Açılır bahtımız bir gün-İbrahim Hakkı

Etiketler :
İbrahim Hakkı Hazretlerinin hayat hikayesinden kısaca bahsetmek ve defalarca okuduğum bir  şiirini de buraya alıntılamak istiyorum. Manzum ve düz yazı olarak eser yazmış olan Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin en önemli eserleri Divan ve Marifetname'dir. Erzurumlu İbrahim Hakkı, astronomi, fizik, psikoloji, sosyoloji, ve din ile ilgili pek çok bilimsel çalışmalar yapmıştır. Tasavvufî konularla birlikte, fen bilimleri hakkında da geniş bilgileri kapsayan Marifetname adlı eseri, ansiklopedik bir özellik taşımaktadır. 1757'de tamamlanan Marifetname, yalın ve halkın anlayabileceği bir dil ile yazılmıştır.
KPSS sınavlarına girdiğim ve öğretmenlik atamalarına müracaat ettiğim şu zamanlarda defalarca okuduğum şiir, Erzurumlu İbrahim Hakkı tarafından kaleme alınmış. Hayatımda bu şiirin yeri başka. Sınav süreci günlerinde psikolojimi bu şiirle tam manasıyla sağlam tutuyorum diyebilirim. İkamet ettiğimiz evin girişine, şiirin Osmanlı Türkçesi ile metnini (aşağıdaki tablo fotoğrafı) yazıp astım. Eve girerken çıkarken şiiri her gördüğümde okuyorum. Allah, rızıksız kul yaratmaz, İnsanoğlu yaratıldığı an rızkı da hazırlanmış ve Allah tarafından ezelde takdir edilmiştir. “Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allâh’a ait olmasın.” (Hûd, Suresi-6) Endişemiz asla rızık için değildir, bahtımızın güzel olması, emeklerimizin karşılığı için sadece bir münacaattır bizim bu durum. "Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur. Öyleyse yerin her tarafını dolaşın ve Allâh’ın verdiği rızıktan yiyin." (Mülk Suresi-15) Bunca yılın yorgunluğunu görmek, maalesef içimizi acıtıyor. Varlıklı bir zümrede doğmamış, bir yerlere gelebilmek için kimseye minnet etmeden, kul hakkına girmeden çabalayan, Anadolunun garip ama yiğit ferdlerine selam olsun. Duamız hayır, akibetimiz de iyi olsun inşallah. Allah, bizleri çok istediğimiz şeylerle de imtihan edip acziyete düşenlerden eylemesin. Yolumuzu açık, bahtımız güzel olsun. (Amin) Sizlerin de istifadesi için  İbrahim Hakkı Hazretlerinin hayat hikayesini ve muazzam şiirini burada paylaşmak istiyorum. (K.P)
   
Açılır bahtımız bir gün hemen battıkça batmaz ya 
Sebepler halk eder Hâlik kerem bâbın kapatmaz ya. 
Benim Hakk'a münacâtım değildir rızk için hâşâ 
Hüdâ Rezzâk-ı âlemdir rızıksız kul yaratmaz ya. 
 
İbrahim Hakkı Hazretleri, Hicri 1115, Miladi 1703 yılında Erzurum’a bağlı Hasankale İlçesi’nde doğmuştur. Babası Molla Osman, bir mürşit aramak maksadıyla Tillo’ya gelmiş, burada İsmail Fakirullah Hz.’ni bularak hizmetine girmiştir. Hem dini ilimlerde, hem de fenni ilimlerde üstünlüğü ifade eden “Zülcenaheyn” (“İki kanatlı”) ünvanını elde etmiştir. 
Büyük mütefekkir İbrahim Hakkı Hz. hadis ve fıkıhta, tasavvuf ve edebiyatta, psikoloji ve sosyolojide, tıp ve astronomide ve pek çok ilim dalında büyük bir kudret ve yetenek göstermiştir. Doğunun yetiştirdiği bu büyük alim, kısa zamanda dünya çapında ün salmıştır. İslam alemine ve insanlığa bıraktığı değerli eserler, onun şahsiyetinin ve ilminin faziletini gösterir. İbrahim Hakkı Hz. üç sefer Hacc’a gitmiştir. İlk hac farizasını 1738’de, ikincisini 1763’te, son haccını da 1767’de yapmıştır. İbrahim Hakkı Hz. 1758’de İstanbul’a gitmiş, bu gidişinde saraya özel olarak davet edilmiştir. Hicri 1194, Miladi 1780’de 77 yaşında iken Cenab-ı Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
Eserleri. İbrâhim Hakkı’nın çoğu Türkçe olan eserlerinin sayısı hakkında değişik rakamlar verilmiştir. 1. Divan. 1168 (1755) yılında oğlu İsmâil Fehîm için tertip edilmiştir (yazma nüshaları için bk. Çelebioğlu, Erzurumlu İbrahim Hakkı, s. 42). 1263’te (1847) basılan eserde kasidelerin ardından dinî-tasavvufî mahiyette 366 gazelden oluşan “İlâhînâme” başlıklı bölüm yer almaktadır.

2. Mârifetnâme. 1170’te (1757) tamamlanan eser İbrâhim Hakkı’nın ismini ölümsüzleştiren en önemli çalışmasıdır. Dinî ve din dışı ilimlere dair ansiklopedik bir eser olan Mârifetnâme müellifin ilmî ve fikrî kişiliğini, yetişmişliğini, din ve ilim anlayışını yansıtması bakımından da özel bir değer taşımaktadır.

3. Mecmûatü’l-irfâniyye. Tam adı Mecmûatü’l-vahdâniyye fî ma‘rifeti’n-nefsi’r-rabbâniyye olan eseri müellifin kısaca İrfâniyye diye andığı da görülmektedir. Kitapta hadis olduğu rivayet edilen, “Kendini bilen Allah’ı da bilir” sözünün tasavvufî açıklaması yapılmış, bu arada âyet ve hadislerle müslüman düşünür ve âlimlerin konuyla ilgili fikirlerine de yer verilmiştir .(Çelebioğlu, Erzurumlu İbrahim Hakkı, s. 42).sy. 23 [1996], s. 89-92).

4. İnsâniyye. Tam adı Mecmûatü’l-insâniyye fî ma‘rifeti’l-vahdâniyye olan bu geniş hacimli eseri müellif yüz kırk kitaptan üç lisan üzerine topladığını söyler (İbrahimhakkıoğlu, s. 72; Arapça, Farsça ve Türkçe kaynakları hakkında bk. Çelebioğlu, Erzurumlu İbrahim Hakkı, s. 33-35). Bu kaynaklardan seçilen parçaların daha çok tasavvuf ve eğitim ağırlıklı olduğu görülmektedir.

5. Mecmûatü’l-meânî (Mecmûatü’l-Hakkī). Müellif bu eserini 1178’de (1765) üç lisan üzerine nazmettiğini belirtmektedir (İbrahimhakkıoğlu, s. 72). Kitapta dinî ve tasavvufî şiirler yanında astronomiyle ilgili cep tahtasının kullanımı hakkında Türkçe bir bölüm, Kur’an tecvidine dair yine Türkçe bilgiler, Arapça, Farsça ve Türkçe küçük bir sözlükle “Kavâid-i Fürsiyye” başlıklı diğer bir bölüm bulunmaktadır (Arkeoloji Müzesi Ktp., Said Paşa, nr. 576).

6. Meşâriku’l-yûh. Müellifin 1185 (1771) yılında, kendisine ait olanlarla birlikte bazı eserlerden derlediği tasavvuf başta olmak üzere çeşitli konulara dair Farsça, Türkçe ve az sayıda Arapça manzumeden oluşan bir antolojidir (Süleymaniye, Hacı Mahmud Efendi, 3381).

7. Sefînetü’r-rûh min vâridâti’l-fütûh. 1187’de (1773) müellifin diğer bazı eserlerindeki Türkçe, Farsça ve Arapça şiirlerin kırk bölüm (vâridât) halinde derlenmesiyle meydana gelmiştir (Süleymaniye, Hacı Mahmud Efendi, 3413, 3812).

8. Kenzü’l-fütûh. 1188’de (1774) düzenlenen eser tasavvufî ve didaktik mahiyetteki 1021 beyitten oluşmaktadır (Süleymaniye, Hacı Mahmud Efendi, 3316). Bazı şiirler Arapça’dan Farsça’ya ve Türkçe’ye çevrilmiştir. Müellif, eserin sonunda dua mahiyetindeki iki manzumede eser hakkında bilgi vermektedir.
 
9. Defînetü’r-rûh. 1189’da (1775) derlenen eserde müellifin Mecmûatü’l-meânî’sinden seçilmiş Arapça, Farsça ve Türkçe 400 beytin yanında daha önce yazdığı Cilâü’l-kulûb ve İnsân-ı Kâmil başlıklı risâleleriyle üç mektubu bir araya getirilmiştir.

10. Rûhu’ş-şürûh. 1189’da (1775) hazırlanmış olup müellifin divanında yer alan “İlâhînâme”den seçilmiş manzumelerden oluşmaktadır (Süleymaniye, Hacı Mahmud Efendi, 3381/3).

11. Urvetü’l-İslâm. İbrâhim Hakkı, Mârifetnâme’den istifade ile 1191’de (1777) hazırladığını bildirdiği, ağırlıklı olarak Türkçe yazılmış eserini oğlu Muhammed Şâkir için kaleme aldığını ifade etmektedir. Kitap Kur’an’ın büyüklüğü, tecvid kuralları, sünnete uyma, esmâ-i hüsnâ, Hz. Peygamber’in isimleri ve hilyesi, itikad, İslâm’ın şartları, namazın şartları gibi konuların işlendiği on beş bölümden oluşmaktadır (Süleymaniye, Hacı Mahmud Efendi,1462).

12. Hey’etü’l-İslâm. Urvetü’l-İslâm ile aynı tarihte yazılan eserin önsözünde müellif, filozofların astronomiyle ilgili eserlerini okumanın inancı bozacağını söyleyerek bunları terkettiğini belirtmektedir.

13. Tuhfetü’l-kirâm. İbrâhim Hakkı’nın Tillo’ya gittikten sonra kaleme aldığını belirttiği “evlât eserler” serisinin ilkidir (bk. İnsâniyye, vr. 341b). Müellifin Mecmûatü’l-meânî’den Arapça ve Farsça olarak aldığını ifade ettiği eser hakkında 1180’de (1766) yazıldığı dışında bilgi yoktur.

Kaynakça: 
MUSTAFA ÇAĞRICI, "İBRÂHİM HAKKI ERZURÛMÎ", TDV İslâm Ansiklopedisi

1 yorum:

  1. Şiirde kullandığım Osmanlı Türkçesi metin bir vesile ile internette karşıma çıkınca tekrar eski günlerimi hatırladım. Hakikaten Allah kullarına yeri ve zamanı gelince dilediğini ikram ediyor. Yazıyı 2008'de yazmıştım. Sonrasında şükürler olsun 2009 sonunda öğretmenliğe atandım. “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin." (el-Furkan-77)

    YanıtlaSil

Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."

İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!

  • Oruç Kefareti22.09.2008 - 0 Yorum Geceden niyetli orucunu, kasten bozana kefâret lâzım geldiği din kitaplarının hepsinde yazılıdır. Kütüb-i sitte isimli meşhûr altı hadîs kitâbından Buhârî, Müslim, Ebû Dâvüd, Tirmizî ve Nesâî'de mevcûttur. Hz. Ebû Hüreyre'nin rivâyet ettiği hadîs-i…
  • Birim Çember22.04.2017 - 0 YorumBirim çember: 1 birim yarıçaplı ve merkezi orijin olan çembere birim çember denir. Özellikle trigonometride çok sıklıkla kullanılan birim çember, Öklid düzlemine göre Kartezyen koordinat sisteminde,merkezi orijin üzerinde (0,0) olan ve yarıçapı…
  • Bazı Eski Kıyafetler (Kumaş ve Giysiler)20.03.2013 - 0 YorumEski dönemlerde kullanılan bu kelimeler; bugün orta Asya'da, Hicaz Yarımadasında, Afrika Kıtasında özellikle İslam Coğrafyasının  yoğun olarak yaşadığı ülkelerde aynı veya benzer isimleriyle halen…
  • Felsefe Tarihi Konu Özeti14.01.2014 - 2 Yorumİlahiyat lisans Tamamlama 1. Sınıf Ders Özetleri  ilitam kitaplarından yararlanarak özetleme yapılmıştır. Özetleme işleminde Ankara İlitam'ın uzaktan eğitim yayınları esas alınmıştır. öğrencilerimize faydalı olması amacıyla burada…
  • Ah! Matematik27.04.2014 - 0 YorumMatematik eğitim hakkında öğrencilerin çektiği sıkıntılar, başarısızlık nedenleri ve matematik başarısında nelerin yapılması gerektiği konusunda güzel bir inceleme yazısına rastladım.Sizinle paylaşmak istedim. "Matematik, bir disiplinler manzumesi……
  • İmparatorluğa Mersiye Şiiri - Osman Yüksel Serdengeçti05.06.2022 - 0 YorumBin yıl oldu toprağına basalıHayli oldu kılıçları asalı,Bülbüllerin onun için tasalı,Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri,Biz neyledik o koskoca elleri?Yol görünür, hakan emir verirdi,Dalga dalga ordularım yürürdü,Hamlemizden dağlar taşlar erirdi,Dolu…
  • Hatemül Enbiya Peygamber Efendimiz-208.04.2011 - 1 Yorum İnsanlığı Allah’a davet hususunda, hayrı tavsiye ve irşad mahiyetinde; türlü bela, fitne ve musibetlere karşı daima sabır ve sükûnet içerisinde, Allaha teslimiyetin zirve yaptığı numune-i imtisal, mukaddes şahsiyet; Peygamber Efendimizdir.…
  • Deyimlerimiz ve Gerçek Anlamları30.10.2013 - 0 Yorum Sözcüklerdeki ‘anlam kaymasını’ ne denli göz önünde tutarsanız tutun, sözcükleri okudukça bazılarının bizimle adeta dalga geçtikleri anlaşıldığı bazı deyimlerin de tarafımızdan çok yanlış kullanıldığı gözlenmektedir. İşte çok sık…