Modern Zihinsel Çöküşün Anatomisi

Günümüzde teknoloji ve internet araçları; özellikle sosyal medya, iletişim, bilgiye erişim ve eğlence amaçlı olarak yaygın biçimde kullanılmaktadır. Hal böyle olunca bu yoğun teknoloji kullanımı fiziksel, zihinsel sağlık ve insan psikolojisi üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır. Yapılan araştırmalarda, yoğun teknoloji kullanımı ve sosyal medya bağımlılığının kaygı, stres ve depresyon riskini arttırdığı, uyku kalitesini düşürdüğü, odaklanma ve dikkat süresini kısalttığı belirlenmiştir. Sosyal medya platformlarında hızlı akan kısa video içeriklerinin yalnızca zaman kaybına yol açmakla kalmayıp, bireylerin bilişsel yeteneklerini de olumsuz etkilediği araştırmalarda ortaya konulmuştur. Bu içeriklerin sürekli ve hızlı tüketiminin, beynin ödül mekanizmasında kimyasal değişimlere neden olarak dikkati sürdürme, odaklanma ve irade gücünü zayıflattığı çeşitli araştırmalarda vurgulanmıştır.[1] Literatürde bu durum "dijital bağımlılık" olarak adlandırılsa da daha geniş bir perspektiften bakıldığında bunu “gönüllü bilişsel kölelik/tıkanıklık” şeklinde tanımlamak daha doğru bir yaklaşımdır. Çünkü bireyler bu özellikleri bilerek ve isteyerek tercih etmekte ve iradelerini bu yönde kullanmaktadır. İnsanlar, kendi özgür iradelerini kullanarak teknolojiye köle olmaya ve bağımlı kişiliklere dönüşmeye başlamıştır.  
Dijital bağımlılığı, teknoloji ve internet çağının insan davranışlarını değiştirmedeki rolünü, çeşitli araştırma sonuçları eşliğinde bu yazıda biraz irdeleyelim. Daha önceki yıllarda değişen nesiller üzerine inceleme amacıyla "Kendini bulma yolculuğunda insan nesilleri" başlıklı bir değerlendirme yazısı yazmış ve zamanla davranışların değişim sürecini anlatmıştım.
Bu yazımda, günümüz dünyasında mevcut olan zihinsel çöküşün sebeplerini, tarafsız yorumlarla kısmen inceledikten sonra, "Modern dünyada zihinsel çöküşün sonuçları hakkında neler söylenebilir?, Dikkat eksikliği ve odaklanma sorunu nasıl ortaya çıkar?, Patlamış Beyin tabiri nedir?, Sosyal medyanın zihinsel süreçlere etkisi nasıl olur?, Başarısızlık nedenleri arasında dijital bağımlılığın etkisi nedir?" gibi sorulara cevap bulmaya çalışalım: 
 

Talebelik adabı ve hususiyetleri

1. Talebenin birinci vazifesi, kalbini çirkin ve rezil sıfatlardan temizlemektir; zira ilim, kalbin ibadeti, namazın yaklaştıran bir sıfattır. Nasıl ki âzaların vazifesi olan namaz, ancak zâhirî necaset ve taharetten temiz olmakla sahih ve câiz oluyorsa; bâtının ibadeti de kalbin ilimle tâmir edilmesinden, necis sıfatlar ve habis ahlâklarından uzaklaştırılmasından sonra caiz olabilir. 

2. İlim ehli olacak kişi, dünyayla ilgili meşgaleyi azaltmalı ve ailesinden ve vatanından uzaklaşabilmelidir.  Çünkü dünya ile fazla meşguliyet, insanı başka şeyleri yapmaktan alıkoyar. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Allah bir adamın göğsünde iki kalp yaratmamıştır. "(Ahzab Suresi/4) İnsanda iki kalp olmadığına göre, kalbini ya dünyaya veya ilim öğrenmeye hasredecektir. Bir kalbi iki hedefe yöneltmek mümkün değildir. Fikirler, başka başka sahalar üzerinde dağıldıkça hakikatlarin anlaşılması da o nisbette zorlaşır. Bu hikmeti ifade etmek için şöyle söylemişlerdir. İlim, kişinin tüm benliği ile tamamını almadıkça birazını bile o kimseye vermez. İlme tamamını versen bile, onun birazını alabilmen yine de şüphelidir. Bir çok meselelere yayılmış zihinler, aynen çeşitli arklara dağılmış sulara benzer. Çeşitli arklara dağılmış suları toprak emer, emilmeyen sular da buhar olup uçar. Ekinlere faydası dokunacak olan bu sudan bir damla bile kalmaz. Günümüzde dünya meşgalelerine boğulmuş talebelerin ne büyük felâketlere düçar olduklarını görüyoruz. Bu nedenle ilim tahsil eden talebelere tefekkür ve tedkik dışında başka şeylerle meşgul olmamaları gerekir.

Öğrencilerde İstenmeyen Davranış Çözümleri

İstenmeyen Davranışın Ortaya Çıkmaması İçin Kullanılabilecek Stratejiler 
"Öğrencileri Sürekli Olarak İzlemek:Öğretmen ders esnasında gözleri ile sınıfın tümünü gözlemeli, öğrencilerin tümünü görebileceği yerlerde durmalıdır.
Akıcı Etkinlik:Ders planı hazırlanırken sürecin akıcı olmasına, öğrencilere boşkalabilecekleri bir zaman dilimi bırakılmamasına özen gösterilmelidir. Sınıf yönetiminin önemli bir özelliği, sınıf etkinliklerinin kesintiye uğramadan devam etmesini sağlamaktır.

Öğrencileri Motive Etmek ve Motivasyonu Dersin Sonuna Kadar Sürdürmek:Öğrencileri motive etmek için onlara aktif olma fırsatı verilmeli, öğretmen merkezli öğretim yöntemleri terk edilmeli, mümkün olduğunca fazla öğrenciye söz hakkıverilmelidir.

Öğrencilerin İlgilerini Anlamak ve Derse İlgiyi Arttırmak:Öğretmen iyi bir gözlemle öğrencilerinin ilgi düzeylerini keşfetmeye çalışmalı, ilginin dağılması ve sıkılma belirtilerinin görülmesi durumunda güncel bir konuyu tartışmak, mantık ve zeka oyunlarını kullanmak, birkaç dakika serbest faaliyet yapmalarına izin vermek vb. gibi bazı şeyleri kullanarak ilgilerini yeniden kazanmaya çalışmalıdır.

Sınıf Kurallarını Tespit Etmek:Öğretmen, öğrencilerinden beklediği davranışlarla ilgili açıklamalar yapmalı, kurallar koymalı ve bu kuralların neden gerekli olduğu konusunda tatmin ve ikna edici açıklamalar yapmalıdır.

Tutarlı Olmak:Konulan kuralların aynı tutarlılıkla her derste uygulanması gerekir. Öğretmen ve öğrenciler karşılıklı olarak her davranışta tutarlı olmalıdır. Kişiye göre davranış değiştirilmemeli, kurallar herkes için aynı şekilde uygulanmalı asla ayrımcılık yapılmamalıdır.

İstenmeyen Davranışlar Karşısında Gösterilmesi Gereken Öğretmen Tepkileri 
Sorunu Anlamak:İstenmeyen öğrenci davranışları karşısında, öğretmenin yapması gereken ilk iş, sorunu anlamak olmalıdır. Sorunun doğru bir biçimde anlaşılması, doğru bir yaklaşımla çözülmesi için ön koşuludur. Davranışı anlamak, mevcut sorunların nedenlerini tanımlamanın ötesinde, gelecekte ortaya çıkabilecek istenmeyen davranışların kestirilmesi açısından da gereklidir.

Görmezden Gelmek:İstenmeyen davranış o an için hemen olup bitiyorsa, süreklilik göstermiyorsa görmezden gelinebilir. Ancak öğretmen, görmezden geldiği davranışı pekiştirmekten kaçınmalıdır. Çünkü, istenmeyen bir davranışta bulunan öğrenci, bu davranışının öğretmen tarafından görmezden gelinmesiyle bunun kabul edilebilir bir davranış olduğunu düşünerek aynı davranışı tekrarlayabilir. Öğretmen tekrarlanan bu davranışı da görmezden gelirse, istenmeyen davranışların pekişmesine neden olur. Bu yöntemin dikkatli kullanılması gerekir. Aksi takdirde öğrenci yaptığı yanlış davranışın öğretmen tarafından tasdik edildiği yanılgısına düşebilir.

Göz Teması ve Sözlü/Sözsüz Uyarıcılar Kullanmak:İstenmeyen davranışı yapan öğrenciye, davranışının kabul edilemez olduğu çeşitli uyarılarla hissettirilebilir. Öğretmen vücut dilini kullanarak, dokunarak, sözle doğrudan veya dolaylı olarak soru sorarak, söz hakkı vererek veya sözü doğrudan doğruya istenmeyen davranışa getirerek öğrenciyi uyarabilir.

Yeniden Yönlendirmek:Bu yöntem, öğrencinin ne yapıyor olması gerektiğini göstermeyi içerir. Bu, ders dışışeylerle uğraşan öğrenciye direktif verme veya yapılması gereken şeyi hatırlatacak bir ipucu verme şeklinde olabilir. Küçük sınıflarda bazen öğretmen, uygun davranışı överek öğrencileri yeniden yönlendirebilir.

Öğrencinin Yerini Değiştirmek:Düzeni bozan bir öğrenci, istenmeyen davranışı sürdürme olasılığının daha az olduğu bir yere oturtulabilir.
Derste Değişiklik Yapmak:Sınıfta öğretmenin sürekli aynı yöntemleri kullanması, kendinin aktif, öğrencilerin ise pasif olması, dersin sıkıcı bir hal almasına ve öğrencilerin dikkatlerinin dağılmasına neden olur. Dikkati dağılan öğrencilerin istenmeyen davranışlara yönelmesi kaçınılmazdır. Bu yüzden ortaya çıkabilecek istenmeyen davranışlar, dersin işlenişinde, öğretim yöntemlerinde, araç ve gereçlerde değişiklikler yapılarak ortadan kaldırılabilir.

Sessizlik Zamanı Vermek:Bu yöntem, sınıftaki gürültüyü önlemede ve kontrolü yeniden sağlamada yararlı olabilir. Öğretmen gürültü olduğunda “Şu anda ne yapıyorsanız bırakın” gibi bir cümle kullanabilir. Sessizlik en fazla 2 dakika sürmelidir. Süre dolduğunda öğrencilerin kaldıkları yerden devam etmeleri istenmelidir.

Sorumluluk Vermek:Yapacak bir işi olmadığını düşünen veya işi kendisine ilginç gelmeyen öğrencinin istenmeyen davranışlara yönelmesi doğaldır. Bu durumda ona kendisini meşgul edecek bir iş vermek ya da işini kendisine daha ilginç gelecek başka bir işle değiştirmek, istenmeyen davranışların önlenmesi konusunda yararlı bir yöntemdir. Sınıf başkanlığı yapmak, araç gereç getirip götürmek, ödevleri kontrol etmek gibi sorumluluklar alan öğrenci kendi davranışını kontrol ederek istenmeyen davranışlara yönelmez. Uygun ve anlamlı etkinliklerle sorumluluk verilen öğrenciler, istenmeyen davranışlara yönelecek zamanı bulamazlar.

Öğrenciyle Bireysel Konuşmak:Yapılan bütün uyarılara rağmen öğrencinin davranışlarında bir değişiklik görülmüyorsa, sorunun öğrenci ile bireysel konuşulmasında yarar vardır. İstenmeyen bir davranış görüldüğünde hemen sıcağı sıcağına öğrenciyle ders içinde veya ders dışında, davranışının nedenleri ve sonuçları hakkında konuşulabilir.

Okul Yönetimi, Aile ve Psikolojik Danışmanı İle İlişki Kurmak:Sorun davranışların boyutlarının büyük olduğu durumlarda öğretmenin okul yönetimi ve PDR bölümü ile işbirliği yapması gerekir."

Ceza Vermek: Diğer yöntemleri kullanmasına rağmen öğretmen hala öğrencilerin istenmeyen davranışlarıyla baş edemiyorsa, göstermesi gereken en son tepki ceza vermek olacaktır. Ceza, davranışla orantılı olarak, o davranışın yinelenmesini engelleyecek şekilde uygulanmalı, bunun için de öğrenci neyi, nasıl yaptığı için ceza aldığını bilmelidir. Neden ceza aldığını bilmeyen öğrencinin eğitimin amaçları doğrultusunda istenen davranışları göstermesi mümkün değildir.

Etkili bir sınıf yönetiminde cezanın yeri olmamalıdır. Çünkü ceza davranışı zayıflatır ya da belli bir süre için durdurur. Baskının ortadan kalkmasıyla istenmeyen davranış aynen tekrar eder. Ceza, davranış değişikliğine neden olmaz. Diğer bir deyişle istenmedik bir davranışı istendik yönde değiştirmez.İstenmeyen öğrenci davranışlarıyla baş edebilmek için öğretmenlerin sık sık başvurduğu bir yöntem olan ceza, öğrenciler üzerinde bazı olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Aldığı cezanın etkisiyle öğrenci ya saldırgan davranışlar sergilemekte ya da içine kapanık bir öğrenci olmayı tercih etmektedir. Ceza vererek bir dizi sorunların ortadan kaldırıldığı düşünülürken, cezanın beraberinde birçok sorun getirdiğinin farkına bile varılamamaktadır.

Sonuç olarak sınıf, eğitim-öğretimin yapıldığı ortamdır. Sınıfta, sınıf içi ya da sınıf dışı etkenlerden kaynaklanan bir çok neden öğrenciyi istenmeyen davranışa sevk etmektedir.Her şeyin dört dörtlük gittiği, hiç bir istenmeyen davranışın olmadığı bir sınıf hayal etmek gerçeği görememektir.Trafik kazalarını en iyi sistemlerde bile bütünüyle ortadan kaldırma olasılığının bulunmaması gibi, okullarda da disiplin sorunlarını bütünüyle ortadan kaldırmak olası değildir.

Eğitim öğretim etkinliklerinden beklenilen verimin elde edilebilmesi, iyi bir sınıf düzenini gerektirir. Öğretmenlerin olumsuz öğrenci davranışları ile başa çıkabilmesi için iyi bir sınıf yönetimi becerisine sahip olmaları gerekir. İstenmeyen davranışların ortaya çıkmadan önlenmesi, öğrencilerin sınıf etkinliklerine katılımını artırır; öğretmenin enerjisinin ve zamanının önemli miktarını harcadığı problemli davranışların ortaya çıkma olasılığını da düşürür.

İstenmeyen davranışların en aza indirilmesi için öğretmen, yönetici ve ailenin ortak çaba içinde olmaları, olaylara anlayışla yaklaşmaları, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına cevap veren programlarla onların motive edilmesi gerekmektedir.

Sınıfta verimli bir öğrenme ortamının oluşturulması için gerekli olan etkili sınıf yönetiminde asıl görev, öğretmene düşmekle birlikte demokratik bir sınıf ortamında öğrencilere de kendi davranışlarının sorumluluğunu vermek ve sorunların çözümünde onların da görüşlerine başvurmak, öğrencilerin olumlu olarak yaptıklarını görüp bunları dile getirmek ve pekiştirmek, olumsuz davranışlarını ise onların onurunu kırmadan düzeltmeleri yoluna gitmek, izlenebilecek en uygun yaklaşımdır.
Zeynep Darçın

Kaynakça: 
1) Sınıfta İstenmeyen Öğrenci Davranışları ve Çözüm Yolları, Arş. Grv. Aslı YÜKSEL, Prof. Dr. Mustafa ERGÜN Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi. 
2) Sınıf Yönetimi, Prof. Dr. Leyla KÜÇÜKAHMET, Nobel Yayın Dağıtım 
3) Sınıfta İstenmeyen Davranışların Önlenmesinde Pozitif Disiplin, Zeynep Darçın , 2012 
zeynepdarcin.blogspot.com/2012/07/sinifta-istenmeyen-davranislarin.html
4) tuzlukcucpl.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/42/33/380316/dosyalar/2018_03/12120012_Disiplinsiz_YYrencilere_YYnelik_YaklaYYmlar.pdf

Öğrencileri Güdüleme Yolları

Güdü:Organizmayı eyleme iten ve eylemi yönlendiren içsel uyarım durumudur. Farklı bir tanımla; Kişinin enerjisini belli bir hedefe yönlendiren davranışları için gösterilen bilinçli veya bilinçsiz gerekçeleri ifade eden bir kavramdır. Güdü , belli durumlarda belli amaçlara ulaşmak ve gerekli davranışların yapılabilmesi için organizmayı harekete geçiren , enerji veren, duyuşsal bir yükselme (coşku,istek) neden olan ve davranışları yönlendiren bir “itici güç” tür . Güdülenme,belli amaçlara ulaşmak için bir güç kazanma halidir. Güdülenmiş ile güdülenmemiş öğrenci davranışları arasında önemli farklar vardır. Güdülenmiş davranışların yönü bellidir,büyük bir enerji ile yapılır. Hareketlerde kararlılık, devamlılık ve ısrar vardır. 1. İlgi duyma ve dikkat etmede süreklilik 2. Davranışın yapılması için çaba göstermeye ve gerekli zamanı harcamaya isteklilik 3. Konu üzerinde odaklaşma , kendini verme ve güçlüklerle karşılaşıldığında istenilen davranışı yapmaktan vazgeçme , sonuca gitmede ısrarlı olmak ve kararlılık. İnsanlar bir izlenimde bulunurken az- çok güdülenmişlerdir. Örneğin ;ders dinlemeyen çocuk dışarıyı izlerken veya arkadaşları ile konuşurken başka yöne güdülenmiş demektir. 
Güdülenmenin olmadığı bir ortamda da kesinlikle istenen başarı durumundan söz edilemez. Bu nedenle güdülenme, öğrenci başarısında etkili olduğu gibi sınıf ortamında da  iyi bir öğrenmenin olabilmesi için son derece önemlidir.Güdüleme(motivate), insanı bir gereksinmesini doyurmaya ya da onda yeni bir gereksinme oluşturmaya yönelik dıştan yapılan etkidir. Kimi kez etkileme ile güdüleme eş anlamda kullanılır.Öğretmenin öğrencide bir konuyu öğrenmeye istek meydana getirmesi güdülemedir.Eğer öğretmen öğrencide ,onu öğrenme eylemine geçirecek düzeyde istek oluşturabilmiş onu derse hazırlayabilmiş ise öğrenci dıştan güdülenmiştir.(Başaran,1996) İnsanın amacı, yaşamını ve soyunu sürdürmektir. İnsanın yaşamını ve soyunu sürdürmesi de güdülerini doyurmaktır. 
İnsanın bazı güdüleri kalıtsaldır.Açlık susuzluk,cinsellik,merak,oyun, devinme gibi güdüler doğuştan gelir.Bunlara dürtü,birincil güdü,temel güdü ya da öğrenilmemiş güdüler de denilmektedir.Bu tür güdülerin tam olarak karşılanması durumunda insanı davranışa itme gücü yüksektir. Açlık,susuzluk gibi dürtülerin doyurulamaması, insanın yaşamını sona erdirir. Bu tür güdüler birincil ve temel güdülerdir. (Maslow,1971) İnsanın bazı güdüleri ise çevre etkenleri ile oluşur. Bunlar öğrenilmiş güdülerdir. Çevre etkenleri içinde özellikle toplum,insanın yeni güdüler öğrenmesini sağlar. Buna kültürel ya da sosyal etkenler denir. Çevre etkenleri ile edinilenler ,bir topluma ilişkin olma , toplumun onayını kazanma , başkasının gözüne girme ,sorumluluk alma, başarılı olma ,toplumda bir konum edinme gibi güdülerdir. Bunlara ikincil güdülerde de denir. Maslow’un bu ihtiyaç sıralamasının okul eğitiminde önemli yeri ve sonuçları vardır. 1. Okula aç , hasta, yorgun ve huzursuz gelen öğrencileri öğrenmeye yöneltmek kolay değildir. 2. Sınıfın korku ve kaygı veren bir havası varsa;öğrenci kendini okulda rahat ve güven içinde hissedemez. Bu nedenle öğretimden beklenen sonucu almak güçleşir. 3. Çocukların özellikle ortaokul çağında akran grupları oluşturması ve o gruplara katılma isteği diğer ihtiyaçlarını karşılamaktan daha çok önem taşır. 4. Öğretmenin , anne ,babaların istek ve beklentilerindeki tutarsızlıklar çocuklarda güvensizlik duygularının doğmasına ve yerleşmesine neden olur. 5. Öğrenciler , başkaları önünde yeterli ve başarılı olma ,başkaları tarafından tanınma , prestij sahibi olma gibi ihtiyaçları karşılamak için büyük gayret gösterirler. 6. Maslow’un ihtiyaç sıralaması , öğretmenin çocukları daha iyi tanıyarak onların hangi güdüler altında olduklarını bilirse onlara daha gerçekçi yardım getirebilir,güdülenmesini sağlayabilir ve gereken rehberliği yapabilir.  

Aşağıda öğrencileri güdülemek için bazı önerilere yer verilmiştir. Burada yer alan durumlar sınıftan sınıfa değişebileceği gibi her öğrenci seviyesine de tam olarak uyum göstermeyebilir. Burada yazılanlar eşliğinde bir tecrübe elde edip, her öğrenciye göre nasıl davranılacağının öğretmen tarafından bilinmesi ve bunların ustalıkla öğretmenin sınıfında uygulaması en iyi güdüleme yöntemi olacaktır.
Öğretmenlik ustalık isteyen önemli bir meslektir. Öğrencilerin bireysel farklılıklarına göre güdüleme yolları da farklılık göstereceği unutulmadan aşağıda yer alan genel tavsiyelere göz atmanızı dileriz.
  1. En başta sınıfta samimi olun.
  2. Öğrencilerinize değer verin ve bunu onlara hissettirin.
  3. Derse başlarken ilginç, şaşırtıcı, merak uyandırıcı sorular sorun.
  4. Çalışmaları mümkün olduğu kadar aktif, araştırıcı, heyecanlı, ve yararlı hale getirin.
  5. Bütün öğrencilerin, neyi nasıl yapacaklarını ve ulaşacakları hedefe nasıl gideceklerini bilip bilmediklerinden emin olun.
  6. Öğrenciler arasında zeka, sosyo-ekonomik-kültürel geçmiş, okula ve bazı derslere karşı tutum açılarından bireysel ayrılıklar olduğunu her zaman dikkate alın.
  7. Öğrencilerin temel ihtiyaçlarını doyurmalarına yardımcı olun.
  8. Sınıfın ve okulun fiziksel şartlarını hesaba katın.
  9. Öğrencilerle ilgilendiğinizi ve onların sizin sınıfınızın öğrencileri olduğunu hissettirin.
  10. Bütün öğrencilerin azda olsa saygınlık kazanabilecekleri öğrenme yaşantıları düzenleyin. 
  11. Her öğrencinin takdir edilme ihtiyacını karşılayacağı ders içi ders dışı etkinlikler düzenleyin.
  12. Öğrencilere her konuda seçenekler sunun.
  13. Öğrencilerin olumlu benlik kavramı geliştirmelerine yardımcı olun.
  14. Öğrencilerin olumlu yanları vurgulayarak onlara yaptığınız değerlendirme ve ölçmeler ile ilgili sonuçlar hakkında geri bildirim verin.
  15. Öğrencileri, kendi öğrenmelerini kendilerinin yönlendirmeleri için cesaretlendirin.
  16. İhtiyaç duyan öğrencileri, öz güvenlerini ve başarı ihtiyaçlarını geliştirmeleri için cesaretlendirmeye çalışın.
  17. Öğrencilere sorumluluk vererek, kendileriyle rekabet ettirerek onların başarı güdüsünü geliştirici teknikler kullanın.
  18. Okul başarısızlığı bir kısır döngüdür. Bu döngü, ancak öğretmenin beklentisini yüksek tutarak öğrenciyi güdülemesiyle kırılabilir.(Selçuk,2000) 
  19. Öğrencilere daima dersleri başarabileceklerini hatırlatın. Azimli olmalarını öğütleyin.
  20. Öğrencilerin uykusuzluk, yorgunluk, hastalık, beslenme gibi fizyolojik ihtiyaçlarının karşılandığının farkında olun. Fizyolojik ihtiyaçların giderilmediği durumlarda ne yaparsanız yapın başarı beklenmez.
  21. Çeşitli başarı örneklerinden yararlanın. Bu hikayeleri sınıf ortamında paylaşın.
  22. Dersinizin ilgi çekici olması için sürekli siz konuşmayın. Öğrencilerin derse katılımını teşvik edin. Onların da düşüncelerini ifade etmesini sağlayın.
  23. Hep aynı öğrencilerle iletişime geçmeyin. Unutmayın ki bu durum sizin ayrımcılık yaptığınız algısına yol açacaktır.
  24. Öğrencilerin dersin haricinde başka noktalara odaklanmasının sebeplerini görüp bunlara önlem alın. Sesinizi iyi kullanarak öğrencilerin dikkatlerini derse çekmeye çalışın.
  25. Öğrencilere mutlaka isimleriyle hitap edin. Hatta iki ismi olan öğrencilerde hangi isimlerini kullandıklarına bile dikkat edin.
  26. Size soru sorduklarında mutlaka cevap verin. Onları dinlediğinizi belli edin.
  27. Derse hazırlıklı gelmeleri için araştırma ve inceleme yapmaya teşvik edici sorular sorun. Bu sorular hakkındaki topladıklarını sınıf ortamında paylaşmalarını sağlayın.
  28. Derse başlamadan önce mutlaka önceki dersi kısa ve öz cümlelerle tekrar edin. Öğrencilerin de tekrar etmesi ve pekiştirmesi için küçük sorular sorun. Anladıklarını test edin.
  29. Açık anlaşılır ve net cümlelerle konuşun. Meramınızı tam olarak ifade edin.
  30. Asla yalan söylemeyin. Yalan söylenmesine de fırsat vermeyin.
  31. Öğrencilerinize patron gibi davranmayın. 
  32. Aşırı şakalardan uzak durun.
  33. Öğrencilerinizden "başarı yönünden" ümitli olduğunuzu belli edin ve bu durumu onlara sürekli hatırlatın.
  34. Asla başarısızlık durumlarını aşağılamayın. Hakaret cümlelerinden uzak durun.
  35. Öğrencinin derslerden merak ettiği ve işine yarayan durumları öğrendiğini asla unutmayın. 
  36. Her öğrencinin yeteneği ve ilgi seviyesi farklıdır. Her öğrencinin beklenti düzeyi farklıdır. Bu farklılıkları dikkate alarak yeterli zamanı gösterdiğinizden emin olun.
  37. Ders işlenişinde güncel örneklerden yararlanın.
  38. Sınıf ortamında somutlaştırılabilecek deney ve gözlemler ilgi çekici olacağından ders işlenişinde mümkün olduğunca bu öğelerden yararlanın.
  39. Teknolojiden mümkün olduğunca istifade edin. Kendinizi güncel tutun. Öğrencilerin teknoloji seviyesi ile sizin aranızda uçurumlar olmamasına dikkat edin.
  40. Ders konularına ve mesleki bilgi seviyesinde mutlaka yeterli olun. Bilmediğiniz zorlandığınız konulardaki eksiklikleri mutlak telafi edin. Öğrenci sizin bilgi birikiminize göre kendini daha fazla güdüleyecek ve size karşı bir hayranlık oluşturacaktır.
  41. Derse mutlak anlamda hakim olun. Kontrolü elden bırakmadan zamanı iyi kullanın.
  42. Her öğrencinin algılama seviyesine inebilecek şekilde dersi koordine etmeye çalışın. Basitten karmaşığa doğru bir örneklem içerisinde dersi işlemeye gayret edin.
  43. Öğrencilere fırsat vererek konu ile ilgili paylaşımları sınıf ortamında sunmalarını sağlayın. 
  44. Çeşitli proje ve yarışmalara karşı öğrencilerinizi teşvik edin.
  45. Öğrencilerin sınıf dışı ortamlarından haberdar olun. Ekonomik seviyeleri ve aile sıkıntılarını bilmediğiniz öğrencilerin başarılarını olumlu yönde geliştirmeniz asla beklenemez.
  46. Sağlık sorunları olan öğrencilere karşı özenli davranın. Sınıf içi oturma düzenlerini buna göre ayarlayın. En uygun anlama düzeyine göre sınıf içi iletişimin en yüksek seviyede olduğu oturma düzenini oluşturun.
  47. Başarılı olmak için öğrencilerin kendilerini güdülemesi gerektiğinin elzem olduğunu bilin ve buna göre dersinizi işleyin.
  48. Dışarıdan ödül ve ceza ile güdüleme yerine öğrencilerin kendi kendilerini güdülemesinin daha önemli olduğunu bilin.
  49. Öğrencilerin kendilerine ulaşılabilir hedefler belirlemesini sağlayın ve kendilerini gelecekte başarılı işlerde gördüklerini hayal ettirin.
  50. İnanma, azmetme, hedefe ulaşamada en önemli noktadır. Başarıyı yakalayabilen insanların en önemli özelliğinin asla vazgeçmemeleri olduğunu öğrencilere hissetirmeye çalışın.
İnsanın güdüsel örüntüsü hem yerleşiktir hem de değişme içindedir.Güdüsel örüntü ,kişilik özellikleriyle bağlantılı olduğu için , kişilik özellikleri gibi yerleşiktir, kolay kolay değişmez . Öte yandan bir durum karşısında egemenliğini yitirebilir ve yerini başka güdülere bırakabilir.İnsanın yaptığı bir davranışı , bir önceki davranışına benzese bile , bu davranışının nedeni olan güdüler değişik bir örüntüde olabilir .Çünkü insanın güdüsel örüntüsü ,her düzeydeki bütün gereksinmelerinin ve kişilik özelliklerinin karmaşık bir etkileşimi ile oluşmaktadır.(Coleman,1980) Güdüsel örüntüsünün değişme içinde olması yüzünden, insanın hangi nedenle davrandığını tanımak güç olur . İnsanın güdüsel örüntüleri birbirinden değişiktir. İki insan aynı davranışı yapsa bile davranışının nedenleri ayrı olmaktadır . Sözgelimi , sınıfta birkaç kez kavga çıkaran bir öğrenci her kavgada doyurmak istediği güdüleri değişiktir. Kavgaya karışan on öğrenci varsa ,bu on öğrencinin kavga yoluyla doyurmak istediği güdüleri de birbirlerinden değişiktir. İnsan güdülerini doyurması çoğu kez, çevresinden gelen engellerle karşılaşır. İnsanın güdülerini doyurup dengeye ulaşması için, bu engelleri yenip sorunu çözmesi gerekir.Sorun çözme, insanın kendi yetenekleri ile çevre koşullarının akla uygun biçimde birleştirerek , yekinen güdüsünün doyurulmasını zorlaştıran engeli kaldırmaktır. Algı ve dikkat süreçleri, güdülenmeyle doğrudan ilişkilidir. Çocuklar neyi öğrenmek isterlerse, onu öğrenirler. Bu nedenle, güdülendikleri konuda seçici algı ve dikkat gösterirler. Öğretmenlerin öğrenci dikkatini sağlamak için ilk planda ele almaları gereken konu, herşeyden önce onların güdülenmesini sağlamaktır. Okul ve sınıfta ortaya çıkan öğrenme güçlükleriyle disiplin olaylarını önemli bir kaynağı güdülenme ile ilgilidir. Öğrenmek için her öğrenci öğretme-öğrenme sürecine istekli katılmak, öğrenmenin gerektirdiği ilkelere uymak öğrenmesinden sorumluluk taşımak ve çalışmak zorundadır. Bu nedenle, öğrenme için gerekli güdülenmeyi sağlamak okulun ve öğretmenin görevlerinden biridir. 
01/10/2011
Kadir PANCAR

Kaynakça: 
Küçükahmet, Leyla, Sınıf Yönetimininde Yeni Yaklaşımlar.,Nobel Yay,Ankara,2000
Budak Selçuk, Psikoloji Sözlüğü, Bilim ve sanat yayınları, Ankara, 2000 
Atkinson Rita, Richard-Hilgrad Ernest, Psikolojiye Giriş, Sosyal Yayınları, İstanbul, 1995 
Cüceloğlu Doğan, İnsan ve Davranışı, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2000 
http://helibol.home.anadolu.edu.tr/egitim%20psikolojisi/Motivasyon.htm

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!