Doğrusal Denklem Sistemleri (Matrislerle Çözüm)

Daha önceki konumuzda doğrusal denklem sistemlerinin çözümünü elemanter satır ve sütun işlemleri yardımıyla yapmıştık. (Bkz. Dogrusal Denklem Sistemleri) Buradaki sayfamızda verilen herhangi bir doğrusal denklemin gerekli şartları sağlamasıyla genişletilmiş katsayılar matrisinin tersi ile  denklem sisteminin genel çözümünü yapacağız.
 (x1 , x2 , . . . , xn ) sıralı n-lisinin lineer denklem sistemin bir çözümü olması için gerek ve yeter şart, bu sayıların oluşturduğu X matrisinin A.X=B matris denklemini sağlamasıdır. A matrisine denklem sisteminin katsayılar matrisi denir. Sistemin ilaveli (genişletilmiş) matrisinin katsayılar matrisi ile sağ taraf sabitleri matrisinin yan yana getirilmesiyle elde edilir.
Denklem sayısı değişken sayısına eşit olan bir doğrusal denklem sisteminin katsayılar matrisi bir kare matristir. Böyle bir sistemin bir ve yalnız bir çözümü olması için gerek ve yeter şart, sistemin ilaveli matrisinin indirgenmiş biçimindeki sütun sayısının sıfırdan farklı satır sayısından bir fazla olması, yani hiç sıfır satırı bulunmamasıdır ki bu, sistemin katsayılar matrisinin indirgenmiş biçiminin birim matris olmasına denktir. Bu durum katsayılar matrisinin tersinin var olmasına da denktir ve çözümün bulunmasında ters matristen yararlanılabilir. 
| | | Devamı... 1 yorum

Doğrusal Denklem Sistemleri

ax+by+cz+.......= r  tipindeki a,b,c,....sayıları reel sayı olmak üzere bu şekilde yazılabilen denklemlere doğrusal (lineer) denklemler denir. Bu denklemlerin iki ya da daha fazlasının bir araya gelmesi ile oluşturulan denklem sistemine de lineer denklem sistemi adı verilir.
Basit düzeyde verilen lineer denklemlerin çözümleri yapılırken genellikle dört işlem kurallarından yararlanılarak çözüme gidilir. Yani verilen denklemler kendi aralarında uygun katsayılarla çarpıldıktan sonra taraf tarafa toplanır veya çıkarılarak istenen sonuç elde edilir.
| | | Devamı... 3 yorum

Kurban Hükümleri

KURBAN Zilhicce ayının onuncu, on birinci, on ikinci günleri ile on birinci, on ikinci gecelerinde ibâdet ve Allâh’a yakınlık niyeti ile kesilen beş nevi hayvana (deve, koyun, keçi, manda ve sığır) kurban denir. Zarûrî ve aslî ihtiyaçları ve borçlarından sonra nisâb miktârı malı olan her Müslümana senede bir kere Kurban Bayramı günlerinden birinde kurban kesmek vâcibdir. 

اَسْتَعِيذُ بِاللهِ : إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ. فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ. (سورة الكوثر)

 “(Habîbim Ahmed,) Şüphe yok ki biz sana Kevser’i verdik. Sen de Rabb’in için namaz kıl ve kurban kes...” (Kevser Sûresi, âyet 1-2) 

 

KURBAN İBADETİNİN MÜSTEHABLARI 

1- Kurban edilecek hayvanı kurban günlerinden evvel alıp beslemek. 

2- Kesileceği yere incitmeden ve hürmet ile götürmek. 

3- Kesebiliyorsa kendisi kesmek. 

4- Kesemiyorsa ehil bir kimseyi vekil edip kesilirken hazır bulunmak.

 قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا تَضْرِبُوا وُجُوهَ الدَّوَابِّ، فَإِنَّ كُلَّ شَيْءٍ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ. (طس)“

Hayvanlara vurmayınız. Zira bütün her şey Allâhü Teâlâ’ya hamdederek tesbih eder.” (Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’s-Sağîr) 

| | Devamı... 0 yorum

Şehadet Mertebesi

Şehidler ve Onlara Ait Hükümler
    628- Şehidlik büyük bir derecedir. Allah yolunda canını veren bir müslümana "Şehîd" denir, çoğulu Şüheda'dır. Böyle bir adama şehîd denilmesi, ya cennete gireceğine şahidlik yapıldığı veya ölümü anında birtakım rahmet meleklerinin hazır bulunduğu veya kendisi Yüce Allah'ın manevî huzurunda hazır olarak rızıklanacağı içindir.

    Şehîd kelimesi, Şahid sözüne denk olup hazır manasını taşır. Şehîdler üç kısma ayrılırlar:

  1) Hem dünya, hem de âhiret bakımından şehid olanlar. Bunlar birer hükmî şehiddirler.
    2) Yalnız dünya bakımından şehid olanlar. Bunlar da birer hükmî şehiddirler.
  3) Yalnız âhiret bakımından şehid olanlar. Bunlar da birer hakîkî ve uhrevî şehiddirler. Böylece şehidler üç kısımdır.

    1) Mükellef ve taharet üzere bulunduğu halde, kendisine haksız yere yapıldığı bilinen bir tecavüzle öldürülmüş olan ve bundan dolayı da varislerine diyet olarak bir mal verilmesi gerekmeyen herhangi bir müslümandır. Gayrimüslimlerle veya yol kesicilerle yapılan çatışma sonunda öldürülüp cünüb bir halde bulunmamış olan akıl sahibi ve büluğ çağına ermiş bir müslüman, böyle bir şehiddir.

    2) Savaş meydanında gözünden kan gelmiş olmak gibi, üzerinde öldürülme alâmeti olduğu halde ölü bulunan bir müslüman da böyle bir şehiddir. Yine, malını, canını, ırzını ve diğer müslümanları veya müslümanların koruması altında bulunan gayrimüslimleri korurken kılıç ve kama gibi parçalayıcı bir silâhla haksız yere derhal öldürülmüş bulunan mükellef ve tahir bir müslüman da böyledir.

    Bu gibi şehidler birer kâmil şehiddir. Hem dünya, hem de âhiret bakımından şehiddirler. Bunlardan her birine "Hükmi Şehid" denir. Bu gibi şehidlerin hükmü, yıkanmaksızın, yalnız namazları kılınıp elbiseleri ile gömülmektir.
    Bu muhterem şehidlerin Allah katında dereceleri pek yüksektir. Hak yolunda şehid olanlar, sonsuz bir hayata sahibdirler. Bunlar sonsuz bir âlemde daima rızıklandırılacaklardır. Bunların bu özellikle ve seçkinliklerinden dolayıdır ki, ayrıca yıkanmaları gerekmemekte ve kanlı elbiseleri kendileri için bir seçkinlik nişanı bulunmaktadır. O kan bir ibadet eseridir, giderilemez. Ancak kendilerine dışardan bir pislik değmişse, o giderilir. Bir de kefen olmaya elverişli bulunmayan kürk, palto, ayakkabı ve kalpak gibi kaba şeyler üzerinden alınır. Zırh ve silâhları da çıkarılır. Geri kalan elbiseler sünnet mikdarından fazla ise, azaltılır. Elbiseleri noksan ise sünnet miktarına çıkarılır.
    Bu, İmam Azam'a göredir. İki İmama göre, bu şekilde öldürülmüş olan bir müslüman, henüz mükellef ve tahir bulunmamış olsa da, yine ona aynı işlem yapılır. Savaş halinde öldürülen büluğ çağına ermemiş müslüman bir çocuk veya cünüb bulunmuş olan bir İslâm askeri gibi...
    (Üç İmama göre, böyle bir hükmî şehid yıkanmayacağı gibi, üzerine namaz da kılınmaz. Uygun görülen elbiseleri ile gömülmesi gerekir.)

    2) Kalbinde nifak bulunduğu halde görünüşte müslüman sanılan ve savaşta müslümanların safında bulunurken düşman tarafından öldürülen bir şahıstır. Bu da bir "hükmî şehid" dir. Buna da dünya ahkâmı itibariyle şehid denir. Bunun da görüş hali esas alınarak yıkanmaz, üzerine namaz kılınıp elbisesi ile gömülür.
    (Şafiîlere göre ganimet için veya gösteriş için savaşan veya ganimet mallarından çalan bir müslüman da, savaş esnasında öldürülürse, yalnız dünya şehidi sayılır. Aynı zamanda Allah'ın tevhid kelimesini yüceltmek için savaşsa da hüküm aynıdır. Bunun hakkında da görünüş haline bakılarak şehid işlemi yapılır.)
    3) Kâmil şehidde aranılan şartların bazılarını toplamayarak ölümü, yalnız âhiret ahkâmı itibariyle şehid sayılan bir müslümandır.
    Örnek: Hata yolu ile öldürülüp varislerine diyet adı altında bir mal verilmesi gereken bir müslüman, âhirette sevaba kavuşma yönünden şehid sayılırsa, da dünya ahkâmı bakımından şehid sayılmaz. Bunun için diğer ölüler gibi yıkanır, kefene konur ve namazı kılındıktan sonra gömülür.
    Yine, gayri müslimlerle veya yol kesici şakilerle savaşırken yaralanıp savaş bittikten sonra bir tarafa çekilerek biraz yeyip içtikten, konuştuktan, uyuduktan, ilâç kullandıktan veya aklı başında olarak üzerinden bir namaz vakti geçtikten sonra vefat eden bir müslüman da, bu hükme girer. Bu şekilde ölen bir mü'mine "Mürtes" denir.
    Suda boğulan, ateşte yanan, enkaz altında kalan, veba, taun, ishal, sıtma, zatülcenb hastalıklarından biri veya akreb sokması ile ölen; nifas halinde veya gurbet elinde veya ilim yolunda veya cuma gecesinde ölen bir müslüman da aynı hükümdedir.
    Sevabını Allah'dan bekleyen bir müezzinin ve doğru alışveriş yapan müslüman bir tüccarın, ailesinin geçimini kazanmak için hak üzere bir çalışma sonunda ölmesi de bu tür şehidlerdendir.
    Bütün bunlara, âhiret ahkâmı bakımından "Şehid" denir. Bu yönden herbirine "Hakikî Şehid" denilmektedir. Bunlar din görevlerine bağlı kimseler ise âhiret ahkâmı bakımından birer şehiddirler. Fakat dünya ahkâmı bakımından şehid sayılmazlar. Bunun için diğer ölüler gibi yıkanırlar, kefenlenirler. Namazları kılındıktan sonra da mezarlarına diğer müslümanlar gibi gömülürler.
    Evinde veya başka bir yerde öldürülmüş bir halde bulunan bir müslüman hakkında da böyle işlem yapılır. Çünkü onun zulmen öldürülmüş olduğu kesinlikle bilinemez.
    Sonuç: Şehidlik büyük bir nimettir. İnsanın iyi hal üzere yaşayıp şehid olarak ölmesi, onun hakkında pek büyük bir saadettir. Bir hadîs-i şerifte şöyle buyurulmuştur: "Şehidliğe ermesini Yüce Allah'dan ihlâsla dileyen kimseyi, Yüce Allah şehidler derecesine eriştirir; isterse döşeğinde ölsün..."Bütün bunlar ihlâsın ve güzel niyetin yüksek derecelere ulaşma sevgisinin bir mükâfatıdır.
    "Sonuç müttakilere ve hamd Âlemlerin Rabbına mahsustur.""Her kim sıdk ile Allah'dan şehid olmayı dilerse yatağında ölse dahi Allah onu şehidlerin durağına eriştirir."
 Allahû Teâlâ Hazretleri, hepimizi, din görevlerini gereği üzere yerine getirmeye muvaffak kılsın, güzel niyetlere sahib olan ve şehidlerden sayılan iyi kulları arasına katsın amîn. . 
   Kaynak: Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Sad. Ali Fikri Yavuz,Ravza Yayınları
| | Devamı... 0 yorum

En acı Fotoğraf Aylan Bebek

"Bodrum’dan Kos’a umut yolculuğu yapanları taşıyan iki bot 02/09/2015 gecesi art arda battı. 12 mülteci denizde boğuldu, 2’si kayboldu. Kıyıya vuran can yeleksiz çocuk cesetlerini, dünya basını manşetlere taşıdı. Türkiye kıyılarında dünyayı sarsan mülteci dramları yaşandı. İki lastik bot battı. 5’i çocuk 12 kişi yaşamını yitirdi. Geriye hafızalardan silinmeyecek kıyıya vurmuş çocuk cesetleri kaldı.

Muğla'nın Bodrum ilçesi Akyarlar Mahallesi Aspat mevkisinden Yunanistan’ın Kos Adası’na (İstanköy) geçmeye çalışan Suriye uyruklu 17 kişinin içinde bulunduğu lastik bot battı. Zainab Ahmet (11), kardeşi Hayder Ahmet Hadi’nin (9) de olduğu 8 kişi boğularak yaşamını yitirdi. Bölgede devriye görevini yürüten Türkiye Sahil Güvenlik ekiplerinin fark ettiği, 7 göçmen kurtarılırken, 2 kişi denizde kaybolduğu tesbit edildi. Göçmenlerin insan tacirleriyle 2500 Euro’ya anlaştığı öğrenildi. Bu sırada 2 metrelik botla denize açılan Pakistan uyruklu 9 göçmen, Türkiye Sahil Güvenlik ekiplerinin uyarıları üzerine geri döndüler.


İlk olayın şoku atlatılmadan Bodrum'dan ikinci facianın haberi geldi. Yine Kos’a gitmek üzere Suriye'nin Kobani kentinden gelen 6 kişinin bulunduğu lastik bot battı. Yaşları 3-8 arasında değişen 3’ü çocuk 4 kişi öldü. Ölenlerin cesetleri, saat 06.00'da, Ali Hoca Burnu Plajı'ndan karaya vurdu. Bodrum Devlet Hastanesi morguna gelen göçmenlerin yakınları, olayda ölen 4 kişiden 3'ünün Kobanili Rihan Kurdi (35), çocukları Aylan Kurdi (3) ile Galip Kurdi (5) olduğunu teşhis etti. Kurtulan 2 kişiden birinin de faciada eşini ve 2 çocuğunu kaybeden Abdullah Kurdi olduğu belirlendi. Kıyıya vuran Suriyeli çocuk Aylan Kurdi (3) dünya gündemine oturdu. " (Hürriyet Gazetesi)

Edit: Olayın üzerinden epey zaman geçmiş olmasına rağmen mülteci dramının simgesi haline gelen Aylan Bebek fotoğrafı, farklı bir şekilde dünya gündemine tekrar geldi. 08/03/2021 tarihinde, ülkeler ve çeşitli yapılar arası bir hazırlığın ilk adımı olarak düşünülebilecek bir gezi olması hasebiyle, Irak ziyaretinde bulunan Katolik dünyasının lideriyle, Aylan Bebeğin babası Abdullah Kürdi görüştü ve Abdullah Kürdi, aylan bebeğin resminin çizili olduğu tabloyu, Katolik lidere verdi. Aylan Bebeğin babası; "İnsanlar o tabloya bakarak oğlumun çektiği acıları hatırlasın, diye verdim o tabloyu. Bütün dünya kapılarını hayır için açtı ama ne yazık ki unutuldu daha sonra. Ben bu tablo aracılığıyla insanların hatırlamasını istedim" dedi. Katolik lider Papa Francis tarafından da kendisine bir madalyon hediye edildi. Papa'nın kendisine madalyon verdiğini de söyleyen Abdullah Kurdi, "Papa bana bir madalyon verdi. Benim için hayatımdaki en büyük hediye oldu. Bu madalyon sanırım çok önemli bir şey, olmasaydı vermezdi" diye konuştu.


https://www.yenisafak.com/dunya/papa-ile-gorusen-aylan-bebegin-babasi-tabloyu-insanlarin-o-olayi-hatirlamasi-icin-verdim-3602859
Devamı... 0 yorum

Gündelik Hayatta Elips Biçimleri

Elips; geometrik şekli gündelik hayatta sıklıkla karşılaştığımız matematiksel formlardan birisidir. Aşağıda resimlerini gördüğümüz pek çok eşya karşımıza çıkan farklı elips formlarına birer örnek teşkil edecek durumda bizlerin istifadesine sunulmuştur. Sizlerde buna benzer pek çok alanda kullanılan geometrik elips formlarını gözlemleyebilirsiniz.

Elips Ayna

Elips Profil Demirleri

Elips Sehpa

Elips Asma Tavan

Elips Havuz

Elips Masa

Elips Bina

Elips Halı

Elips Gözlük

Elips Dolap

Elips Tabela

Elips Lavabo

Elips Kumbara

Elips Yüzük

Elips Avize

Elips Kase/Şekerlik

Elips TV Ünitesi/Kitaplık

Elips Kulp

 

Elips Araba Markası

Elips Saat

MEB Test Arşivi

Dershane tarzı okul dışı alternatif eğitim kurumlarının sebep olduğu maddi külfetten ücretsiz devlet kurslarıyla velileri kurtaran Milli Eğitimi Bakanlığı, şimdi de yardımcı ders materyalleri için harekete geçti. Bugüne kadar öğrencilerin sınava hazırlık için kullandığı 'yaprak test' uygulamasını geçtiğimiz yıl devlet okullarındaki öğrenciler için başlatan ve sadece 8.sınıf öğrencileri için yaprak test hazırlayan Bakanlık, uygulamayı genişleterek 9, 10, 11 ve 12. sınıf öğrencileri için de yaprak test hazırlayacağını ilan etti. 
 
Ücretsiz devlet kursundan yararlanacak olan milyonlarca öğrenci, bir de haftalık olarak yayınlanacak olan yaprak testlerden faydalanarak dersane ortamlarındaki sınava odaklı ders işlemeye çalışacak. Ayrıca bu sayede öğrenci ve veliler yardımcı ders materyaline verilecek maddi külfetten de kurtulmuş olacaktır.
Konu ile ilgili MEB açıklaması: "Kazanım Kavrama Testleri’nin telif hakları tümüyle MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğüne aittir. Soru ve testler kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz, kısmen ya da tamamen basılamaz. Dolaylı dahi olsa ticari amaçla kullanılamaz. Kullanım koşulları MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Söz konusu testler “ön nüsha” niteliğinde olup Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü; testlerin soru kapsam ve içeriğini değiştirme, soru iptal etme, yeni soru ekleme ve cevap anahtarlarında düzeltme hakkına sahiptir."

Destek materyallerini edinmek ve daha ayrıntılı bilgilere ulaşmak için Bakanlığın resmi internet sayfasını kullanabilirsiniz. 

http://odsgm.meb.gov.tr/

| | Devamı... 0 yorum

Çile, Necip Fazıl Kısakürek

Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...

Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.

Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna "yok"un,
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.

Bir bardak su gibi çalkandı dünya;
Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
Al sana hakikat, al sana rüya!
İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandım yatağa son çare diye.
Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye.

Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.

Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her şekil;
Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!
 
Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.

Niçin küçülüyor eşya uzakta?
Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?
Zamanın raksı ne, bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu öğrensem asıl?

Bir fikir ki, sıcak yarada kezzap,
Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
Selâm, selâm sana haşmetli azap;
Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.

Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci kat gök, esrarını aç!
Annemin duası, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!

Uyku, kaatillerin bile çeşmesi;
Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
Teselli pınarı, sabır memesi;
Size şerbet, bana kum dolu çanak.

Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,
Sırrını ararken patlayan gülle?
Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
Karınca sarayı, kupkuru kelle...

Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.
......................................................... 
Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesafelerden!

Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık.
Her gece rüyamı yazan sihirbaz,
Tutuyor önümde bir mavi ışık.

Büyücü, büyücü ne bana hıncın?
Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
Bir zehirli kıymık gibi, beynimde.

Lûgat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildiği dilden bir isim!
Eski esvaplarım, tutun elimden;
Aynalar, söyleyin bana, ben kimim?

Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
Belâ mimarının seçtiği arsa;
Hayattan muhacir, eşyadan öksüz?

Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı!

Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
Boşuna gezmişim, yok tabiatta,
İçimdeki kadar iniş ve çıkış.
.....................................
Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin.

Açıl susam açıl! Açıldı kapı;
Atlas sedirinde mâverâ dede.
Yandı sırça saray, ilâhî yapı,
Binbir âvizeyle uçsuz maddede.

Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
İçiçe mimarî, içiçe benlik;
Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur!

Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;
Suda ezel fikri, ebed duygusu.

Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.

Öteler öteler, gayemin malı;
Mesafe ekinim, zaman madenim.
Gökte saman yolu benim olmalı;
Dipsizlik gölünde, inciler benim.

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak...
 
| | Devamı... 0 yorum

Piknik Keyfi "Tenekede Tavuk"

Yaz tatilinin gelmesiyle birlikte eğlenmek için en güzel araçlardan biri olarak piknik yapmaya bayılıyoruz. Pikniğin olmazsa olmazlarından birisi de et olduğuna göre etin nasıl pişirileceği de oldukça önem arz etmektedir. İşte sizler için hazırladığımız "tenekede tavuk" pişirme yöntemini fotoğrafları ile istifadenize sunuyoruz. Afiyet Olsun.

Adım adım fotoğraflarla nasıl yapılacağı izah edilmiştir.Tenekede Tavuk: Malzemeler: Tavuk, Domates, Biber, Soğan, Patlıcan, sarımsak, tuz, Büyük Yağ tenekesi, Odun, Demir şiş, Ateş
Önce tavuk harici malzemeler bir tepsi içerisinde düzgün bir şekilde en alta gelecek şekilde sıralanır. Sıralama işleminden sonra malzemelerin üstünü örtecek şekilde demir şiş tam ortaya konulur. 
Demir şişin büyüklüğüne göre tavuklar şişe geçirilir. Şişe geçirildikten sonra üzerine istenildiği kadar tuz atılır. Tavuklar birkaç yerinden deilenerek içlerine kadar pişmeleri sağlanır.

Şişlerin üzerini örtecek şekilde yağ tenekeleri kapatılıp etrafı tamamen odunlarla doldurulur ve ateş yakılır. Ateşin çok fazla harlı olması durumunda daha çabuk pişeceğinden içinin tam hamur kıvamında olması bu şekilde daha kolay sağlanmış olur.
Tavuk çeşidine göre yaklaşık 25-45 dk arasında tamamen pişmiş olur. Köy tavukları daha uzun sürede pişebileceği unutulmamalıdır. Teneke tavuklara temas etmediği için kolay kolay tavuklar yanmayacaktır. Afiyet olsun..

Bu da başka bir öneri; Yörük mangalı
Topraktan hazırlanmış mangal altına odun ve kömür konulduktan sonra ateşe verilir. Üzerindeki toprak tepsiye malzemeler ve et konulur. Güveç tadında yavaş yavaş malzemelerin pişmesi sağlanmış olur.
| Devamı... 0 yorum

Aşağıdaki Yazılar İlginizi Çekebilir!!!