Etiketler :
osmanlı
şair
şiir
tarih
Osman Zeki Yüksel (Serdengeçti) 25 Temmuz 1917’de Antalya’nın Akseki ilçesinde doğmuş, 10 Kasım 1983’te Ankara’da vefat etmiş Türk siyasetçi, gazeteci ve şairdir. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde öğrenim gördüğü sırada 1944 olaylarına karıştığı gerekçesiyle Hüseyin Nihal Atsız’la birlikte tutuklanmış, bir süre hapis yatmıştır. Tahliye edildikten sonra fakülteye dönme talebi reddedilip bakanlığa gönderdiği aralıksız dilekçelerine Maarif Vekaleti’nce cevap verilmeyince çileden çıkan Osman Yüksel Serdengeçti, doğrudan Milli Eğitim Bakanı Hasan
Ali Yücel’in şahsına “Yüksek vekaletin alçak vekiline” diye başlayan aşağıdaki dilekçeyi yazdığı için yeniden hapse girmiştir.
"Yüksek Vekâletin Alçak Vekiline /ANKARA
3 Mayıs 1944 hadiselerine öncülük yapmak, gençliği kışkırtıp tahrik etmek suçuyla Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Felsefe Şubesi’nin son sınıfının son noktasında bir telefon emrinizle okuldan atılan, ben Osman Yüksel, İstanbul’a sürülüp örfi idare komutanlığının emrine teslim edildikten, tabutluklara tıkılıp, zincirlere vurulduktan sonra suçsuz olduğum anlaşılmıştır. Kader beni yine sizin karşınıza dikmiştir.
Hakkımı istiyorum efendi, hakkımı …!
Senden bahşiş istemiyorum …!
İmtihan hakkımı ya verirsin ya zorla alırım…
Beni, tuttuğum yoldan Yücel değil, ecel gelse döndüremez..!
Bu aşkı bu ateşi hiçbir şey söndüremez…!
“On kuruşluk pul ve Osman Yüksel imzasıyla”
Bakanlığa verilen bu sert dilekçeye de olumlu/olumsuz bir cevap verilmez. Fakat sonraki zamanlarda Serdengeçti Dergisi’nda yer alan eleştirilerle alakalı olarak Hasan Ali Yücel tarafından tekrar dava edilir. Davalar neticesinde yeniden hapse giren Serdengeçti, epey bir uğraş vermesine rağmen fakülteden mezun olamaz. Serbest kaldıktan sonra 33 sayı yayımladığı Serdengeçti dergisiyle yayınlarına devam etmiştir. Dergideki yazılarından dolayı halk arasında “Serdengeçti” olarak anılmış, daha sonra bu lakabı soyadı olarak almıştır. 1965-1969 yılları arasında Adalet Partisi’nden Antalya milletvekili olarak görev yapmıştır. Ancak partisine yönelttiği eleştiriler nedeniyle partiden ihraç edilmiştir. Mecliste kravat takmadığı için uyarı almış, uyarılara aldırmayınca genel kurula girişi yasaklanmıştır. Bu duruma tepki olarak kravatı beline bağlamış ve “Kanunda nereye takılacağı yazmıyor” diyerek hazırcevaplığıyla dikkat çekmiştir.
Yeni İstanbul gazetesinde “Selam” köşesinde yazılar yazan Yüksel, Necip Fazıl Kısakürek’in yakın dostu olarak bilinir. Mizahi ve nüktedan üslubuyla tanınan Serdengeçti, Türk milliyetçiliği ve İslam inancını birleştiren bir düşünce çizgisine sahip olmuştur. Yaşamının son dönemlerinde Parkinson hastalığına yakalanan Osman Zeki Yüksel, 10 Kasım 1983’te Ankara’da vefat etmiş ve Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Başlıca Eserleri: Mabedsiz Şehir, Bu Millet Neden Ağlar?, Bir Nesli Nasıl Mahvettiler?, Ayasofya Davası, Mevlana ve Mehmet Âkif, Türklüğün Perişan Hali, Kara Kitap, Müslüman Çocuğunun Şiir Kitabı, Akdeniz Hilalindir.
İmparatorluğa Mersiye Şiiri - Osman Yüksel Serdengeçti Bin yıl oldu toprağına basalı
Hayli oldu kılıçları asalı,
Bülbüllerin onun için tasalı,
Sazlar kırık, ayar tutmaz telleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?
Yol görünür, hakan emir verirdi,
Dalga dalga ordularım yürürdü,
Hamlemizden dağlar taşlar erirdi,
Dolu dizgin aştık nice belleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?
Yıldız doğar, talihimiz belirir,
Sabah olur, ulufeler verilir,
Bir seferde dört krallık serilir,
Al al ettik, kara kara tülleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?
Ferman çıkar, dal kılıçlar takınır,
Meydanlarda Rabbe dua okunur,
Gölgemizden bütün cihan sakınır,
Andırırdık coşkun akan selleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?
Kosovalar, Plevneler bizsizdir,
Yosun tutmuş camilerim ıssızdır,
Boynu bükük minareler öksüzdür,
Açmaz olmuş kızanlığın gülleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?
Hali görür, geleceği sezerdik,
Bir zamanlar ta Vistül’de gezerdik.
Haritayı biz kendimiz çizerdik,
Fetheyledik deryaları, çölleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?
Rodopların ak başları yaslıdır,
Serdengeçti gönül, artık usludur,
Rüzgarları bile matem seslidir,
Zafer,zafer der, eserdi yelleri,
Biz neyledik o koskoca elleri?
Osman Yüksel Serdengeçti
0 yorum:
Fayda vermeyen ilimden Allah'a sığınırım. İlim; amel etmek ve başkalarıyla paylaşmak içindir. Niyetimiz samimiyetle insanlara yararlı olmaktır, akıbetimiz bu vesileyle güzel olsun. Dua eder, dualarınızı beklerim...
"Allah'ım; bana fayda sağlayacak ilimleri öğret ve ilmimi ziyadeleştir."
“Allahım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana güvendim. Yüzümü, gönlümü sana çevirdim. İşlediğim tüm günahlarımı affeyle! Ey kalbleri çeviren Allahım! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl. Beni Müslüman olarak vefât ettir ve beni sâlihler arasına kat!”
“Rabbim! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme! Bize tarafından bir rahmet bağışla.Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin. Muhakkak ki lütfu en bol olan Sen’sin. Senden başka ilâh yoktur."
Lâ ilâhe illallah Muḥammedürrasulüllâh
KADİR PANCAR