Net Fikir » verimli ders çalışma
Yaz Dönemi Matematik Çalışma Planı
Matematik dersi nasıl çalışılır?
Yapılmış tanımlara göre matematik bir ilim, bir sanat, bir estetik ve daha pek çok şeydir. “Matematik, bir uygulama alanı ve insan zekâsının belli ilişkileri anlamada merakından ortaya çıkan bir işlemler bütünü, düşünme biçimidir.”[Göker Lütfi, Matematik Tarihi ve Türk İslam Matematikçileri,1981] İnsan, bilmediklerini fıtratı gereği hep öğrenmek ister. Dolayısıyla yaşadığı doğada karşısına çıkan her şeyi öğrenme ve zihnine göre tasarlayıp bir kalıba oturtmaya çalışmaktadır. İşte bu nedenden ötürü her ilim gibi bunlara temel teşkil eden matematik ilmi de meraktan ortaya çıkmıştır diyebiliriz. İnsanoğlunun merakı gereği ortaya çıkmış olan mekanik, fizik, tıp, astronomi, biyoloji, genetik, kimya gibi pozitif bilimlerde ve sosyal bilimler, tıp, jeoloji, psikoloji, müzik, sosyoloji, resim, sportif faaliyetler, arkeoloji, muhasebe, işletme, borsa, iktisat…vs. gibi pek çok alanda matematiğe ihtiyaç duyulur ve yaygın bir şekilde kullanılır. Bu denli önemli olan bir ilim dalını öğrenmek için istekli ve gayretli olmak gerekir. Bu ilim dalından bir şeyler öğrenebilmek için yapılması gerekenleri acizane tecrübelerimle ifade etmeden önce kısa bir girizgah yapmak istiyorum. Matematikte başarıya ulaşmak için öncelikle matematikten pes etmeden çalışmaya karar vermeniz gerekmektedir. İsteksiz hiçbir şey olmaz. Matematik dersini başarabileceğinize inanmanız gerekmektedir. Kendinize güvenmeniz ve bu dersi başarabileceğinize olan inancınızla birlikte ilk adımı atmış olacaksınız. Unutmayın ki zor yollar tek bir adımla başlayarak aşılır. Çalışmaya karar verdikten sonra neler yapacağız. Aşama aşama bu ders çalışma tekniklerini ifade etmeye çalışayım. Burada anlatılanlar özelde matematik dersi için olmuş olsa da hemen hemen tüm bilişsel derslere de değiştirilerek uygulanabilir.
Özetle 4 aşamalı bir çalışma planımız vardır. (Talep+Plan+Ders+Müzakere)
(Öncelikle istediğin bir hedef belirleyip çalışmaya karar ver. ) (Çalışmanı planla ve kavramlara göz gezdir.) (Öğretmen veya bir anlatıcı eşliğinde dersini çalış notlarını al.) (Dersin tekrarını mümkünse tek başına da olsa anlatarak yap.)
Matematikten Korkmayın
YGS Üniteleri Ders Çalışma Planı
Haftalık olarak: (2016) YGS Konularına göre hazırlanmış Örnek Ders çalışma planı indirSınavlara sayılı günler kala zamanınızı daha verimli kullanmanız artık şarttır. Geriye kalan zamanınızı daha verimli ve düzenli çalışmanızı sağlayabilmeniz için bir ders programı hazırlamanız ve kendiniz tarafından hazırlanmış bu ders programına harfiyen uymanız elzemdir. Düzenli ve planlı bir çalışma sistemini oluştururken dikkat edilecek bir takım meseleler vardır. Bunları sorular halinde sıralayıp iyi cevaplar verebilirsek ilk adımı atmış olacağız.
Günlük Olarak: Günlük saatlere göre hazırlanmış örnek Ders Çalışma Planı indir
- Sabah kaçta kalkıyorsun?
- Okula saat kaçta gidiyorsun?
- Okuldan kaçta eve geliyorsunuz.
- Evde ne zaman yemek yiyorsun?
- Ders çalışmak için ne kadar zamanın kalıyor?
Günde kaç saatini yolda geçiriyorsun?
Günde kaç saat televizyon seyrediyorsun?
Hayatında sıkı programlama yapabiliyor musun?
Sosyal hayatın kendi planlarınla mı işliyor?
Boş zaman olarak değerlendirdiğin bir zamanın var mı?
Hafta sonu ne yapıyorsun?
Arkadaşlarınla ne kadar vakit geçiriyorsun?
Ailenle baş başa sohbet edebiliyor musun?
Evet bütün bu ve buna benzer sorulara cevap verdikten sonra aldığımız notlara göre örnek bir çalışma planı hazırlamaya başlayabilirsiniz. Unutmayın önemli olan plan hazırlamak değil olan plana harfiyen uyabilmektir.
Daha ayrıntılı plan hazırlama ve örnek şablonlarımız için şu adresi okuyabilirsiniz.
http://muallims.blogspot.com.tr/2009/06/basarl-olmak-icin-ornek-ders-calsma.html
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
Başarılı olmak için örnek ders çalışma programı
Ders Çalışmanın püf noktaları
Test Çözerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Hata yapmak doğaldır ama aynı hatayı tekrar tekrar yapmamalıdır.
Plân Yaparken Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?
ÖRNEK ÇALIŞMA PLANI: Matematik Dersi YGS Konuları ve Matematik Konularına haftalık olarak çalışma planına ulaşmak için tıklayınız. (Özellikle yaz tatili çalışma planı için uygundur)
Plân Nedir?
Yapılacak işlerin belli bir süre ve düzen içine sokulmasına plan denir. Sınavlara hazırlık ciddi bir iştir. Bu işte başarıya ulaşmak, planlı bir çalışmayla mümkündür.Planlanmış bir çalışma, hedefe yönelik yapılacak işlerin etkili bir şekilde yürütülmesini sağlar. Plan; “nasıl”, “ne zaman” ve “nerede” , “hangi derse çalışılacağına” karar verme demektir.
Plânsızlık Ne Tür Sorunlara Yol Açar?
Plansızlık; öğrencide dikkatsizliğe, yorgunluğa, bitkinliğe, isteksizliğe ve dalgınlığa neden olur. Bu durum, öğrencide ruhsal baskı, kararsızlık, çalışmaya motive olamama ve verimsiz çalışma gibi olumsuz sonuçlara yol açar. Bu sorunların aşılması için planlı çalışmanın nasıl yapılacağı çok iyi bilinmeli ve çalışmalar planlı bir şekilde yürütülmelidir. Planlı çalışmada yapılacak ilk iş, çalışma sürelerini belirlemektir. Yani hangi dersin hangi konusuna ne zaman çalışılacağını saptamaktır.Planlar ; günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak değişik şekillerde yapılabilir. Bir öğrenci en az bir adet günlük, bir adet de haftalık plan yapmalıdır.
Plân yapılırken;· Günlük çalışma süreleri derslere uygun bir şekilde ayrılmalıdır.
· Hangi dersin hangi saatte çalışılacağı kararlaştırılmalıdır.
· Öğrenilmesi zor olan dersler, zihnin algılama gücünün en yüksek olduğu saatlere yerleştirilmelidir.
· Öğrenilmesi kolay dersler, zihnin yorulduğu ve algılama gücünün zayıfladığı saatlere yerleştirilmelidir.
· Her öğrencinin algılama gücünün en yüksek olduğu saatler farklılık gösterebileceği gibi genelde zihnin dinlenmiş durumda bulunduğu sabah saatleri etkili öğrenmenin en verimli biçimde olabileceği saatler olarak kabul edilmektedir.
· Planlama yapılırken, plana yerleştirilen derslerin okul derslerindeki plana uygun olması öğrenmeyi artırır. Örneğin Pazartesi günü okulda matematik dersi görülüyorsa evde uygulanan planda da pazartesinin matematiğe ayrılması tercih edilen bir yöntem olmalıdır.
· Çalışma günleri planlanırken her günün aynı saatlerine denk getirilmesi öğrencinin o saatlerde çalışmaya motive olmasını sağlayacaktır. Bu aynı zamanda dikkatin toplanmasına ve zamanla öğrencinin o saatlerde çalışma isteğinin uyanmasını sağlayacaktır.
· Planda yemeklerden sonraya ders çalışma konmamalıdır. En az yarım saat ara verecek şekilde planlama yapılmalıdır; çünkü yemekten hemen sonra yapılacak bir çalışma verimli olmayacaktır.
· Plan hazırlanırken ders çalışma süreleri 45 – 50 dakika tutulmalı ve 10’ar dakikalık aralar verilmelidir. Uzmanlar, en etkili çalışma yönteminin ara verilerek yapılan çalışmalar olduğunu belirtmektedir. Ancak, dinlenme süresinin 10 dakikadan fazla olması, dikkatin dağılmasına ve çalışmaya karşı isteksizliğin artmasına neden olacağından bu süre aşılmamalıdır.
· Planlama yapılırken öğrenmede birbirine yakın dersleri peş peşe koymamak gerekir. Örneğin; matematik ve fen dersleri peş peşe gelmesi yerine, matematikle Türkçeyi peş peşe getirecek bir plan tercih edilmelidir. Kısacası bir sayısal dersle bir sözel dersin peş peşe geldiği bir plan daha uygundur.
· Plan yazılı hale getirilmeli ve sürekli görülüp motive olunan bir yere asılmalıdır ki planlı çalışmayla ulaşılacak hedef her an akılda olsun.
ÖRNEK ÇALIŞMA PLANI: Matematik Dersi YGS Konuları ve Matematik Konularına haftalık olarak çalışma planına ulaşmak için tıklayınız. (Özellikle yaz tatili çalışma planı için uygundur)
Zamanı Verimli Kullanmak
Kur’an ve sünnete göre ibadetlerde zaman algısı Güneşin ve ayın hareketleri merkeze alınarak yapılmıştır. İslam'da ibadetler bir zaman çizelgesine göre düzenlenmiş ve insanlığa bildirilmiştir. Namaz vakitleri, oruç ve hac ibadetleri bir zaman çizelgesi eşliğinde yapılır. Örneğin farz olan sabah namazı, günün en güzel ve bereketli zamanı olarak nitelenen imsak anı ile başlar ve güneşin doğumuna kadar devam eder. Güneşin doğuşu ile gündelik hayat başlar ve beş vakit namaz saatlerine göre de hayat tanzim edilmiş olur.
Zamanı verimli kullanmak da ancak zamanı bir disiplin altına almakla mümkün olur. Allah'ın tayin ettiği vakitler esasında zaman yönetiminde bizlere ipuçları vermektedir. İbadet, çalışma, tefekkür, dinlenme vakitleri, peygamberimizin (s.a.v) uygulamalarıyla biz insanlığa gösterilmiştir. Bizler bu işaretleri görebilmeli ve bunları hayatımıza tatbik edebilmeliyiz. Zamanı disiplin altına almak için güzel bir plan ve sıkı bir çalışma gerekmektedir. Zamanı verimli kullanabilmenin en önemli yolu planlamadır. Öyle kağıt üzerine yazılmış bir plan gibi düşünmeyelim. Bu planlamayı, her anıyla günün programlanması gibi bir nizam düşünelim. İrademizi kuvvetlendirir ve planlamalarımızı sağlam bir şekilde yapabilir ve bu planları kararlılıkla hayatımıza uygulayabilirsek, amaçlarımıza ulaşabilir ve işlerimizde başarılı olabiliriz. Biz boş durduğumuz zaman, zaman durmuyor. Biz ne yaparsak yapalım, zaman kendi ekseninde akıp gidiyor. Sayılı olan nefeslerimiz, ömrümüz elimizden kayıp bizden uzaklaşıyor. Her canlıyı bekleyen sona doğru, hızla yol alıyoruz. Son, gelip bizi kuşatmadan mevcut anın kıymetini bilmeli ve buna göre hazırlık yapmalıyız. Kesinlikle, tembellik göstermemeli ve bu yüzden planlarımızı yapacaklarımızı ileri tarihlere ertelememeliyiz. İşlerimizi ve çalışmalarımızı geleceğe bırakmamalıyız. Geleceğin, bizim için gelmesi kesin değildir. "Yarın yaparım" diyerek ertelenen pek çok iş ve çalışma yarım kalmıştır.
İslam dini, dünya ve ahiret arasında bir denge kurmuştur. İslam ne Hristiyanların ruhbanlık anlayışı gibi tamamen dünyayı terk etmeyi, ne de Yahudilerin tapacak derecede hırsla dünyaya saldırmalarını asla kabul etmez. İslam, insanlara hem dünya için, hem de ahiret için çalışmalarını tavsiye etmektedir. “İnsanlardan öyle kimseler vardır ki, “Rabbimiz! Bize (nasibimizi) dünyada ver.” derler; böyle kimseler için ahirette bir nasip yoktur. Onlardan öyle kimseler de vardır ki, 'Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik, Ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından muhafaza eyle.' derler.” (Bakara, 2/200-202) ve “Allah’ın sana verdiği servet ile ahiret yurdunu ara; dünyadan da nasibini unutma; Allah sana nasıl iyilik ettiyse sen de öyle iyilik et.” (Kasas, 28/77) ayetleri dünya çalışmalarının ahiret ile birlikte denge halinde devam etmesini emreder. Peygamber efendimizin şu güzel sözünü hiç hatırdan çıkarmamalıyız. “Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi çalış, yarın ölecek biri gibi de tedbirli ol.” (Câmiu’s-Sagîr, II/12, Hadis No:1201) veya yine benzer ifadelerle “Kendini hiç ölmeyecek zanneden kişinin çalışması gibi (dünya için) çalış, yarın öleceğini zanneden kişinin korkması gibi (günahlardan) kork." (Münavi. Feyzü’l-Kadir, II/12; Kenzü’l-Ummal, III/40, hn: 5379) şeklindeki hitaplarla zamanı etkili kullanarak hem dünyayı hem de ahiretinizi mamur kılmalıyız. Hazin bir gerçektir ki çoğu insan zamanı verimli kullanma konusunda pişmanlık duymakta ve hayatının en kıymetli anları olan gençliğini, sağlığını, kuvvetliliğini boş işlerle geçirip, Allah'ın emaneti olan zaman nimetini heba etmektedir. Zaman ve mekânla sınırlı bir varlık olan insanın en büyük sermayesi vaktin kıymetini anlaması ve buna dikkat ederek yaşamasında gizlenmiştir. Çalışmaların yanında, zamanı değerlendirmek için dinlenmek de gerekir. Beden veya zihin yorulduğu zaman hemen çalışmalara ara verilmeli, vücuda Allah'ın verdiği kuvveti yeniden kazanabilmesi için kendini yenileme fırsatı sunulmalıdır. Durmak bilmeden çalışan insanlar, eninde sonunda bedenen ya da zihnen düşkün vaziyete gelirler ki hayatlarının ilerleyen zamanlarını heybelerinde bir şey kalmadan hastalıklara düşmüş vaziyette geçirmek durumunda kalabilirler. Her şeyin bir ölçüsü vardır. Ölçülü olmak, davranışlarda itidalli davranmak gerekir. Psikolog E.L.Rossi’nin “20 dakika Ara” adlı kitabında “Her insanın zihinsel ve fiziksel olarak verimli çalışabildiği belli bir periyodu vardır ve genellikle 1,5 saat civarındadır. İnsan bu periyodu aştığı zaman, vücut yorulma sinyalleri verir. Bu sinyaller esneme, konsantrasyon zorluğu, algıda zayıflama, dalgınlık gibi şekillerde kendini gösterir. Bu sinyaller hissedildiği anda çalışmaya kısa bir ara verilmeli ve dinlenilmelidir. Bu dinlenme, faaliyet değiştirerek veya 15 – 20 dakika gözlerini kapatıp sessizce bekleyerek yapılabilir. Gözleri kapatmaktan amaçlanan beyne bilgi girişini azaltmaktır. Çünkü beyne ulaşan bilginin büyük çoğunluğu görme yoluyla elde edilir. Elleri veya yüzü yıkama, hafif fiziksel hareketler yapma da ideal dinlenmeye katkıda bulunur.” demektedir. İslam dini, tamamen boş geçirilecek bir vakit, bir tatil anlayışı tanımlamaz. Günümüz dünyasının yeni bir keşif gibi sunduğu pek çok kavramı, Kur'an-ı Kerim; bu konuda da olduğu gibi "yapmakta olduğumuz meşguliyeti değiştirilmekle dinlenebileceğimizi" asırlar öncesinden bizlere işaret eder.
Zamanın verimli değerlendirilmesi konusunda yapılması gerekenleri başlıklar altında belirterek yazıyı nihayete erdirelim.
- Zaman şuuru elde etmeli ve zamanın kıymeti bilinmelidir.
- Allah'ın tayin ettiği vakitlere dikkat etmeli, ibadet, çalışma ve dinlenme buna uygun düzenlenmelidir.
- Bir hedef ve amaç belirleyerek işe başlanılmalıdır.
- İşleri kolaylaştırmanın yolu aranmalı, zorlaştırma yoluna gidilmemelidir.
- Bir işi tam yapmalı, eksik ya da yarım yapmamalıdır.
- Uyku düzenlenmeli, uyku miktarı aşırıya kaçmamalıdır.
- Gecenin belli bir bölümünün ibadetle değerlendirilmesi ayrı bir mesele olarak ele alınmalıdır.
- Çalışmaya hemen karar vermeli ve beklemeden uygulamaya başlanmalıdır.
- Gerçekçi planlamalar yapılmalıdır.
- Planlama ve zaman yönetiminde esnek olunmalıdır.
- Yapılacak işler, öncelik ve önem sırasına koyulmalıdır.
- Çalışmalara uygun bir ortam seçip, düzene dikkat edilmelidir.
- Dinlenme ve mola zamanları belirleyip, canlılığın muhafazası sağlanmalıdır.
- Mükemmellik ve hatasız olmak gibi bir anlayışa düşülmemelidir.
- Yapılan iş ne ise ona tam olarak odaklanılmalıdır.
- Yüksek kaygı düzeyinden uzak durulmalıdır.
- Her iş, herkes tarafından yapılabilir anlayışından vazgeçilmelidir. Gerektiği durumlarda başkalarından yardım istenilmeli veya iş daha iyi yapanlara devredilmelidir.
- İş bitirme hedefleri konulmalı ve bu hedeflere ulaşılmalıdır.
- Zorunlu olmayan işlerden ve boş/malayani uğraşlardan uzak durulmalıdır.
- Beden ve zihnin zindelik durumuna göre karmaşıktan basit işlere doğru sıralama yapılmalıdır.
- İşe başlanıldığında sadece bir işle meşgul olmalı başka işlerle zihin dağıtılmamalıdır.
- Yetenekler ve kişisel özellikler dikkate alınarak zaman yönetimi belirlenmelidir.
- Yıllık, aylık, haftalık, günlük planlar yapmalı, ve bu planlara mümkün olduğunca uymalıyız.
- Her işe gerektiği kadar, ne fazla ne de eksik zaman ayrılmalı her şey kararında olmalıdır.
- Televizyon, telefon, internet gibi zaman hırsızlarına çok dikkat edilmelidir.
- Teknolojik aletlere bağımlılığa bir son verilmelidir.
- İyi arkadaşlar seçilmelidir.
- Vakitleri zayi edecek imkan ve ortamlardan uzak durulmalıdır.
- Ekip ve işbirliği halinde çalışma şartları, her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.
- Planlamalara sadık kalabilmek için gerektiğinde arkadaşlara "hayır" diyebilmelidir.
- Ajanda ve not tutma alışkanlığı kazanılmalıdır.
- Ara sıra muhasebe ve değerlendirme yapılarak zaman yönetimindeki olumsuzluklar tespit edilmelidir.
İyi bir Çalışma Ortamı Nasıl Olmalıdır?
Çalışmada kullanılacak mekânlarının bazı nitelikleri taşıması beklenmektedir. Bu şartlar ideal çalışma ortamı açısından paylaşılmıştır. Böyle olmayan ortamlarda da başarılı olmak mümkündür. Standart bir yapı sağlamak esasında eğitim bilimleri açısından mümkün değildir. Başarılı olmak isteyen insanlar, her ortam ve olumlu/olumsuz şart altında, azim ve kararlılık kendilerinde olduğu sürece muvaffak olabilir. Bahaneler aramaya gerek yoktur. Önemli olan bir hedef belirlemek ve bu hedef doğrultusunda çalışmalarını planlayıp zamanı etkili kullanarak o gayeye ulaşmaya çabalamaktır.
- Mümkünse her öğrencinin özel bir çalışma odası olması olmalıdır. Bu oda öğrenci tarafından sadece ders çalışmak için kullanılmalıdır.
- Çalışma odasında, ders çalışmak için kullanılacak bir masa olmalıdır. Masa, pencere kenarından uzakta olursa öğrenci dışarıya bakma gibi bir ihtimalden uzaklaşacağı için ders çalışmaya daha kolay motive olur veya motivasyonu bozulmaz.
- Öğrencinin oturabileceği bir sandalye olmalıdır. Sandalye yumuşak olmamalıdır. Hele koltuk türünde hiç olmamalıdır. Çünkü koltuk türü yumuşak oturaklar , öğrencinin ders çalışmasını olumsuz etkileyecek niteliktedir. Yatarak ve koltukta oturarak ders çalışma şekilleri tam manasıyla verimli olmaz.
- Küçük bir kütüphane, çalışma odasının temel eşyalarındandır. Bu kitaplıkta sadece ders çalışma kitapları olmalıdır. Ayrıca çalışma sırasında kullanacağı müsvedde kâğıtlar ve diğer malzemeler de kütüphanede olmalıdır. Ders çalışma masasının üstü ise çok sade olmalıdır. Belki sadece bir ışık olmalıdır. Kalemlik dahi kütüphanede olmalıdır. Kalemlikte yeteri kadar kalem ve diğer gerekli eşyalar bulunmalıdır. Masada sadece o an çalışılacak doküman ve en gerekli yardımcı materyaller bulunmalıdır.
Çalışma odasında televizyon, yatak gibi öğrencinin her an çalışmasını bozabilecek, öğrencinin motivasyonunu bozup ona uyumayı hatırlatacak eşyalar bulunmamalıdır. Televizyon, öğrencinin zamanını büyük ölçüde alan , bunu yaparken de pek fark ettirmeyen bir zaman hırsızıdır. Öğrenci, hiç televizyon seyretmemeli demiyoruz. Mümkünse öğrenci televizyon programlarında seçici olmalı, izlemesinin kendisine bir şeyler kazandıracağı programları seyretmeli, ama bu bir plan doğrultusunda yapılmalıdır. Seyredilecek programlar ders çalışmayı aksatmayacak şekilde programa yerleştirilmeli, bu süreler de aşılmamalıdır. Ders çalışılan odada televizyon seyredilmemelidir. Öğrenci o odaya girdiğinde sadece ders düşünmeli, zamanla o oda öğrencide ders çalışmaya bir uyarıcı olmalıdır.
- Telefon ve internet kesinlikle ders çalışma ortamında olmamalıdır. Dikkati dağıtıcı en büyük unsurların başında telefon gelmektedir. Sosyal medya, mesajlaşma gibi uygulamalar, insan tüm vaktini yok eden , belirlediği amaçlara ulaşmasını engelleyen, dikkat dağıtıcı araçların başında gelmektedir. İnternet/bilgisayar üzerinde bir araştırma yapılacaksa bu kullanım sadece araştırma yapılacak konu ile sınırlı kalmalı ve araştırma yapıldıktan sonra internet/bilgisayar kullanımı sonlandırılmalıdır. Aksi takdirdeçalışma dışı internet kullanımı, vaktinizi heba edecek durumlara sizleri sürükleyebilir.
- Çalışma odası duvarlarında sadece hedefi hatırlatıcı afiş veya resimler bulunabilir. Tutulan takımın, sevilen artistin, sanatçının, hayallerdeki bir yerin resmi duvarlarda olursa öğrenci çalışma anında bu resimleri gördüğünde konsantrasyonunu kaybedip hayallere dalabilir.
- Çalışma odası tertipli ve düzenli olmalı, dikkati dağıtacak gereksizlikler olmamalıdır. Kütüphanede ders kitapları dışında gazete dergi, roman veya herhangi bir yayın olmamalıdır; çünkü bu tür materyaller ders çalışırken öğrencinin gözüne takılırsa onu motivasyonu bozabilir.
- Ders çalışma odasında müzik çalar bir alet olmamalıdır. Müzik, ders çalışırken dinlenirse kişinin algılama yeteneğini zayıflatır. Bazı kişiler müzik eşliğinde ders çalışmayı sevmektedir. Bu şekilde başarılı olduğunu da iddia edebilirler lakin bu tür bir çalışma, müzik ve ders arasında, beynimizin iki farklı durumla baş etmesi sorunuyla karşılaşmasını doğuracağı için, bedenen ve zihnen daha fazla yorgunluk hissetmemize sebep olacaktır.
- Oda sıcaklığı çalışmaya uygun olmalı sıcak ve soğuk olmamalıdır. Tavsiye edilen oda sıcaklığı 20-25 derece arasıdır. Bu aralıklar aşıldığında öğrenci sıcaktan gevşeyecek, öğrencinin uykusu gelecek; bu sıcaklıktan daha aşağısına düşüldüğünde ise öğrenci ders çalışmaya yoğunlaşamayacak hep kafasında soğukla mücadele olacaktır.
- Çalışma odası, yeteri kadar ışık almalıdır. Işık öğrencinin karşısından ya da sol yanından gelecek şekilde bir oturma planı yapılmalıdır. Çok yoğun ışık veya yetersiz ışık ortamı ders ortamına olumsuzluk oluşturabilir.
- Çalışma odasının rengi de çok önemlidir. Açık mavi ve açık yeşil renkler doğada çokça bulunan renkler olmakla birlikte gözü dinlendirici özelliktedir. Beyaz ise ışığı en fazla yansıtan renk olduğundan bilinenin aksine gözü yorar. Kırmızı ve tonları da gözü yorar. Öyleyse çalışma odasının rengi yeşil ve mavinin açık tenleri olabilir; ya da krem, fildişi gibi daha açık renklerle çalışma odası boyanabilir. Siyah ve daha koyu renkler insanı bunaltabilir. Çok renkli veya karışık renklendirme yapılmış ortamlar da insan dikkatini dağıtabilir.
- Ders çalışma odası sadece ders çalışmak için kullanılmalıdır. Öğrenci o odaya girdiğinde doğal olarak ders çalışmaya aklına getirmeli, ders çalışmaya vücut kendisini uyarmalıdır.
Bütün bunların yanında, başarılı bir öğrenci her ortamda çalışmayı öğrenmelidir. Teneffüs arasında, kütüphanede, gürültülü ortamda, bahçede, parkta, durakta otobüs beklerken, otobüste yolculuk yaparken hep boş vaktini değerlendirmenin yollarını aramalıdır.
Dikkat eksikliği ve odaklanma problemleri
Dikkat eksikliğini gidermek için bir kaç öneriyi sizinle paylaşalım.
- Çocuğunuzun bol bol kitap okumasını ve okduklarını anlatmasını isteyiniz.
- Bir kitap okuduktan sonra kitap içerisinden ayrıntılı bilgiler içeren sorular sorunuz.
- Beraber film izlerken bir ayrıntıya dikkat edip etmediğini sorunuz.
- Çocuğunuzun satranç, dama gibi oyunları oynamasına teşvik ediniz.
- Çocuğunuza okula gidip gelirken yaşadıklarını ve gördüklerini sorunuz, bunları size ayrıntısıyla anlatmasını isteyiniz.
- Sayı sayma egzersizleri yapınız. Bunun için ileriye ve geriye doğru ritmik saymalar yapınız.
- Gözlerini bir resime odaklayıp o resimin bir benzerini çizdirmeye çalışınız.
- İki resim arasında fark bulma bulmacalarını çözmeye çalışınız.
- Sayı bulmacaları sudoku gibi bulmacaları çözdürünüz.
- Sakin bir şekilde 15-20 dk masa başında birşeylerle ilgilenmesini teşvik ediniz.
Uzmanlar, çalışmaya yoğunlaşmak amacıyla kişinin iradesine yardımcı olmak için alınabilecek tedbirler arasında şunları saymaktalar:
- Çok istenen ve gerçekleştirilebilir bir hedef belirlemek,
- Hedefe yönelik uygulanabilir ve gerçekçi bir plân yapmak,
- Çalışmayı hatırlatacak ortamlarda bulunmak,
- Zihnin açık olduğu saatleri değerlendirmek,
- Çalışkan arkadaşlarla grup çalışması yapmak,
- Yapılan işi sevmeye çalışmak,
- Çalışmayı engelleyici endişelerin üzerine gidip onları yenmek,
- Uykuyu hatırlatacak ortamlardan uzak durmak,
- Ders çalışırken televizyon, bilgisayar, telefon ve müzik setinden uzak durmak,
- Sadece bir iş yapmak, aynı anda bir çok işi bir arada yapmaktan kaçınmak,
- Düzenli ortamlarda, gerekli araç-gereci temin ettikten sonra çalışmak,
- Ara vererek ders çalışmak,
- Aynı türden dersleri peş peşine çalışmaktan kaçınmak,
- Derslerin arasında farklı etkinlikler yaparak zihni derse hazırlamak,
- Doğal sayılabilecek gürültülerden etkilenmemeye alışmak,
- Ulaşılması hayal edilen hedefi hatırdan çıkarmamak...




















