Rene Descartes ve Felsefe

Etiketler :
Descartes (31 Mart 1596 – 11 Şubat 1650) Fransız filozof, matematikçi ve bilim insanıdır. Daha önce birbirinden ayrı olan geometri ve cebir alanlarını birleştirerek analitik geometriyi icat etmiştir. İlk olarak Nassaulu Maurice'in Hollanda Devlet Ordusu'nda ve bir Stadhouder olarak Birleşik Hollanda Cumhuriyeti'nde hizmet veren Descartes, çalışma hayatının büyük bir bölümünü Hollanda Cumhuriyeti'nde geçirdi. Hollanda Altın Çağı'nın en dikkate değer entelektüel şahsiyetlerinden biri[19] olan Descartes ayrıca modern felsefenin kurucularından biri olarak kabul edilir. Descartes'ın modern felsefenin ve birçok yönden modern matematiğin ve matematiksel fiziğin babası olduğu yaygın olarak kabul edilir. Bununla birlikte, Descartes'ta neyin yeni olduğu birçok tartışmanın odağını oluş turmuştur. Bundan dolayı, Descartes'ın matematik felsefesini irdelerken asılsız bir Descartes üzerine değil tarihsel verilerden hareketle “otantik” bir Descartes üzerine eğilmek daha anlamlı olacaktır.Bu yazıda, yazdıklarından yola çıkarak, Descartes'ın özellikle matematik felsefesinin ana hatlarını ele almakla kendimizi sınırlandıracağız. Bunun yanısıra Descartes'ın matematik hakkındaki görüşlerinin zamanla nasıl ve neden değiştiğini inceleyeceğiz. Ayrıca, Descartes'ın görüşlerinin Heidegger tarafından sunulan bir eleştirisini kısaca sunacağız. 1596'da Fransa'da doğmuştur. Eğitimini Cizvit Katoliklerinin bir okulunda tamamlar. 19 yaşında Hukuk Fakültesi'ne kaydolur ve bir yıl sonra okulu bitirir.

Hukukçu olarak yaşamını sürdürmektense orduya katılır. 1619'da, bütün bilgiyi sağlam temellere oturtmaya dair meşhur rüyasını görür ve çalışmalarına başlar. Descartes'ın hayatı boyunca düzenli bir işi olmamış, ailesinin kaynaklarıyla geçinip, ömrünü bilimsel ve felsefi araştırmalara adamıştır. 1620'li yıllardan itibaren yoğun araştırmalara imza atmış ve Avrupa'nın muhtelif bölgelerine seyahatlerde bulunmuştur. 1628'de Hollanda'ya taşınmış ve sonraki yirmi bir yılını orada bir münzevi olarak araştırmalar yapmakla geçirmiştir. 1649'da Kraliçe Christina'nın davetiyle İsveç'e gidince Descartes – alışkanlığının aksine - sabahları çok erken vakitlerde Kraliçe'ye ders vermeye başlar. Bölgenin sert iklimi sabahın soğuğuyla birleşince, Descartes zatürree olur ve İsveç'e gelişinden altı ay kadar sonra ölür. Mathesis Universalis. Ortaçağ ve Rönesans boyunca, Avrupa'daki Aristoculuğun veya skolastizmin etkisinden dolayı, diyalektik veya mantık, eğitimin en önemli disiplini olarak kabul edilmiştir.

Descartes, 1619-1628 yılları arasında tuttuğu notlardan oluşan ve ölümünden sonra yayınlanan Regulae adlı çalışmasında birçok kez diyalektiğe saldırır ve matematiği (Descartes'ın deyişiyle aritmetikle geometriyi) kesinliğinden dolayı över [1]. Descartes'ın düşüncesinde matematik merkezi konumdadır, öyle ki bu düşünceler bir tür matematikçilik (matematisizm) olarak nitelendirilmiştir [7].

Descartes, Regulae'de sağlam herhangi bir bilginin matematiksel kanıtların kesinliğini taşıması gerektiğini iddia etmiş ve mathesis universalis (evrensel öğrenme) fikrini genel yöntemini geliştirmek için kullanmıştır. Aslında mathesis universalis Descartes'tan çok önceleri kullanılan bir kavramdır; 16'ıncı yüzyılda mathesis universalis'i kullananların başında Adriaan van Roomen adlı matematikçi gelir. Kavramın kökeni, Aristo'nun prima philosophia kavramına kadar geri götürülür [7].Regulae'de diyalektikçilerin veya mantıkçıların uzun çıkarım zincirlerinin hiçbir işe yaramadığına değinen Descartes, aritmetik ve geometrinin katıksız düşünceyi esas aldıkları için deneyin neden olabileceği muhtemel yanlışlara maruz kalmadığını belirtir.Kural II'de aritmetik ve geometrinin kanıtlarının kesinliği kadar kesinlik taşıyan nesnelerle ilgilenmeliyiz der. Yine aynı kısımda şöyle der: Bilinen bütün disiplinler içerisinde, sadece aritmetik ve geometri yanlışlık ve belirsizliğin her tür kusurundan arıdır [1, s. 120].

Aritmetik ve geometrinin övülmesinin nedeni bu disiplinlerde deneye başvurmaksızın saf akılla çıkarım yapılmasıdır. Descartes her ne kadar çıkarımı övse ve ön plana çıkarsa da, Kural III'te aritmetik ve geometride sezginin öneminden de bahseder. Dolayısıyla Descartes'a göre sezgi de bilimsel bilginin elde edilmesi için gereklidir.Descartes, kesinliğe giden yolun sağlam bir yöntem gerektirdiğini vurguladığı Kural IV'te mathesis universalis'i tanıtır. Mathesis universalis Kural IV'te bir disiplin olarak sunulur (ki bu şimdilerde mathesis universalis hakkındaki genel kanının yanlış olduğunu gösterir):

Descartes'a göre mathesis universalis bütün disiplinleri kapsayan veya onları bir kenara iten bir tasarım olmaktan ziyade, bütün disiplinlerde bilimsel bilgi üretiminde kullanılabilecek türden heuristik bir rolü olan rehber bir disiplindir. Başka bir deyişle, Descartes için mathesis universalis, geometri, aritmetik ve diğer matematiksel disiplinler gibi bir disiplindir; bununla birlikte, o, bütün bilimsel bilgi üretiminde buluş yapmaya yarayan bir tür kılavuz olduğu için diğer disiplinlerden önceliklidir, daha özeldir. Bu cümlenin daha iyi anlaşılması için, Descartes'ın aktif bir matematikçi olarak çalışmalarını yürüttüğü ve kendisini sağlam sonuçlara ulaştıracak yöntemler arayışında olduğu hatırlatılmalıdır. Descartes, mathesis universalis'in tam olarak neyi içerdiği hakkında herhangi bir şey söylemiyor, sadece mathesis universalis'in diğer matematiksel disiplinlere nazaran daha basit olduğu veya daha az zorluğa sahip olduğunu belirtmekle yetiniyor.

1 yorum:

  1. Bu konuda bilmek çok açık var. Ben de Özellikler bazı iyi puan yaptığımı düşünüyorum. çalışma, büyük iş tutun!

    YanıtlaSil

Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. “Allah'ım; bana öğrettiklerinle beni faydalandır, bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."

İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz hayır, akıbetimiz hayır olur inşallah. Dua eder, dualarınızı beklerim...

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!

  • Allah'ın Rızâsı10.08.2008 - 0 YorumMektubatı İmam Rabbani'den farzların ehemmiyeti, Allah'ın rızasını kazanmanın yolları, ibadet, ihlas ve tasavvuf halleri hakkında yazılmış bir mektubu paylaşalım. “İnsanı Allahü Teâlânın rızâsına, sevgisine kavuşduracak işler, farzlar ve…
  • İki Vektörün Vektörel Çarpımı09.10.2014 - 10 Yorum İki vektörün vektörel çarpımı hesaplanırken vektörlerlerin standart birim vektörleri olan e1,e2 ve e3 vektörleri ile birlikte üçlü olarak determinant hesabı yapılır. Bu şekilde aşağıda verilen formülü ezberlemeden kolayca iki vektörün vektörel…
  • Dikdörtgen ve Özellikleri13.04.2021 - 0 YorumTüm açılarının ölçüsü, 90 derece olan paralelkenara dikdörtgen (mustatil) adı verilir. Paralelkenarın bütün özelliklerini taşır. Karşılıklı kenar uzunlukları birbirine eşittir. Her dikdörtgen, aynı zamanda bir paralelkenardır. Bu ifadenin tersi…
  • Ebced Hesabı ve Matematik08.04.2013 - 2 Yorum “Ebced”, eski Sâmî alfabesi sırasına göre düzenlenmiş hurûf-ı hecâiyyeden farklı olarak hurûf-ı ebcediyye = ebced harfleri diye isimlendirilen, alfabe harflerini sekiz ayrı gruba ayırıp ve her grubu bir kelime gibi telaffuz etmek suretiyle meydana…
  • Elipsin çevresi ve ispatı23.08.2016 - 2 Yorum Bir koninin bir düzlem tarafından kesilmesi ile elde edilen düzlemsel, ikinci dereceden, kapalı eğridir.Elips, bir düzlemde verilen iki noktaya odak noktası (F1, F2) uzaklıkları toplamı sâbit olan noktaların geometrik yeridir; verilen bu iki…
  • Perspektif Çizimi Nedir?19.04.2009 - 0 Yorum"Zeminin bittiği yerde gökyüzü ile birleşen çizgiye ufuk çizgisi denir. Perspektif, nesnelerin görünümünü üç boyutlu olarak düz bir yüzeyde, yani iki boyuta indirgeyerek, göstermeye yarayan bir izdüşümdür. Teknik bir çizimdir. Nesnenin gözlemciye…
  • Çizge Kuramı (Graf Teorisi)19.02.2025 - 0 YorumGraf teorisi veya çizge kuramı, grafları inceleyen matematik dalıdır. Graf, düğümler ve bu düğümleri birbirine bağlayan kenarlardan oluşan bir tür ağ yapısıdır. Bir graf veya çizge, düğümlerden (köşeler) ve bu düğümleri birbirine bağlayan…
  • 12.06.2022 - 0 YorumSen kokmayan gülü neyleyim,Neyleyim sensiz baharı?Sen doğmayan günü neyleyim,Neyleyim sensiz ben dünyayı?Senin tenine değmeden gelen yağmuru istemem, meltemi istemem.Seni parlayacaksa parlasın yıldızlar,Sana yanmayan yıldızı semalarda…