Şifa ayet ve duaları

Etiketler :
Allah’ın izniyle şifa bulmak veya kötülüklerden korunmak amacıyla her türlü tedbiri aldıktan sonra dua etmek gerekir. Hastalıklardan şifa bulmak amacıyla aşağıdaki ayet ve dualar samimi bir niyetle ihlas ile okunmalı ve ardından dua edilmelidir. 
 
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
"Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahîm."
Anlamı: "Kovulmuş Şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla"

استغفر الله العظيم وأتوب إليه
"Estağfirullah el-azîm ve etûbu ileyh"
Anlamı: "Allâh'tan mağfiret dilerim ve O'na tevbe ederim"

“اللهمّ صلِّ على سيّدنا محمّد وعلى آل سيّدنا محمّد”
"Allahümme salli âlâ seyyidina muhammedin ve âlâ ali seyyidina muhammed "

Anlamı: "Allahım Peygamberimiz Hz.Muhammed'e ve aline (evladu iyaline) salatu selam ve esenlikler eyle) "
 
[Fâtiha suresi: 1-7]
{ بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِیمِ (1) ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَـٰلَمِینَ (2) ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِیمِ (3) مَـٰلِكِ یَوۡمِ ٱلدِّینِ (4) إِیَّاكَ نَعۡبُدُ وَإِیَّاكَ نَسۡتَعِینُ (5) ٱهۡدِنَا ٱلصِّرَ ٰ⁠طَ ٱلۡمُسۡتَقِیمَ (6) صِرَ ٰ⁠طَ ٱلَّذِینَ أَنۡعَمۡتَ عَلَیۡهِمۡ غَیۡرِ ٱلۡمَغۡضُوبِ عَلَیۡهِمۡ وَلَا ٱلضَّاۤلِّینَ (7) }
"Elhamdulillâhi rabbil'alemin, Errahmânir'rahim, Mâliki yevmiddin, İyyâke na'budu Ve iyyâke neste'în, İhdinessirâtal mustakîm, Sirâtallezine en'amte aleyhim Ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn." (Amin)
 
Anlamı: "1- Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle. 2,3,4- Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur. 5- (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. 6,7- Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil."

[İhlâs suresi: 1-4]

{ قُلۡ هُوَ ٱللَّهُ أَحَدٌ (1) ٱللَّهُ ٱلصَّمَدُ (2) لَمۡ یَلِدۡ وَلَمۡ یُولَدۡ (3) وَلَمۡ یَكُن لَّهُۥ كُفُوًا أَحَدُۢ (4) }
"Kul hüvellâhü ehad, Allâhüssamed, Lem yelid ve lem yûled, Ve lem yekün lehû küfüven ehad."

Anlamı: "1-De ki: O Allah birdir. 2- Allah samed (her şey O’na muhtaç, O kimseye muhtaç değil)’dir. 3- O doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. 4- Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir. "

[Felak suresi: 1-5]
{ قُلۡ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلۡفَلَقِ (1) مِن شَرِّ مَا خَلَقَ (2) وَمِن شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ (3) وَمِن شَرِّ ٱلنَّفَّـٰثَـٰتِ فِی ٱلۡعُقَدِ (4) وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ (5) }
"1-Kul e'ûzü birabbil felak 2- Min şerri mâ halak 3- Ve min şerri ğasikın izâ vekab4- Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad 5- Ve min şerri hâsidin izâ hased"


Anlamı: "1-De ki: ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe sığınırım, 2- Yarattığı şeylerin şerrinden, 3- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, 4- Düğümlere üfleyenlerin şerrinden, 5- Ve hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden. (Allah’a sığınırım)."


[Nâs suresi: 1-6]
{ قُلۡ أَعُوذُ بِرَبِّ ٱلنَّاسِ (1) مَلِكِ ٱلنَّاسِ (2) إِلَـٰهِ ٱلنَّاسِ (3) مِن شَرِّ ٱلۡوَسۡوَاسِ ٱلۡخَنَّاسِ (4) ٱلَّذِی یُوَسۡوِسُ فِی صُدُورِ ٱلنَّاسِ (5) مِنَ ٱلۡجِنَّةِ وَٱلنَّاسِ (6) }
"1- Kul e'ûzü birabbinnâs 2- Melikinnâs 3- İlâhinnâs 4- Min şerril vesvâsil hannâs 5- Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi 6- Minelcinneti vennâs"

Anlamı: "De ki: Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanlarn Rabbine, insanlarn Melikine, insanların İlahına sığınırım."

 

[ŞİFA AYETLERİ] Kuran-ı Kerim'de Buyuruldu ki:

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللّٰهُ بِاَيْد۪يكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنْصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُؤْمِن۪ينَۙ ﴿١٤

"Gatiluhum yuazzibhumullahu bi eydikum ve yuhzihim ve yansurkum aleyhim ve yeşfi sudure kavmin mu'minin."

Anlamı: "[Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin.] Allah, Mümin topluluğun gönüllerini ferahlatsın." (Tevbe Suresi, Ayet 14, Sayfa 189, Sure No 9, Cüz 10)


يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَشِفَٓاءٌ لِمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَ ﴿٥٧

"Yâ eyyuhâ-n nâsu kad câetkum mev’izatun min rabbikum ve şifâun limâ fî-ssudûri ve huden verahmetun lilmu/minîn(e)"

 Anlamı: "Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet geldi." (Yunus Suresi, Ayet 57, Sayfa 215, Sure No 10, Cüz 11)



ثُمَّ كُل۪ي مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُك۪ي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلًاۜ يَخْرُجُ مِنْ بُطُونِهَا شَرَابٌ مُخْتَلِفٌ اَلْوَانُهُ ف۪يهِ شِفَٓاءٌ لِلنَّاسِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٦٩

"Śümme külî min külli-śśemerâti feslükî subule rabbiki żululâ(en) yaḣrucu min butûnihâ şerâbun muḣtelifun elvânuhu fîhi şifâun linnâs(i) inne fî żâlike leâyeten likavmin yetefekkerûn(e)"

Anlamı:“Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen için bir ibret vardır." (Nahl Suresi, Ayet 69, Sayfa 274, Sure No 16, Cüz 14)


وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ وَلَا يَز۪يدُ الظَّالِم۪ينَ اِلَّا خَسَارًا ﴿٨٢

"Venunezzilu mine-lkur-âni mâ huve şifâun verahmetun lilmu/minîne velâ yezîdu-zzâlimîne illâ ḣasârâ(n)"

 Anlamı: "Biz Kur’an’dan, Müminler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır." (İsra Suresi, Ayet 82, Sayfa 290, Sure No 17, Cüz 15)


وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْف۪ينِۖ ﴿٨٠

"Ve-iżâ meridtu fehuve yeşfîn"

Anlamı:“Hastalandığımda da O bana şifa verir.”(Şuara Suresi, Ayet 80, Sayfa 371, Sure No 26, Cüz 19)

 وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْاٰنًا اَعْجَمِيًّا لَقَالُوا لَوْلَا فُصِّلَتْ اٰيَاتُهُۜ ءَاَۭۘعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّۜ قُلْ هُوَ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا هُدًى وَشِفَٓاءٌۜ وَالَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ ف۪ٓي اٰذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ عَلَيْهِمْ عَمًىۜ اُو۬لٰٓئِكَ يُنَادَوْنَ مِنْ مَكَانٍ بَع۪يدٍ۟ ﴿٤٤

"Velev ce’alnâhu kur-ânen a’cemiyyen lekâlû levlâ fussilet âyâtuh(u) e-a’cemiyyun ve ’arabiy(yun) kul huve lilleżîne âmenû huden ve şifâ/(un) velleżîne lâ yu/minûne fî âżânihim vakrun ve huve ‘aleyhim ‘amâ(en) ulâ-ike yunâdevne min mekânin ba’îd(in)"

Anlamı: "Eğer biz onu başka dilde bir Kur’an yapsaydık onlar mutlaka, “Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?” derlerdi. De ki: “O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar). (Fussilet Suresi, Ayet 44, Sayfa 482, Sure No 41, Cüz 25)

وبَ اِذْ نَادٰى رَبَّهُٓ اَنّ۪ي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَۚ

"Ve eyyube iz nada rabbehu enni messeniyed durru ve ente erhamur rahimin."

Anlamı: "Eyyub'u da (an). Hani Rabbine: «Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin» diye niyaz etmişti. "(Enbiya Suresi, Ayet 83, Sayfa 328, Sure No 21, Cüz 17)

*****************************************************

Peygamber Efendimiz ﷺ hastalandığı zaman Fatiha, ihlas, felak ve nas surelerini okur, vücudunu mesh ettikten sonra şöyle dua ederdi:

اَللّٰهُمَّ رَبَّ النَّاسِ أَذْهِبِ الْبَاْسَ وَاشْفِه۪ وَأَنْتَ الشَّاف۪ي لَا شِفَاءَ إِلَّا شِفَاؤُكَ شِفَاءً لاَ يُغَادِرُ سَقَماً

"Allahümme Rabbe’n-nâsi! Ezhibi’l-be'se, veşfihi, ve ente’ş-şâfi. Lâ şifâe illâ şifâüke. Şifâen lâ yüğâdiru segamâ"

Anlamı: “Ey İnsanların Rabbi olan ve sıkıntıları gideren Allah’ım! Şifa ver, şifa veren Sensin. Senden başka şifa veren yoktur. (Bu hastaya) öyle bir şifa ver ki, (hasta üzerinde) hiçbir hastalık (izi) bırakmasın.” (Buhârî, Tıbb, 38)

Peygamber Efendimiz ﷺ hastalandığı zaman Bismillahirrahmanirrahim dedikten sonra yedi kere,

أَعُوذُ بِعِزَّةِ اللهِ وَقُدْرَتِهِ مِنْ شَرِّ مَا أَجِدُ وَأَحَاذِرُ

"Eûzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu ve uhâziru."

Anlamı: Bedenimde çekmekte olduğum şu hastalığın şerrinden Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum.'
(Müslim, Selam 67; Muvatta, Ayn 9; Ebu Davud, Tıbb 19; Tirmizi, Tıbb 29)

 

 اَللّٰهُمَّ إِنّ۪ى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْبَرَصِ وَالْجُنُونِ وَ الْجُذَّامِ وَمِنْ سَيِّئِ الْأَسْقَامِ 

"Allâhümme innî e’ûzü bike minel-barasi vel-cünûni vel-cüzzâmi ve seyyiil-eskâm."

Anlamı: “Allah’ım! Alaca hastalığından, delilikten cüzâm hastalığından ve her türlü kötü hastalıklardan sana sığınırım.” (Ebû Dâvud, Salât, 367; Nesâî, İstiâze, 36)  

 

 بسم الله اللهم داوني بدوائك، واشفني بشفائك، وأغنني بفضلك عمّن سواك واحدر عني أذاك

"Bismillahi Allahümme dâvini bi devaike veşfini bi şifaike ve ağnini bi fadlike ammen sivâk vahzer anni ezake."

Anlamı: Allah’ın ismiyle. Ey Rabbim! Beni kendi devân ile tedavi et, bana kendi şifân ile şifâ ver ve beni kendi fazlınla Senden başkalarından müstağni kıl ve beni ezalardan uzak tut.»” (Heysemî, X, 180)

 

 *****************************************************

***Peygamber Efendimiz ﷺ ziyaretine gittiği hastalar için de şöyle dua ederdi: 

أَسْأَلُ الٰهّلَ الْعَظي۪مَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظي۪مِ أَنْ يَشْفِيَكَ

"Es-elullahel-azime rabbel arşil azimi en yeşfiyeke."

Anlamı: Büyük Allah’tan, büyük Arş’ın Rabbi Allah’tan sana şifâ vermesini istiyorum!»” (Ebû Dâvud, Cenâiz, 8; Tirmizî, Tıbb, 32; İbn Hanbel, I, 239)

 

بسم الله أرقيك من كل شيء يؤذيك من شر كل نفس أو عين حاسد الله يشفيك، بسم الله أرقيك

"Bismillahi argıke min kulli şeyin yu'zike min şerri kulli nefsin ev aynin hasidin, Allahu yeşfike bismillahi argıke."

Anlamı: Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum.»” (Müslim, Selâm 40)

 

 بِسْمِ اللَّهِ الْكَبِيرِ أَعُوذُ بِاللَّهِ الْعَظِيمِ مِنْ شَرِّ كُلِّ عِرْقٍ نَعَّارٍ وَمِنْ شَرِّ حَرِّ النَّارِ  

“Bismillâhil-kebîr. Ne’ûzü billâhil-azîmi min şerri ‘ırkın na’ârin ve min şerri harri’n-nâri.”

Anlamı: “Büyük olan Allah’ın adıyla. Zonklayan her damarın şerrinden ve cehennem cehennemin hararetinin şerrinden ulu Allah’a sığınırım.” (Tirmizî, Tıbb, 26)

 

 بسم الله، تربة أرضنا، بريقة بعضنا، يُشفى سقيمنا، بإذن ربنا

 "Bismillahi turbetu ardina bi rîkati ba'dina yüşfe sakimuna bi-izni rabbina"

Anlamı: Allah'ın adıyla duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı ve birimizin tükürüğü vesilesiyle Allah'ın izniyle hastamız şifâ bulur' (Buhârî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54; Ebû Dâvud, Tıbb, 19)
 

بسمِ اللَّهِ الَّذي لا يضرُّ معَ اسمِهِ شيءٌ في الأرضِ ولَا في السَّماءِ، وَهوَ السَّميعُ العليمُ

"Bismillâhillezî lâ yedurru ma’asmihî şey’ün fi’l-ardi velâ fi’s-semâi ve hüve’s-semî’u’l-‘alîm.” 
 
Anlamı: “Adı anıldığı zaman gerek yerde gerekse gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın adıyla! O, hakkıyla işiten ve hakkıyla bilendir.” (Ebû Davud, Edeb, 110; İbn Mâce, Duâ, 14; Tirmizî, De’avât, 13)

0 yorum:

Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz samimiyetle insanlara yararlı olmaktır, akıbetimiz bu vesileyle güzel olsun. Dua eder, dualarınızı beklerim...

"Allah'ım; bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."

“Allahım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana güvendim. Yüzümü, gönlümü sana çevirdim. İşlediğim tüm günahlarımı affeyle! Ey kalbleri çeviren Allahım! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl. Beni Müslüman olarak vefât ettir ve beni sâlihler arasına kat!”

“Rabbim! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme! Bize tarafından bir rahmet bağışla.Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin. Muhakkak ki lütfu en bol olan Sen’sin. Senden başka ilâh yoktur."

Lâ ilâhe illallah Muḥammedürrasulüllâh


KADİR PANCAR

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!