Birinci Dünya Savaşı’na girişimizin hemen ardından çıkartılan cihad fetvasının 14 Kasım 1914 günü Fatih Camii’nde okunması sırasında sadece İstanbul’un değil, imparatorluğun haber verilebilen hemen her yerinde minarelerden yirmi dört saat boyunca selâlar yükselmiş, aynı selâlar İzmir’in işgal edildiği 15 Mayıs 1919’da yine gün boyunca işitilmiş ve halk Yunan işgalinden selâlar vasıtasıyla haberdar olmuştu.1974 Temmuz’undaki Kıbrıs Harekâtı’nın başlamasının ardından minarelerden yine selâların yükseldiğini gayet iyi hatırlarım!Bağdat’ı da öyle... Amerikan birliklerinin 3 Nisan 2003’te havaalanı üzerinden Bağdat’a girmelerinin hemen ardından, şehirde tank, top ve makineli tüfek tarrakaları ile beraber selâlar da işitilmişti. Ama bu selâların niçin, yani “Saddam’dan çok şükür kurtulduk” mu yoksa “Devlet elden gitti, işgale uğradık” maksadıyla mı verildiğini o zaman da anlayamamıştım, bugün de bilemiyorum.
Bütün bu tatsızlıkların son bulmasının tek bir yolu vardır: Basının ve milletin bir kesiminin uzayda yahut Kafdağı’nın arkasında değil, Türkiye’de yaşadığımızı hatırlaması!"
Murat BARDAKÇI-20/07/2016
http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1269057-sela

0 yorum:

Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."

İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!

  • Bir fonksiyonun bir noktada sürekliliği03.02.2024 - 0 YorumSüreklilik matematik ve bir çok bilim dalında uygulamaları olan önemli bir kavramdır.  Bir fonksiyonun herhangi bir noktada sürekli olması için öncelikle o noktada tanımlı bir fonksiyon olması gerekir. Tanımsız olan bir noktada süreklilik…
  • Zamanı Verimli Kullanmak07.02.2009 - 0 YorumZaman,  Allah’ın insana bahşettiği en büyük nimetlerden biri olup, önemli olan bu nimetin kımetini bilmek ve en güzel biçimde değerlendirmektir. Zamanı değerlendirmek onu ölçülü ve bilinçli kullanmakla olur. Elden çıkınca kazanılmayan ve geriye…
  • Üç Heykel Hikayesi23.09.2012 - 0 Yorum İki komşu ülkenin hükümdarları birbirleriyle savaşmazlar ama her fırsatta birbirlerini rahatsız ederlerdi. Doğum günleri, bayramlar da ilginç armağanlar göndererek karşıdakine zekâ gösterisi yapma fırsatlarıydı. Hükümdarlardan biri, günün birinde…
  • Beraat Kandiliniz Mübarek olsun26.07.2010 - 0 Yorum"Berat", (beraet) kelimesi "el-berâe" kelimesinin Türkçedeki kullanılış şeklidir. Beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir. "Berâet" iki şey arasında ilişki olmaması, kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün…
  • İbn Heysem18.09.2012 - 0 Yorum İbn-i Heysem 965'te Basra'da doğdu, 1038-1040 yılları arasında Kahire'de öldü. Fizik, matematik ve felsefe alanlarında çalışmalar yapmıştır. Öğrenimine Basra'da başladı. Zamanının yüksek din ve fen ilimlerini de burada öğrendi. Tahsilinin bir…
  • İslam Ahlak Felsefesi Konu Özeti14.01.2014 - 0 Yorumİlahiyat lisans Tamamlama 1. Sınıf Ders Özetleri  ilitam kitaplarından yararlanarak özetleme yapılmıştır. Özetleme işleminde Ankara İlitam'ın uzaktan eğitim yayınları esas alınmıştır. öğrencilerimize faydalı olması amacıyla burada…
  • Bir matrisin transpozu25.10.2024 - 0 YorumBir matrisin transpozu (devriği) matrisin satır ve sütunlarının yer değiştirilmesiyle oluşan yeni bir matristir. Bir matrisin transpozunun tekrar transpozu alınırsa tekrar kendisini verir. Doğrusal (lineer) cebirde, bir A matrisinin transpozu Aᵀ…
  • ESMÂÜ’L-HÜSNA ve Ebced Değerleri29.04.2013 - 12 Yorum Bu yazıda Esma-ül Hüsna hakkında kısaca bilgi verildikten sonra Ebced hesabı ile arasındaki ilişkiyi açıklayıp bütün 99 ismin ebced değerleri ve manaları aşağıda ayrıca verilecektir. (Bkz: Ebced Hesabı)İsmin çoğulu olan esmâ ile “güzel, en güzel”…